Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi . Yalnızsınız...
"Herkes benden uzak, herkes bana kırgın" düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı" ( Duha-3 )

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya ne gam! Bu ne büyük ferahlık değil mi?

edit: imlâ
Allah' ın Peygamber efendimize hitabıdır.
Allah en güzel sevgilidir.
rabbim bana ne darıldı ne beni bıraktı. sadece ölünce cehenneme yollayacak. olur canım o kadarı da.
Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya ne gam! Bu ne büyük ferahlık değil mi.
(bkz: Derman aradım derdime derdim bana derman imiş)
(bkz: bir şeriatçı başlığını 50 cm den tanımak)**
rabbimizin ebu leheb'e fısıldadığı bir söz değildir. haşa.

(bkz: tebbet suresi ni okuyunca hissedilen huzur)
rabbi'nin cep telefonunu tutan bir bilgenin ilettigi haber.
insanı ayakta tutan tek şeydir.sabaha karşı korku kaplayınca duyacağınız ezan sesi bile yeter bazen.bazen de kuran a el değdirmek.
Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi... Yıkık, perişansınız... Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

"Herkes benden uzak, herkes bana kırgın" düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı" (Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin. Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya... Ne gam!.. Bu ne büyük ferahlık değil mi?

Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. işte o an ayet yetişiyor imdada:

"Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! " (inşirah-5/6)
çok zor günler geçirdiğimde bir arkadaşımın hissetmiş gibi bana gecenin köründe mesaj olarak yazdığı ayettir.
zamanında çok iyi gelmişti,şifa gibi.
yalnızlığın mümkün olmadığını da anlatır ayrıca.
kimse kimsesiz değil
herkesin var bir kimsesi
kimsesiz kaldım medet!
ey kimsesizler kimsesizi.

- avni

diyerek fatih sultan mehmed bile allah'a sığınmıştır.
bundan da anlıyoruz ki gayet doğru bir önermedir.
Peygamber efendimiz s.a.v. e vahyin gelmesinin bir müddet ara verilmesi üzerine, müsrikler "Rabb'i Muhammed'e küstü, O'nu terk etti" iddialarinda bulunmuslardi. Bunlara maruz kalmak Peygamber efendimizi s.a.v. cok üzmüstü. Bir süre sonra gelen vahiy, peygamber efendimiz'e s.a.v. teselli niteligindeydi: (bkz: Duha Suresi)

Daha genis bilgi edinmek isteyenler icin :
http://www.sorularlaislam...p?s=show_qna&id=40081
tefekkur edilmesi hâlinde kisinin acziyetini bir kez daha itiraf etmesini saglayan ayet..
insansin nisyanda bulunuyorsun, günah isliyor, isliyor halinin harap oldugunu ya anliyorsun ya anlamiyorsun.. sonra rabbini unutuyorsun.. belki gereken ozeni gostermiyorsun, vaktini heba ediyiorsun... sonra basin sıkışıyor. bir dert geliyor basina, hastalik, kaza, fakirlik... hemen "ya rabbi.." diyorsun. cunku baska yardim eden olmayacak biliyorsun! biliyorsun ki o'na muhtacsin, biliyorsun ki rabbin samed...
ettigin dua kabul olur mu bilmeden dua ediyorsun.. allahin yardimina günahlarin izin verir mi bilmiyorsun..
ve bakiyorsun ki duan kabul olmus.. bi kapi acmis fettah..
ve anliyorsun rabbin sana darilmadi, seni birakmadi.. yeter ki acziyetini itiraf et! yeter ki siginacagin tek kapiya yonel, yeter ki o'ndan iste...
tanidigin, cok yardimini gordugun makam sahibi birine nankoruk edip, kufretsen, yuzune bakmasan saygi duymasan o da senin yuzune bakmaz, selam bile vermez... ama allah oyle degil. allah kusmez, darilmaz... ona yonelip tovbe edene doner...
acizliginin farkinda ol yeter!
(bkz: rabbin sana ne darıldı ne de sana sarıldı)
(bkz: eli eli lema şevaktani)

“saat üçe doğru isa yüksek sesle, “eli, eli, lema sabaktani?”, yani, “tanrım, tanrım, beni niçin terkettin?” diye bağırdı.
matta 27: 46.
züğürt tesellisi bir söz. dinin diğer tüm masalları gibi.
Duhâ Suresi, 3. Ayette geçen bir meal.
Hiç bir şey için geç olmadığını gözler önüne seriyor.
sen ona ne yaparsan yap o seni seviyor
doya doya dinlenebilecek duha suresinin ayetlerindendir.
Duha sûresinin üçüncü ayetidir. Şu an gözlerimden istemsiz inen yaşlara vesile, sadakallahulazim.
Kanlı bir irin gibi patladı kalbimin dikenli kabuğu.. Yıllar sonra ilk defa ağlıyorum. Duha, sabah demek. Sabahı diri tutan kanlı gözlerim rabbinin cömertliği karşısında utandı. Keşke dedim, keşke koca bir kayadan kopan çakıl taşı olsaydım.. O zaman bu cömertliğin utancını yaşamazdım.

Ne ararsan ara, rabbin yeter.
ilk vahiyden ("oku yaratan rabbinin adıyla oku o insanı bir kan pıhtısından yarattı") sonra çeşitli rivayetlere göre 3 ay ile 3 yıl arasında hiç vahiy gelmemiştir. bunun üzerine hazreti peygamber Allah bana darıldı mı küstü mü diye üzülmeye başlamıştır ki bu vahiy nazil olmuştur.