bugün

pkk terör örgütü'nün bölge'de öldürdüğü birçok kürt kökenli vatandaşımızın yanısıra , kürt kökenli vatandaşlarımızı sanki türkiye cumhuriyeti'ne bağlı değillermiş gibi gösterme çabası ile verdiği zarardır.

halbuki teröristler dışındaki herkesin vatanına bağlılığı tartışılmazdır. ancak pkk , kürt kökenli vatandaşlarımızı bağlı değilmiş gibi gösterme çabasındadır.

tabii pkk içindeki kürtlerin çoğunun da suriye ve ırak vatandaşı olduğunu da unutmamak lazımdır.

türkiye içindeki kürt kökenli vatandaşlarımızı onlardan ayrı tutmak gerekmektedir.
(bkz: yazar burada malumu ilam etmis)
(bkz: rosava başlıklarını 150 metreden tanımak) *

örgüt taktiğidir.
kürt halkın haklarını savunduklarını zannederken en çok zarırı onlara verdiklerinin farkında değildir. kürtçü olmadığı halde kürçü gibi davranan pkk yüzünden halkın kürtlere olan tepkisi değişmiş ve iki millet arasında kopukluklar yaşanmıştır. pkk kürt halka hem maddi hem manevi zarar vermeye devam etmektedir.
(bkz: ha şunu bileydiniz)
kürt kökenli vatandaşlarımızın birçoğunun tepki gösterdiği durum.
inkar edilemez bir gerçektir. hatta pkk'nın türklerden çok kürtlere zararı olduğu da söylenebilir.

nasıl mı?

az önce sözlükte şu başlığa rastladım. batı karadenizde doğup büyümüş sonra da eskişehir civarlarında yetişmiş biri olarak kürtlerle ve kürtçeyle doğal olarak bir yakınlığım, bir kulak aşinalığım olmadı, olamadı.
bahsettiğim başlık şu; ez ji te pir hezdikim.
ilk bakışta anlaşılıyor kürtçe birşeyler olduğu, bakayım neymiş dedim. anlamı seni seviyorum ve ona benzer kombinasyonlarmış. pek bir duygu insanı olmadığımdan beni pek de etkilemedi. kürtlere ve kürtçeye de ayrı bir hissiyat ve duygular beslemediğimden öylesine başlık altına bakıyordum. sonra gördüm ki o duruma gelmişiz ki, seni seviyorum kelimesine bile kin kusar hale dönüşmüşüz. belki de dünyanın en masum kelimelerinden ve herkesin birinden duymak istediği bir cümle. ama demekki araya kan, şiddet ve nefret girince iş değişiyormuş.

bu kini ve nefreti sağlayan şey de pkk olduğu inkar edilemez. pkk'nın bu güne kadar takdir edilesi ve elle tutulacak en büyük başarısı(!?); kin ve nefret.

ufacık çocuktan, yaşlısına kadar işlemiş bünyemize. onlar bizden biz onlardan. biz onlardan onlar bizden. biz - o olmuş artık. bunu başarmışlar, bravo...

pkk nefreti yüzünden en büyük çileyi o çok savundukları(!) kendi ırkım, halkım dediği kürtlerden başkası çekmemiştir.
kısa bir hikaye anlatayım. duyduğumda neden dağa çıkıldığını/çıkalacağını bi nebze anlamış oldum.

bunu anlatan 35-40 yaşında bir doğuda ilini tam hatırlayamöadığım ki ilin önemi yok çünkü bi dağ köyünde doğmuş birisi.
kış aylarında nasıl hayattan koptuklarını, 100 metre ilerdeki amcalarını kış boyunca göremediklerini falan anlatıyordu. sonra nasıl ve neden istanbul'a gittiğinden bahsetti.

daha 8-9 yaşındayken bir sabah evi askerler basmış, o zamanlar pkk daha yeni örgütlenip, saldıral falan yapıyormuş, tabi bundan o evdekilerin hiç bir haberi yok. neyse askerler bir sabah evi basmışlar. bunlar daha yataklarındaymış. sonra anneyi babayı çocuklar dahil herkesi eller arkada yere yatırmışlar, ve evde türkçeyi bilen sadece baba varmış, anne çat pat, çocuklar sıfır. sonra o çocuğa sırtında bir postal, önünde bir gazete "bunları tanıyor musun?" diye sorguya çekmişler. ve hayatında ilk defa bir asker, daha da enteresan ilk defa bir gazete görmüş. belki de gazete bile değilmiştir o. çocuk aklı öyle hatırlıyor işte. sonra askerler bir şey bilmediklerini anlayıp babaya nasihatta bulunup, pkklıların izini sürmeye devam etmişler.
sonra bir kaç ay sonra da evlerini pkklılar basmışlar. yiyecek içecek kıyafet almışlar. tabi önce zorla değil propagandayla. onlar da vermişler tabi. isteyerek değil mecburi. sonra babası bir gün bu arkadaşı yanına çağırmış. evin en büyüğü olmasına rağmen 5-6 kardeşler. baba oğluna "oğlum, burada durursak ya dağa çıkmak zorunda kalacağız asker tarafından vurulacağız, ya da evi terketmeyecek pkklılar tarafından yakılacağız. buralardan gitmek en hayırlısı" demiş. önce çok zor gelmiş köyünden ayrılmak, hiç gitmek istememiş. çocukluk işte göremiyordu ki geleceği. sonra istanbula göçmüşler bir gecekondu satın almışlar iki daire parasına ilk vurgunu yemişler. sonrası bir istanbul masalı.
şimdi subaylarla içiçe bir sitede oturuyor. ve en yakın arkadaşları da asker. ama hala içindeki o asker korkusu ve içinde kalan nefreti atamadığını söylüyor. gururu hala kırık.

