bugün

bir acayip oluşum.
günümüzde bu sistem ne kadar uzak gözüküyor. ama aslında olması gereken sistem bu.

şimdi düşünün bir fabrika var, işçiler çalışıyor, ama çalışırlarken de beethoven dinliyorlar. hem de canlı olarak. zira o beethoven eserini de fabrikanın korosunda yer alan işçiler çalıyor. aynı anda, canlı.

canları sıkılıyor, işçiler gidip radyo piyesi yapıyorlar yine canlı olarak, diğer çalışan işçiler bunları dinliyor, motive oluyor.

işçiler canları istedikleri zaman balo yapıyorlar.
balo salonları var fabrikalarda.

böyle bir kuruluştu sümerbank.

bir gün bakmışlar ki millet fakir, giysi, kumaş alacak paraları yok, fakirlikten un ve şeker çuvallarından kendilerine elbise yapıp giyiyorlar. sümerbank nazilli fabrikasına bir talimat geliyor, bundan sonra üretilen bazı un ve şeker çuvalları desenli, çiçekli falan üretiliyor.
görsel

kendi başına bir devletti sümerbank adeta.
40 binden fazla çalışan, 500’e yakın mağaza, 41 fabrika ve 43 banka şubesiyle Türkiye’nin en büyük holding teşekküllerinden biri haline geldi. Eğer istenseydi bir ülkenin tüm üretimini yapacak bir yapıya ulaşabilirdi.

köylü kadın da sümerbank'tan giyinirdi, şehirli kadın da;
görsel
görsel

ben de bu sümerbank dönemine yetişenlerden biriyim.
bursa heykel-atatürk caddesinde sümerbank'ın büyük bir mağazası vardı.
annem babam memur olduklarından her sene sümerbank'tan alışveriş çeki gelirdi. bu alışveriş çeki ile de gider sümerbank'tan kumaş, okul önlüğü, pantolon, kırtasiye malzemeleri ve bir sürü şey alırdık.
bazen devletin verdiği çek yetmezdi, üste para öderdik. ama bir sürü şey alıp çok az para öderdik.
görsel

sonra özellikle 70'li yıllardan itibaren devlet sümerbank'a yatırım yapmayı bıraktı.
çünkü abd böyle istemişti.
yatırım yapılmayan sistem de yıllar içinde eski teknolojisi ile piyasayla rekabet edemez hale getirildi, zarar eden bir kuruluş haline geldi.
artık sümerbank'a devletin verdiği her kuruş para göze batar olmuştu.

sümerbank, özal tarafından halka şikayet edilen, devleti zarar ettiren bir kurum olarak lanse edilmeye başlamıştı.

Bu gelişmelerin hepsi aslında 1980 sonrası, 'Özelleştirme' adı altında kamuya ait arazi ve tesislerin yok pahasına satılması için gerekli altyapının hazırlanması ve kamusal değerlerin özel şahıslara satılması öncesinde, halkın olası tepkilerinin engellenebilmesi amacıyla yapılmış, uzun süreli hazırlıkların ürünüdür.

ve ne yazık ki takip eden yıllarda artık sümerbank yoktur.
o Tertemiz traşlı, kravatlı düzgün tezgahtarlar, her yer çiçeklerle süslü, aydınlık ortamlar artık yoktur ve bir daha da gelmeyecektir.

tıpkı diğer kamu kuruluşlarımız gibi, sümerbank'ta önce halkın gözünde itibarsızlaştırılmış, sonra da peşkeş çekilmiştir.

artık istesek de böyle bir değere sahip olamayız.

bu arada, bazı "uyanık" vatandaşlarımız hala sümerbank'ın ekmeğini yemeye devam ediyorlar.
görsel
Sümerbank, 1933 yılında kurulmuş ticari nitelikte mal üreten bir kuruluştur. Hem bir tekstil sanayisi firması ile hem de bankadır. 11 Temmuz 1933 yılında Atatürk tarafından Sümerbank ismi verildi. ilk büyük kompleksi 1935'te Kayseri'de kuruldu. inşası için Sovyetler Birliğinden 8,5 milyon liralık kredi alındı. Kayseri Bez Fabrikası ve Lojmanları, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kamu yatırımıdır. Sümerbank, Atatürk'ün ekonomik devriminde bir dönüm noktasıydı. Bu fabrika yapıldığı dönem ve konumu itibariyle, büyük bir devrimin eseridir ve Türkiye'nin uluslaşması, bir ulus devleti olmasıyla doğrudan ilgilidir.

