bugün

Yönetmen
Martin Scorsese

Oyuncular
Robert De Niro (Jake La Motta)
Cathy Moriarty (Vickie La Motta)
Joe Pesci (Joey La Motta)
Frank Vincent (Salvy)
Nicholas Colasanto (Tommy Como)
Theresa Saldana (Lenore La Motta)
Mario Gallo (Mario)
Frank Adonis (Patsy)
Orta siklet boks şampiyonu Jake La Motta'nın hayatından ve kariyerinden yola çıkılarak yapılmış bir Martin Scorsese filmi. Motta'nın ringlerin korkulu rüyasına dönüşmesine neden olan ve ona müthiş bir başarı getiren öfkesi ve şiddet duyguları, çevresine yöneldiği zaman hayatına mutsuzluk getirecektir.

Martin Scorsese'in en önemli filmlerinden biri olmasının yanı sıra, sinema tarihinin de en iyileri arasında kabul edilen film, siyah beyaz görüntüleri, Robert De Niro'nun olağanüstü oyunculuğu ve unutulmaz sekanslarıyla kesinlikle izlenmesi gereken bir yapıt.
nezdimde Robert De Niro'nun en iyi filmidir.bugüne kadar yapılmış en iyi boks filmdir.ama sadece boks filmi değildir.bir insanın hayatını dipten başarıya,başarıdan dibe inmesini anlatan bir filmdir.robert de niro'nun oyunculuğu anlatılmaz izlenilmesi gerekir.bu film için 25 kilo da almıştır.
robert de niro nun hayran olduğum filmi . duyduğum kadarıyla kendisi bu filme hazırlanırken uzun süre boks eğitimi almış, akabininde filmden önce çıktığı amatör maçlardan çoğunu kazanmıştır, kendini rolüne fena kaptırıyor..
bir diğer scorsese - de niro ortaklığı taxi driver'daki meşhur "you talkin' to me?" repliğinin bu filmdeki karşılığı, robert de niro tarafından kardeşi ve menajeri rolündeki joe pesci'ye sarfedilen "did you fuck my wife?" lafıdır. bu sahne defalarca çekilmesine rağmen, joe pesci bir türlü yönetmen martin scorsese'nin istediği ifadeyi verememiş, en sonunda de niro yine bir deneme sırasında, "did you fuck your mother?" şeklinde repliği değiştirerek söyledikten sonra, cidden afallayan ve istenilen ifadeyi yansıtan joe pesci'nin bu yüz ifadesi filmin orijinal kaydında yerini almıştır.

ayrıca, filmde efsane boksör -raging bull- lakaplı jake la motta'yı canlandıran robert de niro'nun, haksız bir şekilde hakem kararıyla kaybedilen bir müsabaka sonrasında zikrettiği "i've done a lot of bad things joey, may be it's comin' back to me" repliği de adeta filmin özeti niteliğindedir.
her ne kadar sinema eleştirmenlerince rocky serisinden kat be kat üstün bir film olarak kabul edilsede, genel sinema seyircisi açısından bu serinin ve özellikle de rocky 3 filminin gölgesinde kalmıştır.
so, for the second time,
summoned the man who had been blind and said:

"speak the truth before god.
we know this fellow is a sinner."

"whether or not he is a sinner, i do not know."
the man replied.

"all i know is this:
once i was blind and now i can see."
(bkz: Cathy Moriarty)
hey ray:* you never got me down man?
'd you hear me?
you never got me down;
'd you see me?
Siyah beyaz olarak çekilmiş bir Scorsese klasiğidir.Robert De Niro'nun aynanın karşısında kendisiyle bir hesaplaşma sahnesi vardır ki,izlenilip ders alınasıdır.
bir biyografi harikasıdır.hayatında hiç düşünmeye ihtiyacı olmamış,günde eşek yüküyle sopa yiyen bir boksörün nasılda hayatını mahvettiğini açıkça ortaya konmaktadır.herkesi uzaklaştıran itici davranışları, paranıoyaya varan kıskançlığı ancak
işler kötüye gittikten yani sugar ray robinson * yenildikten sonra başına belalar açmıştır.başlangıçta pohpohlanan jake la motta işler sarpa sarınca yalnızlaşmış ve çaresizliğe sürüklenmiştir.
imdb puanı 8.4 olan, dünyanın en iyi 250 filmi arasında 71. sıradaki film.
silah versiyonu için ; (bkz: taurus raging bull)
boks ya da boksor ile ilgili filmler düşünülünce akla hemen rocky serisi ve rocky balboa gelir.

dolayısıyla, de niro'nun filmi ve karakteriyle, stallone'un filmini ve karakterini kısaca karşılaştırma malumatfuruşluğuna girişelim.

1. iki filmin başrol oyuncuları da bir hayvanla özdeşleştirilmiştir. jake la motta "kizgin boga"dır, rocky balboa ise italyan aygiri.

2.iki film de oscar kazanmıştır. rocky on adaylıkla üç tane kazanırken, raging bull sekiz adaylıkla iki tane kazanmıştır.

3. raging bull biyografik bir filmdir, tabii araya filmleştirildiği için kurgusal öğeler serpiştirilmiştir ama rocky serisi gibi tamamen kurgusal değildir.

4. la motta iyi bir adam olmasında rağmen paranoyak, kıskanç ve aşırı sinirli olması nedeniyle çevresindekileri küstürmüştür, sonunda dibe vurmuştur. balboa, naif ve (genelde) iyi bir adam olarak başarıyı yakalamıştır.

5. la motta çapkındır ve eşleriyle arası kötüdür. balboa çapkınlıkta gözü olmayan örnek bir aile babasıdır.

6. raging bull'da la motta'nın antremanları hemen hemen hiç gösterilmezken, rocky'de en gaz sahneler genişçe gösterilen antremanlarda geçer.

7. la motta'nın dövüş sahneleri kısa kısa geçilmiştir ama çok başarılıdır. rocky'de dövüş sahneleri gayet uzun gösterilmiştir ve neredeyse sadece o sahnelerden kısa bir film yaratılabilir.
muhteşem bir scorsese filmi. martin scorsese filmi özellikle siyah beyaz çekmiştir. bu renkli filmlerin dayanıksızlığına karşı bir protesto maksadı taşımaktadır. robert de niro'nun performansı inanılmazdır. izlenmelidir.
Amerika'nın Illinois eyaletinde bulunan six flags great america'da akıllara zarar roller coaster.
robert de niro'nun aşmış performans sergilediği, jake la motta'yı sadece canlandırmadığını aynı zamanda yaşadığını düşündüğüm aşmış filmi. unutulmaz sekanslarıyla bence sinema tarihinin en iyi filmi. martin scorsese'nin de en iyi yapıtı olduğunu düşünüyorum. unutulmaz diyaloglara sahiptir;

"heeyy Ray!aşağı indiremedin.hiçbir zaman beni indiremezsin.anladın mı?hala ayaktayım.görüyor musun?"

sadece bir film değil, sanat eseri bu. siyah beyaz çekilmiş olması da ayrı bir coolluk barındırıyor. sinemaseverler anlamıştır ne demek istediğimi. *

--spoiler--
jake la motta karakterinin bilerek kaybettiği maçtan sonra soyunma odasında ağlayışı, abisine sarılıp öptüğü sahne, hapishanede tek başına sinir krizi geçirdiği sahnede robert de niro yine oyunculuğunun zirvesindeydi.
--spoiler--

(bkz: robert de niro yu sevme sebepleri)
gercegi icin: (bkz: #4416724)
filmin psikanalitik bir analizi için: http://www.isteksiz.com/sinema/raging-bull/
robert de niro'ya en iyi oyuncu ödülünü getirmiş filmdir. zira adam jake la motta'dan dövüş dersleri almış, onun hareketlerini, mimiklerini izleyip notlar almış, filmde jake la motta'yı oynamamış, yaşamıştır.

filmin sonlarına doğru 25 kilo almış jake la motta'nın komedyenlik yapmaya çalışırken batırması, ortamı germesi, seyircilerle polemiğe girmesi durumu o kadar güzel oynanmış, aktarılmıştır ki, seyirci adeta o anı yaşar. bütün duyguyu kapar.

martin scorsese'yi martin scorsese yapan bir diğer sahne ise jake la motta'nın abisi joey la motta'nın, kardeşinin karısı vickie thailer'e yanaran adamı restoranda dövdüğü sahnedir. joe pesci öyle bir kavga çıkarır, ortalığı öyle bir panik kaplar ki insan ekran başında heyecanlanır.

ayrıca jake la motta'nın abisini evine galip dövdüğü sahnede robert de niro'nun gerçekten vurduğu ve joe pesci'nin kaburgasını kırdığı söylenir. efsanedir herhalde bu.
acilis sahnesi loop'a alinasidir.
robert de niro'ya rağmen rocky serisinin yanına yaklaşamayacak film.
siyah beyaz da olmasının etkisiyle bir nevi belgesel havasında da olan martin scorsese filmi. robert de niro gene karizmasının doruklarında bir film çıkarmış. Cathy Moriarty hanım kızımız da pek oturmuş de niro'nun yanına. izlenesi kaliteli bir boks filmi.
müzigi çok güzel olan film'dir.
boks filmi olarak lanse edilmemesi gereken film. boks değil, bir biyografi filmidir. rocky filmi ile karşılaştırmak çok yanlıştır. zira rocky, kurgusu tamamen ringlere dayalı bir filmdir. raging bull ise bir boksörün kendi hayatını nasıl mahfettiğini anlatır. onun içindirki; ringteki maç sahneleri bu filmde kısadır. olması gerekenden fazla yer verilmemiştir. martin scorsese'nin zekasının ne denli büyük olduğunu gösterir. ayrıca az miktar da olsa, ırkçı bir filmdir diyebiliriz. zaten martin amcanın zencileri sevmediği bilinir.