bugün

argo dili sözlüğe taşımak isteyen bazı uuser ların moderasyon tarafından entrylerinin silinmesi ve buna karşı ben böyle sistemin taa .mına koyim demesi. savunması da şudur ki '' argo reddedilemeyen bir gerçektir''. doğru, argo kullanımı, '' doğru yerde kullanıldığı '' zaman gerçekten de hayata renk katar. fakat formata aykırıysa, o zaman buna saygı göstereceksin. neymiş efendim, nokta koyup sansürlersem entry im reaksiyon almaz.

ee kardeşim, o zaman pılını pırtını toplayıp argoya izin veren bir oluşuma gideceksin. he, almıyolar mı oraya seni, o zaman paşa paşa uyacaksın bu kurala.
sisteme karsi olan insanlarla birlikte, sistemin bir parcasi olmaya sebep olur.
(bkz: anarşist)
(bkz: fuck the system) eskilerden bir inci..
insanın var olduğunu, nefes almaktan öte olduğunu gösteren tek gerçektir. asıl yaşam; sisteme karşı çıkmaktır çünkü insanın var olduğu hiçbir sistem tam anlamıyla işlemez işleyemez işlemeyecektir...


sistemin bir parçası olan insan (sistemin parçası olmadan sistem değiştirilemez); ne zamanki sisteme karşı olmaz onu kabullenir, işte o zaman ölmüştür.
menfaate dayalı beklentiler ve saptırılmış normların varlığında giderek daha hızlı yozlaşan sisteme dahil olmayı reddetmek, uyumlu olunsa da ruhu korumak için, körükörüne bağlanmayı reddetmektir. maddiyat kaygısı için sistem topluluğuna dahil olmaktansa, her an dalgalanmaya hazır maneviyatın üstüne titremektir.
(bkz: değer yargıları)
(bkz: her seye karsı olmak)
herkesin yaptığı ancak bir türlü sonuca ulaşamadığı eylem.
bazen gerekli bazen trajikomik eylemdir. ben de sisteme karşıyımdır, ama odamı adam gibi toplayamayan bir adamım o yüzden pek laf sokasım gelmiyor bazen. boyun eğmek yerine başkaldırmak iyidir, ama sırf muhalefet olsun diye giydirmek içimden gelmiyor, bir şeyler yapamadıktan sonra sistemden daha zararlı oluyorum diye düşünürüm bazen...
günümüzün en büyük örneği fatih terim'dir. zamanında bi 3-5-2 si vardı bunun sonra saldım çayıra collinam kayıra döndü.
fuck the system olayıdır, "skerim ulan bana ne" tavrıdır.
düzen adamlarına, kapitalizmin, emperyalizmin savunucularına oy verip de sisteme karşı olduğunu iddia edene gülerim.
mevcut sisteme karşı olmanın diğer adı devrimciliktir. hitap ettiği kesimi koyun yerine koyan bazı partilerin başkanlarının dilediği gibi olan, kendi iradesini parti başkanlarına teslim eden itaatkar koyun olan kesimlerin
devrimcilikle zerre alakaları olamaz.
sözde kolaydır. önemli olan bu fırsatın elimize geçtiği an bu sistemi yok edip atmak isteyip istemeyeceğimizdir; o an yapacağımız tercihtir.. en basitinden bir düğme olarak düşünebiliriz, ona basmak ya da basmamaktır sorun.
eğer vicdanın rahat ise, ufacık bir şüphe dahi yoksa aklında, neye karşı olursan ol gerisi palavra olan durumdur.
kendi çapında bir sistemdir.
paradokstur.

sistemli bir şekilde savaşımla birlikte mevcut sistem yıkılır, yerine yenisi gelir.
(bkz: don t hate the player hate the game)
(bkz: fak dı sistım diye bağırmak)
Gayette yapılır. Örneğin birisi deli gibi ders çalışır sırf üniversiteye gideyim de mezun olup iş bulup para kazanayım diye sonra aylık 20.000tl kazanmaya başlar. Biri de tembeldir yazılımda kendini geliştirir ayda 4000 dolar kazanmaya başlar veya kendi şirketini kurar ticarete girer. Sonra 1. kişi çekememezlikten ölür. Maalesef o kadar çok var ki türkiye de anlatamam. Özellikle acayip kişilik bozukluğu öğretmenler tanıdım acayip narşist kırılgan insanlardı.
steve jobs'ın üniversiteyi yarım bıraktığını öğrendikten sonra girdiğim düşünce biçimi. bazı insanlar sabahlara kadar ders çalışırken diğerlerinin akıllarını farklı yönde kullanıp dünyanın en zengin insanları arasına girmeleri ve en zengin şirketler kategorisinde yer alabilen apple gibi şirketler kurması, beni biraz sisteme karşı olmaya iter.
güncel Önemli Başlıklar