bugün

Babaannem kaşar. Al oldu mu ? Mutlu musun sözlük ?
penceremin altında sayısını kestiremediğim kadar bir erkek grubu sazlı sözlü eğleniyor yemin ediyorum ortam yapmışlar resmen, erkek değilim ki "dağılın puştlar" diye bağırayım.
Mutsuzum .
Birinin her gece inatla uyumadan önce kurduğu hayal olmak istiyorum. Birinin yüzündeki aptal gülümsemenin yegane sebebi olmak istiyorum. Birinin mutluluk kaynağı olmak istiyorum , birinin geleceği olmak istiyorum. Birinin gerçekleşen rüyası olmak istiyorum. Birinin hayatındaki en önemli parça olmak istiyorum. Birinin en kıymetlisi olmak istiyorum.
deli gibi birilerini sevesim var. köpek bok yemekten vazgeçmeyecek herhalde.
Geçen beş dakikayı geri alabilsemde o leziz tereyağında yoğrulmuş Kıymalı poğaça yı bu saatte yememiş olsamiyiydi ya la.
bazen bir seye fazla dusunmeden dalmak en iyisi.

fazla dusununce buyusu bozulur diye,
cok derine inersem bir sey bulurum diye,
bazi seslerin ritmi de bozulursa diye,

hani ani yasayalim- dedik diye

Fazla dusunmedim, actim kapimi ona.

hosgeldin. (gb)
hayat, erospu olabilir, onu becermeye çalışmak yerine, düzeltmek için bir şeyler yapabilirsin.
5 yaşımda falanım, adadayız. Gökyüzü açık, yıldızlar seçilebiliyor. Denizi seyrediyordum her zaman olduğu gibi, ay ışığının denizde yansımasını izliyordum kendimi anın büyüsüne bırakarak. Saat geç olmuştu, arkadaşlarla evlere dağıldık, kocaman penceresi olan odadan son kez dışarıya, yıldızlara baktım. Yatma vakti gelmişti. Kafamı koydum yastığa, uykuya daldım..
Bir şey uyanmama sebep oldu, nedensizce kalktım kendimi zorunda hissederek. Gözümü açtığımda hiç kıpırdamıyordum, hemen başucumda birisi dikiliyordu, rüya değildi. insan diyeceğim ama farklı birşey yapıyordu.. Beni etkisi altına almıştı. Ay ışığı odayı aydınlattığından pek görme güçlüğü çekmedim. Korkudan boncuk boncuk ter dökmeye başladım ama hala hareket etmiyordum beni hala uyuyor sansın diye. Ayak parmak uçlarımla, çevik hareketler yaparak yavaşça yorganı kafamın altına koymuş oldum. Bir süre uyuyamadım, çok zordu. Başucumda dikilip duran şey.. Uzaylı değildi daha çok insana benziyordu ama ne işi vardı? Farklı birşey hissetmiştim, farklı bir enerjisi vardı. Bir süre orada kaldı. Şimdi hala düşünmekteyim, cin miydi...
Ustam!
Aklım firarda.
Göz bebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sükut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin...

Ustam!
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden...

Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır....

Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne...

-serkan uçar.
mobilden giren yazarlarımız yıldızlı bakınızla uğraşmasın diye kitaplardaki gibi bi şey yapmaya karar verdim.*1*2*3*4

*1: mesela bu
*2: ama bu sefer de eğer uzun bi entry ise her yıldız geldiğinde bi aşağı bi yukarı yapmak zorunda kalıcaklar.
*3: yine de yıldıza tıklayıp aynı sayfaya dönmekten iyidir.
*4: bi deniyim en azından da olmazsa yıldıza devam

edit: uzun entrylerde yıldız açıklaması paragraf sonunda verilirse bu iş tamamdır.
game of thrones 3. sezon 9. bölümünü şimdi bitirdik. nefes nefese kalıp uzun bi süre konusamadik. bu sektörde adamların bizden fersah fersah ilerde olduğunu cok iyi gordum.
gevur yapiyor vesselam...
yarın vizeler başlıyor ve ben umarsızca çizgi dizi izliyorum.
zaten en yakınımın da morali bozuk, onla da hiç konuşamadım bugün.
sonra, kolam da yok evde, alan da olmadı, ben de almadım.
belki de saatlerdir bu odadayım, aç değilim çok şükür.

