bugün

TBMM insan Hakları Komisyonu Başkanı Üstün'ün kürtaj tartışmasına dahil olma şeklidir. savunması da bosna'da tecavüze uğrayan kadınların buna rağmen doğuruyor olmasıymış. suçlu tecavüzcüymüş, ama tecavüzcünün çocuğunun ne suçu varmış. ulan o orospu çocuğunun genlerinden bir çocuğu bu dünyaya getirmek suçun en taşaklısı aslında. nasıl bir iğrençlik bu ya? bir kadının kendisine tecavüz eden hiç tanımadığı bir insanın çocuğuna sahip çıkması gerektiğini nasıl savunabilir midesi olan bir insan.

Bir de insan diyoruz, hakları diyoruz, başkanı diyoruz... şaka gibi amına koyim.

http://www.dipnot.tv/3137...-sasirtici-aciklama-.aspx
Bunların derdi kürtaj değil, bunların derdi kadın, bunlar kadını sevmiyorlar. Bu şerefsizler kadını köleleştirmeye çalışıyorlar.. Anlamıyorum ki bu akpliler nasıl bir açlıkla terbiye edildiler de, bu kadar yıldır neyle avundular ya da avutuldularda şu uygarlık düzeninde paylarına barbarlık, yobazlık düştü. Bu millet buna layık mı ya, ne istiyorsunuz bu insanlardan!!!

-tecavüze uğrayan kadınlar da doğurmalı
bunun ilk uygulaması bu açıklamayı yapanın annesi tarafından yapılmış olabilir.

sonuç ortada.

bence derhal aldırsın.
ulan koca ülke de birisi de çıkıp yeter be size mi sorucaz y..ram demiyor ona yanarım ancak...
taa kürtaj hakkından başlayarak bir şeyleri sorgulamak gerekiyor. biraz uzun bir yazı olacak ama kusura bakmayın:

öncelikle toplumda öyle bir hava var ki, bilim insanın içine ruhun ne zamanda üflenildiğini bulmuş, yani kesin insan öldürüyor kürtajın tarafları. hayır efendim, öyle bir şey yok. kaldı ki, o her seferinde allah'ın verdiği canı o'ndan başkası alamaz diye gerekçe aradığın din bile o ruhun hemen üflenmediğini söylüyor kitapta. hadislerde ise bir takım kaynaklara göre 120 gün sonrasında, bazı kaynaklara göre ise 40 gün sonrasında bu kavramın oluştuğu söyleniyor.

kaldı ki, dini bir olguya göre "kapsayıcı" bir yasa tasarısı sunmak, dünyanın en ahmakça meselesidir. bunun ne kadar ahmakça olduğunu anlamak için tezat bir örnek kurmak yeterli olacaktır: düşünün ki, yaşadığınız toplumda sizler müslümanlığınızı yaşamak isteyen, gayet samimi dindar insanlarsınız. fakat yaşadığınız toplumdan size kötü bir haber var: toplumun çoğunluğu pagan. çocuğunuz bebekler arasında en tombulu doğdu ve tanrının her sene istediği kurbanın sizin çocuğunuz olduğuna karar verildi. hiç inanmadığınız bir inanç için bu çocuğu sizden alan bir toplumu haklı bulur muydunuz? cevap sanırım hayır olacaktır.

işte bugün yapılmaya çalışılan da bu. neymiş efendim, büyük günahmış! bakın hırsızlık da günahtır ve suçtur da. fakat hırsızlık olayını kanıtları, zarar ve sonuç çizelgeleri ile ispatlayıp, bunun kötü bir şey olduğu sonucuna ulaştırabiliyoruz. diğer yandan kürtajda ise bunun bir zararını gösterebileceğiniz tek bir kaynak var: sizin dini inancınız gereği öyle inanıyorsunuz.

böyle bir baskılama, yıllardır dindar kesimin ağladığı "türbanımla dolaşamıyorum" olayından mantık olarak çok farklı değildir. sonuç olarak o zamanlarda da politik görüşü kemalist ve aklı kıt olan insanlar, türbanın zararlı olduğuna inanıyorlardı. mantıklı mıydı? mesela sabri bey de uçabildiğine inanıyor, n'apalım?

