bugün

HBO yapımı harika dizi, yavaş bir tempoda gitmesine rağmen sizi kendine bağlayacağı garantidir ayrıca her bölümde güzel bir repliği mutlaka vardır. (bu replik başlangıç ekranında geçer.)
"Kralı vuracaksan, Iskalamayacaksın!... Omar
vardır ya amerikan rüyası hikayesi. işte bu dizi o rüyanın kabus olduğunun ispatıdır.
5. sezonunun 9. ve 10. bölümlerinin türkçe altyazıları bulunamayan, 2002-2008 yılları arası hbo yapımı müthiş dizi.
bu dizi hakkında okuduklarım kadarıyla yapılan tek eleştiri ilk sezonun ilk 3-4 bölümünün ağır ilerlediği ve birçok gencin böyle insanüstü bir diziyi yarıda bırakmak durumunda kaldığıydı fakat bende hiç öyle olmadı. bir gün tesadüf eseri, kimsenin diziyi bana önermesi olmadan oturdum izlemeye başladım ve uyuyacağım zaman fark ettim ki sezonun sonuna gelmişim. işte böyle de harika bir dizi the wire. arkadaş ben prison break'ler, lost'lar gördüm, nip tuck'lar hereos'lar (gerçi hereos 1.sezondan sonra tat vermedi ya olsun) daha bir sürü diziler izledim böylesini ne tattım ne de bundan sonra tadarım(yazar burda büyük konuştu). oz diye bir dizi varmış gerçi the wire'ı seven bunu da sever dediler, the wire'la kapışır dediler ama kpss var yaklaşık 15 gün sonra o yüzden yaza bırakıyorum onu da. velhasıl kelam bu diziyi herkese önerin, eğer başlarda sıkılacak gibi olurlarsa da onları motive edin, manyak 5 sezonluk bir resital izleyeceksiniz deyin yapın bir şeyler ki böyle bir lezzeti tatmayan kalmasın. ben anca bu sene tattım ama geç olsun güç olmasın dedim, zamanında neler kaybettiğimin vicdanını bu savunma mekanizmasıyla çözdüm.

--spoiler--
ilk sezon bir uyuşturucu çetesini çökertme işiyle uğraşan polislerimiz*******, daha sonraki sezonlarda
bu yolda gerekirse gizli dinlemeler de yaparak, amirlerine karşı da gelerek mücadele etmiş fakat sonunda tam olarak istediklerine ulaşamamış, tüm çeteyi içeri atamamıştır. diğer sezonlarda limanlardaki işçilerin yaptıkları, eğitimdeki sorunlar, bürokratik oyunlar, bir gazetenin içindeki çıkar çatışmaları vs. anlatılmaktadır.
--spoiler--

aslında tam bir 'anlatılmaz yaşanır' dizisidir the wire. o kadar gerçektir, o kadar doğaldır ki dizi bittiğinde sanki bir arkadaşınızdan, dostunuzdan, sevdiklerinizden ayrılırmış gibi üzülürsünüz.

son olarak omar'dan bahsetmek istiyorum.

--spoiler--
omar, uyuşturucu çetelerinden paralarını çalan bir gangster, diğer gangsterlerden farkı en fazla 3-4 kişilik ekiple sokaklarda cirit atması. aynı zamanda eşcinsel olan karakterimiz, bölümler, sezonlar ilerledikçe bizi kendisine bağlamaktadır(oyunculuk anlamında). bu dizide saf iyi ya da saf kötü karakter pek yoktur ama omar bunların içinde belli bir çizgide kalan, prensipleri olan birisidir ve bence iyi bir karakterdir. burada paylaşılabilecek bir sürü sahnesi olsa da ben favori sahnemi buraya koyucam tabii ki:
http://www.youtube.com/watch?v=oYj7q_by_2E
--spoiler--

izleyin the wire'ı, vallahi bak.
imdb de dolaşırken görüdüğüm, yüksek puanıyla dikkatimi çeken tv serisidir. altyazıları daha piyasaya çıkmış aşırı derecede argo konuşulan ve her sezon başka bir konuyu ele alan güzel bir yapımdır. şehir efsanesi midir bilinmez 5 sezon süren dizi için senariste daha fazla çekelim teklifi gitmiştir ve senarist ben anlatmam gerekeni anlattım bundan sonrası uydurma olur diye geri çevirmiştir. prensipli elemandır.
her bölümü dev bir film kıvamında olup oyuncuların olağanüstü performans sergiledikleri efsane dizidir.
marlo adli karakterden bile bir dizi cikar. tarzinin en iyilerinden bu dizi deneyin. imdb puani 9.5 idi en son.
breaking bad ile birlikte herkesin izlediğim en iyi dizi dediği dizidir.
herkes başroldür bu dizide. diziyi bitirdikten sonra baltimore u özlersiniz. sanki yıllardır orada yaşıyormuşsunuz gibi hissettirir. bence dizinin başarısı kendi dünyasına çekip orada yaşanmışlık hissi vermesinden kaynaklanıyor.
yeni başladığım bir dizi ve gelişmeleri an ve an paylaşacağım.

güzele benziyor ama şuan benzemekle yetiniyor.

s01-episode2
--spoiler--
ekipteki elemanlar çok kasıntı ayrıca oz'da polis rolünde oynayan kara amca, buradaki komiser rolünde ki bu adam benzer bir rolü de lost'ta oynamıştı. zengin şerefsizin yardımcısı uşağı rolünde ki aslında fark ediyorum da bu adam fringe'de de oynuyordu. adamın tüm rolleri aynı, amerika'nın mehmet ali erbil'i mübarek.

kim diye merak edenler şu resime baksın
http://www.scifiscoop.com...2009/08/lance_reddick.jpg

edit: bu adamın boynu soner sarıkabadayı'yı anımsattı bana.
--spoiler--
Bu dizinin ne kadar kaliteli olduğunu hakkında bu kadar az entry girilmesi ile anlayabilirsiniz.

