bugün

bu çağın soylularından.
malatya doğumludur. babası sinema işletmecisidir. bir süre türkçe öğretmenliği yapmıştır. şimdi trt de prodüktördür. öykücüdür.
ilhan berk bir yerde onun için şöyle diyor:
kapı, yılan, gerçeği inciten papağan çarptı beni. bir türk kafkasıyla karşılaştığımı duydum. borges i düşündüm. benzersizliğinin sürmesini çok isterim. kısa öykülerin çarpıcılığı ağırlık kazandırıyor.
zaman gazetesinde son 4 pazardir yazdigi makalelerii israrla tavsiye edrim,

omer faruk tekbilek,sebnem ferah,cem karaca son olarakta turk halk muzigi uzerine nitelikli tespitleri olan degerli yazilar yazmistir.

(bkz: zaman gazetesi yorum sayfasi)
soylu. kendisini tanımlamak için kullanılan bu tabir kesinlikle doğrudur. seçkinci bir anlayış, sokaktan, halktan kopuk bir tavır. öykü, hikaye, eleştiri, şiir ne yazarsa yazsın hep halkın dışında halkın üstünde kalıyor. bu elitist tavrını bir an önce değiştirmesini bekliyoruz kendisinin.
http://www.sadikyalsizucanlar.net
insan bir mültecidir âhi,kendi gönlünden başka sığınacak bir yeri yoktur.

Sadık Yalsızuçanlar
halvet der encümen'in de yazarıdır.
cam ve elmas, gezgin, hayyam gibi kitapların yazarıdır. özellikle gezgin kesinlikle okunması gereken romanlar arasındadır ancak muhyiddin arabi'nin hayatının anlatıldığı bu kitabı okumadan önce muhyiddin arabi hakkında ön bilgiye sahip olmak faydalı olacaktır diye düsünüyorum.
ayşe şasa ve ihsan kabil'in de yazılarının bulunduğu "düş gerçeklik ve sinema" kitabının yazarıdır.

ayşe şasa kendi tabiriyle müslüman olduktan sonra yalsızuçanlar ile ilmi, derin muhabbetlere girmiş, kendisinden çok isrifade etmiştir.

ufku açık, hikaye kabiliyeti iyi, güzel adamdır. rüya sineması hakkında çokça düşünür.
eyvallah insanıdır. çok bilip az konuşan, kaliteli üretemedikçe üretmekten çekinen düşünce insanı.
iki sene önce katıldığı bir konferansta kürsüye "sadık yalnızuçanlar" diye takdim edilmiştir. gülüşmeler, ve şaşırmalar eşliğinde kürsüye geçince bunu düzeltmemesi nedendir bilinmez.
gerçeği inciten papağan adlı kitabıyla bir amatörün öykü anlayışını ne kadar değiştirebileceğinin farkında mıdır acaba?
vefa apartmanı iyidir, okunmalıdır.
cam ve elmas adlı eserinde karslı alim ebul kasım el harakani'yi anlatan yazar.çeşitli sebeplerden inançları hakkında şüpheye düşen insanlara ilaç niteliğinde yazılmış harika bir roman.

bir belgesel için karsa ekip geliyor ve o belgeselin kameramanı bu şekilde kendisini rahatsız eden konularda kurtuluş yolu gösterici şeyh ile tanışıyor.ve olaylar gelişiyor.

günümüzde yazılan bir çok islami eserde insanların bugünki hallerini yok sayan bir üslup var.cam ve elmasta sadık yalsızuçanların bunu yapmadığını,bir şüphecinin ağzından çıkıyormuş gibi satırları kaleme aldığını söyleyebiliriz.

kitap 2006 yılında yayınlanmış olup 192 sayfadır.
Terk adlı bir kitabı var olan yazar.kitabı bitirmek gerçekten zor.çünkü bazı yerlerde inanılmaz gereksiz ve uzun cümleler var.kitaptan sonra diğer kitaplarına karşı önyargım oluşmuş durumda.
her yıl iki yada üç kitap yayımlatabilen yazar. 'hiç' isimli kitabına bir ara söyle bir göz atabilme fırsatım olmuştu. diğer kitaplarını da kendini edebi anlamda geliştirmeden yani kendiyle yetinerek yazmışsa tüm yapıtlarının edebi anlamda bir hiç olduğu kanaatindeyim. zira onca şeyi yazana kadar tüm varlığıyla bir roman/öykü/hikaye yazsaydı veya yazabilseydi belki edebiyatımıza bir katkısı olurdu. anlatmak, mesaj vermek istediği konuları bu bağlamın dışında tuttuğumu önemle belirtir, edebi yönüne eleştiri hususunda görüşlerimi sevgili sözlük saygılarımla bilgilerine arz ederim.

gerçek adı, sadık yılmaz'dır.