Sümerbank halk tasarrufuyla oluşturulmuştur. Türkiye'de ilk modern tekstil kuruluşu olarak büyük bir üne kavuşmuştu. Demir-çelik tesisleri, çimento fabrikaları, kâğıt ve selüloz tesisleri Sümerbank bünyesinde kuruldu ve bunların daha sonra kendi bünyesinden ayrılarak ayrı birer kuruluş olmasını sağladı. 1987 yılında Sümerbank'ın özelleştirilmesi kararı alındı ve 1988'de Sümerbank Holding kuruldu. Holdingin bankacılık birimi 1993'de Yüksek Planlama Kurulu kararıyla Sümerbank adı altında yeniden yapılandırıldı. Ekim 1995'te Garipoğlu şirketler grubuna 103.4 milyon dolara satılarak özelleştirildi. Hayyam Garipoğlu'nun Malki cinayeti ve Türkbank skandalına adının karışması, Sümerbank'ın elinden alınmasına neden oldu. Sümerbank 21 Aralık 1999'da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. Daha sonra 2001 yılında Oyak Grubuna satıldı Sümerbank. Oyak Bank'ı ise 2007 yılının sonlarına doğru Hollanda ing Group, 2.6 Milyar dolarlık bedeli ödeyerek satın aldı. (ayrıca istanbul'daki metrobüslerin satın alındığı firma da hollanda'lıydı, bir bit yeniği var ama.. hayırlısı..)

Temmuz 2005'te Kemal Unakıtan'ın katıldığı istanbul Sanayi Odası meclis toplantısında Sümerbank ile ilgili şunları söylemiş:

"Yakında Sümerbank tarihten siliniyor artık, bitirdik. Elinde bir şey kalmadığı gibi ismini de kaldırıyoruz. isim hakkını satarız o başka. Sümerbank, Karadeniz Bakır, SEKA gibi işletmeler bir ad altında bitirilecek. Kar edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Neden? Devlet sanayici olmaz... Bu bir prensip meselesidir, ilke meselesidir, politika meselesidir. Bizim hükümetimizin politikası bu. Sevenlere de söylüyorum, sevmeyenlere de söylüyorum. Herkes hesabını buna göre yapsın."

Ve şu anda ortada Sümerbank adı yok. Devletçilik dediğimiz ilke artık geçen bir jeton değil galiba bu memlekette. Her hükümet, halkın tüm tepkisine karşın özelleştirmelere devam ediyor. Birilerinin cebine çıkan yolları kesmeye halkın gücü yetmiyor galiba bu ülkede. Sesinin ne kadar çıktığı değil, kimden çıktığı geçiyor artık diyeceğim fakat askerin bankası olarak bilinen bir banka dahi özelleştirilebiliyorken, bu dediğim ne denli gerçek olabilir? Hem kalanlar ne yapabilir ki özelleştirmenin karşısında? Örneğin Ulus'taki Sümerbank'ın yerinde "Kiler" var. Ne kadar taban tabana şirketler birbirleriyle. Acımasız bu kapitalizm denen öcü. Bazıları Sümerbank'ın sadece eski bir banka olduğunu sanır. Memur veya memur çocuğu olan iyi bilir Sümer'in tekstil ürünlerini. Şimdilerde herkes özleyerek ucuzluğundan ve kalitesinden bahsediyor o ürünlerin.

Ekim 2006'da ing Grup, Sümerbank'ı almadan hemen önce elinde kalan tüm malları hayır kurumlarına bağışlayarak kapanmıştır, kuruluş amacına uygun bu davranışının ardından.. Türkiye ekonomisinin geliştirilmesine, halkın refahının yükseltilmesine, Türkiye'nin siyasal bağımsızlığının yanı sıra ekonomik altyapısının oluşturulmasına, halk ile devlet arasındaki bağların güçlendirilmesine ve farklı kökenlerden ve inançlardan insanların ulus ve sınıf bilinçlerinin geliştirilmesine çok önemli katkılarda bulunmuş bir banka/şirket. Sümerbank'ın işletmeleri, bulundukları bölgelerde sosyal devletin çekirdekleriydi. Bu nedenle de, ilk hedeflerden olmuşlar. Sümerbank çalışanına daima eğitim veren, hatta yurtdışına öğrenci bile gönderen bir kurumdu. Türkiye'nin bağımsızlığı için yapılan millileştirme ve devletleştirmelerde de önemli görevler üstlendi. Bu ülke ise acımasızca sırtını döndü ona. Halk değil, hükümet.

