bugün

şimdi size bir hikaye anlatacağım canlar...

tarih 24 eylül 2010. facebook denen zımbırtıya yeni üye olmuşum. madem üye olduk herkesin yaptığı gibi liseden kalma arkadaşların isimlerini tek tek arama yerine yazıp, onları bulmaya çalışmaktayım. halbuki ne kadar gereksiz bir durum. neyse; ahmet diye bir arkadaşımı buldum ve resminden o olduğuna kanaat getirip ekledim. kabul ettikten sonra arkadaşlarına baktım ki amacım belki başka arkadaşlarımda ahmet de eklidir ve onları eklerim diye. o arayışta bir huri, dünyalar güzel bir hatun gözüme çarptı. ahmet'e sordum kim bu hatun diye. dedi ki bizim yan sınıfta bir hatundu. ulan dedim ben bu güzelliği yıllarca nasıl fark etmemişim. neyse ben büyük bir pişkinlikle kızı arkadaş olarak ekledim ve oda kabul etti. gel zaman git zaman birbirimize hiç bir şey yazmadık ki; onun katıldığı bir gecede çekildiği fotoları facebook'a ekleyene kadar.
fotoğrafın altına;
ben= çok güzelmiş.
güzel hatun= teşekkür ederim.
ben= arkandaki kırmızı kazaklı kız diyorum çok güzelmiş.
güzel hatun= hahahaha deliiii.

işte canlar bu şekilde ilk sohbetimizi gerçekleştirmiş oldum. yine gel zaman git zaman aramızdaki samimiyet baya baya ilerlemeye başladı. geceleri facebook sohbetten, sohbete başlayıp sabah bırakıyorduk. zaman ile msn ve cep telefonlarınımızı aldık. kız bana hep cesaret verici ve yakın davranıyordu. tahminimce hep benden bir hareket bekliyordu. ama nedendir bilinmez nutkum tutulmuş gibiydi. hatun kütahya'da okuduğundan arada bursaya geliyor ve benle buluşmak istiyor ama ben hep bir bahane buluyordum ama aslında onunla buluşmak için içim gidiyordu. sanırım bende oluşan, bu kız bize fazla aga, okumuş etmiş yüksek lisans yapıyor, ben bu kızı mutlu edemem gibi paranoyak düşünceler ve kendime olan güvensizliğim bunda en büyük etkendi.

velhasıl kelam bugün kötü haberi aldım. bu güzel hatunun artık bir sevgilisi var ve ona aşık olduğunu söyledi. yani anlayacağınız kuş elden uçtu gitti. ailevi sorunları nedeniyle buhranlı bir dönem geçirdiğini ve o erkeğin ona, o anda bir kurtarıcı gibi geldiğini ifade etti bana. yani klasik erkeklerin kullandığı metoda yine bir hatun kanmıştı. neyse sağlık olsun önümüzdeki maçlara bakacağız artık. ancak bu haberi duyduğumdan beri canım öyle sıkıldı ki durduğum yerde duramıyorum. uzun zamandır içmeyen ben yine gittim bir tekel bayine ve bir ufak aldım. inşallah bunu çabuk atlatırım. bu arada hatunla olan son sohbetim şu şekildedir.

ben= kusuruma bakmazsan bir şey sormak istiyorum. uzunca bir süredir dikkatimi çeken bir şey var. sen benim yorum yaptığım gönderilerini siliyor musun yoksa bu sadece benim paranoyaklığım mı? cidden nedenini bilmek isterim eğer bir sorun varsa...

güzel hatun= seni üzmek istemedim inan ki sorun yok tabiki.. sadece sevdiğim biri var.. intihar edecekken tanıdığım ve beni hayata bağlayan tek umudum.. kaybedecek bişeyim yok hayatta ölümü bile göze almışken tutunduğum bi hayat oldu bana.. kızıo böyle şelere senin liseden arkadaşım olduğunu ve çok ii biri olduğunu söylesemde o farklı düşünüo o yüzden siliyorumm ama üzülmeni istemem üzdüysemde ne olur hakkını helal et..

ben= hımm anladım peki allah mutlu mesut etsin. böyle yanlış anlaşılmalara müsait bir durum söz konusu ise ben seni arkadaşlıktan çıkarıyorum. allah her daim yanında olsun ve sana mutluluklar bahşetsin.

son olarak da gençler platonik takılmayın gidin açık açık konuşun. platonik takılınca o kişiyi öyle bir sahipleniyorsunuz ki, kaybedince verdiği acı, aldığın darbe katlanarak artıyor.
Adamı öldüren, nefes almasını zorlaştıran durumdur.
zor durumdur kişiyi öldürmez ama süründür.
uzaktan kazığın ucu ince görünür durumu, ama yaklaştıkça kalınlaşır dikkatli olmak lazım bu gibi durumlarda, alışkanlıklardan vazgeçemeyiz seninkide alışkanlık ya geçer gider, arkana dönüp hatırladıkça gülersin.
klasik bir sazan vakasıdır.
çok acı bir haldir. çünkü genelde o durumu bilmek platonik aşkınızı öldürmez.