bugün

5 dakika içinde tam 3 sakarlık yaptım sözlük. evet tam 5 dakika içinde...

ama çok uykusuzdum. uykusuzlukta 37 saati tamamlamıştım. önce çay makinasından çay katarken bardağı elimden düşürdüm. bardak kırıldı içindeki çay yere aktı. hemen akabinde boş bir bardak kırdım. bütün bunların ardından artık çayımı, bardağıma kazasız bir şekilde kattım ve sandalyeme oturdum. çayı masaya koydum. birkaç yudum aldıktan sonra bardağı elimden düşürüp bütün çayı masanın üstüne döktüm. elim yandı, masa fena oldu. evet bütün bunlar sadece 5 dk. içerisinde oldu.

sonra oturdum, gittim elimi yüzümü yıkadım, biraz kendimi toparladım ve çayımı kattım, içtim ve kazasız bir şekilde sonlandırdım eylemi.

tabii 44. saat tamamlandığında artık başımı yastığa koyabilmiştim. rahat bir uyku çektim. bilgisayar hesabı format atılmış gibi oldum uyandıktan sonra. ve uyku alınmış zinde bir şekilde yeni güne başladım...
sabah kalkıp işe gitme psikolojisi kadar kötü birşey yok.
zamanında yalancı ilan edildiğim kişi şimdilerde başkasıyla yalanlaşıyor. ve artık toparlandım, senli cümlelerin yani yalanların son demi bu. seni elleyen eller özleyen özler. napayım. ne kadar umrumda.
Canimi yakan bir seyler var sozluk... gencecik bir çocuk oldu bugun bundan once de öldü, hatta öldürüldü onun gibi... ama benim canimi yakan ne? Sehit demek nasil bi vefasizlik? Simdi beni vicdansiz gorun isterseniz ama bu yapilan Kanıma dokunuyor. Her vefat eden sehit midir? Degil be degil. Benim de icim aciyor o çocuğun ailesini düşünüyorum allah sabir versin... ancak sehit ailelerinin canlarini yakmayin. Sehitlerimizin kemiklerini sizlatmayin...
ben vicdansiz degilim sadece kanima dokunuyor bazi seyler...
herkes uyansın lan bugün kimseye uyku yok, berkin elvan uyanamadı.
hala seviyorum, aşığım ve bunu kendime bile itiraf edemiyorum. aslında seviyor muyum onu bile bilmiyorum. kıskanıyor olabilirim, seviyor da ama itiraf edemiyorum çünkü o da erkek ben de... yaşıyorsam onun için, intikam almak için.
yağmur yağıyorken çok mutlu olurdum ben.

ama bugün sanki gök berkin için ağlıyor.

14 yaşındaki birine kız erkek demessin bile çocuk dersin.

sabah beri burnumun direkleri sızlıyor , faşistler öfkelendiriyor beni ama ben berkin için ağlamak istiyorum.

yakın bi akrabam gibiymiş gibi sızlanmak istiyorum.

bu ülke güzel bir ülke neden bu hale getiriyoruz. chp iktidar olsa ne ak parti olsa ne çocuklar ölecekse yerin dibine batsın iktidarınız.

bugün gökyüzü bizim içler acısı halimiz için ağlıyor belkide.
itiraftan ziyade, yüksek sesli paylaşımlardır. Reşit bile olmayan küçücük çocukların ölümleri, yasama- yürütme ve yargıdaki alavereler dalavereler, vahşetin futbol sahalarına inmesi ve daha nelerrr neleerrrr beni ülkeme küstürüyor. Bazen ülkemde bunları yaşamaya maruz bırakıldığım için kendi adıma utanç duyuyorum!
o kadar moralim bozuk, o kadar üzgünüm ki akıl sağlığımı kaybetmekten korkuyorum.
yazarların kendi içlerinde yaşayıp, yakınlarına çeşitli çekincelerle anlatamadıkları hislerini, bir nebze olsun hafifletmek için bu gibi başlıklara yazması olayıdır. misal ben; üzülüyorum sözlük. etrafımdaki beş para etmeyen insanların benim sahip olamadığım mutluluklara sahip olduklarını görünce üzülüyorum. ama onları kıskandığımdan değil. onlar bu mutluluğa sahip olmasın diye düşünmüyorum, sadece ben daha fazla istediğim halde sahip olamadıkça üzülüyorum.
içim yanıyor. öfkeliyim üzgünüm hırslıyım.
bundan 3 hafta önce gezi parkını canlandırdık diye sahnemize yasak geldi.
pamuk prensese elma gazı atarak öldürmüştük.
cadı iktidar
7 cüce gezi parkında hayatını kaybedenler olmuştu.
küçük ama direnişi büyük.
marmaraydan ayakkabı kutusuna her şeyi.
seyircilerimiz çıkışta tebrik etmişti takdir etmişti.
bizim görmek istemediklerimizi gösterdiniz itiraflarında bulunmuştu.
ak parti muhbirlerinden biri şikayet etmişti. iktidara yükleniyorlar diye.
ve biz haftalardır sahne alamıyoruz.
bir kişiye bile bir şeyleri göstermenin mutluluğunu yaşarken şimdi sosyal medyadan öteye gidemiyoruz.
kendimi o kadar çaresiz hissediyorum ki.
ses kayıtlarıyla çıkan şerefsizlikleri ve bugün berkinin ölümü ve nicesini sahnede oynamak vardı şimdi.
gözyaşımızı sile sile haykırmak vardı.

olmuyor işte. yazmakla olmuyor. fotoğraf paylaşmakla olmuyor.
sen bi tweet atıyosun çıkıyo mecliste konuşmayan adam oh olsun vari yazıyor sesini çıkartamıyosun.
o kadar nefret ettim ki ülkeden.
bu kadar kör olunmaz duyarsız olunmaz.