bir diğer yandan, yazı bu dakikaya kadar sadece ateistlerin ya da dini olarak bu görüşten farklı düşünen insanlar üzerine olsa da, aslında bu azınlık kısım burada da azınlık kalıyor.

bir realiteden bahsetmeye gerek yok sanırım: türkiye'de doğum kontrol. evet, liseli çocukların hamile kalmaması gerekiyor, evet bir ebeveynin ne zaman çocuk doğurması gerektiğini planlaması gerekiyor. fakat gerçek böyle değil. malesef türkiyede yanlışlıkla kaçan spermler nadir de değil, bol bol görülen olaylar. şimdi doğduğu şartlar gerçekten berbat ötesi olacak bir kızın, hatta ve hatta hamile olduğu çocuğu doğurmasını bırak, kürtaj olduğu öğrenilse bile kendi yaşamı mahvolacak bir kızın karar sürecine biraz empatiyle bakmanızı istiyorum. eğer "o yaşta niye girmiş erkeklerin altına, cezasını çeksin" mantığındaysanız, yazıyı burada bırakın. bari buradan sonra insan olanlara seslensin bu yazı.

gündemin diğer saçmalığı olan "kadınların kürtajı çok rahatlıkla karar olarak alması, doğum kontrol yöntemi olarak kürtaj" gibi örnekler var mıdır? vardır tabii ki. ama gayet azınlıktadırlar. azınlıkta olmasa bile bu tarz insanlar; bunlara ceza vermek için gerçekten mağdur olanları cezalandırılması, hiçbir hukuk sisteminde gerekçelendirilemez.

yakından biliyorum; öyle kolay bir süreç değil kürtaj. gerçekten zaten tüm duyguları o çocuğu doğurmasını isterken, mantıklı bir karar alması çok zor o kadın ya da çift için. hepsi bu durumdan psikolojik yaralarla ayrılıyor. fakat buna rağmen bu kararı veriyorlarsa, emin olun çocuğun doğmasının çocuğa ve anneye vereceği zararın çok büyük olması gerekiyor ki, zaten öyle oluyor. hahaha kürtaj olayım diye olmuyor yani, iki çok kötü sonuçtan, kendisi için daha az kötü olanına karar veriyor.

yukarıdaki konuya bağlayacak olursak, konunun başlangıcı bile bu kadar sıkıntılıyken, bu denli talihsiz açıklamalara gebe olmuş olması da kaçınılmazdı. şimdi komisyon başkanımızı çürütelim:

1- kürtaj cinayettir: burada vekilimiz kanıt olarak inancını göstermiş. şimdi o inanç bağlamında, kendisi hamile kalırsa-bu konuşmayı yapan birisinin hamile kalmasına inancım doğdu- kürtaj yapmasın. böylelikle dini görevini yerine getirsin. hatta yapanları da allaha havale etsin. böylelikle ne kendisi mutsuz hissetsin, ne de vajina denilince kendini nöbetçi saymasın.

2- bosna hersekte kadınlar doğurmuş: keşke devamını da getirseymiş. http://www.haberhakki.com...nin-nefret-cocuklari.html linkinde o bosnalı doğan çocukların nasıl yetimhaneleri doldurduğu, bosnadaki çocuk pornosu sektörünü nasıl tavan yaptırdığını da anlatsaydı daha iyi olurdu.

3- ne olursa olsun çocuk, çocuktur. bizim dinimizde çocuk saf olarak doğar: burada iki noktaya gelmek lazım. evet, bence de çocuğunuz sakatsa doğurmalısınız. bu konuda size tavsiye verebilirim, isteyen dinler, istemeyen dinlemez. fakat tavsiyemi uymanızı zorunlu tutmam saçma olacaktır değil mi? vekilimin ailesini bu noktada tebrik ettikten sonra, islam bilginlerine acıdım sayın sözlük. islamın toplumsal hayattaki yeri şerri hukuk dolayısıyla çok önemliyken bile bu islam bilginleri kendi inanışlarını kanıt olarak görmek yerine, inandıklarını sorgulayıp kanıtlama, mantıklılaştırma çabasına girişmişlerdir. hedef 2023, ezberci kuran sisteminin sonucu işte böyle vekiller. en azından bir kaç psikolojik cümle et değil mi? o da yok. din böyle diyor, böyle olacak mantığıyla araştırıyormuş vekilimiz.

