bugün

2 kasım 2007 tarihinde gösterime girecek kim ki duk filmi.
hapishanedeki bir adamla evli bir kadının aşkı anlatılıyormuş.
ankara güz film festivalinde izleme şansı bulduğumuz güzel bir kim ki duk filmi. idam mahkumu bir adamla, kocası tarafından aldatılan bir kadının aşkını anlatıyor.
Samaria'dan sonra kim ki duk'un en kötü filmi. senaryo olarak çok yavan kalmış.
yönetmenliğini kim ki duk'un yaptığı başrollerinde chen chang, jung woo ha ve kim ki duk'un olduğu 2007 yapımı bir dram filmi.
bu filmi izlemek için elbette en iyi referans rejinin gücü. kim ki duk bu zamana kadar kore sinemasının çıkardığı en iyi yönetmenlerden biri. bu açıdan bakacak olursak filmografisine bakıldığında ne demek istediğim çok daha rahat anlaşılabilir. öyle ki birbirinden güzel filmlerin yaratıcısı olan bu isim, son olarak bize soom yani breath filmini armağan etmiş. lakin bir duk takipçisi olarak şunu da rahatlıkla söyleyebilirim; soom genel olarak bakıldığında duk'un belki de en zayıf filmi. evet yine çarpıcı anlatımlar, sağlam reji söz konusu. lakin en azından ben bir bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom, time ya da bin jip kadar etkileyici bulmadım. peki bu yapımın diğerleriyle ortak noktaları yok mu, elbette var. bir kere yine insan ilişkileri üzerine muazzam bir film ortaya koyulmuş.
yine az diyaloglar hakim.
yine mevsimler üzerinden bir anlatım söz konusu.
yine anlatımda imgeler ağır basıyor.
ve elbette müzikler...
samaria filminde bir yerde eric satie'nin 3. senfonisi çalar ve filmle muazzam bi uyum sağlar. aynı şey soom içinde geçerli. kim ki duk yine film için gayet mühim bir noktada beethoven'ın ünlü 14 nolu sonatı eşliğinde sunar bize o çarpıcı hikayeyi. film daha da bir etkileyici olur o zaman... daha bir güzel...

--spoiler--
filmde her şeyden evvel imgeler yoluyla bir anlatım hakim. özellikle şu başroldeki kadının ara ara elindeki çamaşırı o soğuk ifadeyle düşürmesi gibi tekrarlanan sahneler bir bakıma işin boyutunu da gözler önüne sermektedir. özellikle iletişimsizlik üzerine eğilen kim ki duk, bireylerde var olan o ölüm gibi katılığı, soğukluğu imgeler yoluyla gayet iyi yorumlamış.
--spoiler--

geçen sene cannes film festivali'nde altın palmiyeye aday gösterilen, kim ki duk'un en iyi filmi olmasa da yine iyi iş çıkardığı, muhakkak izlenmesi gerektiğini düşündüğüm başarılı bir dram. bu film bireyler üzerindeki iletişimsizlik sıkıntısının nasılda insanı adeta bir ölüm katılığına dönüştürdüğünün yalın lakin etkileyici bir örneği.
zaten bana kalırsa her şeyin ötesinde bir filmin künyesinde eğer kim ki duk ismi görülüyorsa, tereddütsüz bir şekilde sunulan projeye bir bakmakta fayda vardır. iyi seyirler.
(bkz: seri oy oylayan melek)

şaka bi yana kim ki duk'un en kötü filmi miydi bilmiyorum ama kim ki duk'un izlemediğim filmi kalmasın diyorsanız izleyin derim. hiç kim ki duk filmi izlememişseniz kesinlikle bundan başlamayın. bin-jip olsun Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom olsun Shi gan olsun bunları izleyin önce derim.
kim ki duk tarafından kameraya alınan aşk filmi .