bugün

bebe biskuvisi yemeyi olaganustu bi sey sanan salaklardan nefret ediyorum. he amk cok ayricaliklisin, cok farklisin, cok
sevimlisin, asiri kuulsun vs.
edit: eksileyenler bebe biskuvisiyle prim yapmaya calisan sikikler. bastiiiir.
Bu sabah sesim kısıldı. Resmen travestiye döndü. Bende açılsın diye benimle oynar mısını söyledim. Hala açılmadı. Bundan sonra bana harun deyin.
duş alırken hiç ıslanmadım.

dünyada gerçek sevgi diye bir şey var. o da salt anne ve babanın evlatlarına duyduğu karşılıksız ve gerçek sevgi. başka sevgi tanımam.

karısı astım diye sigarasından vazgeçen olmayı yeğlerdim. zaten sigarayı bıraktım da. karım astım olsaydı eğer onun için sigarayı bırakmak pek daha anlamlı olurdu.

12 aralık 2013'ten beridir günlük yazıyorum. günlüğümün adı, kivi.

şu anda bir kızla görüşüyorum. hoş kız. zevklerime hitap ediyor. ona 14 şubat'ta çıkma teklifi etmeyi düşünüyorum. bu arada en sevdiği çiçek de papatyaymış.

ona, papatyalı ve cemal süreya imzalı bir şiirle ''kalabalığım olur musun'' demek istiyorum.

umarım bunlar gerçekleşir.

bir de, almanya'da daha önce hiç yaşamamış ve bundan sonra da yaşamayacak olan kuzenlerime selamlarımı iletiyorum.
bir caretta caretta beslemek, dünyayı kurtarmaktan daha önemli benim için.
gece yatarken nas ve felak'ı okumalıyız bence. okumazsam sanki çok kötü bir kabus göreceğime inanıyorum. evet. bir insan. herhangi bir şeye inanmalı. inançsızlık içi boş bir şey.
neden birlikte ıslanmıyoruz ki. boşuna mı ıslanıyor koskoca kainat?
küçükken insanları tokatlama hastalığım varmış .
ateizm çok saçma bir şey arkadaş. ciddiyim. tamam saygı duyuyorum ama bir okuyun şu kuran-ı kerim'i. cahil ateist olmayın bari.

yapmayın gözünüzü seveyim. bile bile bu ahmaklığın daha üzerine gitmeyin.

hiçkimseye ''git abdestini al namazını kıl'' demedim bu yaşıma kadar. demem de. o beni ilgilendirmez ama inançsızlık içi boş bir şey.

tabii bu sıkıntıyı para içinde yüzen bir insan hemen anlamaz.

ne zaman tükenir, o zaman anlar.

hiç anlamayan yok mudur, vardır elbet.

zamanı gelmeden fark etmeli ve ibret almalıyız bir şeylerden.

önemli olan senin günde 5 kere secde etmen değildir unutma.

bir sıkıntın olduğunda inşaallah bu sıkıntıdan bir şekilde kurtulacağını düşünmendir. bu da bir ibadet sayılabilir.

ona güvenin. o hiçbir zaman yanıltmaz.

o sadece düşünüp tutasınız diye sizlere öğüt veriyor.

iyi günler.
ABi BiZDE Bi iK VAR. GÖĞÜSLERi 90 BEDEN. ÇILDIRIYORUM AMK.
mesleğimden nefret ediyorum. ayrıca nerde beyanname varsa..... diyorum.
hasta oldum boğazlarım şişti ilaç manyağı oldum bu aralar.
iki tane pahalı telefon elimde pert olunca samsung e250 kullanmaya başladım ki çok mutlu bir birlikteliğimiz var.
gezmek eğlenmek gibi şeyler artık hiç içimden gelmiyor. evde oturup kitap okumak daha çekici.
yaşlılık psikolojisine girdim. yaş otuz oldu be ya.
sabah kalkıp işe gideceğim düşüncesi öldürecek beni.
iki aydır ufak tefek iddaa oynuyorum ama daha bir şey kazanamadım. oysaki futboldan anladığımı sanırdım.
evimin dibinde spor salonu var. oraya kaydolup bilmediğim sporları yapmak istiyorum.
tesbih çekmeye başladım. elimden düşürmüyorum. hatırası büyük.
kıştan nefret ediyorum. artık her yer cıvıl cıvıl olsun.
kpss ye uzun aradan sonra tekrar gireceğim ama unutmuşum her şeyi yahu. bi de hedef yapmıştım.
bu yaz kavun karpuz satma hayalimi gerçekleştireceğim.
iktisatın allah belasını versin. ben o sınava girip nasıl çözmüşüm nasıl sayfalarca iktisat ile ilgili bir şeyler yazmışım hala hayret ediyorum kendime.
geçenlerde mustafa ceceli ile sohbet ettik. adam kahvedeki dördüncümüz gibi. çok samimi, sen ben gibi.
gözlerim iyice bozulmaya başladı. gözlüğüm kırıldı. yenisini yazdırmaya gideceğim eriniyorum.
hala keman çalan bir kız bulamadım. yıldırım gürses dinleme hayallerim suya düşmek üzere.
her karadayı bölümünü izlediğimde muhakkak gözümden iki damla yaş süzülür aşağılara istemsizce.
yarım bıraktığım kitap yazma işini en fazla iki sene içerisinde tamamlamayı planlıyorum.
öyle sanıyorum ki Münir özkul beni de gömecek. allah sağlık sıhhat versin.
bu yaz kesinlikle tatilimi karadenizde geçireceğim. ölmeden görmem gerek oraları.
evime devasa bi akvaryum yaptıracağım ve balıklara isimler koyup konuşacağım onlarla.
twitterden facebooktan nefret ediyorum. sözlük olmasa internete girmeyeceğim.
iş arkadaşlarım çok sıradan. işim çok monoton. şöyle 50-60 kişilik bi ekiple çalışmayı isterdim.

