bugün

20 liramı kaybettim. evlat acısı gibi koydu şerefsizim.
içeride, salonda, masanın üstünde, çiçeğin yanında, beni bekleyen, yaklaşık 400er sayfadan oluşan tam 7 tane kitap var. 2si 2 aydır orada... hepsini kütüphaneye geri götürmem gerekiyor. bari birini okumuş olsam...
küçükken aynanın karşısına geçip, kendimle ingilizce konuşurdum.
bildiğim birkaç kelimeyi evirip çevirip aynı anlama gelen cümleler kurmama rağmen,
"ne biçim de konuşuyorum ama beee" diye, kendimi tebrik ederdim sözlük.
evet, malım.
Ülkemizde yaşanan son olaylar gercekten çok canımı sıkıyor. Fetullah Gülen Cemaati resmen ülkeyi ele geçirdi. Hem de her koldan. TSK da dahil.. Tamam darbe hoş birsey değil ama cemaat kesinlikle darbeden daha tehlikeli. Gerçekten içim yaniyor. Bizim milletimiz kadar kendi icinde çatışan baska millet var mıdır? Yazık be bize.. Ama en çok icimi yakan insanların TSKyi bir suc örgütü Derecesinde değerlendirmesidir.. 43 tane paşa içerde yıllardır tutuklu.. Hükümlü değil tutuklu bu çok onemli bir konu.. Neyse kime konuşuyorum.. Hiçbir şakirt beni anlamayacak. Hem şunu da düşünüyorum bu adamlar %49 ile geldiyse halk bunu istiyor.. Bu olanlardan memmun ve korkarak söylüyorum ki Atatürk sevgisi gercekten çok azalmış.. Ama birsey diyemeyiz çünkü demokrasi cogunlugun krallığı. Sike sike katlanacaz Ya da akıllı davranıp uzun vadeli planlarla fetos nasıl yaptıysa aynı sekilde kurtaracağız ülkemizi.. Oof ulan of..
leyla ile mecnun un 17.bölüm tekrarını izledim az önce. Ben hiçbir film veya dizi sahnesinde hayatım boyunca bu kadar duygulanmamıştım be sözlük.
http://www.youtube.com/watch?v=Bi3v8_CXGgA&feature=related

1 metre yanında kardeşimle diziyi izlerken bir yandan ağlamamaya çalıştım, gözyaşlarımın duracağı yoktu, akıttım. Boğazım düğümlendi. ağladığım görülmesin, belli olmasın diye nefesimi öyle bir tuttum ki, nefes boruma bir yumruk oturdu, yanaklarımı şişirmek zorunda kaldım. O sırada gözyaşlarım öyle bir yol almış ki, dudağımdan içeri giren tuzlu suyun tadına baktım, fena değilmiş.
bu kadınlar, karşısındaki erkeğin aşık olduğunu görünce neden hep gider be sözlük? Neden hep serseriler, piçler mutlu; ismail abiler mutsuz?
nothing else matters dinleyip yaran ayarlar başlığını okuyan tek mal benim herhalde.
bir gün birine "meğer hayat seninle güzelmiş." diyebilecek miyim acaba, çok merak ediyorum sözlük.

not: romantizmden ölmek üzere falan değilim, otursam düşünsem sittin sene aklıma gelmez bu cümle. az önce bi arkadaşımın sevgilisi sayfasına yazmış ondan gördüm. oha lan ne kadar kıskanç bi şey olmuşum ben, her gördüğümü istiyorum. * evet asıl itiraf bu bi önceki cümleydi. *
sevgilimi seviyorum, büyük konuşmak gibi olmasın ama asla aldatmam sözlük. belki seni seviyorum, sana giriyorum ama bu sanal bir aldatıştır. anallarını görmek dileklerimle..
amcaların teyzelerin denize gidip karpuzu kucaklayıp çıktığını görmemin etkisi olsa gerek çocukluk dönemimde karpuzun denizde yetiştiğini sanırdım.
(bkz: yeter adam öldü)
kara murat benim.
şu an 55-60 yaşlarındaki kadın akrabamız, facebook'ta isim benzerliğinden dolayı beni başkasıyla karıştırdı ve ben de durumu izah ettim, sonuna da gülücüğümü yapıştırdım. çok hoşuna gitmiş olacak ki bütün smileyleri ardı ardına yollamaya başladı, hiçbir şey yazmadan. ben de hiiç cevap vermeden usulca çevrimdışı oldum. pişman değilim, yine olsa yine yaparım.
Daha yazar olamadık be abi yapmayın be .

