sözlük yazarlarının itirafları

bugün bir iddaa kuponu yaptım sözlük.Tatile gidicem 10 gün sonra.Hiç param yok.Her tatile gittiğimde parasızlıktan kendime küfür ediyordum.Bu kupon tutarsa sözlük 780 lirayla güzel bir tatil yapacağım.

ilkokul 5'e gidiyorum. Bizim sınıfta kara böyle çirkin bir kız var. Nedense bana çekici gelirdi. Bizim zamanımızda hoca soru tahtaya soru sorardı. Öğrencilerde soruyu çözüp hocanın masasına koştururlardı. Günlerden bir gün yine böyle bir sınıf ortamında avımı kestirmiş bekliyorum. Hedef harekete geçince hocaya doğru bende soruyu çözmüş gibi yapıp hocanın masasına yavaş ama emin adımlarla ilerledim. Bir süre sonra( tahmini 15- 20 saniye) hocanın masası kalabalıklaştı. içsesim dedi ki " oğlum fırsat bu fırsat bu kızı sikemeyeceğine göre bari daya" o anda kızın götüne yapıştım hocaya doğru sözde ittiriyorum onu, hocaya soruyu göstercem ya* Tabi o aralar musluk akmıyor. Eğer aksa oracığa boşalırdım. işte böyle bir şey.

bu gece birisi bana seri + oy veriyor sözlük kim bu melek ortaya çıksın lütfen *

iki uçlu değnekin en bok yerindeyim.

sözlük sanırım ben salağım. gerçekten. 3 saattir disko kralı nı izliyorum, neymiş efendim inci'den 10 yazar seyircilerin arasındaymış da ıvırmış zıvırmış. herifler zannımca kekledi bütün inci yazar ve okurlarını, gerçekten inci inciyi bile sikermiş onu anladım.

bu salak programla geçen saatlere mi yanayım, çalışmadığıma mı, inci tarafından keklenmeye mi...

son birkaç gündür çok popüler oldu bu başlık, 100 civarında dolaşıyor içerdiği entry sayısı. kişinin bu başlığa içini dökmesine karşı değilim. aksine destekliyorum bunu. iyi bir dinleyici çünkü sözlük ve yazılanları üşenmeyip okuyan yazarlar. fakat bu itiraf kalabalığı okuyucuyu olumsuz etkilemekte. kaç yazar okur ki 100 civarı entry.

keşke bu başlığa gerçekten itiraf edilmek istenenler yazılsa ve yazan kişi okuyucu bulup rahatlasa.

ben ukte vermeyi bir türlü öğrenemedim sözlük.

depresiflikten çok sövesim var herkese ama içime atıyorum.

- içine atma bak içine atıyorsun atma içine.
(bkz: vavien)

facebook üzerinden montaigne'nin gece sıkılmış edebi tarzı ile ufak metinler yayınlıyorum ve beğeniliyor. anlamadığım, bir boka benzemeyen bu minimal öykülerim ve deli uydurması felsefi metinlerim neden beğeniliyor. demek anlayamadığımız durumlar, hoşumuza gidiyor. ama oldukça eğleniyorum.

bana balık verme, oltayı ver. ne çıkar buradan ? ızgara çupra ve rakı keyfi değil herhalde. yüzme iyi bir spor değildir. spor yapmak için mi yüzüyorsunuz ? hayır. ama yüzerken spor yapmış oluyorsunuz ? evet. spor yapmadan yüzme şansınız var mı ? evet. o zaman en başa dönüp, olta yerine balığı alın. ızgara çupra ve rakı hala keyiflidir. sezen aksu dinleyin, görüşürüz.

kütüphanenin kokusunu ve çektiğim sonsuz yalnızlığı düşündüm. "sakin ol" dedi charly. ama hani yalnızdım ? charly ne arıyor burada.. "sen yırtık mısın?" dedi. "ayak" dedim. derin bir ah çekti ve "yani, canım, iki insan soyunup.." demeye kalmadan, çoraplarımı giydim. son 3 yılımı bir daha yaşamak istemem. ondan önce. olan 2 yılımıda yaşamak istemem. öyle olunca yaşamak istemediğim 3 yılımı yaşamak zorunda kalırım.

