bugün

anlaşılan hiç eskimeyecek bir cümleymiş...
üniversite öğrencisini döver, imamın kuzuluğunu yapar.
(bkz: polislik)
beni hiç bir zaman yakalayamazlar.
insanların seslerini çıkarmalarına izin vermeyen yancılardır.
olay bittikten sonra gelirler mesela.
hiç unutmuyorum kavga anında polisi çağırmıştık tam 30 dakika sonra gelmişler. gelmişler diyorum çünkü biz de dahil herkes dağılmıştı. üstelik eskişehir'in hamamyolu tarafı. yani eskişehir'in göbeği. ulaşmaları çok kolay, trafik derdi de yok.
kimlik de sorar .
kavga seyreder, vatandaş tokatlar, rüşvet yer, adamına göre muamele çeker, işkence yapar, olay bittikten sonra gelir, toplu taşıma araçlarına beleş biner, götündeki silahı sergileyerek gezer, öğrenci düzer, işçi kanırtır, memur coplar, en sonunda da bir bok yapmış gibi emekli olur ve milletin parasından emekli maaşı almaya devam eder. (bkz: istisnalar hariç)
dışarıdan bakıldığında biber gazı sıkar, job kullanır, tutuklar vs..anlayacağınız sürekli zarar verir..bir de içeriden baksanız..
çok iyi jop kullanır sistemi sevmeyenlere karşı.
şu bibergazı olayını hiç kabullenemedim,yazıkya insanlar acılar içinde yerlerde kıvaranıyor birileri onların gözlerine limon sürmeye çalışıyor,hiçmi acımıyorlar vicdanları sızlamıyor,hadi diyelim terörü destekleyen etrafa zarar veren saldırgan guruplara kullan ama iş isteyen,emeğinin karşılığı hakkını isteyenlere,daha iyi eğitim isteyen öğrencilere kullanma. eğer bu acıyı bir defa kendileri yaşarsa bu kadar kolay kullanacaklarını sanmıyorum.
taksim meydanında boş boş oturur.

--spoiler--
ardından taksim’deki bir polis aracına gidip olayı anlattım. bana meydanda bulunan asayiş ekiplerine gitmemi söylediler. asayiş ekipleri ise durumu anladıklarını ama yapılması gerekenin 155’i aramak olduğunu ya da i̇ett hareket amirliği’ne şikayet etmem gerektiğini belirtti
--spoiler--

http://www.hurriyet.com.t...ndem/17576401.asp?gid=381
taksim meydanı'nda bir ara çocuk yankesiciler terör estiriyor. öyle gizli falan değil, açık açık arkadan yaklaştıkları kişilerin çantalarını açıp içinden ne bulurlarsa alıyorlar. es kaza görüp, "ne yapıyorsun lan" deseniz bir anda 4-5'i birden üzerinize çullanıyor. 20 metre ötesi ise polis, çevik kuvvet dolu. sürekli oradalar zaten, öyle süs gibi duruyorlar. etraflarını da demir çitlerle çevirmişler, kendilerini koruyorlar(!) belki haberleri yoktur bu kapkaççı teröründen diye birine yaklaşıp "böyle böyle" diyorum. dalga geçer gibi, "hee, öyle mi" diyor ve hiç istifini bozmadan arabasında oturmaya devam ediyor. ben de haliyle soruyorum: bu polis ne iş yapar arkadaş?!
Kendine söylenenleri yapar. Ekmek parası kazanmak için uğraşır. Savcı tutuklatır bu adamlar tutukladı olur. Öğrenciler izinsiz eylem yapar valilik karar almıştır yaptırmayacaksınız der bunlara onlar da emirlere itaat ederek yaptırmazlar. Ertesi gün gazete manşetin polis orantısız güç kullandı olur. Gel gelelim zor meslektir.

edit:imla
gazeteci tutuklar, öğrenciye biber gazı atar, ancak türk bayrağı yakan, apo posteri taşıyan bölücülere sadece karşıdan bakar.
kitap basar!...

