bugün

önce azı ön dişlerini söktü adam.
konuşmaya istemediği halde konuşmaya zorlananmamak için.
dudaklarını soktu kıyma makinelerine.
dudakları aşinaydı aslında kıymalara.
toplu yok oluşları gözlemleyen gözleri vardı.
herkesin yok olma ilizyonlarını biliyordu bir sürü yalnızlık gösterilerilerinden.
bir çok perdelik bin kaç oyun sergilemişliği vardı.
usta oyuncu hayata gözlerini hep erken kapamıştı.
keskin zekası hep zarar verdi kübüne.
sallanan baş ağrılarını söktü kelpetenlerle, olmadı kapı kollarına bağladı misina ile.
balık tutmaya benzemiyordu. sudan balığı çıkartmak gibi değildi
düşüncelerinin gark ettiği baş ağrılarını sessiz dingin gece maviliğine salıvermeler.
misinanın çekmek gibi bir derdi vardı demek sadece.
işe yaramıyordu bir şeylerdan kurtulmak düşüncesi ile kullanımı.
sonra durdu ve siktir et dedi dudaksız ve ön dişsiz adam.
işsiz ve bir o kadar ıssız adam.
yazmaya bile üşendi, üşendi küfür etmeye.
sonuçta, adam da haklıydı.
ne sike yarardı, hangi kanalizasyona dökülürdü ki yazdıkları...
Gece gece saglam tassak geciyorlar benle anlasildi.
Yemin ediyorum allah annemi benim başıma beni sınamak için göndermiş. Keşke beni cami avlusuna veya yetimhaneye bırakıp kaçsaymış. Kafayı yiyicem, deliricem, psikolojim bozuldu. Bir insan her gördüğünü çöpe atabilir mi ya? Şimdi de çantamı çöpe atmış. Kimliğim, akbilim, telefonumun şarjı, makyaj malzemelerim, paralarım herşeyim gitti. Bunu daha önceden de yapmıştı şimdi işin gücün yoksa hepsini baştan çıkart, al. Ygs giriş belgemi bile sınava 3 gün kala önemsiz zannedip atmıştı. Mırdarlığına yapıyo.
Ölesim var.
Beni çok seven birini çok seviyorum sözlük. iyi ki var hep de olsun.

Ve Allah bunu herkese nasip etsin.
son 5 gündür uyurken acayip şeyler yapmaya başladım.

1. gün: kafamı bir yere vurdum. vurduğumu da uyandıktan 4-5 saat sonra baş ağrısıyla farkettim. yaklaşık 2 gün sürekli başım ağrıdı nasıl vurduysam.
2. gün: çenem kaydı mı kasıldı mı ne olduysa üst kısmı çürük olan azı dişimi uyurken kırdım.
3. gün: uyandığımda üstümde atlet vardı. tişörtümün sağ kolu sağ koluma girmiş bilezik gibi duruyor. uyurken tişörtü çıkartmaya çalışıp becerememişim. ki hiç adetim değildir, şak diye çıkarıveririm.

ne içirdiniz lan bana.
farkındalık, çok berbat bir şey.

birkaç yıl kadar önce hayata ne umutlarla, hayallerle bakıyordum. her insana bir şeyler anlatmak, insanlara yardım etmek için çabalıyordum.

sonra, bir şeyler anlamaya başladım. sanki bütün çabalarım boşmuş gibi gelmeye başladı. her umut ettiğimde tekrar, tekrar tekrar vurdu yüzüme bunu hayat.

ülkemi düşünmeye başladım. kitaplar okudum. insanlara anlatmaya çalıştım. kimse umursamadı. belki de farkında olmak istemediler, belki ilgi alanları değildi bu konu. sonra gördüm ki kitapları, gerçekleri önemsemeyenler sosyal medyada, cafe ortamlarında iyi görünmek için siyaset konuşuyor. çabalarımın gereksiz olduğunu fark ettim sonra, ama çabalamaya devam ettim.

bir kızı sevdim sonra. buraya dolu itiraflar yazdım. çok hayal kurdum, çok ümit ettim. ben umutlar beslerken, başka birisiyle sevgili olmuş çoktan. kendimin farkında oldum. sonra tekrar çabaladım onun için, utanmadım. tek seven, tek çabalayan bendim. o tek saniye umursamadı. konuştukça onunla, duygularım da yok oldu. insanın değer verdikçe değer kaybettiğini anladım. ne sevebildim sonra başka bir kızı, ne sevgisine cevap verebildim.

her insanda bir maske gördüm sonra. 2 gün önce iyi anlaştığım insanın başka bir ortamda aynı olmadğını fark ettim. çok yakın olduğum arkadaşımın beni sadece işi düşünce hatırladığını, kimisinin hiç hatırlamadığını gördüm.

herkesin sistemde rolünü oynamak için çabaladığını, bundan gocunmadıklarını anladım. sistemin anlamsızlığını gördükçe, hayatın anlamsızlığını anladım.

belki de en umut dolu olmam gereken zamanda fazla okudum, fazla düşündüm.

şimdi fark ettim ki,

belki de hiç farkında olmamalıydım.
Heyecanlanınca uyuyamıyorum ve bu gece çok heyecanlıyım.
an itibarı ile hem kendimi çok yalnız hissediyorum hem de ideal ve karşılıklı olan bir ilişkinin tohumları bile yok ben de .sence ideallerinden taviz verip yalnızlığımi gidermeli mi be sozluk.of of sozluk.
ekonomiden anladığını düşündüğüm arkadaşım yüzünden doları en yüksek fiyatta aldım ve aldığımdan beri sürekli eriyor. ona sorarsak daha çıkacak hacı.
artık pazar günleri evimde sabah kahvaltımın akabinde kahvemi içmek istiyorum.belki daha sonra sahil kenarında yürür.akşam yemeğini de dışarıda yeriz.

--spoiler--
biliyor musun ben sen gittiğinden bu yana herkese çok rahat olduğumu hatta mutlu olduğumu söylüyorum.itiraf ediyorum ne mutluyum ne de rahatım.el ele gezdiğimiz günleri hatta kavgalarımızı bile özledim.
--spoiler--
denize karsi bir bankta oturmustu yalnizlik. cagirsa gelir miydi pesinden onu en cok seven. sevgi emekti hani, gelmeliydi, affetmeliydi. yanarsa pismanligindan, kendi karanliginda kaybolursa insan, ne verilen selami anlar, ne de bir isik görür gönül gözü. o cok sevendir tek care. yalnizlik aci, sözün özü...
bok gibi hissediyorum sözlük. tam anlamıyla bok gibi.
pazar günleri, sokağa çıkma yasağı varmış gibi yeryüzü sessiz, kimseler yoktur etrafta kelebekler dışında,

tam bu esnada, estatic fear - chapter ııı eşliğinde aracımla usulca ilerlerken ofisime

yaşam duru ve güzeldir ulu.

işte benim senfonim.
kendimi cok cabuk toplayan bir yapim var.
en buyuk sorularimi bile yastiga kafami koyup sabah uyandigimda cozebiliyorum.* etkilerini bir hafta icinde notur hale getirebiliyorum.
cogu insanin dert ettigi seyleri dert etmiyorum, en buyuk sorunun bile cozulebilecegine inaniyorum, allah baska dert vermesin en kotu gunumuz boyle olsun diyenlerdenim.
en sikintili zamanlarda bile insirah suresi ile feraha erilecegini, herturlu savasin ve guclugun fetih suresi okuyarak asilabilecegini iyi biliyorum.

bilelim hasma karsi koymasini,
bizi cansiz birakma allahim!
Daha 10 dakika oldu sözlük ayrılalı. Şimdiden köpek gibi özledim. Hayatımı adadım. Dımdızlak kaldım ortada iyi mi.
kendimi hic bi zaman begenmemsimdir. zaten pek de begenilecek bi tipim yoktur. elimden gelse etrafimdaki aynalari camlari yok ederim. buna bagli olarak hic bi zaman karsi cinsten bi beklentim olmadi. hic bi zamn özgüveni olan biri olamadim o konuda. iyi kötü güzel cirkin sevgililerim oldu. amma ve lakin su okulu kazandiktan sonra kizlar bana karsi ilgi yapmaya basladilar. begendigim veya begenmedigim kiz arkadaslarim daha da yakinlasmaya samimiyetini arttirdiklarini farkettim. bana daha evvel kardesim diyen kiz benimle cikacak duruma kadar geldi. baska bi kiz bana gelerek seninle evlenmeyi isterim dedi. daha evvel uzak duran baska bi kiz seninle ilgili farlki güzel seyler düsünüyorum dedi. cok acayip degil mi sözlük. peki ben ne yaptim ? hepsine olmasi gerektigi hakettigi gibi davranarak onlari şutladim. ne oldu bi okulu kazandiysam yani. neyse hepinizin gercek yüzünü gordum bu sayede. pis cikarcilar.
her sene eriğin piyassaya çıkışını kutlarım. daha doğrusu eriğin çıkıp makul ücrete düşmesini.

her sene olduğu gibi açtım rakımı, eriği tuza boğup yatırdım kadehin yanına. erikten kralını tanımam hafız. canımsın.
sözlüğe yeni geldim ama burada kendimi çok yalnız dışlanmış üvey evlat gibi hissediyorum. umarım beni de arlarına kabul ederler .
yeni başlangıçlar için güzel bir gün, yeni hayatına merhaba de.

ve kurtulduğuna sevin çünkü bugün senin doğum günün.
Şu lanet olası yapmacıklıktan bıktım. Bi ilişkim olsa ve karsimdaki her cumlenin sonuna seni seviyorum beklese o kisiye sevgim azalir. Yalakaliktan biktim sessizlik en guzel aşk belirtisi degil mi? Veya utanmak. Edebiyattan tarihten siyasetten anlamayan sadece vampirli aşk romanlari/filmleri icinde yaşayan ve kahramanini bekleyen kizlardanda biktim. Yok mu acaba kendini bilen bi kız?
eskiden uludağ sözlükte sadece uludağ üniversitesinde ki insanların bulunduğunu sanıyordum.
günlerden pazar olmasına rağmen hiç tadım yok, neşesizim. içimde giderek büyüyen ve rahatsız eden bir sıkıntı var. geçer inşallah kısa zamanda.
dediğim gibi bir gün gerçekten yaptıklarından çok utanacaksın ve benim iyiliğim ömür boyu senin gözünde olacak ve kahrolacaksın, sen herşeyi biliyorsan ben de bunları biliyorum.
yaşadığım şehirde elektrik kesintisi yaşandığı için; telefonumun wifi özelliğinden yararlanıp sözlükte takılıyorum.

sözlük aşkı engel tanımıyormuş...