sevmediğim ama zorunluluktan devam ettiğim bir işte çalışıyorsam, istifa ettiğimde kendimi hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum.
hapisten çıkmış, gün ışığına hasret mahkumlar gibi, sokaklarda dolaşıp mevsim ne olursa olsun havanın ne kadar güzel olduğunu düşünüp mutlu oluyorum.

offff sözlük,
kendime çeki düzen vermem lazım, ne yiyorum ne içiyorum ne de uyuyorum sonra aptal gibi işe gidiyorum, tabi azar işitirim amirden bu ay bu kaçıncı, süleymaniye'ye hoşgeldiniz diyeceğim yerde ''sülaymana hoşgeldiniz '' dedim gözümde şimşekler çaktı ki iki sn sonra ama artık geçti, çaylak da değilim lan işimde, azıcık aşığım sadece.

sözlük iddaa kuponum yattı.Oysaki ne umutlar bağlamıştım o kupona.En iyisi sana bir daha anlatmamak sözlük.

Sabahtan beri aynı şarkıyı 95468005485. kez dinliyorum,ben böyle zamanlarda kendimden korkuyorum.

Bir de ben onu hayvan gibi özlüyorum.

annemin gözüne girmek için saatlerce temizlik yapıyorum,beğenmiyor tekrar kendi temizliyor benim temizlediğim yerleri.işte o an kafamı duvarlara vurmak istiyorum.
edit:sözlük ben ne zaman öğreneceğim temiz temizlik yapmayı?

onu çok seviyorum. birazdan sinemaya gideceğiz. kavga ettik yatmadan afiyetle. hazırlandım. telefonunu bekliyorum. sanki ilk kez buluşacakmışız gibi. çok öpüştük, bedeninin her hattını biliyorum fakat o heyacan içerimde. gitmiyor... gitmesin sözlük.

hee sözlük unutmadan ananı da al git.

(bkz: optm kib bye)

kaltağın tekiyim, sözlükte bulunma amacım da altına yatmaya erkek bulmak. bitti, bu kadardı.

(bkz: sözlük yazarlarının aslında demek istedikleri)

benjcev , twitter'da followers listemde ya.. ben artık gözüm açık gitmem bu dünyadan.. mutlandım.

grup yorum dinliyorum ardından hande yener ile eller havaya yapıyorum ardından anathema ile uçuyorum ardından gogol bordello ile zıplıyorum ardından iron maiden ile oturuyorum ardından mayhem ile tekrar kalkıyorum ardından yasemin mori ile sakinleşiyorum ardından crstal castles ile hopluyorum zıplıyorum coşuyorum gençler.böyle bi müzik zevkine sahibim.

az evvel facebookta bi kız ekledi. kabul ettim resimlerine baktım ve beğenmedim kızı. ama kıza şey dedim internetten tanımadığım insanlarla tanışmıyorum. pişman değilim. o kız güzel olsa halbuki amma da sevinirdim be. piç olmaya başlıyorum diyeceğim de bu piçlik olmasa gerek. asıl piçlik beğenmediğin halde kızla bişeyler paylaşmaya çalışıp, paylaşıp sonra da siktir etmek olurdu heralde. ulan siktiriboktan bi piç bile olamıyorum ya. zaten mesele olmak ya da olmamak değil miydiki zaten.

az önce anneme sinir oldum ve onu sevmediğimi söyledim.biliyorum çok kötü bir evladım ben.

sözlük itiraf ediyorum ve aslında bu durumdan çok utanıyorum. yıllardır sözlük okuyorum, yazıyorum ancak spoiler denilen meretin ne olduğunu halen anlamış değilim. yani hangi durumlarda spoiler kullanılır, spoiler nasıl verilir ya da spoiler da aynen bakınızda olduğu gibi verilebilecek şeyler arasında mıdır orasını bilmiyorum. evet çok utanıyorum.

az evvel bursa metrosunda arabayatağı yönünde gördüğüm çocuk çok hoştu be...
Not: Yanında sevgilisi olmasa daha da hoş olurdu...

itiraf ediyorum;
karanlıktan acayip korkarım.

ilk seneden okulu uzatmayı garantiledim.ne biçim bi geçme sistemi var,ben ne biçim adamım ?

hayatımı bir otunkinden daha manalı yapan şey ne, biliyor değilim.