bugün

yıllar önce star gazetesinin attığı başlıktır. adana'da bir adam, sokak ortasında karısına bıçağı peş peşe saplamaktadır. hemen biraz ötede ise polisler, bellerinde tabanca, elleri arkalarında film izler gibi olayı izlemektedirler.
bir gazete manşetidir.

genelde, hükümetin işine gelmeyecek olan eylem, protesto, gösteri gibi durumlarda, düşünme yeteneği elinden alınmışçasına, halkına gaz sıkar, coplar, tazyikli su püskürtür. biz böyle gördük.

bireysel suçlarla pek ilgilenmez, sanırım heyecanlı gelmiyor. evinize hırsız girsin mesela, boşuna polis falan çağırmayın, gelip birkaç şey de onların aldıklarına şahit oldum.

gerçi bireysel olan, sevgiliyle elele parkta oturma durumuna höyt ahlaksızlar diye müdahale ettiklerine denk gelebilirsiniz ama istisna işte.
gündemi 9 yıl geriden takip edip yorum yapmaktır.
olayın tarihi 11 ekim 2002 dir.
9 senede birçok şey değişmiştir, birileri istese de istemese de.
vatandaşların kimliklerinden gbt aratır. fakat sadece erkek vatandaşlardan.
imamın ordusudur. itaat eder.
(bkz: davulzurna sivrisinek)
akşam eve ekmek götürmenin hesabını yaparken bir yandan da asayişi sağlamaya çalışır. sonuçta polisin işi zordur, şamaroğlanıdır.
polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur. halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini temin eder.

yardım istiyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. kanun ve nizamnamelerinin kendisine verdiği vazifeleri yapar.

http://www.egm.gov.tr/pvsk.htm
polis kanun adamıdır...kanun ne derse onu yapar...yapmadıklarından veya aykırı yaptıklarından herkesin şahsı sorumludur...idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır...haksız bir eyleme maruz kaldıysanız başvurunuz...

polis kimseye keyfinden su sıkmaz...polisin kafasına sopayla vuran sözde hamile kızları masumlaştırmaya gerek yok kimin ne olduğunu biliyoruz...eylemci yol kapatır insanların seyahat özgürlüğünü kısıtlar insanları saatlerce yollarda bırakır polis yolu açar...bazıları haklarını ararken diğerlerini mağdur etmektedirler...bu ülke saçma provakasyonlardan sıkıldı artık...

ayrıca...
şu devlete kurşun sıkan can alan terörist dahil herkesin arkasını kollayan birileri varken polisin arkasını kollayan kimse yoktur...gösterilerde yaralanan göstericilerden daha çok polis vardır...ve gün gelir daha dün dağda gezen teröristin biri bu devletin şerefli emniyet amirine herkesin önünde tokat atar...kanı beş para etmez orospu orada sıfatına dahi bakmak isemediği insanlarla muhatap olurken bir de üstüne tokat yer...

ve büyüklüğünü burada gösterir...orada bir çok şey yapıp kendini savunabilecekken o şamarın amcını bilir ve karşılık vermez...elbette rencide olmuştur...o bu devlet için 8 yıl okumuş 14 yıl çalışmıştır..ve üstüne tokat yemektedir hem de bir bayandan...ama o birşey yapmamıştır...niçin korkuğundan mı? -hayır...herkes farkında olmasa da o farkındadır bunların provakasyon olduğunu o bu ülkesi için canını ortaya koyarken bir de tokat yemiştir..olsundur...

son olarak gösterilerden bahseden ve kanundan nizamdan haberi olmayan nizamsızlara yazmak istiyorum....
birincisi hiçbir çevik kuvvet polisi keyfi göstericiye saldırmaz üstlerinden emir alır...
ikincisi amir olay müdahale boyutuna geldikten sonra savcısından emir alır...polis zaten gözaltı yapamaz savcı emrini yerine getirir...
üçüncüsü hiçbir savcı kanuna aykırı iş yapacak kadar kanunsuz değildir...
dördüncüsü sizin yaptığınız gösteriler kanunsuzdur...kanunsuz gösteri dağıtılmak zorundadır kanunen...ve polis kanun görevlisi olduğundan bunu yapmak polisi görevidir...yoksa çok sikinde değilsinizdir istediğiniz kadar bağırın...ama her gün elinize farklı bir pankart almayın biraz ders falan çalışın hergün gösteri hergün gösteri olmaz böyle...
her gün elinize pankart almayın, koyun gibi güdülün, 2 lokma ekmek için canınız pahasına çalışın, hatta çoğu zaman canınızı da kaybedin, onlar zevki sefa sürsünler ama susun, almayın o pankartı elinize.

devlet ne derse doğrudur. hep sizi, halkının çıkarlarını düşünür çünkü, bi susun artık ya, öğrenemediniz susmayı.. halbuki bi susup kabullenmeyi öğrenseniz baştakilerin işi ne de kolay yürüyecek. pürüz çıkartıyorsunuz bir de.

hayır anlamıyorum, bu eline pankart alanlar insan mı sanıyor kendini ki öyle devletten istekte falan bulunuyorlar. kimsin ki sen. neyse ki hükümetin kolluk güçleri hadelerini bildiriyor her defasında da, rahat bir nefes alıyoruz.

geçen de gördüm akkuyu daki nükleer santral için almışlar pankartları ellerine terbiyesizler. hep yapıyorlar bunu, layıklarını bulurlar umarım
yan gelip yatar, işlediği suçların cezasınıda halk çeker.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17380867.asp?gid=373
hergün birilerinin eline pankart alması değil hergün pankart alanların aynı kişiler olmasıdır garip olan...bu ülkede polisler de gösteri yapmıştır merak etmeyin önemli olan niyettir...amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? mesele bu...o gösterileri niçin hep aynı kişiler farklı pankartlar altında yapıyor...halkın geri kalanı aptal mı ben bunu çözemiyorum...

