bugün

ya bak sözlük şimdi;

benim ismim,
babannemin ismi,
kaldığım yurdun ismi,
karşımızdaki eczanenin ismi aynı. cidden bak. hatta teyzemin oturduğu semtin ismi de aynı.

daha faza dayanamayacağım.
gicirdayan bir yatak, koltuk veya cekyat bana cinsel birlesme cagrisiminda bulunuyor.

ayrica;
(bkz: gicirdayan salincak zincirinin verdigi heyecan)
sigara bağımlısıyım. ama çocuklarım nedeniyle balkona çıkarak içiyorum. bazen akşamları balkonda sigara içerken, aralık kalmış olan jaluzilerin arasından, salonda oturan çocuklarımı ve kocamı görüyorum. o anda ben ölmüşüm de onları dışarıdan izliyormuşum gibi bir hisse kapılıyorum. sanki istesem de içeri giremeyecekmişim gibi. sonrasında paldır küldür giriyorum içeriye. ve artık jaluzilerin kapalı olmasına dikkat ediyorum.
- özlüyorum sözlük. neyi diye sorma, bir sürü şeyi.
- bi konu hakkında konuşurken mutlaka aklıma çok alakasız şeyler gelir, o konuşmanın ortasında aklıma geleni şak diye söylerim, hiç utanmam. dün annem internette psikoz u araştırıyodu da, baktım, düşüncelerde düzensizlik diyo belirtiler arasında. korktum. doktora gitmem lazım. hasta mıyım diye korkarken bi de panik atak olursam vay halime.
- hayallerimi gerçekleştirmek için adım atmaya bile korkuyorum ben sözlük. ya gerçekleşirse de artık hayatımın bi anlamı kalmazsa diye. su katılmamış salağım.
- eskiden insanlara söylemek istediğim iyi-kötü şeyleri içimde tutardım. utanır söyleyemezdim. artık olur olmaz şeyleri herkesin içinde söylüyorum. rahatlatıcı bi duygu. dün komşularla oturuyoduk, 3 yaşındaki velet koltuğa çıkmaya çalışırken sevgim kabardı, "götünü ısırcam bunun bi gün." deyiverdim. onların içinde hiç "göt" dememiştim. biraz utandım ama olsun.
- bi de söylenen her şeye hemen inanıyorum. televizyonun üzerinde üzerinde "sound" yazan bi aparat vardı. "bence var ya, bu dinleme cihazı." dedim. komşu teyze de, "hee, şimdi bakcaz ne konuşmuşuz bilgisayara atcaz." dedi. inandım, bi de üstüne utandım. az önce "göt" demiştim ya, ondan.
- canım çok kıymetli. perde takarken tepeye çıkınca ödüm kopuyo düşerim diye. ama çok düştüm önceleri, ondan. kardeşim dalga geçiyo, "amma seviyo bu kendini, kendine bi şey olcak diye ödü kopuyo." diyo. kim kendini sevmez ki.
- bazen çok aptal oluyorum, o kadar aptal oluyorum ki, şaşırıyorum böyle aptal olunur mu diye. o kadar yani.
sevdiğim kız Fatih üniversitesine kazandı.
var mısın yok musun'a katılmak istiyorum sözlükçüğüm. ama şöyle, ilk teklif geldi mi, ne olursa olsun, isterse 500 tl. hemen varım diyip, parayı kapıp, arkadaşlarla şöyle güzel bir rakı sofrası kurmak istiyorum. stüdyodakiler de sik gibi kalsın orda.
az önce avea dan mesaj geldi ve mesajda söyle yazıyordu: "forma girmenin tam sırası!DIYET yaz boşluk bırak cinsiyetini (k/e)yaz 9494 e gönder..." allah allah dedim forma giymek ne alaka diyet ne alaka hatta aveanın formayla ne işi olur diye düşün düşün dur..meğer ben ordaki forma girmenin tam zamanı! yazısını forma giymenin tam zamanı olarak okumuşum.bazen korkuyorum ama sonra geçiyor..
t-shirt denemek için soyunma kabinine girildiğinde ayakkabısını çıkaran insandan beklenenler nelerdir?

yakalı t-shirt, sen de benden iğreniyor musun?

