bugün

şu fax olayını hala çözemedim. burdan kağıdı koyuyoruz misal amerika-da detroit'e fax çekiyoruz ve yazılar anında ordaki kağıttan çıkıyor. ben gerçi televizyonu-radyoyu-telefonu bile çözemedim. buda böyle bir itiraf işte. gereksiz yani.
itiraf ediyorum gecen ay ablam bimden tiramisu almis. Babam haric 4kisi yedik pastadan birer dilim. Gece dayanamayip kalkip yedim 1dilim 3dilim kaldi. Sonrali gun ablam dedi getir yiyelim e bakti 3dilim otekini kim yedi? Ben de soylemedim babam yemistir dedim. Aksam babam geldi ablam sorarsa ben yedim dersin dedim ona da. bi bim tiramisusu icin dustugumuz hallere bak arkadas! Biraz matematik problemi gibi oldu kusura bakmazsiniz artik..
çocukken bisiklete binmeyi çok istemiştim ama binemedim hiç, şimdi istesemde vertigo nedeniyle binemiyorum artık bir anlamı yok ama keşke çocukken yapmak istediğim her şeyi yapabilseydim.
sen geldiğinde, sen yazdığında senin bir kelimende geçmişim silinip yeniden yazılıyor her şey peki sen niye bunu yapamıyorsun neden bende yeniden doğup her şeyin silinmesini istemiyorsun. bana uzakken de yakınken de ölüyorsun neden yeniden doğmuyorsun bende. o biz bizsek neden bizde yeniden doğmuyorsun. senin içinde zerre kötülük yok ama seni ele geçiren birisi var onu yenmelisin özüne dönmelisin o zaman işte daha güzel olmaya başlayacak senin için belki bizim için. çocuğumuz olan o çocuk her geceleri gördüğüm o çocuk bir şeyler anlatıyor hep hep gösteriyor gösterdikleri gelecek mi diye düşünüyorum ama tek güzel olan şey şimdi o da olmasa.
lisedeyken turkcellin bedava yolladığı dakikaları tenefüsler de tanıdıkları gizliden arayıp, kandırarak harcıyorduk. şarkı söylemeler mi, şiir okumalar mı, ilan-ı aşklar mı.. mutlu oluyorlardı haliyle, bizde sevaplık liseliler.
Bugün sözlük hesabımı silmesi için sözlüğe mesaj attım, sebebini öğrenebilir miyiz diye soruyor , e çok zamanımı alıyor dedim. Sebep te sununca artık silerler sandım. Beklemedeydim.
Zaten izin almışsınız biraz ara verseniz ? Diye ikinci bir mesaj geldi. Bu kadar önemsenecegini düşünmemiştim cidden. Silinmeden önce sohbet ettigim yazar bile umursamadı. Peki lan peki sözlük. işe Bak bu da 1000. entrym seninle ilgili oldu. *
kafamda garip sorular var sözlük acayip araftayım.
şu ana kadar kimseden ağızım burnum kırılana kadar dayak yemedim. *
uykumdan uyandıran kardeşim bile olsa "on saniye içinde siktir git" derken işyerindeki taş hatun uyurken arayınca gayet kibar uyanıp robdöşambrımla viski içer edayla, "alo? hayır canım uyumuyordum, ben fazla uyumam zaten. insiminyayım ben. bilmezsin sen heheh * " şeklinde kişiliğimi örtercesine konuşuyorum. evet ben buyum, soyunabilir miyim?
Büyü bozabiliyorum.
insanların çift yaratıldıgına inanıyorum birebir ikizimi buldum sanırım tek farkımız cinsiyetlerimiz uyuşmuyor.. ama hareketlerden konuşma şekline kadar aynıyız kader..
başının belasını arayan biri varsa... eğer öyle biri varsa... bu görevi layıkıyla yerine getireceğimi bilmesini istiyorum. anladım ki benden olsa olsa tatlı bir baş belası olur. cidden olur yani olurum ben.
peki...
itiraf ediyorum; bugüne kadar hep "haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünya da ki resmimize" olarak bildiğim şarkının aslında "resmimize" değilde "neslimize" olduğunu öğrendim. yıllardır bunu yanlış biliyor muşum, artık dünyayı kurtarabilirim.

"haydi gel benimle ol
oturup yildizlardan bakalim dunyadaki neslimize
ordaki sevgililer ozenip birer birer
gun olur erisirler ikimize"
Oturdum kartezyen çarpım çözüyorum sevgili sözlük. Çay da var bir de "Dont Cry" her ne kadar ismiyle çelişse de hiç bıkmadım. Ha bu arada beklediğim mesaj hala gelmedi. Belki de hiç gelmeyecek. Belki de o çoktan başkalarıyla mutludur bile. Sanırım ben hep beklemeye devam edicem. inatlaşmayı seviyorum çünkü bana kendim olduğumu hatırlatıyor.
SU AN CAY DEMLEMEYE USENIYORUM, BANA CAY DEMLE SEVGILI SOZLUK.. HADI...
soyle bisi olmusdur:
eski manita af buyurun surtuk oldugundan agizina sicip ayrildim. ama sonra bu beni engelledi ve sonra geri kaldirdi. Hala bana watzappdan mesaj atip konusuyo ben ne yapacagimi bilmiyorum. sevmiyorum kizi ama zorluyor ve mesaj atiyo. bunun yuzunden sevgilimle bozusup ayrildik. ne yapacagimi bilmiyorum sozluk.
edit: child of the wild one'a tesekkurler.
kaç gündür şampuan arıyorum. saçım kalın telli ve sert. nadir yağlanıyor. ne kullansam bilemedim sözlük.
Komşunun bebeği saatlerce ağlamak suretiyle kafamı dikti. Ulan bunun temel atma törenini bilirim, böyle olacağını bilsem Zile basar duvara falan vurur engel olurdum.
Eski sevgilim tam bir aşüfte çıktı. Ve evet benimle yatmıştı.
Genç kızlar clublarda dudaklarını bükerek çektikleri fotoğrafları instagrama koyar, biz de hala facebookta anathema şarkısı paylaşırız. Kaldı mı.ki anathema dinleyen? Sonra niye yalnızım.
ya bir kyk yurdundan başka bir kyk yurduna geçmek bu kadar zor olabilir mi geçemiyorum işte!! bu devirde herşey torpil neyse geçiyorum bunları. milletvekili tanıdığı olan var mı? milletvekili olmasa da daha alt mevkide biri de olabilir.
Kızdım dediğim olaya aslında kırıldım, bu da benim içimin yarası olsun.
çok nasıl desem, garip hissediyorum. bazen olur ya mide sıvısı yukarı çıkar insanın içini yakarak, tekrar indiğinde içeride bir sızı olur. su içince geçer sanılır ama geçmez.
ya da uyurken yataktan düşücek gibi hissedip uyanıyoruz ya, onun gibi aynı. aslında düşmüyoruz, sadece ilk çağdaki atalarımızın uyurken ağaçtan düşmesinden dolayı bizlere kalan genetik miras gibi, olmuyor ama olmadığını uyanmadan anlayamıyoruz. sonra oof yine mi diyip tekrar uyuyoruz. işte ben şu an orada uyuyamıyorum, çok boş hissediyorum.

sorumluluklarım var farkındayım, ama bende tık yok ki onları yapayım. boş boş vakit öldürüyorum, booş boooşşş zamanı harcıyorum. elle tutulucak hiçbir şey yapmıyorum.

ne bileyim, insanın bi hoşlandığı ya da etkilendiği olur en azından onu şevklendiricek, ya da inat yapmasına sebebiyet vericek bir düşünce olur. ya da hobisi vardır yapmaya şevki olur, ben en son sinirlendiğimde kendi yazdığım ve üstüne titrediğim sonatın notalarını yırtıp çöpe attım. şimdi pişman değilim, ama yok yani beni gerçekten mutlu eden ve emek verdiğim bir şeyi o kadar kolay silip attım ki, pişmanlıktan ziyade kızgınlık hissediyorum.

piyanomun başına oturuyorum, tuşlara basıyorum, ne çalsam diye düşündüğümde aklıma yıllar önce çaldığım 1-2 parçadan fazlası gelmiyor. kitabı açıyorum, eskiden severek çaldığım ne var diye, notalar o kadar yabancı ki ne çalasım ne bakasım geliyor.
rastgele bir sayfa açıyorum, çıkan parçayı bir kez dinleyip çalayım diye, ondan da sıkılıyorum. 11 yıllık piyanistim, çok da severim piyanoyu. çello çalmıştım ona da bayılırım ama çellom yok, gitara olan hevesimi de kaybettim 4-5 yılın sonunda, bateri desem o bir dönemlikti şimdi istemiyorum bile, yan flüt de denedim sesini sevmedim, keman itici geliyor, voleyboldan bıktım basketboldan nefret ediyorum tenisi biraz özledim ama vaktim yok futbol bir daha muhtemelen hiç oynayamayacağım yüzeyim desem sonrasındaki duş almaktan üşeniyorum ve yüzerken de sıkıldığım için uzun süre yüzemiyorum dal çık dal çık git kurulan oluyor, böyle de olmuyor. hoşlanmış olduğum hiçbir şeyden hoşlanamıyorum, şunu deneyeyim diye düşündüğüm bir şey yok kaldı ki vaktim de yok. yataktan düşüyor gibiyim, ama aslında düşmüyorum.
herkesten sebepsiz yere nefret ediyorum arkadaşlarıma içimden küfür ediyorum nedenini bende bilmiyorum.
itiraf ediyorum geçmiş insanın aynası derler benim aynam kırık dökük her dakika batıyor içimi acıtıyor bundan kurtulamıyorum keşkelerde bogulmak istemiyorum sözlük..