ve köyünü terketmeyen masum köylüler, kandırılanlar... şimdi gençleri dağda, aileleri evlerinde onların ölüm haberlerini bekliyor. ve bu bekliyiş karşılıklı kin ve nefret olarak büyüyor.

ne bitecek, biter mi? hiç bir fikrim yok. ama keskin sirke küpüne zarar misali pkk'nın kürtlere yaptığını hiç bir miilet onlara bu kadar acı çektiremezdi. aynı şekilde türkiye'ye de.
"pkk'nın kürtlere zarar vermesi"dir. pkk tarafından basılan kürt köyleri, öldürülen kürt çocukları bu tanım altında toplanabilir.

ama diğer yandan, türk faşistlerinin en büyük savunusu haline getirilen bu ifade, kürtlerden nefret etmelerini meşrulaştırmak için sıklıkla kullanılmaktadır. birisi çıkıp şunu söyler: "vay be, pkk yüzünden kürtlerden nefret eder olmuşuz." oysa pkk'dan nefret etmekle kürtlerden nefret etmek arasında böyle bir paralellik kurulabilmesi sağlıksız bir bakış açısına işaret eder.

ermenilerin zamanında soykırıma uğradıkları için türklerden, yahudilerin almanlardan nefret etmesi kadar anlamsızdır bu tavır. osmanlı zamanında viyana'yı kuşattığı için türklerden nefret eden bir avrupalının bakış açısı da bundan farklı değildir.

pkk'nın yapmaya çabaladığı şeyin türk-kürt gerilimini artırmak olduğunu farzedelim, bu, bu nefretin içine düşen bir türk'ü ya da kürt'ü temizlemez. kaldı ki kürtlerin çok büyük bir kısmı, buna dtp'yi destekleyenlerin büyük bir bölümü de dahil düşmemiştir. zîra ben türk olduğu için kürtlerin çoğunlukta olduğu yerlerde linç edilen kimse görmedim, duymadım. oysa tersi sistematik bir biçimde yaşanmaktadır. büyük şehirlerde suçla ve geri kalmışlıkla özdeşleştirilen kürtler, doğu illerinde de teröristlikle ilişkilendirilmektedir ırkçı türkler tarafından. onlara "pkk'yı kınamıyorsunuz" denir, kınarlar "neden bu kadar azsınız" denir. pkk bitse kürtlerin etnik ve kültürel talepleri yine bölücülük olarak algılanacaktır bu kesim tarafından. "çoğalıyorsunuz, gerisiniz" denecektir. zira bu tip faşist zihinlerde kürt olmak belli bir sömürgeci avrupalı mantığıyla çok iyi örtüşerek yorumlanmaktadır. bir oryantalist avrupalı zihninde doğu fantazması nasıl geri kalmışlık ve sömürülmeye açık bir egzotizmle örtüşmekteyse, faşist olan türkler için de kürtler geri kalmışlık ve insanî açıdan zayıflıkla özdeşleştirilmektedir.

yani kürtlere duyulan nefretin nedenini pkk'ya yaslamak büyük bir kolaycılık ve asıl nedenin üstünü örtme gayretidir.
kürt kimliğinin yok sayılmasına bir tepki olarak doğan pkk , demokratik mücadele koşullarının hazır olduğu dönemde hala silahlı mücadelede direterek sadece kürt vatandaşlara zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda tsk nın ülke üzerindeki hakimiyetine de en büyük yardımcı rolunu oynamaktadır.

(bkz: edi bese)
ekonomik ve sosyal zararlarının yanında, insanı kayıplar açısından verdiği zararlardır da. şırnağın bu terör lanetinde en çok insan kaybeden il olduğu düşünüldüğünde doğruluğu kanıtlanabilir önerme.
(bkz: tükürdüğünü yalamak)

(bkz: kaş yaparken göz çıkartmak)
sadece gerizekalı kişilerin göremeyeceği gerçektir. siz hala türkler faşisttir diye diye dolanın etrafta. sizin kurtlar vadisini seyretme sebebiniz de muro karakteriydi di mi?