öyleğğ bir parfüm düşünün ki sıkanın bulunduğu ortamda bulunduğunuzda bile üzerinize siniyor. çok sinsi. snicker varsa sinsiker da olmalı. speaker gibi oldu ya neyse.

ingilizce bir cümle gördüğünüzde hemen dört elle çevirmeye çalışırsınız da sonuç başarılıysa kendinizi c1 seviyesinde sanarsınız ya! işte öyle gülümsemenizi istiyorum.
okulda hiç sevilmeyen nefret edilen bi hocamız var ama hiç kimse mi sevmez bir insanı önüne gelen sövüyo adama. ama ben 4 yıldır onu çok seviyorum niye bilmem yaşına hürmeten belki de bırak sevmemeyi bayılıyorum adama çok asil geliyor ama ben 4 yıldır toplum baskısı nedeniyle bunu hiç bir zaman söyleyemedim..biri bişey söylediğinde onlara itiraz etmek istiyorum ama olmuyor be sözlük..mezun olur olmaz söylicem lan! valla bak.
denize ne zaman girsem mayomun düşeceği korkusu var içimde. mayom düşecek ben de ya denizden çıkan adam gibi kumsala çıkıp rezil olacağım ya da geceye kadar denizde kalıp herkes gittikten sonra denizden çıkacağım. ha denizden çıksam bile resepsiyonu atlatıp nasıl odama gideceğim de malum tabi. en iyisi biriyle gitmek şu denize..
itiraf ediyorum ortaokul zamanlarımda ismail yk dinlemişliğim vardır. sınıftaki arkadaşlarımla az şapur şupur dinlemedik. yeri geldiğinde 'neeerrdeesinn' diye çığırdık. güzel günlerdi bee.
Bir erkek arkadaşımın yanlışlıkla poposunu elledim. Tam önümden gidiyordu. Sanırım ellerimi baya fazla sallamışım. Arkasına dönüp baktı ve hiçbişey olmamış gibi geri döndü.
evet sözlük itiraf ediyorum bir başlığın ikinci entry'sine bayılıyorum. hastasıyım bildiğin eğer ki oraya entryi ben yazarsam o gün seüper geçiyo. bak dikkatini çekerim bir değil iki.
5 yıl sonra intihar edeceğim. **
kendimi bir bok zannediyorum sözlük.
kakam geldi.
evet itirafımdır ve içimde derin bir yaradır ; astronot olmaya çok geç karar verdim. iş işten geçti, artık benim ingilizce advanced seviyeye ayda bin dolar versem gelmez, iki süratten korkuyorum, üç yüksekten fevkalade tırsıyorum. evet huyum oturdu eniğim oturdu ve bundan sonra fobilerimin üstüne gitmek için psikoloğa ayda ikibin versem yine olmaz yine olmaz. bu kavilden içimde patladı hevesim. arayıp;
-hüstın lan you have a problem olum lan geliyom bekle...
diyemedim diyemedim giderken ardından lan hüstın diyemedim.sorun benim ayar benim arıza benim maraz benim diyemedim, ne o lan üç kişiye adam başı ikşer tüpten pilav koymuşunuz yanına ayranı yok, sizin terazinizi ayarınızı adaletinizi zgiyim diyemedim, aha faruk abiyle ıstakaları kaptık geliyoz we are the problem diyemedim, aya yazdım hüstın aklını alıcam seni evden aldırıcam imza deli çoban yazdım diyemedim, giderken ardından lan hüstın diyemedim...
yakışıklı sayılmam, uzun ve zengin de değilim. daha sayayım mı ?
annem beni havaya iki kere atıp bi kere tutmuş.
küçük kardeşimin fenerbahçeli olmasını sindiremiyorum ve ona her türlü baskıyı da yaptım sözlük. pişman mıyım, asla ! bir formaya satılır mı galatasaray ? fanatik galatasaraylı bir aileye yapılır mı bu ? *
itiraf ediyorum. bu bayram hiç doğru düzgün baklava yiyemedim. içimde ukte kaldı. ''aa acıdım lan, adamcağıza bi tabak baklava yediriyim, yazıktır'' diyenler özel mesajdan bana ulaşabilir. adres verebilir, hemen gelebilirim. tercihen istanbul ve çevresi iyidir. diğer illerden yollamak isteyenler de kargoyla ulaşabilir.
o saplantılıyım.
ve herkesin eşya kişi insan olay duygu falan filan mutlaka bir şeyde saplantılı olduğunu düşünüyorum.
her gelen özel mesajda heyecanlanıyorum. cesur ve seksi bir bayan yazar, "entrylerine bayılıyorum, ev boş mu ?" ya da "entrylerini okurken tahrik oluyorum" diye mesaj atmıştır diye umuyorum. ama hep hüsran hep hüsran. nerde kelli felli adam varsa "hacı güzel olmuş", "birader bok gibi yazmışın" tarzında mesajlar atıyorlar. olsun ben yine de bayan yazarlardan umudumu kesmedim. son olarak şunu söylemem gerek, forumumuzun en sevdiğim topic i bu.
ayaktan işeyemiyorum. evet evet bildiğin ayaktan.
bir toplantı için kalabalık bir grup halinde kapadokya'ya gitmiştik. her nasılsa kadınların bir balon gezisi yapması gündeme geldi. bütün kadınlar sevindi çünkü balon gezisine verilecek olan para hatırı sayılır bir miktardı. ama ne olduysa gezi gerçekleşmedi. sonradan öğrendiğimize göre, kocalarımızın bizi balona bindirme teklifinin ardında yatan fikir, "bindirip gönderelim, belki uçar giderler" imiş.