tekel işçileri eylemlerini unutmadık...hiçbiri tekel işçisi değildi...
polis jop ve biber gazı işkencesi zevk olsun diye yapar.
devletten maaş almaya yarar.
devletten lojman almaya yarar.
halktan rüşvet almaya yarar.
halkı dövmeye yarar.
(NOT:saf temiz kalan polislerimizi tenzih ediyoruz.)
yine bu sözlükten öğrendiğim güzel bir ayar vardı, isimler şu an hafızamda değil. hayvan hakları savunucusu kadın "siz işçi misiniz ki işçilerin haklarını savunuyorsunuz" minvalinde bir şey söylüyor adama.

adamın verdiği cevap da "siz karetta karetta mısınız ki onların haklarını savunuyorsunuz" gibi bir şeydi.

yalnızca yılanın başı bize dokunduğunda haksızlığa ses çıkartacaksak ne ala gerçekten.. pankartları tutan ellerin aynı olması onlar adına övünülesi gerçekten ama bizim adımıza utanç verici olarak algılanmalı sanırım. neyse ki herkes diğerleri kadar duyarsız değil, şimdilik umut verici.
kesfetmek isteyenler icin yakinda bir kitap cika..(pardon demokratik bir ulkeyle karistirdim)

anlamli bir soru cumlesidir.*
kitap toplar, tokat yer, çoğu zaman coplar, su fışkırtır, gaz bombaları atar, izniniz yok der, gözaltı gözaltı diye bağırır,

yıllar geçer,

kitap toplar, tokat yer, çoğu zaman coplar, su fışkırtır, gaz bombaları atar, izniniz yok der, gözaltı gözaltı diye bağırır,

hepsini geçtim,

olması gerektiği yerde ya olmaz olursa da zamanında olmaz zamanında olsa da orada problem yoktur artık.

yani kısacası,

polis=huzursuzluk

huzur=polis
yüksel caddesi insanları diyorum ben onlara...onlar hergün başka birşeyi savunurlar bu ülke için...devrimcidirler...laikdirler...kürttürler...türbanlıdırlar...onlar işçidir...onlar yasalara karşıdır..onlar hükümete karşıdır...onlar muhaliftir...onlar anarşizmi severler...

ya da sadece böyle görünürler...amaç bir dava değil, ama öyle görünmek...
hayvan hakları savunucularıyla kendinizi kıyaslamayın onlar birilerini birşeyleri savunuyor sizse birilerine saldırıyorsunuz...onlar sizin savunduğunuzdan daha değerli şeyler savunuyor...onların eylemlerinde bir karakter var...
ne iş yaptığından ziyade ne iş yapmadığıyla ilgi çeker. herhangi bir kavgada insanları ayırmaz, suçluları yakalamaz, kaos ortamına devam ettirir. bunun haricinde geceleri dışarıda kankanızla oturup sohbet ettiğinizde uyuşturucu çeken biriymişsiniz gibi üstünüzü arar, gbt araması yapar. eylemlerde güzel cop sallar. bir zamanlar ise nezarethanede tuttuğu insanlara türlü türlü işkenceler yapmasıyla ünlüdür.
bu aralar cumhuriyetçi ve vatanseverleri avlamakla meşguldür türk polisi.
haburda teröristleri omuzlarına alır, içindeki ezikliğin acısını öğrenciden işçiden çıkarır.hakkını aramasına gerek yok zaten hakkı olmayan maaş zammına ve askerlikten muafiyetede yalaması sayesinde ulaşır.
sokak aralarında dolaşıp erkeklerin gbt sine bakarlar. bir de artist bir şekilde kimlik sorarlar ki bu en tehlikelisidir.
devletin her memuru gibi kendisinden istenileni yapar.
haburda teröristleri omzuna polis almamıştır...polis faşisttir malumunuz bu yüzden teröristleri omzuna almayacağını her aklı selim insan tahmin eder...dolayısıyla bir eziklik de yaşamamıştır...bunun acısını sadece vatanını seven bir vatandaş olarak yaşamış ve bunu kimseden çıkartmamıştır...buradan bu alakaya ulaşmak da marifettir*..hakkı olmayan maaş zammından bahsedecekseniz polise sıra gelene kadar niceleri vardır...çalışma saati-para paritesinde devletin polise borcu bile vardır...askerlikten muafiyet meselesi ise bu hükümetin tasarısı değildir yıllardır gündemdedir bu yüzden polisi hükümetle ilişkilendirmek saçmadır...silahlı kolluk görevlisi olan ve tsk yla aynı devlete hizmet eden ve tsk nın kırsalda yaptgığını belediye sınırları içinde yapan polisin askerlik yapması hem kendisine hem ülkesine külfettir...
her türlü eyleme 5 saat önce gider... ayakta bekler... amirinden fırça yer... sinirleri gerilir... eylemcilerle karşı karşıya gelir... eylemci elindeki bayrakla ( bayrak ? evet bildiğin kızılcık sopasına asılmış bayrak ) polise saldırır... polis yeri gelir tokat yer... polis diyarbakırda ki çocuklarla pinik yapar, niye? çocuklara kendini sevdirmek için. polis diyarbakırda parayla çocuklardan araba lastiği toplar, niye? çocuklar eylemde lastik yakmaması için... polis, eleştirenlerin anaları sikilmesin diye nöbet bekler, niye? evine aş götürebilmek için...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar