bugün

doğrudur. en azından kişisel bir düşünce olarak doğrudur. sayısalda deliler gibi fulleyebilen insanların sözelde çok geride kaldığına şahit olmamak mümkün değildir. bunun nedeni pratikliğe alışıldığı için, uzun yazıların tamamının okunmamasıdır. 1 cümle, 1 kelime baştan, ortadan ve sondan okunur soru cevaplanır.

not: sıkılıyoruz arkadaş ne yapalım uzun uzun.
Bir sozelci tarafindan soylendiginde hos gordugum, sayisalci tarafindan soylendiginde katildigim, esit agirlikci tarafindan soylendiginde guldugum onerme.
O halde esit agirlik en zorudur. Adamlar hem sayisal goruyor hem sozel. Nasil duz mantik ama?
çalışmayan bir sözelci açısından doğru çalışan çalışmayan bir sayısalcı açısından yanlıştır.

şöyleki sözelde eğer sorunun bilgisini biliyorsan çözebilirisin. amma ve lakin sayısalda formülü bilmek sorunun yüzde kırkını çözmek gibi bir şey. geri kalanı kişinin soru çözme yeteneği ve kesinlikle bilgiyi doğru yorumlamasına bağlı. özellikle anasını sattığımın biyolojisi.

bütün bunlardan türkçede ki sözcükte, cümlede ve paragrafta anlam sorularını tenzih ederim.
sözelcinin kendini teselli etmesinden başka bir şey değildir.
çalışana herşey kolaydır ancak şöyle bir durum var ki bunu kendim yaşadım ve çok iyi biliyorum. Onuncu sınıfı sözel okudum iki dönemide yatarak ve taktir alarak geçmiştim. Onbirinci sinifta bölümümü değiştirdim sayısala geçtim ve çalışmama rağmen düz ile geçmiştim. Ezber zor birşey tabi bu insanın daha çok beyninin hangi kısmını kullanmasına bağlı bir durum ama sözel zor değil bence. Sözele zor deyip sayısala kolay dersem hakaret etmiş olurum.
bir sayısalcının beyanıdır. sözelci için sayısal zordur, sayısalcı için sözel. ancak sözel ezbere dayılı olduğu için o bir adım öndedir ezberi kuvvetli olmayanlar için.
bir sayısalcı olarak söylüyorum ki bazen gerçekten doğrudur. mühendislikten vazgeçip iletişim ve tasarım isteyince(aah ah, neden yetenekle almaya devam etmedin bilkent?) zorunlu olarak sözel yapmak zorunda kaldım ve sayısaldaki o soruların kesinliğini özlüyorum arkadaş. tarih sorularını eline alıyorsun, neye göre kime göre onu mu düşündüler bunu mu düşündüler diye düşünmekten deliriyorsun. gözünü sevdiğimin matematiği... bir de ezberi hiç sevmeyen, genel mantığı kavrayıp onun üstünden giden bir adam olan ben için cidden hayatımın en boş yılı oldu, beynim saçma sapan şeylerle dolup taştı. neyse ki şu sıralar bilgi yarışmalarında hep bunlar çıkıyor, hemen başvuracağım bir yerlere sınav bitince.

not: ha lys 3 ve lys 4'ü sadece lys 4'lük sürede çözebilmeniz de sözelin kolay taraflarındandır, gerçekten gazete okur gibi de denebilir. ikisini de yapabiliyorsanız ikisinin de bazı tarafları iyi bazı tarafları kötü.
görecelidir. bir sözelci olarak kendi açımdan ele alırsam;
lys edebiyatında, ezber konuları, dil bilgisi soruları ve paragraf soruları var. 56 soruda en az 20 netinizin cepte olması lazım, çünkü dil bilgisi 12 sene eğitimini aldığın bir olay, paragrafı da çözemiyorsan pılını pırtını topla git bu gezegenden. sayısala gelince, şimdi tamam formülü ezberledin de, bir de onu nerede kullanacağını bilmen gerek. eh işte ben biliyorum şu iki sayının karesinin bilmem nesinin formülü bu. ama ösym sağ olsun öyle salt soru sormuyor. içinden ıncık cıncık temizliyorsun. bazen bildiğin formülü kullanman için bile birkaç adım uygulamak zorunda kalıyorsun. sonra o biyolojidir falandır filandır, sen hangi hücreler ne şekilde bölünür, yok şu bitkinin yaptığı işe şu denir, bunun yaptığına bu denir diye söyleyemiyorsan sorunun üçte biri zaten gümlüyor. sözelcilere dönersek, elimizde felsefe gibi bir kaymak var. bildiğin bal bal. mantıkta işaretleri ezberlesen kafanda kuruyorsun. sosyolojiyi birkaç kez okuyup geçsen yetiyor. daha neyin tribi bu? sayısalcılarda yok mu kolay ders? illa ki vardır. ama bizim şansımız şu ki, çalışmadan bile yapabileceğimiz sorular çok fazla. 56 tane edebiyat güzel kardeşim, rahat 20 cepte. tarihte en az 5-6 yorum geliyor. hadi güzel hatrın için 5 olsun. felsefede otuzda on yapmak zor bir iş mi? 10 da felsefe. coğrafyada mantık yürüteceksin, biraz da temelin olacak. aaa abi amerika hangi kıtada dersen apışıp kalırsın, az bir harita bilgin olsun. coğrafya 1. bölüm daha çok yoruma dayalı. yaptın mı ondan da 10 soru. hadi coğrafya ikiden de 10 yapmış ol. ne etti? 50 soru. 2 sınavda 50 soru yaptın mı agam hiç çalışmadan? yaptın. bu sayısalcı hacılar 50 netini çıkarmak için kaç ay götünü patlatıyor haberin var mı? ben 1 sene sayısaldan da hazırlandım, ygs kıçımda patlamasın diye, iki tarafı da eşit ele almaya çalışıyorum o yüzden. benim gördüğüm de bu.
bir sözelci için uzaktan öyle görünen durumdur. çünkü ezbere alıştıkları için mantığı, kalıbı ezberlemeye yatkınlardır.
aşağılık kompleksine kapılmış insan yanılgısıdır. sayısal düşünme gücü gerektirir, verilerle kuramlar arası ilişki kurabilme yeteneği ister, problemlere bazen çok geniş bir pencereden bakmayı ister sözel öyle midir bir eser verilir yazarı istenir, parça verilir türü sorulur, şiir verilir özelliklerinden yola çıkarak hangi akıma tabii olduğu sorulur bunların hepsi ezber işidir. sayısalcılar ezberi yapıp üstüne yorum getirebilmektedir. neyin kafasını yaşıyorsunuz sözelci ezikler. yukarıda yazılanları anlamamak için uğraşıyorsanız hadi bunu da anlamayın;

türkiyede sözel bölümde okuyanların iyi bir üniversitede iyi bir bölüme yerleşmesi için neredeyse full çekmeleri lazımdır yine aynı şekilde sözelde full çeken sayısı sayısala göre çok çok fazladır neden acaba sözel zor olduğu için mi?

siktirin gidin şimdi ezikler...
normal olan. sözelde oku oku oku, sayısalda biliyorsan cevabı yapıştırırsın zaten, süreyle ilgili bir problem de olmaz hem.