ama kararımız kesin. sokağa dökülüp yine oynarız yine gösteririz gerçeği.
ve bugün gidicem o eyleme. avazım çıktığı kadar haykırıcam.
ülkeyi insanı bıraktım ölüm gerçeği ne soğuk ne acı ne kadar acımasız masum insaların ölmesi.

rahat uyu berkin ve niceleri.
biz sizin yanınızdayız hala.
bazen..

bilhassa akşam olduğunda..
Kosusturmacayla biseylerin pesinden giderken durup yasami anlamlandiran seyler yapmak istiyorum. Bulamiyorum. Ask yeter sanmistim.
Biri beni sevsin, ben de onu seveyim...
boyle bir ihtiyac hissetmiyorum.
hatta istemiyorum, kalbim buz gibi...
Sonra bazen kendimi cok yalniz hissettigim anlar geliyor. Kucuk bir an.
dusecek, bogulacak gibi oluyorum.

biri var hayatimda, sevgili. Iste o anlarda beni ariyor, bu durumumu kotariyor.
ote yandan kalbimi buz gibi hissettigim anlarda degil aramak, tek bir nokta koyup mesaj olarak gondermiyor.
cok garip.
ama sorun su, bencillik etmek istemiyorum cunku o beni seviyor.
bense onu bogulacak gibi oldugum anlarda seviyorum gibi geliyor.
mesela tam su anda seviyorum onu.
oysa sabah olmaz bu is diyordum.

ne olacak boyle bilmiyorum. Bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum!!!
çoluğa çocuğa karışmış akranlarımın çocuklarından kendilerine ' babacım ' diye seslenmelerine imrenirdim kimi zaman. belki derdim, sıra bize de gelir bir gün. zaman geçti, biz bu lafı ağzına hiç yakışmayan adamlardan da duyar olduk.

şimdilerde babacım diye hitap eden bir çocuk gördüğümde imrenmek bi yana bambaşka şeyler çağrıştırıyor.
ben adam değilim.
ne yaparsan yap bu ülkede hiç bir şey değişmiyor .
malum partinin samimiyetsiz reklamlarından acaba kaç tane çekilmiş merak etmekteyim sözlük bi gördüğümü bi daha görmedim ki günde en az 4-5 kez denk geliyorum. baya bildiğin prodüksiyon yapılmış e para gani tabi. senaryo ve oyunculuklara bayıldığımı da söylemeden geçemeyeceğim.( bayılmak birinci anlamında kullanılmıştır.)
özümde iyi insanım da pislik yanımı dışa vurmayı seviyorum.*
Uludağ sözlük mobil temasını hiç bu kadar şık görmemiştim adamlar çalışıyor bir de takip ettiğimiz adamlar için de bir timeline olsa iyi olur diye düşünüyorum.
insanın evi ve yatağı gibisi yok sözlük. günün en güzel saati yatağın kollarına kendini bıraktığın zaman. bir de yatak odaların en şahane yanı süphesiz yatağınızı toplamak zorunda olmamanız. serip topladığınız bir yatağınızın olması en önemlisi tabii, ona sözümüz yok.
bir de aynanın karşısından geçerken her defasında göz kırpıyorum kendime. gayet ciddi bir yüz ifadesiyle. müthiş hissettiyor. dene istersen sen de sözlük. *
iyi hoş da bir kıza bu cevap hiç yakışmadı sözlük.
ne diyeceğimi bilemedim.
Bilemiyorum da.
Suçum dobra dobra her şeyi net söylemekti heralde.
Bir kızın yanağındaki tüyler o kıza yakışmıyor.
Çok kötü bir görüntü veriyor.
Doğruya doğru...
Ben çevremde hiçbir kızda öyle tüy görmüyorum.
Bir kız hariç.
Bu da o kızı gerçekten itici yapıyor.
Bilmiyorum şu anda aklım karıştı.
tanıdığımı sandığım insanı aslında tanıyamadım ben galiba.
olumsuz bişey söylesen ya hep trip yiyorsun , ya atarlı mesaj ya da kendini yerden yere vurma...
BiLEMEDiM BEN, AKLIM KARIŞIYOR...
Sikerim eyleminizi şaypadan heykele yayan çıktım tomaların arasından ben sade bi vatandaşım ne hakkınız var lan beni mağdur etmeye ? demokrasiye eyleme herşeye eyvallah şiddetinizi götünüze sokun taşladınığız 35/c götünüze girsin.adamlar özgürlük intikam falan diyor polislerin hepsine saldırıyor bunların içinde namuslu adam yok mu lan ? öyle her gruptan bi sapıtan çıktı diye topluca hepsinden intikam alınsaydı güneydoğu kan gölü olurdu.

not:sonuna kadar mhpliyim bu ülkenin askerinin sade vatandaşının türkünün polisinin yanındayım yandaşıyım.cemaatle alakam yok yaftalıyacaklara burdan selam ederim.
tahminim 7, (bilemedin 8) tane balık tanıyabiliyorum.

not: su ürünleri mühendisiyim.
Dün eve giderken yürümek istedim otobüse binmedim kulaklığı takı açtım şemsiyeyi aheste aheste gidiyorum o sırada geçen sene çok samimi olduğum bu sene hiç muhattapa almadığım bi arkadaşımı gördüm fena halde ıslanıyordu yanına gidip şemsiyenin altına onu da alsam diye geçirdim aklımdan ama sonra vazgeçtim suratına baktım bi karıştı ve o an cezasını çeksin diye yanından geçerek uzaklaştım anladım ki insanlara aslında fazla değer vermemek gerekiyormuş.