bugün

Sozlukte okurken oyle olmadigina kanaat getirilen hislerdir. Yasarken abes gelir de o yuzden bu hisse kapilinir, zira izahi da zordur.
Yüksek bir yere çıkınca gelen atlama arzusu ve sinemada sessizliğin hakim olduğu anlarda ulan şimdi bağırsam acaba ne olur diye düşünüp son anda vazgeçmek.
şehir içi ulaşımımızı sağlayan otobüsten inerken basılan düğmeye bastığımdan emin olamayıp tekrar basmak.
Nerde sorunlu depresif ruhlar var bende benden uzak dursunlar istedikçe onları kendime çekiyormuşum hissi.
hemen herkesin başına gelendir.
dünyada o hisse kapılan bir milyon kişide bir kişi olsanız bile, bu dünyada sizin gibi hisseden 7200 kişi daha olduğunu gösterir.

(bkz: yalnız değilsin)
Eski sevgiliye alinan kitap, eski sevgilinin okuduğu sehir, ilişkinin bitiş nedeni, eski sevgiliye benzeyen birinin hayatima girmesi ve tüm bunlari bir gün gibi bir zamana sikismasi.

Hassiktirin diyorum unutmayi falan geçtim tirsma evresi.
aşırı stres durumunda serçe parmakta kasılmanın vuku bulması.
duşa girdikten bir süre sonra tanımlayamıcağım bir his artı birde ciddi ortamlarda aklıma komik bişey gelip gülmem.
sokakta biri takılıp düşünce onun yerine utanmak, umarım kimse görememiştir, düşüncesi.

vesselam...
çok güzel bir entry oluyor acıklı hüzünlü bir şey. alta çıkan oy tuşları : ) :o :( şeklinde ya, entry hüzünlü olduğu için elim :('e gidiyor istemsiz yoksa beğenmediğimden değil... *
Bir televizyon programını izlemediğimde ülkede de kimse izlemiyor sanıp " Bu program da tutmadı." diye düşünürüm.
bir arkadaş ortamında konuşulan konuyu çok yanlış yerden anlayıp saçma sapan bir yorum getiren arkadaş adına utanıp durumu toparlamaya çalışmak.
Çişe kalktığımda arkamdan birinin geÇiyo olması Sadece bana mı oluyor.
Sanki anı sadece ben yaşıyorum , başrol benim . en yakınlarım diğer oyuncular ve digerleri figüran gibi.
insanlarla konuşurken aniden gelen kenardaki bıçağı saplama isteğidir.Acaba üzerine atlayıp kulağını kopartsam ne olur sorusu ve türevleri.
Fazla kitap okuduktan sonra o karakterleri rüyamda falan görüyorum. Ya da dizi izlerken hayat o dizi içinde gibi bi his falan. Sadece bana mı lan??
depresyon bu hissi fazlasıyla veriyor.
Kavanoz kapağını tek seferde açınca hissedilen o dünyayı kurtarma hissi.
Ülkenin içine ederlerken benim de içimin yanması. Etrafımda böyle kişi görmüyorum da. Belki burada vardır.
Yatağa yatınca bir uçurumdan düşme hissiyle ayağa fırlamak.
sanki her şey ben varım diye var gibi gelmesi.

Aylar sonra gelen edit: dış dünya vatan, zihnim harita. 'Harita vatan değildir' 21 günde nlp kitabında. Harita olmasa bile vatan her zaman var.
şu olsaydı ne güzel olurdu yada bizde şans yok ki şöyle olmuyor dedikten en fazla 1 hafta sonra söylediğim şeyin olması.. misal otobüste arkadaşıma filmlerdeki gibi şöyle yolda giderken zengin iş adamı, iş ile ilgili parlak fikirlerimizi duyup kartını çıkartıp gel benimle çalış dese ya bu ne uğraşıyoruz dememden 15 dakika sonra olayın gerçek olması.. tamam adam çok zengin iş adamı değildi ama 10 tane yatın olduğu bir firması vardı..
ruya gorurken olaylari yonlendirebilmek gercekten butun kararlari ben veriyorum (genelde tabii) şurdan atlasammi oldursemmi fln yada ruyalandigim gunlerde resmen secenek sunuluyor hangisi cazip gelirse kari onumde duruyo daha yeni yikandim amk sokma yada ooff dayanamicam keyfime gore ama uyaninca pisman oluyosun niye soktum mk diye .d
araç kullanırken sinyal koluna dokunulmasının akabinde gelen çıt sesi sonrası kol kırılmış gibi hissetmek.