az önce az kalsın ev yanıyordu. allahtan fişi tam zamanında çektim. of ne korkuydu yahu. elim ayağım titriyor halen daha. ahh beeeee.
bencem ben burda çok çalışmam. herkes çok fazla resmi. bööyk ne saçma amk
düşünceme, inancıma küfredenler tü kaka derken laf yetiştirmek adına onların dilinden konuşmaya başlayanları çok itici ve bayağı buluyorum.
40 yıl düşünsem o kadar yaşanmışlıktan sonra o kadar karşı tarafı suçlamalardan sonra yerime birinin hazır beklediği aklıma gelmezdi.. Ciğerleri yansın..
resmen köle gibi çalışıyorum bu allahın cezası yerde.Bıktım usandım artık.Sabahın köründe kalkıp işe gidiyorum.
allahım çekilecek dava değil bu!
iyi yerlere gelmenin bedeli bu kadar ağır olmamalı..
çocukken abimle buzdolabından yumurta alıp apartman boşluğuna atardık. sonra gelen şikayetler ve annemin yumurtaların eksildiğini fark etmesi üzerine bizim yaptığımız anlaşılmış, fena bir dayak yemiş, bütün apartmana rezil olmuştuk.
itiraf ediyorum ;

narsist sözcüğüne anarsist dedim. dedim ulan dedim işte amk !!!!
nerden aklıma geldiyse, evrak çantası adlı klasörü aradım bilgisayarda. eskiden vardı, şimdi yok. ne işe yarıyordu acaba?
3 gündür tek yemeğim salçalı makarna* ve bitaneciğim yaptığı için bi 3 gün daha yiyebilirim.
ben güvenilir biri değilim. bugüne kadar kim bana güvenip bişeylerini paylaştıysa ilk fırsatta sattım onları. güvenilir değilim lan işte ne söylüyorsun sen de. neden söylüyorsun be kardeşim satıcam işte seni amk.
ev arkadaşımın pislikte sınır tanımamasından fena halde rahatsız oluyorum. bugün mutfağın ücra bir köşesinde bir poşetin içinde yeşil ekmek buldum. hani ufaktan küflenmeye başlayan ekmek olurya yeşilli beyazlı bu öyle değildi, adeta denizin içinden çıkan yosunlu bir taşa benziyordu. yemyeşildi ve kafa yaracak sertlikteydi. evin içinde ayrı bir habitat oluşturmuştu. ayrıca mutfağın geri kalan bölümlerinden çıkardığım çöplerle bir adet elektrik süpürgesi kutusunu doldurdum.

insanlara çöplerini çöpe atma alışkanlığını vermek lazım. gerçi bu alışkanlığa sahip olmayan kaç kişi vardır onu bilmiyorum. küçükken, yani televizyon seyrettiğim dönemlerde haberler olurdu "çöp evi belediye temizledi" "evin içinden 4 ton çöp çıktı" falan filan diye. neyse evde üç kişiyiz allahtan da ajanslara düşürmüyoruz elemanı.

itiraf ediyorum tiksiniyorum.
sevgili sözlük..

söze nasıl başlasam bilemiyorum.. bir azimle ders çalışmaya terkrar başladım. şuan 3.haftadayım ayrıyetten kursa gidiyorum.. ilk hafta 700 soru çözdüm, bir sonra ki hafta 556, bu hafta ise 415..

gitgide eski günlere dönüyorum.. kendime verdiğim sözü yerine getirememekten korkuyorum ve bu soru sayıları düştükçe strese giriyorum. gözüme kan oturdu, sivilceler çıkmaya başladı..

daha 3 haftada böyleyse 1 yılı düşünemiyorum bile. kendi kendimin katili mi olacam denir? psikolojim bozuldu.

vallahi yarasa ya döndüm, gündüzleri dikkatimi toplayamadığım için gece 4 e kadar ders çalışıyorum.
ne zaman sıkılsam kendimi buzdolabının karşısında buluyorum..

beni dinlediğin için teşekkürler..
çaya, sigaraya, yağmura, ateşe ve bir miktar meleğe ihtiyaç var allah,ım. beni de duy.
bebe'nin biri sevgilime asılmış ama daha sonra benim onun sevgilisi olduğumu öğrendiğinde bi arkadaşımdan özür dilemiş. kafayı yiyorum sözlük özür dilediği için bi bok da yapamıyorum kafayı yemek üzereyim içimden o sıpayı dişlerini dökene kadar dövmek geliyor istesem yapabilirim 2 dakkada da bulurum ama çocuğunda suçu yok ki nerden bilecek asıldığı kızın sevgilisi olduğunu.

en çok deli eden de çocuğu dövmek için bir bahanemin olmaması, şimdi dövmek şiddet çözüm değil diyenler olacaktır, çözüm arkadaşım çözüm öyle bir rahatlarım ki yapsam anlatamam yani her şey çözülür böyle.

sonuç olarak gidip de bir şey yapmayacağım çocuğa ama o kadar insanlıktan çıkmadım, henüz.
seni bazen twitter gibi kullandığımı fark ediyorum. kusura bakma sözlük.
çocukken denizde ya da havuzda 'boy versene' dendiği zaman 'boy vermem, sonra kısa boylu kalırım' diye ağlardım. O kafayla bu zamanlara kadar nasıl geldim anlayamadım ama gururluyum.
"belki birgün anlar" ümidiyle gidiyor gönlüm. leyla ile mecnun olamadık ama ben yalnız bir leyla olacağım...
Umduğumdan çok farklı , umarım değişmez hiçbirşey.
yalnızım sözlük.

ama bu daha çok ormanda kaybolmak gibi değil, ormana giriş yolunu bulamamak.
çocukken mahalledeki çocuklarla beraber park etmiş kamyonunun birinin lastiklerinin havasını indirirken ( niye yaptık bunu hala bilmem ? ) kamyoncuya suç üstü yakalandık. baya baya dayak yiyeceğimizi düşünürken adam gayet hoş karşılamıştı olayı. havasını indirdiğimiz lastikleri şişirdikten sonra yaramazlık yapmamamızı tembihleyip bizi parka oynamaya götürmüştü. yıllar sonra bile unutmadım o kamyoncuyu.
4 ay aradan sonra bi entry gireyim dedim, heyecanlandım. yaptığım espri bi önceki entryde yapılmış. dram.
21 aralıktan korkuyorum.
kanka ayağına yakınlaştığım çoğu kız ile amacım aslında kanka olmak değildi. pişman değilim. (sonuç verdi.)
ya benim şu ev arkadaşım kadar depresif bir kız daha yok herhalde ya. içimi sıktın valla kuruttun beni genç yaşımda bu nedir Allah'ım bir insan hep mi böyle olur ya. kaçmak gitmek istiyorum senden !
sigaraya baslamak istiyorum ama kokmaktan korkuyorum.
ama baslarim yakinda , en fazla 2-3 hafta.

*aylardir baslarim diyorum ama olmuyor.