neyse bu kadar yeter. gideyim de iki ilaç daha içeyim.
ulan diyorum bazen böyle düzene,insanlığa da,erkekliğe,kadınlığa,soyunuza sopunuza diyorum susuyorum.Sustuklarım büyüyor içimde hadi bakalım...
tekrar tayyip başa geçsin gibi bir düşünceye kapılmaya başladım.
ülke bölünsün yarısı kürdistan yarısı arabistan yarısı alevistan yarısı lazıstan yarısı mültecistan falan olsun
böyle egede kendine münazır hukuk ve demokrasi devleti olarak kalsın .
türkiye bölünsün kurtuluş savaşı günlerine dönsün. ama atatürk gibi bir lider olmasın onun gibi olan hiç kimse olmasın.
amuğa kosunlar bu milletin gram üzülmem lan vallaha.
krizi de gelsin soksun amerikası da komşularda el kaideyi başımıza sarsın. şeyimden aşşağı kasım paşa.
seferberlik ilan adilsin.
kılımı kıpırdatmam. hatta körüklerim. islam devletini kurmamız için oyunlar oynuyorlar faiz lobisi.
falan filan. açarım haberleri gülerim alayına. hepimize müstehak o zaman insan hakları demokrasi hukuk mumla arayacaklar.
parçalansın. en azınlan bir kaç milyon beyinsizden kurtuluruz.
çok acımasızım bu konuda lafta değil bu kendini insan yerine koymayıp biptirenleri. düşünemeyenleri ben hiç insan yerine koyupta kafa yoramam.
Canım sıkıldığında ya da birşeye üzüldüğümde açıp itirafların okuyabildiğim kadarını okuyorum. Sonra da ''he he bak derdi olan tek sen değilsin amına koyayım hehe bak nasıl da üzülmüş ''diyip ters empati gibi birşey kurmaya çalışıyorum.
Dert çekmeye gelmişiz bu Amına kodumu dünyasına.
Gidesim var. Butun kullandigim internet adreslerine oldu yazip. Ortadan kaybolmak istiyorum. Kimseyi istemiyorum hayatimda kaybolmak istiyorum. Artik....
ikinci dönem bir geldi pir geldi; ezip de geçecek.
fazladan ders almama mı yanarsın, doktora düzeyinde tez konusu belirlememe mi
bunun yanında iki ayrı projede çalışmam bir tarafa,
kitapta bölüm yazma teklifini kabul etmem mi...

az önce bir doçent "şapşal" olduğumu söyledi.
kendisinden sonra ilk defa böyle -seçtiğim konuda çalışacak- birini gördüğünü, ikinci şapşal olduğumu söyledi.
haklı.
ve en güzeli de ben bu şapşallığı çok sevdim.
çok sevdim, işte...
ben böyle kaş-göz ortaklığı görmedim...
"I can't love you" dedi.
ingilizcem yoktu o aralar. "yes" dedim.
"thanks" dedi ve gitti.
çok yoğun düşünmeye başladığım zaman bilinçsizce ayağa kalkıp etrafta gezinmeye başlıyorum. nedenini de çözemedim. bilen varsa söylesin.

mesela telefonla konuşurken evde devamlı yürüyorum ya. oda oda geziyorum bildiğin. tabi sonra ev ahalisinin şaşkın bakışlarını farkediyorum ve gidip bir kanepeye oturuyorum.
aynı şeyi bir insana anlatacağım şeyleri kafamda tasarlarken de yapıyorum. ertesi gün sunumum varsa eğer ayakta oraya buraya giderek içimden tekrar ediyorum. sanırım böyle yapınca daha kolay dikkatimi veriyorum, kafam daha iyi çalışıyor. çözemedim anlayacağınız.
bu normal bir şey mi acaba ?
kimya dan bute kaldım ve bunu ailem bilmiyorum.Bütün butlerimi söyledim ama kimyayi söyleyemedim.Çünkü kimyam çok iyiydi kalmak koydu.
anlasılmaz bir moddayım yine...

http://video.uludagsozluk...n-itiraflar%C4%B1-108187/
cidden kadınların çoğu erkekleri seks ile elde edebileceklerini düşünüyorlar. hal bu ki seks bana seksi gelmiyor.

seksi olan sevmek.
alışveriş yapıp, aldıklarımı dolaba atıp giymemeyi o kadar abartmışım ki, kıyafetleri ayırırken üzerinde "YTL" etiketli bir bluz buldum.
şu an yanımda kedi gibi kıvrılıp süzülen bi yaratık mevcut.