bugün

bir hava var, sonbahar havasını anımsatan; soğuk değil ama asla sıcak da değil hafif esintili, biraz bulutlu ama aydınlık da. işte bu hava benim içimi buruyor her seferinde. sanki tüm geçmişi hatırlayıp sorguluyorum, pişmanlıkları keşkeleri... hiç sevmiyorum onu ama şu an yaşıyorum yine. Ruhum öldü.
Allahım dayanma gücü ver nolur. Dayanamıyorum.acımı hafiflet yarabbim.
çok güzel saç boyadığımı anladım bugün.
aslında itiraf etmek istediğim çok şey var ama belki (on binde bir de olsa) sözlükte bir kızla tanışırım diye şimdilik yazmıyorum.
Konuşmak istemediğimde arayan annem bile olsa teli sessize alıyorum.
her şeyi ardında bırakıp kaçan insanları daha iyi anlıyorum şimdi. ama nereye kaçabilir insan? var mı arkada kalanları unutturacak kadar uzak bir ülke?

çölde şu tepenin ardı su kuyusu diye diye yol alıyorum. kuyu bir türlü görünmüyor, tepeler bir türlü bitmiyor.
annemi özlüyorum çok özlüyorum. didişmelerimizi özellikle. ama ne kadar didişsek de ağlarken ona sarılıp ağlayabildiğim günleri özlüyorum. anneler gününde ya da annemin doğum gününde yanında olmayı özlüyorum. sadece farklı ülkelerdeyiz. ama kokusunu çok özlüyorum. bana sarıldığındaki sıcaklığını çok özlüyorum.
bomboş geçti yine bir yaz.

günler için boş geçti diyoruz, aylar için, mevsimler için boş geçti diyoruz. Herhalde ömrün sonunda da aynısını tekrarlayacağız. istediklerim olmuyor, ümit kestikten sonra olması da bir şey ifâde etmiyor açıkçası.

bir senede ne çok değişiyor be sözlük. bunu test ettim. tek dayanağım da bu, zamanın bir şekilde geçmesi.
Liseden beri yurtta kalıyorum. Neredeyse Yurtta 12. Seneme gireceğim.
Bu durum yüzünden ciddi derecede anksiyete sahibi oldum.

Horlayanlar,
gece üst ranzadan düşenler,
yattığı yerde ani hareketler yaparak dönenler,
yemeği şapırdatarak yiyenler,
Pasaklısı düzensizi,
Gecelere kadar yanan ışıklar,
Gürültüsü,
Aşk acısı çekeni,
Hırsızlık yapanı,
Açgözlüsü cimrisi,
Ruh hastası çirkefi

Daha sayamadığım bir sürü rahatsız edici durum.
iyi bir şeyler olayım, aman annemin babamın emeklerini boşuna götürmeyeyim, onlara layık bir evlat olayım diye akıl sağlığımı yitirdim.

Şimdi en ufak sese, ışığa, harekete duyarlı hale geldim.
Kulak tıkaçsız, göz bantsız uyuyamıyorum.
Yaş ilerledikçe sorunların üstesinden gelme yerine daha korkak biri haline geldim.

Mümkün mertebe az kişiyle samimi olmak istiyorum. Çünkü mutlaka tanıdığın 10 kişiden 8'inin sana bir zararı oluyor.

Gelecek planları yaparak bir şeyler kazanmaya çalışırken kaybettiğiniz şeyleri göz ardı etmeyin.
Sonra büyüyor, belli bir yaşa gelince çığ oluyor size. Altından kalkamıyorsunuz.
kendimi kandırıyorum.
Kardeşimin bir yaşına girmesine epey bir süre var aslında ama ben onun için şimdiden pastasını ve konseptini düşünmeye başladım. Doğum günümüz ikiz kardeşimle dip dibe olduğu için bundan sonra sadece onun doğum günü kutlanacak. Evde üç tane kova burcu deli kardeş var*
Birisi kardeşimi kucağımda gördüğünde annesi sanıyor bu çok büyük yaş farkından dolayı. Annemi ise anneannesi-babaannesi.
Onu kucağıma her aldığımda şükran duyuyorum; ben bu duyguyu tatmak istemediğim için evimizde böylesine güzel bir bebek bana bahşedilmesini ve hak etmediğimi düşündüğüm için bulunması adına.
Dişleri çıksın, bir kere abla diyerek o güler yüzüyle seslensin, bir adım atabilsin onu geçtim emeklemeye yeltenmesi bile benim havalara uçmam için yeterli bir sebep.. onu çok seviyorum ablasının minik kuzusu.
Ailemden nefret ediyorum.
hayvanları insanlardan daha çok seviyorum, insanlara hizmet vermek çok zor gelmeye başladı.
0:00 0:03
Çişim var ama entry giriyorum. Ben mecbur değilim burda bilgi deryamı sizlere sunmaya. Bende bilirim maaşımı alıp, bir şey anlatmadan gitmeyi fakat yapmadım. Şuan bu yazıyı okuyorsanız bunu bilmek zorundasınız. Damarında akan kan kadar gerçeğim.
Bilmem kaç sene sonra annemle oturdum içki içtim.
iki gündür kimi konuşursak o arıyor mesaj atıyor yazıyor karşımıza çıkıyor.
Bu gece de annemin babamı nasıl unuttuğunu, babamın neden 25 senedir unutamadığını ve benim hangisine benzediğimi konuşurken babam yazdı.

