bugün

Pikniğe gidildiginde unutularak dönülen şeylerdir.

Plastik top, çakmak, kilim vb...
genel olarak maşa.
piknik markalı bisküvi.
Sönmemiş ateş.
Dolu bira şişesi.
piknik yapmayı hiç sevmeyen kimselerin, hiçbir şeyi unutmayacağı gerçeği.
gozlemledigim kadariyla cople dolu cop posetleri, posete bile konulmamis copler.
unutanlar(!) icin kotu dileklerim vardir.
küçük kardeş. evet ben unuttum. üstüne de babamdan bi ton dayak yedim.
Piknik yapmak.

(bkz: yok artık)
sogumasi icin suya koyulan karpuz.
kağıt havludur, kolayca unutulur ama çok lazım olur.
dolu sigara paketi. hissetirdikleri için (bkz: evlat acısı)
(bkz: çöp) piknikten sonra toplayın lan çöpünüzü...
Kilim.

Hele bir de dede yadigarı olunca koyuyor insana...
(bkz: çöp) piknikten sonra çöplerinizi toplamayı unutmayın.
pikniğe gidilir. etler pişirilir. yağmur başlar etler , ekmekler poşete konur, piknikte unutlur. eve getirilen çöp poşetidir.
(bkz: bu da böyle bir anımdı)
doğa katilleri için; söndürülmemiş ızgara közü veya çalı çırpının üzerine atılmış bir sigara izmariti..
çatal, bıçak, yarısı içilmiş meşrubat şişesi vs.

her şeyi unutan halkımız piknikte bir şey unutmuş çok mu?
Maşa, tuzluk, çatal, kaşık, peçete, su şisesi. Hatta ayakkabısını unutan bir arkadışım vardı.
mangal * şaka. kibrit ya da kömür.
Dönerken bir şey unutmuyoruz da giderken mangalı unutmuştuk*