bugün
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları10
- özgür özel14
- ups boobss nickli yazar27
- gideon reid morgan jj43
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek17
- anın görüntüsü17
- ismeti yazar yapan moderatör8
- hiç kavga oluyormu sözlükte15
- güzel kadınların problemli olması18
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak9
- jose mourinho9
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- memati192331
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- erkeklerin hiç iltifat almaması9
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi8
- arap milliyetçiliği19
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir25
- bamya seven insan11
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
Aşağıdaki Efsane repliğiyle akıllara kazınmış filmdir.
--spoiler--
Halil: Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım.
Meral: iyi ama âşık olduğun resim benim resmim. işte ben de buradayım, söyleyeceklerini dinlemeye geldim.
Halil: Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın.
Meral: Bu davranışların bir korkudan ileri geliyor.
Halil: Evet. Bu korku sevdiğim bir şeye ebediyen sahip olmak için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de, sana âşık olsaydım ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Halbuki resmin bana dostça bakıyor. Ve ebediyen bakacak.
— Sen dostlukların, aşkların kolay mı kurulduğunu, kolay mı sürdürüldüğünü sanıyorsun? Resminle ilk karşılaşmamızı dün gibi hatırlarım. Elbiselerim eskiydi, kirliydim, sakallarım uzamıştı. Birden bana iyilikle, sevgiyle bakan bir yüz gördüm. inanamadım, ikinci kez zorlukla baktım resmine. Gene iyilik, gene sevgi vardı gözlerinde. Nihayet değişmezi bulmuştum. Resmin benim içime bakıyordu. Benim kendimi görüyordu. Bana hep dostlukla, iyilikle, sevgiyle baktı.
— Sana aşık olarak kalmak istiyorum, işte hepsi bu kadar.
— Şu acılarını at bir üstünden, gerisini sonra konuşuruz.
— iki insanı ilişkisi çok güzel bir şey.
— Dostluğu aşan ilişkilerden niçin kaçıyorsun?
— Bu sözünle aşık olmayı kastediyorsan, dostluğu bu dünyada hiçbir şey aşamaz.
— O halde sen bana aşık olmaktan da öte duygular içindesin.
— Hayır, ben sana aşık değilim.
— Olmaz böyle bir şey. Resmime aşık olman demek, beni sevmen demektir.
— Olmayan bir şeyi nasıl söylerim? Niçin beni anlamamakta ısrar ediyorsun? Ben senin resmine aşığım işte hepsi bu kadar.
— Sen ben yokken resmimi sevdin. işte ben varım artık. Resmin aslı benim. Bundan sonra ikimiz bu sevgiyi paylaşacağız. Bu aşkın yarısı bana ait.
— Sen dostlukların aşkların kolay mı kurulduğunu kolay mı sürdürüldüğünü sanıyorsun?
— Sakın benim dünyama girmeye kalkma, yoksa merhametsizce yıkmaya kalkarsın onu.
— Belki resmimin arkasında ben yaşıyorumdur. Sen beni görmeye çalışmadın. Ama istesen de istemesen de ben varım Halil!
— insanların gerçekten aşık olamayacaklarını sanırdım. Senin resmime olan tutkum bütün inançlarımı yıktı, Ben de sana aşık oldum.
--spoiler--
--spoiler--
Halil: Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım.
Meral: iyi ama âşık olduğun resim benim resmim. işte ben de buradayım, söyleyeceklerini dinlemeye geldim.
Halil: Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın.
Meral: Bu davranışların bir korkudan ileri geliyor.
Halil: Evet. Bu korku sevdiğim bir şeye ebediyen sahip olmak için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de, sana âşık olsaydım ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Halbuki resmin bana dostça bakıyor. Ve ebediyen bakacak.
— Sen dostlukların, aşkların kolay mı kurulduğunu, kolay mı sürdürüldüğünü sanıyorsun? Resminle ilk karşılaşmamızı dün gibi hatırlarım. Elbiselerim eskiydi, kirliydim, sakallarım uzamıştı. Birden bana iyilikle, sevgiyle bakan bir yüz gördüm. inanamadım, ikinci kez zorlukla baktım resmine. Gene iyilik, gene sevgi vardı gözlerinde. Nihayet değişmezi bulmuştum. Resmin benim içime bakıyordu. Benim kendimi görüyordu. Bana hep dostlukla, iyilikle, sevgiyle baktı.
— Sana aşık olarak kalmak istiyorum, işte hepsi bu kadar.
— Şu acılarını at bir üstünden, gerisini sonra konuşuruz.
— iki insanı ilişkisi çok güzel bir şey.
— Dostluğu aşan ilişkilerden niçin kaçıyorsun?
— Bu sözünle aşık olmayı kastediyorsan, dostluğu bu dünyada hiçbir şey aşamaz.
— O halde sen bana aşık olmaktan da öte duygular içindesin.
— Hayır, ben sana aşık değilim.
— Olmaz böyle bir şey. Resmime aşık olman demek, beni sevmen demektir.
