bugün

şuan ders çalışabiliecek kadar sağlıklıyım ama hastaymış gibi yapıyorum.
bence 90'dan sonra doğmuş olan çocuklara medya ile ilgili gerçekleri anlatmak gerek diye düşünüyorum. mesela bülent ersoy'un önceleri bir erkek olduğunu ama sonrasında bi ameliyatla cinsiyetini değiştirdiğini.. bunu anlatmak lazım.

küçük kardeşimin, tv'de 'bülent abimizi' görür görmez, yüzündeki o korku ile karışık şaşkınlık ifadesini gördüğümde karar verdim buna. çocuk korkmuştu ve biri ona ordakinin bir insan olduğunu anlatmalıydı.
kasım aralık aylarından nefret ediyordum sözlük. aralıktayız ve nefret etmek istemiyorum artık. her yıl başıma gelenler akıllandırmıyor, inat mı ediyorum yoksa sözlük
sözlük vallahi yakaladım billahi yakaladım, biliyorum neyi kimi merak etmiyorsun ama ben seni aydınlatıcam genede.şimdi işteyim eve gidince uzun uzun anlatırım.
orta halli ancak kendini geçindirecek bir devlet memuru olacağım fakat evleneceğim kişi benden çok çok zengin kendimi içgüveysi gibi görsem de kıytırık bir devlet dairesine X6 yla gideceğim günlerin hayali iştahımı kabartıyor amına koyim zıvanadan çıktım lan.

not:evet karı parasıyla artistlik yapacam.
baba parası yiyorum yerkende hiç vicdanım sızlamıyor.*
acıktım ve sırf tembellikten gidip bir şeyler yemiyorum.ben tek başıma yaşarsam açlıktan ölürüm.bana bakacak birisine muhtacım sözlük.
(bkz: (#10070694))

şu entry mi sırf biri okurda bana yardımcı olur diye girdim.
birkaç hafta sonra doğum günüm..
ve korkarım, yine tek başına olacağım. beni seven, bana sürpriz hediyeler alan ve bana yürekten "iyi ki doğdun" diyecek hiç kimsem yok; ailem dışında. onlar da 21 yıldır kutluyorlar allah razı olsun ama, yetmiyor...
bir an diyorum ki, facebook'tan falan kaldırayım doğum tarihimi... sadece "gerçekten bilenler" hatırlayabilsin. sonra bu kişilerin sayısının bir elin parmağını geçmeyeceğini düşününce vazgeçiyorum. bu gerçekle yüzleşmeye hazır değilim.
bilmiyorum sözlük.
hem büyümekten korkuyorum, hem yalnızlıktan.

edit: mavi gece lambasi'nın da desteğiyle, gizledim doğum tarihimi. hayırlısı...
dengesizlerden nefret ediyorum derim ama asıl dengesizin büyüğü benim, haberim yok...
sözlükte takılırken yazacak başlık bulamadığım zaman rastgele ve birgün e basıp basıp eskilerden başlıklar getiriyorum.
bende ciddiye alınması gereken bir boyun fetişi var sözlük. tabii ciddiye alınması derken; doktora götürün lan beni.
(bkz: oyhhhşş)
belki ummadığın kadar mütevaziyim! biraz saklıyım. bazen yasaklıyım!Kimseyi örnek almam. Kimseye örnek olmam! arkama bakmam. "asla" demem. "keşke" leri hiç sevmem. eleştiri dinlerim. nasihat dinlemem! kimse bana masal anlatmasın! çocukkende sevmezdim ben bu masalları. *
kendime bile zor itiraf ettiğim : içimdeki güzelliği kimse görmesin istiyorum. En ufaktan yaklaşanı görürsem tepeliyorum, nefret ettirmek için bi dolu yöntem var cepte. ama niye böyle yapıyorum? yazık içimdeki güzele.. o hep yalnız kalıyor benim yüzümden..
"konsere gitmezse ölecek" hastalığına yakalandım.
o mor ve ötesi konserine gidemezsem deliririm.
Oscar Wilde'ın şu sözüne katılmamak elde değil: Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki. Unutma, kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk ettiği yeri.

Hayatımdan çıkıp beni mutlu eden herkese teşekkür ediyorum. hoho.
bugün üçüncü itirafım... bu kadar itirafı bu bünye nasıl kaldıracak bilmiyorum ama tutamayacağım içimde...
büyük aşklar yaşamıştım sözde... yıllarımı verdiğim tutkulu aşklar... ama hayatımda ilk defa bir adam bana evliliği düşündürüyor... düzenli bir hayat düşündürüyor... hani böyle çekeyim elimi eteğimi her şeyden; evleneyim, yemek yapayım, çocuk yapayım sonra onun veli toplantısına gideyim moduna büründüm bir anda... noluyor bana acaba...
ya yaşlanıyorum ya adam oluyorum...
ya da hayatımı adayacak kadar seviyorum...
ya da d) hepsi...
Tekrar ben geldim sözlük. Bu gün iş yerimdeki zaferimi kutlamak için geldim. Kimsenin duymasını, görmesini hislerimi; hissetmesini istemediğim için sözlükteyim ve itiraf ediyorum, Yan oda daki Volkan bey askere gitti ( ohh ) o oda o kadar havadar ki anlatamam. Hep onun koltuğunda gözüm oldu ve şimdi o yok. Koltuğu yalnız. insan sıcaklığı görmüyor. Yarın onun odasına yerleşeceğim. Mutluyum. Korkunç gülümsemeler yapasım geliyor. ! Güle Güle Volkan'cım. nihahaha şiit. öhüm. öm.
okuldaki kahve makinasının kahvesinin neden bu kadar güzel olduğunu düşünürken dedim ki acaba, hani bardağı altına koyunca 2 farklı yerden, birinden süt tozlu sıcak su, birinden kahveli sıcak su akıyo ya, ondan mıdır.
evde denedim, ondan değilmiş, kahve her türlü güzeldir höpürt şöpürt içerim de, makinanın ki kadar güzel olmadı hayal kırıklığına uğradım resmen.
itiraf ediyorum
-müzik öğretmenimize masaj yapma bahanesiyle memelerine bakardım bide omuzlarını mıncıklardım.
ilk okul öğretmenimin memelerini çok beğenirdim. bir gün " bağrına basmak " ile ilgili birşeyler anlatırken, " öğretmenim, bağrına basmak ne demek? " diye sordum. o da uygulamalı gösterdi tabi, kafam memelerde.
ardarda birsürü eksi geldiği zaman anlıyorum ki sözlükte takıştığım kişi-ler yine iş başında. komik. gülüyorum ama ağzımla değil tabi.
bu başlığı, sözlük formatına uyulması gerekmediğinden ötürü, türlü türlü işlere alet etmekten büyük keyif alıyorum. al bak sana itiraf.

sözlükte fizik tedavi uzmanı, öğrencisi cartı curtu varsa bana ulaşabilir mi? geçtiğimiz gün maçta fena çarpıştım biriyle de. garip bir durum oluştu. onunla ilgili bilgi verip bazı sorular soracağım. hiç doktora gitmek istemiyorum çünkü ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum. iki saat film çektireceğim, bilmem ne yapacağım, sonra "zedelenme var dikkat et 1 ay sonra geçer" deyip siktir edecek. işim gücüm var benim hehe. sahalardan uzak kalamam.

evet mesajları alalım plz.
aylardır telefon kullanmıyordum. dün gece eski mesajlarımı okudum şöyle bi baştan sona. neler neler varmış hiçbirini de silmemişim hem şaşırdım hem kendimi mutlu hissettim nedense. çok özlediğime karar verdim sabahlara kadar mesajlaşıp sabaha karşı uyuyakalmayı.
sözlük benim özgürlük alanım. itiraf ediyorum; ben bir ayak fetişistiyim.