4- bu da rte'ye gelsin: intihara karışabilen devlet kadının vücuduna niye karışamasınmış: bence bu önermeyi çürütmeye de gerek yok. sokaklara kamera koyan devlet sizi filme çekebiliyorsa, sizi porno filmlerde de oynatabilir veyahut yerin kulağı var, benim de kulağım var, peki ben yer miyim? yemem! gibi saçma bir argümantasyonla başbaşayız. ha illa çürütmek gerekiyorsa da, intiharda ölene "adam ya da kadın" diyoruz. hepsinin tc numarası var mesela. yaşadıkları da kanıtlanabiliyor. ötekinin adı ise "yumurta". hadi tarafsız söyleyelim: döllenmiş yumurta.

sonuç mu?

1- lütfen insanlar dinlerini istediği gibi yaşasın. istediği gibi yaşarken, istediği gibi yaşamayan insanları, lütfen allah, doğa, yehova, lugh, thor, buda ya da kime inanıyorlarsa ona havale etsinler.

2- lütfen erkekler, siyaset sayesinde ya da başka bir güç erkiyle kadının üzerinde hak iddia etmesinler.

son olarak sağlık bakanının: "kadın dernekleri türkiyedeki tüm kadınları temsil etmiyor" cümlesine de bir atar yapıp kaçalım: ediyor sayın bakanım. diğerleri susuyorsa bu konuda örgütlenip konuşmak isteyenlerin sesinin toplamı, türkiyenin sesidir. zira, sizin varsayımınız, biz kürtajı istiyoruz diyen kadınlar ortaya çıktığında doğru olacaktır ki, yakın zamanda bu kişiler de ortaya çıkacak.

bu sefer vallahi son: "amerika tartışıyor biz tartışamıyoruzculara": amerikada cumhuriyetçi kürtaj düşmanı çoğunluğun ezdiği bir azınlığın hali hazırda bulunuyor olması, seni bu konuda haklı çıkarmaz. kesin sen köle amerikası zamanında yaşıyor olsaydın, amerikada da bu var derdin kendi çıkarların için.

saygılar,
kendi halinde müslüman, kadınlarla eşit, kadınların pipi üzerinden siyaset yapmasına karşı, mevcut durumdan bir hayli hoşnutsuz yazarınız thelugh.

bu arada bi uludere-roboski vardı, unutmayalım!
saçmalığın önde gideni olan açıklama.2002 den önce bir siyasetçi çıkacak böyle böyle konuşacak dese kimse inanmazdı.allah belalarını versin.lan sen kimsin kimin hakkında karar veriyorsun gerizekalı.seni insan hakları başkanı yapan senden daha gerizekalı!!!
yazıktır. yazıktır, gerçekten yazıktır. türkiyeyi kaybettik. insanlığımızı kaybettik. yazıktır.
ömrü boyunca duyacağı utançla nasıl verimli bir anne olacaktır? Hadi oldu diyelim bütün meselelerimiz çözümlendi de buna mı sıra geldi. Karışmadıkları bir kadınların orası kalmıştı. Sonunda bu da oldu.
istemeyenler?
madem insan haklarından bahsediyoruz. Bizim gibi düşünmeyen insanların hakları?
tecavüze uğrayan bayanlar doğursun, devlet bakar rahat olsunlar; iyi, güzel de peki doğan çocuğa babasının yediği haltı ve annesinin yaşadıklarını anlatan kim olacak? hadi anlattılar o çocuğun ve annesinin psikolojisini kim toparlayacak? merak ediyorum.
iyi o zaman tecavüz mahsülü sözü söyleyen kardeş " biz çocuklarımıza ergenliğe girdikten sonra günlük korunma hapı verelim bunu da devlet dağıtsın."

