bugün

Unutturmayacağız!
görsel
görsel
Bugün yıldönümü olan acı gün, katliam. 301 işçinin emekçinin katledilği gün.
Suruçun katliam sayıldığı ülkede gani gani katliam olması gereken. Kaza değil cinayettir.
(bkz: taksirle işlenen iş cinayetleri)
(bkz: türkiyenin iş cinayetlerinde dünya ikincisi olması)
görsel
Akıldan çıkmayan ve her akla geldiğinde güzel ülkemde insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu da hatırlatan acı olay.
unuttuk.
Haydi profil fotoğraflarımızı değiştirelim, böylece anlarız madencileri, yahut ramazan programlarında bir maden ocağının sofrasına konuk olalım yada ne bileyim yüzümüzü siyaha boyayıp sokak ortasında uzanalım. Sonra… Sorma, sonrası yok. Çünkü öyle bir memlekette yaşıyoruz ki, bize dönmediği sürece sesimiz çıkmıyor, harekete geçmiyoruz… Haklı mücadelemiz sadece kendi kişisel menfaatlerimiz gerçekleşene kadar. Sınavlara giriyoruz, kazanıyoruz, üç kuruşluk işçi maaşıyla okumaya çalışıyoruz, mezun oluyoruz, ATANAMIYORUZ, platform kuruyoruz, eylem yapıyoruz, atanıyoruz sonra… Sorma sonrası yok. (hala atanamayan binlerce meslektaşımız varken) vazgeçiyoruz hareketten. Doktor oluyoruz, ofisimizin penceresinden bakarken coplanan atanamayan öğretmenlere yazık ya hu diyoruz. Sıra tam zamanlı çalışma yasasına gelince, tüm doktorlar hakkımız yenildi diyor sokağa iniyoruz, bu yasanın vurmadığı hekimler, ofisinin penceresinden bakıp yazık ya hu diyor. işçi oluyoruz hakkımız yeniyor, emeğimiz gasp ediliyor, bazılarımız isten çıkarılıyor, dayak yiyoruz, hakarete uğruyoruz, haklarına razı olan işçiler, pencerelerinden bakıp yazık ya hu diyor. Geçen sene tam bugün, bir kareyi konuşuyordu herkes. Çizmelerimi çıkarayım mı? Bir sürü yorum yapıldı. Anadolu’nun masum insanı işte dediler, o halde bile devletimin malına zarar gelmesin düşünüyor. Bence alakası yok. Öğrencidir, okulda öğretmen azarlar, müdür azarlar. işçidir işyerinde lef azarlar, patron azarlar. Bir şey söyleyecek olur, babadır çocukları gelir aklına, işsiz kalma korkusu çocukluğundan bu yana bir uyuşturucu gibi enjekte edilmiştir damarlarına, kelimeler boğazına takılır susar. Gider devlet dairesine, şefinden azar yiyen, güvenlik azarlar, memuz azarlar, müdür azarlar. Bir şer diyecek olur. işi gelir aklına, iki saat izin alabilmiştir, bir daha izin vermezler düşünür kelimeler takılır boğazına susar. Hastaneye gider, doktor azarlar, hemşire azarlar, hasta bakıcı azarlar. Bir şey söyleyecek olur, cebi gelir aklına, özel hastaneye verecek parası yoktur susar… çocukluğundan beri işlemiştir vücuduna azar işitmek, çocukluğundan beri devletin gri, resmi yanını görmüştür hep, hep susmuştur… ilkkez adam yerine konulur, yüzüne bakarlar ilkkez, bembeyaz ütülü bir çarşafta yatacak gibi olur, hastane gelir aklına, okul gelir, bankada ki müdür gelir gözünün önüne, sonra iş yerinde şefi gelir, patronun karşısında önünü iliklemediği için işten çıkarılan mustafa gelir aklına, devlet dairesindeki memur gelir. Ve çizmeleri gelir aklına. Sorar çıkarayım mı? Olay bu kadar basittir romalılar, şimdi dağılabilirsiniz…
üzerinden bir yıl geçmesine karşın mağduriyetlerin giderilemediği maden katliamıdır. hala binlerce işsiz var soma'da. şehit madencilerin yakınlarına verilip de yerine getirilmeyen sözler var. tüm ekonomik konuları bir yana bıraksak bile hala suçluların ceza almaması, hatta suçluların tam anlamıyla gösterilemediği, hatta meclisin suç bulamadığı bu katliamda yakınları can verenlerin durumu bile bir utançtır. ne kadar arsız bir hükümet...
kaza değil, ihmaldir, katliamdır soma! özelleştirme katliamdır!
üzerinden bir yıl geçti ve biz hiçbir ders çıkarmadık! 2015 türkiye'sinde hala ilkel koşullarda üretim yapan, çalışma koşullarını iyileştirmeyen, çağdaş iş şartlarından, yaşam odalarından bihaber olan madenlerimiz var. hala taşeron var!
helal kazanç peşinde can veren tüm dünya işçilerinin mekanı cennet olsun...
Unutmadık,unutmayacağız. 301 somalı.
madencinin kaderi bu öldür öldür yenisi gelsin desinler yerse!
Devletin dolayli olarak yaptiği katliamlardan biridir. Işci hayatina hic onem vermeyen devlet sorumludur.
bugün devam eden yargılamada, tutuklu sanıklar bir olmuş utanmadan ölen mühendis çocuğu suçluyorlar!
ihmalkarlık yüzünden gerçekleşmiş bir katliamdır. Hadi bunu da - leyin allah birdir yazsam gene - liyosunuz.
işçiye emekçiye kader deyip kendisine 2000 koruma tahsis edenler bize bunlardan bütün bunlardan orada madenci emekçileri dövenlerden bahsemememizi sağlayamaz bunun adı faşizmdir!