Gecenin sonunda mevzu nasıl oldu bilmiyorum ama babamın benimle konuşmak için anneme yalvarmasina döndü.

11 sene sonra babamla konuştum sözlük.
Ben biraz baba figüründen etkilendim sanki. Yine de bir daha konuşmak istemiyorum.

Ne kadar etkilenirsem etkileneyim sözlük orospu çocuğu orospu çocuğudur.

Unutmamam gerek bana yaşattıklarını
1.5 sene önce sildiğim uludağ sözlüğe geri döndüm umarım çok değişen şey yoktur.
Uzun cok uzun. Ama galiba bir kadına sırf benim hayatımda zorluklarda Yanımda olmasi icin bile katlanırım. Arkadaşımla konuştuk az önce.

-ihtiyacım yok ki bir kadına
+olur neden olmasın olm
-bir kadına sırf bu yüzden Mi tahammül edeceğim ben ?
+seversen tahammül etmez taparsın
-ben kimseyi sevmem ki ?
+bir keresinde cok sevmiştin
-o bir hataydı. Bir daha kimseye ayni hisleri duyamam.
+şans tanı birilerine. Hayat geciyor yalnız ölme.

Böyle bir sohbet geçti aramızda. Beni hasta olduğumda basımda bekleyecek ve sadık kalıp güven kazanacak biri var Mi bilmiyorum. Birini sevmeden sırf hayatın bir rutini diye evlenilir mi onu da bilmiyorum. Yas 26, yıllar geciyor gerçekten de. Eger bir gün dün geceki gibi hastalanırsam Ve birine ihtiyaç duyduğumda pişmanlık çekersem belki o zaman evlenirim. Cunku bu gece bunu düşüneceğim, dün gece ölmekten beter olduğum icin. Yine de kendi çıkarlarım icin bir kadına tahammül edebilir miyim bilmiyorum. Yıllardır yanlış düşünüyor hata yapıyor olamam. Ama hayatın içinde böyle zor anlar oluyor Ve insan yanında birilerini arıyor. Zaten geçmişte birini sevmiştim ve sırf zor bir anımda yanımda olmasından ötürü ona karşı hisler beslemiştim. Zor günlerden yalniz basıma sıyrılmak adına gücüm her azaldığında pişmanlık duymak istemiyorum sanirim. Belki 2-3 sene birini tanımak icin yeterli olur bilemiyorum.. düşüneceğim. Nefret ettiğim canlıların güzel olabilme ihtimallerini düşüneceğim.
Biraz hayat şartları, biraz da kendi yaptığım salaklıklar yüzünden hayatım olduğu yerde sıkışıp kalmış gibi geliyor, buna izin verdiğim için elimden gelen gelmeyen her şey yüzünden kendime aşırı öfkeliyim, bunu kimseye anlatamıyorum, derdimi de, birkaç kişi haricinde sürekli genel geçer şeyler veya savuşturucu yanıtlar duydum durdum, bu yüzden de biraz aşırı bir tepki farkındayım ama en yakın arkadaşlarımdan birisiyle görüşmeyi kestim.
en yakın gördüğün birisinden bile herkes gibi muamele görmek koyuyor, sonra "neden her olaya aşırı tepki veriyorsun öfkelisin ?" oluyor ispanyolca konuşuyormuş gibi davranıldığı için olabilir mi sayın amına koduğum ? Sırf bu yüzden konuşmayı, cümle kurmayı unuttum resmen geriliyorum anksiyetem varmış gibi, belki de vardır bilemiyorum ama üzerime kabus gibi çöken suçluluk ve geç kalmışlık duygusunu atamıyorum.
bamya yemeğini çoğu kişi sevmiyor. bunu farkettim.
bir şeylere anlam yüklemek için o kadar uğraştım ki,sonunda anlamsızlaşan ben oldum.
0:00 0:02
Hayatım ellerimden kayıp giderken herhangi bir müdahale yapamamaktan yoruldum.
Ben aslında soğuk biri değilim
Sadece yapmacık samimiyetleri sevmiyorum.
Tavlaya acaip sardım şu son zamanlarda.