ulan delircem lan yakında, of allahım neden ben değilde o... yok lan bu yanlış oldu.ehe.
Konuşmaya çok ihtiyacım var lan! Erkek/kadın fark etmez benimle ilgilenin lütfen!
sana ihtiyacım var sözlük. yaklaşık on gündür çalışıyorum ve içimi birilerine dökme fırsatım olmadı. çareyi yine sende buldum.

10 gün önce vatan bilgisayar'da iş başladım. 12 saat ayakta çalıştığım için ne sözlüğe girmeye fırsatım oluyor ne de yazmaya mecalim. 900 lira için, domal diyorlar domalıyor, yala diyorlar yalıyorum.

başvuru yapmadan önce ne güzel hayallerim vardı. mimarlık bölümünü kazanmak için canımı dişime takıp çalışacaktım. hem sevdiğim, hem saygı duyulacak hem de geliri yeterli bir meslek sahibi olacaktım. ah ulan hayaller...

işe ilk girdiğimde insanlara, falanca cihazın şu yanı iyi, falancanın da şu yanı derdim, şimdilerde falanca iyi falanca beş para etmez diyorum. öğrendimki öyle satış olmazmış. varsın olmasın demek istiyorum ama satış başarısı da ayrı bir moral.

son olarak müşterilere gelecek olursam, satıcıların genelde yakındığı ben anlattım onlar anlamayacak kadar aptal olayıyla pek karşılaşmadım. müşteri fiyatlara kanması dışında az çok anlıyor. ama iş fiyat ve indirim yalanına gelince aptalın önde gideni oluyorlar. kardeşim adamın üstü başı yırtık pırtık, ağzı kokuyor çocuğuna 4s almanın peşinde. içimde amca bir siktir git bu cihaza o parayı verene kadar git bir palto al kendine demek geçiyor ama diyemiyorum. böyle durumlarda generel mobile discovery'nin özelliklerini dayıyorum hiçbir bok almadan gidiyorlar. şef bana neden herkese general satmaya çalışıyorsun diyor, acıyorum artık demek zorunda kalıyorum. deneme sürecindeyim, onlar bana acır mı bilmiyorum, zaten sikimde de değil.
orta okulda koridorda 5 tane osuruk bombası patlattık. okul tatil oldu. yalansız.
Dün ve bugün biri seri olarak entrylerimi şukulamış. Kim ola ki merak içindeyim?
şu güne kadar öğrendiğim tek şey kendine inanıyorsan ve güveniyorsan kanıtlama çaban olmaz.
siz niye hep bi şeyleri birilerine kanıtlamaya hatta diretip bu böyle, böyle düşünceksin, en doğrusu şu, en iyisi o diyerek o saçma salak düşüncelerinizi bize empoze etmeye çalışıyorsunuz, insanları sıkıştırıyorsunuz ki.
lan ben açık oylama vermeyi bilmiyomuşum ya. yeni tasarımda bi kere * verince * çıkıyo ya. ona basınca açık oylama oluyor sanıyodum. rasgele baktım şu oklar neymiş lan diye. daha yeni çözüyorum olayı. takip ettiğim insanlar var özür diliyorum onlardan aslında defalarca açık oy verdiğimi sandım ama onlar beni hiç açık oy vermiyo sandılar. üzüldüm valla.
çalıkuşu setine gidip film çekilirken, burak özçivitin'in ensesine şaplağı patlatıp; her kuşu siktin bir çalıkuşu mu kaldı göt demeyi planlıyorum. tutarsa oradan yürürüm hacı ben önüm açık.
bildiğin kendimden tiksiniyorum.