Ayrıca Anadolu'nun değişik bölgelerinde, başka hiçbir sanayi tesisinin olmadığı yerlerde fabrikalar kurdu; istihdam olanağı sağladı. Birçok bölgede ilk önemli fabrika, Sümerbank'ın işletmesiydi. Devlet, "sosyal devlet" rolünü, bu fabrikalarla yerine getirdi. Sonra bazılarının "devlet tekstil üretir mi?" lafıyla satışa çıkartıldı. Diğer yandan da "insanları tek tipleştiriyor" dendi Sümerbank için. Kimine göre Sümerbank, aynen Sovyet Rusyasında olduğu gibi insanları bir kalıpta giyinmeye zorluyordu; dolayısı ile insanların "özgürce seçme hakkının" önündeki en büyük engeldi(!) Sonuçta allem edip kallem edip sattılar, kapattılar.

Asıl engel özelleştirme taraftarı beyinlerdi fakat öyle addedilmedi topluma, çünkü siyaset yapabilmek her türlü yalanı söyleyebilmek, gerçek gibi altın tabakta sunabilmek bunları ve hala da insanların karşısına dürüst politikacı sıfatıyla çıkabilmektir.

(dip not: fecii şekilde ve yüksek dozda vikipedi'den alıntı/yardım vardır.)
mavi poşetleri vardı.
görsel
Bankasını bilemem zamanın en iyi devlet eliyle kurulmuş biçki dikiş kumaş fabrikası. Yaklaşık 15 sene önce kapandı.
küçükken bayramlıklarımızı aldığımız yer.
babamın yıllarca çalıştığı yer. çok iyi bir yer olduğunu söyler hep. bakırköy'deki fabrikaya götürürdü beni, içinde kreşi olan genişçe bir alanı var. hemen fabrika çıkışının karşısında kahve gibi bir yer vardı, ağaçların arasında. orada tost yedirirdi bana, kendisi de kahvedekilerle kağıt oynardı. hey gidi hey. hala ara ara der, çok ucuza peşkeş çektiler o araziyi diye. çünkü ciddi anlamda güzel bir yerdeydi ve oldukça büyüktü. oradan aldığımız kıyafetlerimizi hala ailede giyenler var.
türkiyenin en önemli üretim merkezi olacakken tansu ciller tarafından kapatılıp iflas ettirilen firma.
adı artık oldukça eskilerde kalan ve samsun'da yer tarif etmek için kullanılan holding.
gerçi sgk müdürlüğü çöktü binasına ama olsun, haşet gibi, katoça gibi hep kalbimizde kalacaksın sümerbank.
Sümerbank'ta Beykoz haftası tenzilatı:

görsel
Mustafa K. Atatürk'ün devletçilik ilkesi ile sovyetler birliğinden alınan krediyle kurulan kaliteli ve ucuz kıyafetler üreten eski bir kit.

Edit: o güzel günler tekrar gelecek. işcisi, köylüsü, beyaz yakalısı bu ülke ve yurttaşları için bu ülkenin ve yurttaşlarının fabrikalarında çalışacak. Koçları, sabancıları değil devletini ve halkıni zenginleştirecek.
90’lı yılların ortalarına değin polis, asker, postacı gibi üniformalı kamu görevlilerine dünya standartlarında kaliteli tekstil ürünleri ve ayakkabı üreten devlet kurumu.
Önce gereksiz bir şekilde kapatılan şimdiyse peşkeş çekilen arazisine site/rezidans yapılan tekstil fabrikası.
konu ile ilgili bir yazı:

http://www.soldefter.com/...aldi-sumerbank-anil-baba/
1933 yılında atatürk tarafından kurulmuş banka. bankacılığından çok tekstil ürünleriyle hatırlanır. kapandı şimdi.
(bkz: Nazilli)