-sonra ekonomi iyi hülo diyemez! emekçi halktan daha önemli değidlir tayyip diktatörü efenim !

tayyip kim lan hakket tanımıyoruz!
soma katliamı deyip duracağız efenim dış güç masalarıyla kimse kimseyi uyutmasın aynı adamlar ki sıfır soruncuydular be püf!

4 tarafı düşman edebiyatından vazgeçin diyorlardı yaf!

kime anlatılıyorsa tabii

sonrası ermenilerden özür dileyenler bize katliamdan bahsetmeyin diyemez eski sayfalarda hata rayanlardan bütün bunlardan bahsemez!
Sorumlusu hala bulunamayan türkiyenin kara bir lekesidir.
Asla unutulmaz !!!
unutturulmayacak olan katliamdır efenim.
Taşeron sistemi, rödovans ve neoliberal politikalarla , yüksek rekolte için göze alınmış bir cinayetin, ağır ihmallerle katliama dönüşmesidir. Soma katliamı gerçeğini; bugün darp edilerek soma'da gözaltına alınan çağdaş hukukçular derneği başkanı avukat selçuk kozağaçlı; 15 Mayıs 2014 tarihinde soma'da yaptığı bir konuşmada ayrıntılarıyla anlatıyor. satır başları şöyle: ''Burada planlı, hesaplı göze alınmış cinayet var. Katliama dönüşmesinde de çok ihmal var. Burada grizyu, trafo patlaması yok. Yüksek rekolte için işçi feda edilmiş durumda.Yarın savcılığa bu konuda başvuruyoruz; bize göre bu soykırım suçu. Soykırım suçunun tarifi çok açık. BiR iNSAN GRUBUNU SiYASAL NEDENLERLE SiSTEMATiK OLARAK KATLEDiYORSAN KASTEN BUNA SOYKIRIM DENiR. EVET BURADA BURJUVAZi iŞÇi SINIFINI SiYASAL NEDENLERLE KATLEDiYOR, SIYKIRIM BU. BiZ BÜTÜN MALLARINA EL KONULMASINI iSTEYECEĞiZ YARIN. SOYKIRIM KATALOG BiR SUÇ MALLARINA EL KONULMA YETKiSi VERiYOR SAVCIYA. BiZ HUKUK POLiTiKASI AÇISINDAN BUNU SAVUNACAĞIZ. Çok önemli. Bu acı paylaşılacak, bu ayaralar sarılacak ama BU KIRIĞIN YAPIŞMASINA iZiN VERMEMEK GEREKiYOR. Hükümetin ve sermayenin elinde inanılmaz yöntemler var. Şimdi tazminat avansları dağıtmaya başlayacaklar. Ailenin geride kalan fertlerine iş verme garantisi, askerlikten muaf tutma, vergi sigortayı erteleme, maaş bağlam her türlü saçmalıkla hükümete yönelmiş, devlete, sermayeye yönelmiş suçlamayı , DAVALARI, talepleri ve tepkiyi düşürmeye çalışacaklar. Başarılı olurlar. elimizdeki tarihsel örnekler gösteriyor ki halk bir süre sonra ölümü kader kabul ediyor, kendisine öyle öğretilirse...''

tam konuşma şöyle: http://vimeo.com/95581349
ben demiştim böyle olacağını. anlayana...
(bkz: ahu tuğba ve seçim sonuçları)
osman pamukoğlu'nun yazısıdır.