(bkz: imamın ordusu)
(bkz: ileri demokrasi)
her şeyden önce insandır, emir kuludur.
vicdanı olan kimseye kolay kolay zarar vermez hacı. zira vicdanı olan insan bilir ki sınırı zorladığında onların tepesindeki bürokrat devşirmesi amir, emniyet müdürü vs kafasına esince vurun kırın emvi verebilir. yoksa polis durduk yere kimseye keyfi iş ya-pa-maz. münferit olarak yapmadı mı. evet yapmıştır. lakin münferit iş çevireni bugün değilse yarın sikip atarlar. kimsenin yanıa kalmaz yaptığı.

türk polisi başlığı altında bir tane polisi öven entari neden yoktur?
çünkü kimse polisi sevmez. zira polis onların işine gelmeyenin sayıp sövdüğü, maaşı vergilerle ödeden zurnanın son deliği devlet memuru. silahı var, üniforması hasebiyle her an arkasını kollamak zorunda ama maaşını senin ödediğin memur. en çok merak ettiğim husus ise rüşvet.

şunun ayırdına varın amnskym. en rüşvetçi bilinen birim trafik polisleri. bu adamlar niye böyle bilinir?
çünkü sen kırmızı ışıkta geçersin, ehliyetsiz araba kullanırsın, alkollü araba kullanırsın, yarak kürek bir sürü kural ihlali yapar insanların canını malını hiçe sayarsın ama bilirsin ki seni çeviren polis muhtaçtır. sen götünün altında arabayla fıldır fıldır gezerken o evine ekmek götürmenin derdinde olduğundan ruhsatı verirken arasına sıkıştırırsın bişeyler ve olay hallolur. kaç kişi tabi buyrun aracı bağlayın, kesin cezayı demiştir ki? işine gelmez, polisi yoldan çıkarıp kendi yoluna devam etmek kolay.

toplumsal mevzuatlar var birde. 1 mayıs günü ile alakalı. çıkan sendika üyelerine sözüm yoktu eskiden şimdi var. kardeşim provakatörler sizin üzerinizden iş çevirdikçe bi sikim yapamazsınız. siz sabahın 7'sinde kalkıp eyleme yol alırken provakatörler geceden molotof hazırlayıp sokak başlarına kasa kasa mühimmat gibi yerleştiriyor. kusura bakmasın kimse. buna müsamaha gösterip de her yıl aynı manzaraların oluşmasına sebebiyet veren kişiler ya hakikaten salaktır yada bu işe çanak tutuyordur. lan şişli'de polisin kafasına molotof atıldığına bizzat şahit oldum ben. hangi 1 mayıs kutlaması. polisi yakarak mı kutlanıyor 1 mayıs? bisiktirin ordan. bak bu yıl da taksim meydanı toplu miting meydanı değil istanbul'da. bakalım bi enayilik dönecek mi?

onu bunu bilmem, insan olup karşısındakini insan yerine koyduktan sonra polisle kimsenin bi alıp veremediği olmaz. il dışına çıktığımda gittiğim yerde önce polise uğrarım. şurdan geldim, şu kadar zaman şurada şurada kalıp şu tarihte şuraya gideceğim bilginize. bunu yapma amacım olası bir yanlış anlaşılma ile ne onların başını ne de kendi başımı ağrıtmak. ayrılırken de au revoir der giderim. kütahya'da, adana'da çankırı'da tokat'ta, erzurum ve daha nice ilde bunu yapmam sayesinde polisler bana önceden bilgi vermiş, şurda şurda şu saatlerde dolanma başına iş gelir uğraşırsın deyu uyarı vermiş (sebebini de anlatarak) beni sıkıntıdan, kendilerini de boş işlerden kurtarmıştır. ki polis neticede bunlar. evimin kapısında gbt yapmaya gelen polise "evimin kapısındayım, burada üstümü başımı arayıp beni rencide etme ya gel yukarı evin içinde arama tarama ne istersen yap ya azad et" dediğimde de bir seferinde eve gelip kahve içip işini yapıp gitmiştir, bir seferinde de azad etmiştir.