yaptığınız iş mi diye sormazlar mı adama? nasıl bir zihniyet bu tecavüze uğrayan kişide doğurmalı? ya arkadaş kadının kendi bedeni elin şerefsizi gelmiş zayıflığını değerlendirmiş kadının sonra da o çocuk devletin çocuğu. anası babası kim lan? nerde kaldı islamcı düşünce? böyle şeyleri bile mantığına yatıran insanlar var. ki ben şunu demiyorum tayyip erdoğan'ın bakanlarının onaylayacağı kesindi. hiç mi adamakıllı muhalif bir Allah'ın kulu yok lan?

kadınlar bir çiçektir. onlar zayıftır güç olarak zaten erkekte de bu olunca kötülüklerden korur kadınını erkek olgunlaşmamıştır kadın da onu olgunlaştırır ve baştan büyütür bir çocuk gibi.

bilmiyormuşsunuz gibi gizli mutedil beyenatlar sunuyorsunuz. ve aklı geri plana itiyorsunuz. şimdi teokratik yönetime geçeceğiz desek meclisin yarısı malum partili olduğu için gıkını çıkartamıyacak diğer yarısı da gürültü yapacak. bir kişide bu devlet böyle kazanılmadı demiyecek.

velhasıl kelam. kadın kendi bedenini her zaman savunamaz napsın kürtaj cinayeti olmasında o çocuğa karşı kini mi olsun ya da tecavüzcüsüne 'erkeğim' mi desin? düşünmeli... irdemeli... anlayacak bir toplum bilinci oluşturmalı...
Din ve devlet işlerinin birleşmesi.
-Kürtaj devlet işimi layn diyen arkadaş;
dini bir konuyu yasalaştırmak, din ile devletin birleşmesidir.

görsel
(bkz: insan hakları) (bkz: insan)tir tir titretendir.
Tecavüzün günden güne arttığı bu ülkede ne güzel çözümler bunlar değil mi?
Yok tecavüzcüsüyle evlensin, yok tecavüzcüsünden olan çocuğu doğursun; o bakmazsa biz bakarız falan.
Ne güzel ya!
Adamın* biri bir kadına tecavüz edecek, kadın hamile kalacak ve o çocuk doğacak...
Peki o şerefsiz herifin yaptığı lanet olası suçun cezasını neden bu iki masum çekecek?
Hangi kadın istemediği çocuğa gerçek anlamda annelik yapabilir?
kadın o çocuğa her baktığında o lanet günü hatırlayacak, dünyadayken cehennem hayatı yaşayacak, psikolojisi tamamen bok olacak.
Sokaklar, yetimhaneler bir sürü kimsesiz çocukla dolacak; suç oranı iyice artacak...

