bugün

(bkz: rene descartes)
5. nesil çaylak en kısa zamanda yazar olması dileğiyle. *
edit : silmişler hıyar ağasını. *
(bkz: oh canima degsin)
'düşünüyorum öyleyse varım' cümlesinin sahibi yanlış hatırlamıyorsam.
Tanrı'nın varlığını tanrı kavramından yola çıkarak kanıtlamaya çalışan descartes bu düşüncesini şöyle dile getirmiştir:

- Bende en yüce derecede yetkin olan bir Tanrı düşüncesi vardır.

- Yetkinlik niteliklerinin birinden yoksun olan bir varlık en yüce derecede yetkin
olamaz.

- Yetkin olan bir varlığın yetkinlik niteliklerinin birinden yoksun olduğunu
düşünmek çelişkiye neden olur.

- Varlık, bir yetkinlik niteliğidir ve varlıktan yoksun olmak yetkinlikten yoksun olmak demektir.

- En yetkin olan Tanrı'nın varlıktan yoksun olacağını düşünmek çelişkiye neden olur.

- Tanrı'nın var olması, Tanrı kavramının ayrılmaz bir parçasıdır.

- Öyleyse Tanrı vardır.
"Kesin olan bir şey var.

Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek.

Şüphe etmek düşünmektir.

Düşünmekse var olmaktır.

Öyleyse var olduğum şüphesizdir.

Düşünüyorum, o halde varım.

ilk bilgim bu sağlam bilgidir.

Şimdi bütün öteki bilgileri bu bilgiden çıkarabilirim."
Şüpheci kesin birşey diyemiyen fransız filozof.
"düşünüyorum, öyleyse varım" diyerek kendi varlığını ve buna dayandırarak tanrı'nın varlığını mantıklı düşünme yöntemiyle ispatlayan filozof. aynı zamanda rasyonalist, yani bilginin kaynağının akıl yürütme olduğunu savunan filozoftur.
(bkz: Rasyonalizm)
aklı varlığının önüne geçmiş ve böylece de hala fikirleri okunup konuşulabilen felsefe insanı.
yaşanmış bir olaydır. bir gün felsefe grubu öğretmenliğinde okuyan bir arkadaşımın yanına gittiğimde sınavdan çıkmışlardı ve sıanv hakkında konuşuyorlardı ve diyalog aynen şu şekilde gelişti :

+a.k çalıştığım yerlerden hiç çıkmadı
- ne çalıştın ki olm ?
+baba bütün gece dekart'a çalıştım , karı gitmiş deskartes diye birini sormuş. sıçalar böyle şansa.
- siktir git lan !!

(bkz: nottan ders çalışmanın zararları)
Şüpheyi araç olarak kullanan düşünür.
descartes, insanlar arasındaki gerilik ve ilerilik farkının, sanıldığı gibi akıl ve iz’anca farklılıklarından değil, metodlu ve rasyonel çalışıp çalışmamalarından ileri geldiğini söyler.
batı felsefesi tarihinde bir devrimi temsil eder. sebep? gazali'nin yolundan gitmesi; onun şüphesiyle işe başlaması ve onun kavramlarını batı felsefesine maletmesi; gazali'nin "yakin" dediğini, onun clara (açıklık) diye anlaması...

başlangıcı budur ve sonra farklı sonuçlara varmıştır. ama tuhaf olan bu değildir. tuhaf olan, gazali'yi bizde anlayan ve izleyen bir tek düşünürün bile çıkmamasıdır; ama batı'da onun bir düşünce devrimine yol açmasıdır.

şimdi buna nazaran, "gazali düşüncenin önünü tıkadı" diyorlar. doğrusu şudur: bizde fikir adamı yetişmedi. bu konuda tek istidatlı olan katip çelebi de yarım kaldı; derin düşünceye giremedi.
-düşünüyorum öyleyse varım.
döneminde yeterli düşünür olmadığı için, olan düşünürlerin descartesten etkilendikleri için ve ya onun oluşturduğu şüpheci akımın izinden gidip akımı sorgulamayı düşünen olmadığı için hatta belki de düşünürlerin düşünmedikleri için "Düşünüyorum o halde varım." gibi basit bir cümle ile tarihe damga koymuş kişilik. ki bence bugün Descartes bunu sözlükte yazsaydı tek beğeni almazdı. çünkü laf basit hacı.
(imam gazaliyi tenzih ederim.)
allahcı feylozof.
"kuşku duyuyorum, öyleyse düşünüyorum. düşünüyorum, o halde varım."
'nasıl oluyor da dekart diye okunuyor' diye uzun uzun düşünmüşlüğüm vardır önceleri. bıraktım artık düşünmeyi.
Akıllı olmak bir şey değil; önemli olan, o aklı yerinde kullanmaktır.
(bkz: cogito ergo sum)
varlıklar bir düşüncenin ürünüdür.
bütün varlıkların var olmalarının sebebi düşünebilmeleridir.
sorgulayıcı bir düşünce değil bu, karar verici bir düşünce.
mecburi karar verici bir düşünce hatta.
mesela demir eğer düşünemeseydi demir olduğunu bilmeyecekti.
bu bağlamda değerlendirirsek aslında hiç olmayacaktı.
iki hidrojen ile bir oksijenin birleşmesi suyu oluşturuyorsa hidrojen de oksijen de düşünen varlıklardır.
düşünmedikleri halde var olan varlıklar zaten yoktur.
ki olduğu iddia edildi diyelim.
oksijeni tek hidrojenle kandırıp su üretebilir miyiz?
yada oksijene üç tane hidrojen verelim, bakalım ikisini kullanıp su mu yapıyor yoksa üçünü birden mi kullanıyor?
bu konu hakkında fikir veya bilgi vermek isteyenler özelden yazabilir.
gazalinin öğrencisi.
BalMumu örneği ile taktir kazanmış filozof.
Cogito deneyini büyütmeye gerek yok, lakin bu güzel.

Basit, ve kesin bilgi.

Bazıları gibi sallamamış.
--spoiler--
En iyi kitapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir.
--spoiler--
--spoiler--
Eğer gerçeği gerçekten bilmek istiyorsan, yaşamında bir kez olsun bütün şeyler hakkında şüphe et.
--spoiler--