bugün

devlet eliyle, babalar gününde sabahın yedisinde kafasına gaz kapsülü atılmak suretiyle 3 mevsimdir uykuya teslim edilen, okmeydanı'nın kara gözlü çocuğu.
gezi parkında yetişen en güzel fidan.
umudun çocuğu.

iş bu entry Berkin 8 aydır uyurken yeniden düzenlenmiş olup, bir sabah hepimizden önce uyanacağına dair umutlar taşımaktadır.
şu an okmeydanı ssk hastanesinde ölümle pençeleşen faşizm kurbanı.
polis zulmünün son kurbanıdır.

https://twitter.com/TheRe...status/346207373213442048

http://www.radikal.com.tr...etmeye_mi_calisti-1137835
polisin insanlara nişan alarak gaz bombası atmaması yönünde amirlerinden talimat almadığını gösteren menfur olayın kurbanı genç evladımızdır.
polisin insanlara nişan alarak gaz bombası atmaması yönünde amirlerinden talimat almadığını gösteren menfur olayın kurbanı genç evladımızdır.

ekmek almaya giderken polis terörünün kurbanı olmuştur.
ekmek almaya giderken polisin attığı gaz bombasının kafasında patlaması sonucu komaya giren 14 yaşındaki kardeşimiz. allah kardeşimizin şifasını, sebep olan herkesin de belasını versin!
ne uykucusun be oğlum bak herkes hadi diyor, söz dinle uyan artık!!
https://pbs.twimg.com/med...BOkhctQCIAExfdn.jpg:large

ölümü söz konusu değil, ama durumu ciddi ne demek amk. ölüyor çocuk gözümüzün önünde.
şimdi çıkıp ak kıllar savunsunlar devleti, başbakanlarını, polislerini.
evinden ekmek almaya çıkan 14 yaşında bir çocuk ölecek sizin yüzünüzden!
vicdanın olmadığı ülkelerde ölen insanlardan sadece biridir.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24387119.asp
çorap kokulu oçların bir kez bile adını ağzına almadığı zavallımdır. onun yerinde bir şakirt olsaydı memleketin nassını sitmişlerdi piç kuruları. ha şimdi de sikiyorlar orası ayrı.
ekmek almaya giderken gaz kapsülünün isabet etmesi sonucu ölüme karşı direniş gösteren yürekli çocuk.
16 yaşında olduğu için evet masumdur! ama provakatörlerin tuzağına düşmüş binlerce gencimizden birisidir! kendisi değil ama başıboş bırakan ebeveynleri ve hatta devlet suçludur!

görsel
gün olur onuru güzel çocuk, acı da yakışır insanın yüreğine.
uyan artık.
uyanacak elbet.
Başlığı görünce "acaba uyandı mı" diye umutlandığım ânın ta kendisi... Aklıma edip cansever'in o insanın içini burkan şiiri geldi bir anda:

Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.
uyanamayışının 61. gününde olduğumuz güzel çocuk. Hadi berkin aç gözünü...
annene sarılmayı, en sevdiğin çizgi filmi izlemeyi, mahalle maçına gitmeyi istemez misin artık çocuk?

uyan berkin elvan.
annem her uyuduğunda iç organların çalışmayı durdurur derdi. yani demek istediği ölü olarak uyuduğumu anlatmak istemişti aslında. her uyuduğumuzda öldüğümüzü uyandığımızda tekrar yaşama döndüğümüzü anladım daha sonra. ama berkin hala uyuyor. işte ben bunu anlamıyorum. inanmak istemiyorum ölü olarak uyuduğuna. uyanmak ister gönlü belki ne biliyorsunuz, siz gönlüne sordunuz mu?
Rakamla 62 gündür uyuyan çocuk! Kim bilir ne rüyalar görüyor! Görüyor mudur cidden? Hiç sanmıyorum, bir çocuğa yaşatılan bu kâbustan uyandırılması bile başlı başına bir rüya gibi geliyor bana. Hayır, umutsuz değilim, hiç olmadım. Eğer hiç tanımadığınız bir insan için dualar edip, uyanması için dilekler tutuyorsanız hâlâ umut vardır. Ve Berkin uyandığın zaman oku tüm bunları. O zaman yalnız olmadığını anla. Anla ki umudun tükenmesin kardeşim. Ama önce uyan be Berkin... Uyan ve gülümse hepimize...
Yavrucugum sen uyanmalısın bir de sen gitme abilerin gibi sen uyan ki güç ver bize umudumuz ışığımız ol. Daha çok erken.
uyan artik be cocuk. uyan da uzme artik seni sevenleri... senin hakkin bu degil cocuk, serefsizin birinin attigi gaz kapsulu degil. ac gozlerini senin gozlerin hepimizin haykirisi olsun, hepimizin umudu olsun. gozlerinle, gulusunle otur o vicdansizlarin vicdanina, yoklugunla degil varliginla azabi ol onlarin! uyanicagini biliyorum cocuk ama elini biraz cacuk tut artik nolur...
68 gündür uyuyorsun... Bense 68 gündür uykuya küsüm! Bir çocuğun uyumak zorunda bırakıldığı bir dönemde huzur içinde uyuyanlar acaba hiç mi çocuk olmadılar? Pardon, düzeltiyorum; hiç mi masum olmadılar!
" Şu güzel rüyaya bir ara ver de uyan. Sevip terk etmeyince palayı kafamıza yediğimiz, yine de yılmayıp sokaklarında gezdiğimiz ülkeye uyan. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı TOMA’larla çevrili yarımadaya uyan. 36-42 Beyoğlu parkeleri ile 26-45 Gezi merdivenleri arasındaki coğrafi konuma uyan. Bir parktan tüm coğrafya derslerine yayılan bahar havasını içine çek de uyan.