Bütün bunları düşünemeyecek kadar sığ mı o lanet beyinleriniz?
Kürtaj cinayetmiş, bu ne peki?
doğursun tabi canım aman. sanki bu ülkede kim düşünür ki tecavüze uğrayan kadının psikolojisini? ya da kim takar ki tecavüzcüsüyle evlendirilmek zorunda kalan okul çağında ki kızlarımızı? anca yasa çıkarın. yahu bir gün de diyelim ki aha kadınlar için harika bir yasa çıkmış valla helal olsun. yok ama nerde illa ezilcekler, illa istemedikleri hayatları yaşayacaklar. ama birşeyi de söylemeden edemiycem eminim ki o %5o lik kısımda kürtajın kaldırılmasına fena üzülcek insanlar da var bunu da biliyorum bakalım o zamanda padişahım çok yaşa diyebilecekler mi. saygılar.
Aslında hiç de iki laf edilip geçilmeyecek konu.
Zannederim ki 'doğurun da nasıl doğurusanız doğurun' deniliyor kadınlara..
Gebelik 'genellikle' planlanarak meydana gelir ve istenilir.Tecavüz ise bir 'gebelik yöntemi/veslesi' değildir.
Tecavüz kadın bedenine en ağır şekilde yapılmış fiziksel ve ruhuna karşı gerçekleştirilen psikolojik şiddettir.
istemediği biri tarafından ve hiç de beklemediği bir anda bu şiddete maruz kalan kadın değil gebeliğe belki çoğu kez seks yapmaya bile hazır değildir.Bu ağır vakanın yükünü üzerinden atamadığı bir anda bir de bu 'iğrenç' vesile ile sahip olduğu bebeği farkedince ne hisseder bir düşünmek gerek.
Tüm doğum kontol yöntemlerine rağmen hamile kalan bir kadın bile gebeliğe beklenmediği bir anda yakalanmanın stresini üzerinden zor atarken bu durumu iki kere düşünmek gerek.
Kadın toplumsal baskı ile zaten maruz kaldığı şiddeti söyleyemez.Çoğu kez aile içinden gelir bu şiddet ya da çok yakın bir mahalle amcasından/abisinden.Duyulsa ya 'öldürülür!!!!' ya da susturulur bir köşede.
Bu tramvanın göbeğinde kucağına bir de bebek verildğini düşünün.
Bırakın babasız çocuk büyütmenin vereceği ağır yükü,ekonomik sıkıntıları..
istemediği bir adamdan istemedği halde eline bebek almıştır.
Emzirmek ister mi,geceler boyu uyumadan ayağında sallar mı.Ve o anneden kayıtsız şartsız bir sevgi beklenir mi..
Beden ve ruhunda uygulanan ağır şiddeeti atamadan üstüne hergün gözünün içine baktığında kendine o anı hatırlatan bir çocuk kollarında ister mi?Neden buna mecbur kalsın?
E o bakmasın,devlet bakar deniliyor!
Peki bir çocuğa bakmak onun sadece ekonomik ihtiyaçlarını mı karşılmaktır..
Tecavüz sonucu ortaya çıkan bebek koşulları ne kadar mükemmel olursa olsun bir sosyal hizmet kurumunda en fazla ne kadar anne sevgisi görebilir.
Biz ,izlemiyor muyuz itilip kakılan,dövülen ve hatta tecavüz edilen kimsesiz çocukları.
Bu çocuğu ne kadar içine sindirir yaşadığı sosyal çevre ve tüm bu tramva çocuğu nereye iter..
Sadece üremek mi önemlidir yoksa hem fiziki hem de sağıklı nesiller yaratabilmek mi?
Yapmayın,allah aşkına durup düşünün bir an''Tecavüz bu,gebelik yöntemi değil!!!!
peki bu tecavüze uğrayan kadınlar zorla kadın olduysa? mesela çocuksa, 13 yaşındaysa bilmem kaç pislik herif tecavüz ettiyse, yargı da buna ''rızasıyla'' demişse. rızam yok arkadaş, benim bu zihniyete rızam yok! Rızası olan varsa da tez zamanda yargı ona rızası var raporu versin, amin.
bir gün bu fikri ortaya atan adamın karısı da tecavüze uğrar da paşa paşa bakar o çocuğa umarım.
(bkz: piç)
tecavüze uğrayan hiçbir kadın o çocuğu doğurmak falan istemez. vahşi ve hayvani duygularla bir kadının ırzına geçmek kadar dünyada kötü bir şey yok. bir kadın kendi rızasının dışında tecavüz eden kişi tarafından hamile kalacak ve bu kadından doğurmaları istenecek. bunu hiçbir kadın istemez. erkek kafasıyla düşünülürse. biz erkekler bir kadın olsa idik o çocuğu doğurmak ister miydik. vatandaş kadınların dugularını anlamadan konuşuyor. o çocuğu nasıl kucağına alacak. nasıl sütünü verip emzirecek. kesinlikle içinden gelerek böyle bir eyleme girmez. ve o doğan çocuğu çocuk ve esirgeme kurumuna bırakır. bir ömür boyu görmek istemez.
allah'ın verdiği canın korunması adına son derece doğru öneri.

tecavüz edildin diye çocuğun günahı ne allahsız.
Herkes kordonlarını bağlatırsa Çocuk kürtaj tecavüz vb sorun olmaktan cıkar.
saçmadır.

sana ne lan kadının doğurup doğurmamasından. ayrıca, sen o tecavüzcünün piçini düşüneceğine kadının halini düşün, tecavüzcüye ceza ver.

bunların düşündüğü çocuk değil azizim, amaç kadına "gözümüzde malsın, seni adamdan saymıyoruz, kimsin lan sen" mesajı vermek.