şimdi niye bu kadar uzun yazıp kafa siktim. kusura bakmayın hacı, türk insanı genel olarak hakkını nerede ve nasıl arayacağını bilmiyor. bir kere karşısındakini önce insan yerine koymadığı için hiçbir zaman insan muamelesi de görmüyor. faturayı da rahatlıkla polise kesebiliyor bunu gördüm ve yaşadım ben.
siz insan olup insanca derdinizi anlattıktan sonra polis durduk yere götünüze cop sokmaz, kafanıza gaz sıkmaz. yolda çevirip gbt yapmaz. yaparsa da insan olun, insan muamelesi görün. sen 1 polisle uğraşırken onlar günde belkide binlerce it kopukla uğraşıyor. ortada canı var üstelik hiç savunması olmayan.
hani bok atmak en kolayı, bir de onların içinde bulunduğu halet-i ruhiyeden anlasanız azıcık.
9 yıl geriye götürmenin ne alemi var güncel örnek sıkıntısımı çekiyorsun? diye sorulasi başlık.
(bkz: #11219475)
ingiltere polisi ise, kraliyetin en tepesindeki kişilere bile park cezası keser. lakin türk polisi ise, kıytırık bir makam aracı geçecek diye yolları kapatır, güzergahları değiştirir. ne yapar eder, milleti işinden aşından eder.
şu ülkede polisin devlet kurumları arasında en çok eleştirileni, en çok yerden yere vurulanı olduğunu göz önünde bulundurursak şurada nickler perdesi altında yaptığımız iki yorumun pek de önemli olmadığını tahmin edebilirsiniz...burada eleştirilen polistir ayrıca yazar değil ve yazar sadece kendi yorumunu dile getirmektedir...üslubuna güvenen yazara cevap vermek yerine zeka seviyesini tartışmaya açan yazarın niye cevap vermediğini merak ediyorum...yok ben zeka seviyesine laf edenlerden değilim bazıları bir süre sonra tıkanabilir normaldir...ezberi biter bazılarının...hafızasına birşeyler olmuştur da unutmuştur basit öğretileri...normaldir...yarınki eylemi ne konuda yapacağını düşünüyordur halkını haklarını savunmak için...neyse madem bu başlıkta burada kalsındır...başka ortamlarda buluşmak üzere genius yazarlarımıza sevgiler...

he bu arada

biri beyin mi dedi?
provakatörleri linçten kurtarır suçlu olur.

provakatörleri joplar yine suçlu olur.

suçsuz öğrenciyi öldürür yine suçlu olur.

suçlu öğrenciyi öldürür yine suçlu olur.

suçluları yakalar yine suçlu olur.

kısacası ne iş yaparsa yapsın suçludur.
kendisini eleştirmeyenlerin, eleştiriye katlanamayan yazarların üslubundan zeka seviyesini anlamamıza yarar mesela. gördüğümüz üzere, gün gibi ortaya çıkarıyor, beyin var mı, yok mu

he bir de eleştiren yazarlar olarak bizim annelerimiz, polisin koruması sayesinde kurtulmuşmuş, darısı başlarına.

allah polisimizin copuna zeval vermesin, amin.
her türlü eyleme 5 saat önce gider... ayakta bekler... amirinden fırça yer... sinirleri gerilir... eylemcilerle karşı karşıya gelir... eylemci elindeki bayrakla ( bayrak ? evet bildiğin kızılcık sopasına asılmış bayrak ) polise saldırır... polis yeri gelir tokat yer... polis diyarbakırda ki çocuklarla pinik yapar, niye? çocuklara kendini sevdirmek için. polis diyarbakırda parayla çocuklardan araba lastiği toplar, niye? çocuklar eylemde lastik yakmaması için... polis, eleştirenlerin anaları sikilmesin diye nöbet bekler, niye? evine aş götürebilmek için...
haburda teröristleri omzuna polis almamıştır...polis faşisttir malumunuz bu yüzden teröristleri omzuna almayacağını her aklı selim insan tahmin eder...dolayısıyla bir eziklik de yaşamamıştır...bunun acısını sadece vatanını seven bir vatandaş olarak yaşamış ve bunu kimseden çıkartmamıştır...buradan bu alakaya ulaşmak da marifettir*..hakkı olmayan maaş zammından bahsedecekseniz polise sıra gelene kadar niceleri vardır...çalışma saati-para paritesinde devletin polise borcu bile vardır...askerlikten muafiyet meselesi ise bu hükümetin tasarısı değildir yıllardır gündemdedir bu yüzden polisi hükümetle ilişkilendirmek saçmadır...silahlı kolluk görevlisi olan ve tsk yla aynı devlete hizmet eden ve tsk nın kırsalda yaptgığını belediye sınırları içinde yapan polisin askerlik yapması hem kendisine hem ülkesine külfettir...