--spoiler--
Ortaya çıktı ki, alınması gereken tedbirler para harcamayı gerektirdiğinden, bu maden ocağını işleten şirket tarafından alınmamış… Üstelik, Azrail ile burun buruna çalışan işçilere verilen ortalama ücret 1090 lira gibi komik bir para..

Bundan yıllar önce Şili’de benzer bir kömür madeni ocağında bir patlama olmuş, havalandırma odalarına saklanan işçiler 69 gün sonra sağ olarak kurtarılmışlardır..
Bu öyle bir şirket ki , içeride kaç kişinin olduğunu bile sağlam bir sayıyla bildirmekten aciz.. istanbul’da ki ana binasında da in cin top oynuyor, öküz yıktığı duvarı bilircesine..
Bir iddia var ki, tam kepazelik: AKEPE’nin seçim rüşveti diye dağıttığı kömürleri bu şirket veriyor!.. Neymiş! Son iki müfettiş raporunda her şey normal görünüyormuş!..
Küçük küçük atta civcivler yesin.. Hoş, ortalık civcivden de geçilmiyor ya…

Birçok muhterem yurt dışı gezilerini ertelemiş, aman ne büyük şey, demek, alacakları hediyeler biraz ertelenmiş demek ki…

Soma’da olacaklar defalarca raporlar halinde bu hükümete iletilmiş..
Meclis Genel Kurulu’na getirilmiş, verilen önerge AKEPE’liler tarafından reddedilmiş..
Enerji ve Çalışma Bakanlıkları bu hükümetin kurumları değil mi? Bunların başında da Başbakan diye biri var mı? Var, işte bu, BÜYÜK FELAKETiN sorumlusu bunlar…

Ama artık ne yapılırsa yapılsın, hepsi boş hepsi insanların birbirini kandırması ve avutmasından başka bir şey değil..
Yüzlerce genç insan bir seri gafil yüzünden hayata veda etti..
Gene hiç bir şey, annelerin, babaların, eşlerin, yetim kalan çocukların acılarını, kendileri de mezara gidinceye kadar dindiremez…

Benim her defasında:
“Sosyal devlet olmadan, insan da olunmaz” diye parçalanmamın sebebi işte budur…
--spoiler--

http://hepar.org.tr/soma-katliami/
Bu olanlar kaza sonucu olmamıştır. Bile bile ölüme gönderilmiştir o insanlar ve diğer maden ocaklarında da aynıdır bile bile ölüme gönderilmektedir. Madenler denetimsiz, koşullara uymayan, sağlıksız ve patlamaya hazır bomba dırlar bu ülkede yetkililer sessizdir gazeteler sağır ve dilsizdir. Hatta ara ara kazalar olunca kanıksamaya doğru giden talihsiz açıklamalar işitirsiniz yetkililerden her ülkede olur böyle kazalar gibi. Ancak bu o işçilerin ve diğer kuruluşların söylediği hatta meclise kadar getirdikleri kaza olabilir denetlensin söylemlerini değiştirmez çünkü umurunda değildir yetkililerin birilerinin ölmesi: Öznel bir konuya ve Somaya gelecek olursak 3 kez denetlenmiş ve de mecliste soruşturma açılması istenmiştir. Denetlemelerden sorun yok denmiş. Soruşturma teklifinde ise Akp tarafından ret edilmiştir. Yani cinayet hatta bir katliamdır.
tamamen başbakanın ve diğer milletvekillerinin ve diğer partilerin işgüzarlığına kurban giden yurttaşlarımdan oluşan ölü ve beraberinde ailesininde mağdur kaldığı insan topluluğu. ama bu bizim suçumuz biz bu şerefsize prim verdik hepimiz bu adamın başa geçmesine engel olacak bir adım atmadık ne oldu köprü yaptırdı yol yaptırdı ama 2 tane teknisyen tutup bir mağdeni kontrol ettiremedi. sen zaten bu adama hayvan gibi vergi veriyorsun ve bu herifte cebinden birkaç kuruş eksilecek diye böyle tehlike arz eden durumlara göz yumuyor.