Bize ne irs-ı peder, ne servet-ü ne cah kalmıştır,
Şuûr-ı hikmete karşı bir Eyvallah kalmıştır.

beytinin şairi.
mevlanın büyük oğlu sultan veled 1226 yılında doğmuştur. konya ve şam'da eğitim görmüştür. mevlana'nın tasavvufla ilgili görüşlerini bir sistem halinde birleştirip mevleviliğe bir tarikat olarak gerçek biçimini kazandıran sultan veled'dir. 1285'te mevlevi tarikatının şeyhi olmuş ve ölümüne kadar şeyhlik yapmıştır.

bilinen 5 eseri vardır

1-ibtidaname
2-rebabname
3-intihaname
4-maarif
5-divan
mevlevi tarikatını, koyduğu kurallarla bir düzene oturtan kişi olarak bilinir. divanından başka ibtidânâme, intihânâme ve rebâbnâme adında üç manzum, maârif adında bir mensur eseri vardır. 13. yüzyılın ikinci yarısında anadolu oğuz lehçesinin önemli yazar ve şairlerinden biri olmuştur. şiirleri genelde didaktiktir.
(bkz: cennet ya kutahyanin ya altindadir ya ustundedir)
Sultan Veled, bir gün babası Mevlânâ ya, halvete girmek, yalnız ibâdete çekilmek istediğini arz etti. Babası ise; "Benim çektiğim riyâzet ve mücâhedeler, nefsin istediklerini yapmamak ve nefsin istemediklerini yapmak hep sizin içindir. Siz zahmet çekmeyin." buyurdu. Sultan Veled de, müsâade olursa bu işi yapmak istediğini tekrarladı. Bu ısrâra karşı babası müsâade etti. Bunun üzerine Sultan Veled, bir odaya girerek, kapıyı kilitledi. içeride günlerini; namaz kılmak, Kur'ân-ı kerîm okumak veAllahü teâlâyı zikretmek ile vakit geçirmeye başladı.Her üç günde bir, Mevlânâ ileSelâhaddîn Konevî, halvet odasının kapısına gelip, Sultan Veled in hâlini kapıyı açmadan murâkabe ederler, kalb yoluyla durumunu anlarlardı. Bu şekilde tam kırk gün geçti. Kırk gün sonra halvetten çıkardılar. Mevlânâ oğluna, halvet esnâsında müşâhede ettiği şeylerden suâl edince, Sultan Veled; "Halvete girdiğim üçüncü günden îtibâren, önümden dağlar gibi azametli nûrlar durmadan geçerdi. Bu nûrların içinden "....Allah (şirk ve küfürden başka dilediği kimselerden) bütün günahları magfiret buyurur" meâlindeki âyet-i kerîmesi okundu (Zümer-53). Ayrıca kırmızı, yeşil ve beyaz levhalar görürdüm. Üzerinde "Şirkden başka her günah affedilir yazılıydı." diye anlattı.
Sultan Behâeddîn Veled anlatır: "Babam ile bir gün Hüsâmeddîn Çelebi nin bağına gidiyorduk. Babam beni bir katıra bindirdi. Kendisi, diğer talebelerle yaya gidiyordu. Ben babamın tam arkasında idim. Bir ara babam Mevlânâ hazretlerinin mübârek vücûdunu, Allahü teâlânın izniyle büyük bir nûrun kapladığını gördüm. Etrâfa güneş gibi ışık saçıyordu. Hemen aklıma, babamın büyüklüğünü inkâr edenler geldi. "Böylelerine şaşıyorum, niçin kötü düşünüyorlar?" diye düşünürken, babam geriye dönerek; "Ey Behâeddîn! Sen babanı inkâr edenleri bırak da, kendi nefsini yola getir. Sakın ucb ve kibir hastalığına yakalanmıyasın. Herkes yaya yürürken, sen binek üzerindesin. Bu kadarcık gönül yüksekliği, insanı ucba, kendini beğenmeye götürür, nefsinin ve şeytanın eline düşürür. Onlara hizmet ettirir." buyurdu.
fatih fındıkzade'de kendisine atfedilmiş olan sokak veled çelebi sokak bulunmaktadır.
Sultan Veled, 1312 (H.712) senesinde seksen dokuz yaşında iken ölüm hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında, yedi gün Konya'da zelzele oldu. Herkesin telâşa düştüğünü görünce onlara; "Üzülmeyiniz ve telâş etmeyiniz. Bu, benim vefât edeceğimin haberidir. Zâhiren aranızdan ayrılacağım fakat bâtınen sizinle berâber olacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Allahü teâlânın velî kulları, vefât ettikleri hâlde, rûhları ile izin verilen her tarafı dolaşır, darda kalanlara, dost ve yakınlarına yardımda bulunur." buyurdu.Receb ayının onuna rastlıyan Cumartesi gecesi, Kelime-i şehâdet getirerek fânî hayâta vedâ etti.

Sultan Veled hazretlerinin vefâtından sonra, nereye defnedileceği hakkında görüş ayrılığı çıktı. Çelebi Celâleddîn; "Bunun için Mevlânâ'nın rûhâniyetinden yardım isteyelim. Nasıl işâret buyurulursa, o şekilde hareket edelim." dedi. Hâl ehli olan velîler, mânâ âleminde Sultan Veled'in, babası Mevlânâ ile yanyana yattıklarını gördüler. Bunun üzerine kabrini Mevlânâ'nın hemen yanına kazarak, defneylediler. Onun defninden sonra, türbenin üzerinde yedi gün kaybolmadan duran, minâre gibi göklere uzanan büyük bir nûr hâsıl oldu. Herkes, bu nûru hayretle müşâhede etti.
Mevlana' nın oğlu. Toplumsal eleştiriye yer veren nadir divan sanatçılarındandır. iBTiDANAME, rübabname, intihaname ve macrid önemli eserleridir.
babası kadar siklenmeyen bir şairdir ama gazelleriyle üstaddır.
Değil mi ki gaye kavuşup buluşmaktır, ister sen onu bul, ister o seni bulsun bir fark yoktur.. Sultan Veled, Maarif
mevlana'nın oğludur .
Gavurlardaki jr.

Mevlana jr. Rumi. Böyle düşününce biraz şey oldu ama gerçek bu şimdi. Aynı mikail ürdün gibi.