*

Mesele sadece yaşamak değil arkadaş, bunu bil de uyan. Korkmadığımızı, yüzlerine bakıp kahkaha attığımızı fark et de uyan. Sesimizi kısmak isteyenlere inat, her 34’üncü dakikada nasıl bağırdığımızı duy da uyan. 10 kusurlu hareketin hepsini çatır çutur yapanlara, hakeme düdüğünü yutturanlara, ǒsi küçük A’sı büyük siyah beyaz umuda, gülümse de uyan…

*

Okmeydanı’na, yıkılmayan gecekondulara, duvarlarındaki yazılamalara, sonra üzerini kazımalara uyan. Sendelediğinde omuzdan tutan, omuzdan tutunca da dayanamayıp halaya duran, oyun oynarken yüzüne kovboy değil gaz maskesi takan arkadaşlarının hatıralarına uyan.

*

Taş sektirmek varken denizde, taş atanlar var ya panzere… Yani pencerelerinde kuş bekleyenlere, demir parmaklıklar üzerine kazılmış isimlere, yaşasalar her biri ağabeyin olacak ve senin için ellerini duaya açacak olan Kürt kardeşlerine uyan.

*

90’lı çocukların ermişliğine, “Berkecan”ların “Gezmiş”liğine uyan. Talcidle Rennie’nin kardeşliğine, dinlinin dinsizi sevmişliğine uyan. “Eylül’de gel” şarkısının muktedirleri titretmişliğine, bıyıklarının dikelmişliğine o güzel gözlerinle gül de uyan.

*

Yakışıklı çocuksun, sana bir abi tavsiyesi… Bir kolunda Gamze diğerinde Özge dövmesi var, ama sen sadece tek bir koluna çiçek al da uyan. Seni “soluğundan öpen”, kapı aralığında bekleyen aşka uyan. El ele barikatta dövüşen kızlara ve erkeklere uyan. Eli henüz bir kızın eline değmeden yitip gitmiş oğlan çocuklarının vasiyetidir ki “o büyük gün”ü görmeye uyan.

*

Bırak onlar “telekinezi” desin sen teleferikle gezmeye uyan. Onlar acıları tokuştursun, sen babanla yumurta tokuşturmaya uyan. Onlar “camide içtiler” desin, sen evden kaçıp sevgilinin kapısında gizlice içmeye uyan. Onlar “büyük resmi görün” desin, sen sıraların üzerine küçük kalpler çizmeye uyan.

*

Halka takla attıranlara, ama beyefendilerinin karşında el pençe divan duranlara, hani dostu sendelediğinde anında fıyanlara, hani saçlarını arkaya doğru yapıştıranlara, inat et de uyan… Parası neyse ödeyip kanal kurduran, sonra o kanalda arkandan atıp tutan “Başkan”ları gör de uyan. Fışkiyelerinden dolar akanlara, o havuzlarda yüzerken ağızlarından ihale fışkırtanlara bak da uyan.

*

Ama halkı için halkıyla beraber çalışan, 12 Eylül zindanlarından güneşin al burçlarına uzanan, Fatsa’da bir Fikri’nin yaşadığını da bil ve uyan. Uzun ağabeylerine uyan, delikanlı ağabeylerine uyan, Mine ablana uyan, teslim olmayanlara uyan, bitmeyen yolculuklara uyan, sinirlenip yumruğunu sıkan yıldızlara uyan…

*

Almak isteyip alamadığın ekmeğin üzerinde tüten kokuya uyan. Babanın sana vereceği ikinci isme uyan. Hepimizin toplayıp sana vereceği ömürlere uyan. O ağaçlar, o çocuklar, o eşkıyalar sana soluk olsun da uyan… Bizleri tehdit ettikleri mahpusluğun her bir günü sana feda olsun da uyan.

*

Güzel kaşlı çocuk… Haydi bak arkamı döndüm! Gözlerimi kapatıp açayım da uyan… " *
an itibari ile kalbinin durduğu haberi gelmiştir, fakat sağlam bir kaynaktan açıklanmasını bekliyorum.

edit: açıklama kirazcicekleri'nden geldi. duran kalbi tekrar çalışmış çok şükür.
78 gün oldu..

sen gezi parkında yeşeren en güzel fidansın çocuk.
sen, bu kavganın en güçlü umudusun.
bizden çok yaşayacaksın sen.
bak kiraz mevsimi bitti, gün eylül'e döndü.
uyan artık.