edit:budamı gol değil be ?
biliyorum, yapacağını yaptın.
düğünlerde pastanın alkışlanması adetini son derece saçma buluyorum. yani pastanın ne gibi bir özelliği varki alkışlanacak? orda gelinle damat kesiyolar, bize de kağıt kadar ince bir dilim düşüyo zaten o da krem şantiden yenmiyor. ya da pasta o kadar ulaşılmaz bir şey mi ki salona girmesi böyle bir coşku yaratıyor? evet az önce bir düğünden gelmiş bulunmaktayım ve düğünde ortalıkta gezinen salak çocuklar hariç kimse o aptal pastayı alkışlamadı, pasta da çok güzeldi ayrıca pastayı yerken yanımdaki bayan oh be pastayı alkışlamadık bari dedi. umudum artıyor sözlük.
ulan sevgilimle webcamden görüşürken kavga ettik çok değişik oluyor lan o ne.
genel olarak neyşınıl, diskavri izlememe ve bazı kaliteli yapımlar dışında televizyon programlarını eleştirmeme karşın magazin programı görünce önce hızlıca geçip sonra dönüp en yakın reklama kadar izliyorum sözlük.
karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmadım, çocuklara kötü örnek oldum. çok pişmanım, acaba beni gören çocuklar beni taklit edip aynı hatayı yaptılar mı? ya yaralanan falan varsa... ? :(
oturmuş en relaks halim ile nevizade de içiyorum. her yer sarı kırmızı, yanımda sevdiğim dostlar, karşımda taparcasına sevdiğim kadın. hem de çok koyu malum takımlı olmasına rağmen çıkmış gelmiş benimle beraber; maça gidelim demiş. var mı bundan öte güzellik ? olabilir mi keyfimi kaçıracak bir detay? oldu...
yaklaştı uzaktan yavaş yavaş... sokağa girdiği andan itibaren tanıyan tüm eski tribüncülerin boğazında düğümlendir bir şeyler.

-abi afiyet olsun dedi.
-sağol atahanım dedim.
-babam kızıyordu sana dedi.
o gittiğinden beri daha da içer oldum demek istedim, diyemedim...
-o hep en iyisini bilirdi dedim.
-seni çok severdi dedi.
- ben onu hala çok seviyorum dedim.
-bırak o zaman elindekini abi dedi.
-peki abim dedim. peki abim.

al dedim garson, al şu önümdekini.... gözlerimde yaş, kalbimde sızı... al şunu garson! al şu atahan'ı karşımdan! bakamıyorum yüzüne diyemedim...

çok özledim be abim. kalk abim, alpaslan dikmen abim...
bugün de cumayı bedavaya getirdim.
(bkz: camiye yardım)
işi inada bindirdim amk.
itiraf ediyorum. Ben daha ortaokuLdayken, annemlerle dayimlar köyden geliyordu, evde yalnizdim. istasyona karsilamaya cagirdilar, bende heyecanla kostura kostura gitmistim. Anahtari evde unutarak tabi. Tabi karsiladim yardim ettim falan. Yolda acayip istah acici seyler almislardi eve varmak icin sabirsizlaniyordum. Neyse varmistik eve annem demistim git ac kapiyi sofrayi kuralim hemen bizde aciz. Lan cok iyi hatirliyorum, gittim kapinin onune anahtar ariyorum yok ceplerde falan. iste o an kendime lanet ettim. Tabi aksama kadar bahcede pederi bekledik yemekler de orda yenmisti. Sonra tabi aldik helallik simdi icim rahat. *
yarın sevdiğim kıza en sonunda duygularımı anlatacağım sözlük. her ne yaparsam yapayım tüm gün boyu aklımda. sonucu her ne olursa olsun artık içimdekileri söylemeliyim ki biraz olsun hafifleyebileyim. bu işin sonunun mutlu bitmesi biraz zor olsa da denemeye değer değil mi?
cinsiyetim erkek ve uzun zamandır reşitim fakat hala ehliyetim yok. arabalara karşı ilgi duymuyorum sözlük. hiç babamın arabasını kaçırmadım, bir tur atabilir miyim diye sormadım. sadece araba çalışmıyorken şoför koltuğuna oturdum o kadar. müzik dinledim kalktım. ama ben yine de sürecem o şeyi. ehliyete yazıldım sözlük. pazartesi başlıyor dersler.

bir itiraf daha: ben o gün uyanıp da kursa gitmeyecem. ne gereği var. uyurum daha iyi.
hayatımda en çok korktuğum zamanlar bir kıza çıkma teklif ettiğim zaman.heyecan değil lan bildiğin korku sanki karşımdaki beni öldürecek amk. sanki belimden altı yokmuş gibi kısmi felç geçiriyorum 24 litre ter atıyorum amk.

sosyofobim var sözlük.
kolu kanadı kırık bir adam gördüğümde, aynaları taşlamak geliyor içimden.