yarın kız arkadaşımın babası by-pass olacak. allah yardımcısı olsun , dualarınızı bekliyoruz...
özledim , çok özledim onu.
Sevgilim. Camdan dışarı bakıyorum,üç senedir birlikte olmuşuz biz,üç senedir bu pencere her zaman olduğundan farklı. Camdan dışarı bakarken beklemek gibi senin yurtdışına gittiğin tatilde onlayn olmanı,camdan dışarı bakarken üzgünken dinlediğim şarkıları,bakarken beni sevdiğini söyleyişini,şimdi dışarı bakmanın hiçbir anlamı yok. Aynı manzara anlamanını yitirir mi dersin,aynı yaz gecelerindeki gibi etrafa yayılan çilekli parfümümün kokusunun canımı acıtması mı. Neden böyle oldu,yazmakla teselli olunsaydı keşke,bitirdiğim günlüklerin sayfasına nedenli cümleler kurmaktan vazgeçerdim belki o zaman. Sana sormuştum,seni sevmediğimi düşündüğümden mi diye. Sevgilim,insan nasıl sevmez kabus gördüğünde kalkıp korktum dediği birini. insan nasıl sevmez küçükken ben babamla evlencem dediği gibi hayranlık duyduğu adamı. Birbirimize beni unutuyosun dediğimiz zamanlarda söylediğimiz cümle gibi kalsaydı keşke her şey,insan nefes almayı nasıl unutur.
avrupa birliği projesiyle hırvatistana gitmiştim. toplam 5 ülkeden 7 kişi katılmıştı. gülüyoruz eğleniyoruz proje on numara geçiyor. neyse ev sahibi kurum bir sürpriz yapıp bizi göle getireceğini söyledi. ama hiç havamda değilim girmeyeceğimi kafaya koydum , zaten pekte yüzemiyorum. neyse gittik herkes üstünü çıkardı bikiniler şortlar giyildi bende kenarda oturuyor yüzenleri izliyorum. bizim türklerden biri hava olsun diye takla atarak suya atladı ama çıkamadı top vardı yanında hemen topa sarılmış meğerse yüzme bilmiyomuş , bizim türkler güldüler eğlendiler çocuk çıktı güneşlenmeye. sonra yemeklerimiz geldi yemeklerimizi yedik derken birden yağmur bastırdı , yaz yağmuru. ama deli gibi yağıyor herkes yine suya atladı , yağmurun altında yüzüyolar.benim üstümde de kot ve gömlek var. yağmur o kadar çok ki göle girsem daha az ıslanırım.bizimkiler ıslandın o kadar hadi diyolar ben giysim yok diyorum.onlar ıslandın zaten atla hadi diyorlar. gaza geldim bir atladım ve sudan çıkamadım. yüzme bilmiyorum üstüne tatlı su onun üstüne giysiler ağırlaştı.çıkamıyorum. kurtarın diyorum bizimkiler gülüyor bağırıyorum gülüyorlar ,ben suyla cebelleşiyorum hayatım film şeriti gibi geçiyor , bizim türkler hala gülüyor , en sonunda benim gözler gitmiş bakmışlar iş ciddi kızlardan biri bacağımı tut dedi sadece onu hatırlıyorum.bacak bileğini tuttum ve yüzerek beni karaya çıkarttı. o an yer yarılsa da içine girsem. 35 kişi göle gidiyor, 35 kişi arasında boğulan sadece 2 türk , ve ben ilk boğulanın taklitini yaptığımı sandıkları için neredeyse bok yoluna gidiyorum. ah şu türklerin şaka anlayışı...

Ahanda neredeyse ecelim olan göl görsel
güncel Önemli Başlıklar