--spoiler--
yo yo omar comin...
--spoiler--
ilk 10 sıralamamda en üstlerde olan dizi. Bir arkadaş tavsiyesi ile başlamıştım, o ilk sezon sonu bıraktı ben 5 sezonu yuttum. Kitaplığımı süsleyen DVD'leri yazın dizi kıtlığında 3 defa tekrar seyredilme mertebesine erişmiştir. Kurgu, akış, ağır ağır örülen konu (kimine sıkıcı gelir, her dizi 24 olacak değil ya) bambaşka bir tattır. Tom Waits'in elinden çıkma "Way Down The Hole" jenerik parçasının her sezon başka yorumu kullanılmıştır.
aslında bir nevi amerikan kurtlar vadisidir bu dizi.
Henüz izlemeye başlamamış olanlara tavsiyem, ilk 4-5 bölüm dizi ve işleyişi hakkında ipuçları verildiği için sıkıcıdır. Fakat o evreyi bir şekilde atlattığınız vakit tadından yenmeyecek bir dizi haline gelir. Benden söylemesi.
şu ana kadar imdb puanı en yüksek dizi 9.4 . fakat benim pek hoşuma gitmedi belki uykulu olduğumdan belki başka bir şeyden ama beğenmedim maalesef.
Izlesem mi bunu? Ağır ilerliyor ilk bölüm.
hbo patentli olduğu için uzun zamandan beri izlemek isteğim, nihayetinde de izlemeye başladığım drama dizisidir.

ilk bölümler itibariyle biraz ağır ve konu yavaş ilerliyor, ama eminim ki dizi kendini gösterecek ve raylar yerine oturacak.

aldığım duyumlar, dizi hakkında okuduğum yazılar olumlu yöndeydi. imdbdeki puanı da istenilen seviyede olunca insan mükemmele yakın bir şey arıyor.

bunlara inanıyorum, inanmak istiyorum, her şey çok güzel olacak!!* işte sadece biraz sabır... *
imdb açıklamasıyla "Baltimore drug scene, seen through the eyes of drug dealers, and law enforcement."
ilk bölümler hatta ilk sezon ağır ilerleyebilir ama karakterleri tanıdıkça, diziyi tanımaya başladıkça içine çekileceksiniz. tarifsiz bir dizi.
1. Sezon 4. bölümde mcnulty ve bunk gittikleri bi evde cinayet araştırması yaparken 3 dakikada 50 den fazla kez fuck küfrünü kullandığı dizi. iyice hoşuma gitmeye başladı.
jeneriğini bir türlü sevemediğim dizi. Bu diziyi bitirdikten sonra polisiye izleyemez hale geleceğim sanırım çünkü hepsi basit hepsi yapmacık gözükecek gözüme.
sözde polisiye olmasına rağmen selena tadında ağır ilerleyen abartılmış balon dizi.
e2'de yayınlanmaya başlayacak efsane dizi. ama size önerim tv'den izlemeyin hiç tad alamazsınız.
final bölümüne kadar geldiğim ve kendimi bir doktora tezi yapmış gibi hissettiğim dizidir. dünya klasiği okuduğunuzda aldığınız hazzı verir adama. çok zor başladığım dizilerden biri oldu öncelikle the wire. yine edebi bir karşılaştırma yapacağım. stephen king tarzı romanlar okuduktan sonra biraz daha ağır, daha az akıcı klasikleri okumaya başladığınızda yaşadığınız his var ya, hani o hissi yenerseniz edebiyatın gerçek ruhuna ulaşırsınız ya, heh öyle işte the wire.

bu diziyi izlemek için kuru aksiyondan ve mucizelerle dolu dizi senaryolarından bıkmış olmanız gerekir evvela. dizi karakter çözümlemelerini en derin biçimde yaptığından ve gerçek hayatı sunduğundan bilindik akıcılıktan uzaktır. öyle ki baltimore'un homeless karakterinden tutun başkanına kadar herşey olabildiği incelikte işlenir ve bir o kadar gerçektir. elbette karakterler suç odaklıdır ve inanın suç üzerine yapılmış müthiş bir çalışma değeri taşır sevgili the wire.

dizi kritiği yapabilmek için bir kaç arkadaşıma ısrar ettim ancak henüz başında bıraktılar, siz de bırakın amına koyim. breaking bad sizin the wire bizim olsun. birde bu entry'nin bol spoiler lı versiyonu olacak, izlerseniz orada buluşuruz. öpüyorum.
oz ve breaking bad ile gelmiş geçmiş en iyi tv yapımı 1.liğini paylaşır. bunları kıyaslayamam bile hepsi epik!
siyasi yolsuzluk, görevden almalar.. gündem acayip sana benziyor be the wire.