— Olmayan bir şeyi nasıl söylerim? Niçin beni anlamamakta ısrar ediyorsun? Ben senin resmine aşığım işte hepsi bu kadar.
— Sen ben yokken resmimi sevdin. işte ben varım artık. Resmin aslı benim. Bundan sonra ikimiz bu sevgiyi paylaşacağız. Bu aşkın yarısı bana ait.
— Sen dostlukların aşkların kolay mı kurulduğunu kolay mı sürdürüldüğünü sanıyorsun?
— Sakın benim dünyama girmeye kalkma, yoksa merhametsizce yıkmaya kalkarsın onu.
— Belki resmimin arkasında ben yaşıyorumdur. Sen beni görmeye çalışmadın. Ama istesen de istemesen de ben varım Halil!
— insanların gerçekten aşık olamayacaklarını sanırdım. Senin resmime olan tutkum bütün inançlarımı yıktı, Ben de sana aşık oldum.
--spoiler--
Bana göre; hayatımda gördüğüm en enteresan ve en saçma filmlerdendir.
Bir badanacı abinin, boyadığı evlerin birinde gördüğü bir fotoğraf üzerinden yaşadığı; hastalıklı ve fetiş bir aşk hikayesini anlatır. Hikayeye göre; fotoğrafın bulunduğu evin sahipleri, bir yıl boyunca yurt dışındalardır ve bu kafasına göre takılan badanacı dayı da, her gün bu boş eve izinsiz girip, koltuğa oturup saatlerce fotoğrafı seyretmiştir. zaten filmin başında da, bu saçma ve anlamsız hareketi sırasında ev sahipleri geri döner ve fotoğrafı seyrettiği sırada basılır. Fotoğraftaki kız da film boyunca, yine hastalıklı bir şekilde, (hikayenin saçmalığına göre; sadece fotoğraftan birisine aşık olmanın çok romantik ve eşsiz bir durum olmasından dolayı) bu badanacı abinin peşinden koşar. Boyacı arkadaşta sadece fotoğrafa manyakça aşık olduğunu, fotoğraftaki kişinin gerçeğine aşık olmadığını falan söyler. Badanacı abilerin de film boyunca -ne hikmetse- ellerinde sadece bir kez fırça görebilirsiniz. Sürekli orada burada gezerler ve gece gündüz alkol tüketirler vs. Dolayısıyla film boyunca o badana bir türlü bitmez. Hatta başka işe diye gittikleri yer de yine mükemmel manzaralıdır ve bu ikinci mekanda da ellerine daha fırçayı almadan direkt içmeye başlarlar.
Özetle; o zamanlarda -filmlerin bu kadar zahmetlerle çekildi bir dönemde-, bu filmi yapan hiç bir insan evladı bu senaryoyu adam akıllı okumadı mı, arkadaş? çeke çeke gerçekten de bu senaryoyu mu çektiniz?
Sanatsal kompozisyona sahip sahne tasarımları, ışık ve müzikler dışında, tek kelimeyle rezalet bir filmdir.
Bir badanacı abinin, boyadığı evlerin birinde gördüğü bir fotoğraf üzerinden yaşadığı; hastalıklı ve fetiş bir aşk hikayesini anlatır. Hikayeye göre; fotoğrafın bulunduğu evin sahipleri, bir yıl boyunca yurt dışındalardır ve bu kafasına göre takılan badanacı dayı da, her gün bu boş eve izinsiz girip, koltuğa oturup saatlerce fotoğrafı seyretmiştir. zaten filmin başında da, bu saçma ve anlamsız hareketi sırasında ev sahipleri geri döner ve fotoğrafı seyrettiği sırada basılır. Fotoğraftaki kız da film boyunca, yine hastalıklı bir şekilde, (hikayenin saçmalığına göre; sadece fotoğraftan birisine aşık olmanın çok romantik ve eşsiz bir durum olmasından dolayı) bu badanacı abinin peşinden koşar. Boyacı arkadaşta sadece fotoğrafa manyakça aşık olduğunu, fotoğraftaki kişinin gerçeğine aşık olmadığını falan söyler. Badanacı abilerin de film boyunca -ne hikmetse- ellerinde sadece bir kez fırça görebilirsiniz. Sürekli orada burada gezerler ve gece gündüz alkol tüketirler vs. Dolayısıyla film boyunca o badana bir türlü bitmez. Hatta başka işe diye gittikleri yer de yine mükemmel manzaralıdır ve bu ikinci mekanda da ellerine daha fırçayı almadan direkt içmeye başlarlar.
Özetle; o zamanlarda -filmlerin bu kadar zahmetlerle çekildi bir dönemde-, bu filmi yapan hiç bir insan evladı bu senaryoyu adam akıllı okumadı mı, arkadaş? çeke çeke gerçekten de bu senaryoyu mu çektiniz?
Sanatsal kompozisyona sahip sahne tasarımları, ışık ve müzikler dışında, tek kelimeyle rezalet bir filmdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar