bugün

probisin paketini açtığınızda burnunuza dolan enfes muz kokusuyla bile ezeceği gereksiz karşılaşma. çokoprensin taklitleri çoktur hem. probis kendine özgüdür.
çokoprens diyenin arkası gibi, damağı da yarıktır. mal mal olmayınız çokoprens yiyeceğime galeta kemiririm.
probisin prensi tokatlayacağıs versus.
bu versus'u başlatmak cidden yürek ister. bu ne cesaret harbiden. tanımak isterim....
probis, yıllarca çokoprens'in gölgesinde kaldı. eziklediler, hor gördüler, minibüsten inerken aracı hareket ettirdiler, otomatik kapıya sıkıştırdılar, beyaz giydirip yağmur yağdırdılar, üst kattan kafasına tükürdüler probis'in. çokoprens'e yeni yeni ambalajlar yapıp rafların en üst tarafına koydular, altlara sakladılar probis'i.

provitaminliydi, muzluydu probis ama bir gün çıkıp da bunların havasını atmadı, çokoprensi kenara çekip "sen bir ekmek kaç lira bilir misin?" diye darlayıp vicdan yapmadı. 'kardeşimdir' dedi sineye çekti.

canım probis, seni hep çok sevdim, seni içinde yaşadığım bu kapitalist dünyaya rağmen çok sevdim, kokun bana hep huzur verdi, unutma seninle ölmeye geldik!
probis ilk etapta daha leziz gelse de daha çabuk bayar. çokoprens daha halk adamıdır, probis burjuvadır.
(bkz: probis siker)
görsel

bayağı ağır.
bugünlerde linç edilen piskevütlerin karşılaştırması.

ama onları yedirmeyiz!
çokoprens önsevişmeyse probis orgazmdır.
Yüzde yüz probis diyorum. Onun o muzlu tatlı bisküvisi yok muu? yoksa çokoya da hayır demem.
çokoprens diyen net gaydır. yine de kimseyi zan altında bırakmak istemem tabi.
"Pro"bisin üzerine bisküvit yoktur. Saygılar...
muzlu olan probis ve evet probis daha güzel.

bir de en son geçen hafta almıştım dikkatimi çekti sanki artık bisküvisi çok daha gevrek. daha ısırmaya teşebbüs ettiğinde direkt kırılıyor çatırt çuturt.
canı probis çektiren versus.

probis alır.