bugün

pers uygarlığının görkemli başkentidir. mö 7 yy sonlarında kral 1. darius tarafında inşa ettirtilmiş muazzam yapı! sarayı ve saray etrafı mekanları, devasal sütunları, heykelleri, duvar kabartmaları ve yazıtları ile sanki batının klasik yunan mimarisine "bu da size kapak olsun" dermiş gibi inadına inşa edilmişitir. gidilip görülesidir!

edit: ha ben "iran'dan çekiniyorum" derseniz, bu tip önyargılı yaklaşımnız iran'a gittiğiniz vakit değişecektir. ülke her ne kadar baskıcı bir rejime de sahip olsa, halk olarak son derece kibar ve hürmetkardırlar, ayrıca ülkede 1 ay kadar bir tatil yapmak antaya'da 5 yıldızlı bir otelde 5 gün tatile vereceğiniz paraya eştir ve bu para ile iran'da daha iyi gezebilirisiniz.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Persepolis

http://images.google.com....r%26lr%3Dlang_tr%26sa%3DN

http://images.google.com....r%26lr%3Dlang_tr%26sa%3DN
bu arada, dünaya'nın en iyi 50 antik mimari yapısı listesine girmiş ve 1. dereceden korunan tarihi değerlerdenmiş.

(bkz: iran)
büyük iskender tarafından yakılıp yıkılmıştır.
6. FiLMEKiMi'nde gösterime girecek olan küçük bir kız çocuğunun gözünden iran islam Devrimi'ni anlatan animasyon filmi. Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud'nun yönettiği film, Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'nü almış. Persepolis sadece iran devletinin sert tepkisini çekmekle kalmayıp, gösterime girdiği ülkelerde de tartışma yaratmış. Satrapi'nin çok satan çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan filmi Chiara Mastroianni, Catherine Deneuve, Danille Darrieux seslendirmiş. *
bakış açısı olarak kızım olmadan asla'da gördüğümüz iran rejimine yönelik provokatif öğeleri bu animasyon ne kadar taşıyor göreceğiz bakalım.
filmekimi organizatorlerinin sadece gala'ya koyarak götkılılık ettikleri film. ''tamam sinemayı sevdirmeye çalışıyoruz ama para da lazım'' diyorlar tabii.
iran başkonsolosluğu'nun istanbul'daki festivalde gösterimini engellemeye çalıştığı, marjane satrapi'nin çizgi romanı persepolis'ten uyarlanan animasyon filmdir. bangkok film festivali'nde gösterimi iran hükümetinin isteği sonucu yasaklanmıştır.
mustafa denizli nin teknik direktörlük yaptığı takımlardan birisidir.
imdb'de marjane'nin cocukluk ve genc halini ayni kisinin seslendirdigi gorunuyor, o zaman oldukca basariliymis Chiara Mastroianni, helal olsun.
ankrada arcadium ve kızılırmak sinemasında oynayan, yarın gideceğim filmdir, buyrunuz beraber olsundur. (bkz: sözlükte çıkma teklifi etmek) (bkz: yuh)
filmi anlatan 2 ciltlik çizgi romanı basılmıştır.
animasyon tekniğinin en iyi şekilde kullanıldığı nadir filmlerden biri.Küçük bir kızın büyüme sürecinde(ergenlik çağındaki aşklara kadınsı bakış açısı,depresyonları vs..);iran'ın yobazlaşma ,yaşlanma sürecine tanıklığını konu alan muhteşem bir eser.
Marjane Satrapi'nin otobiyografisi.
yılın hatta son yılların en iyi, en etkileyici filmlerinden biri.
kız aklıjma sadık hidayet i getirdi.. şahlığa a karşı mücadele edip avrupaya gitmek zorunda kalmıştı. ve orada intihar etti. iyi ki küçük kız insanlara umut etmeyi ve mücadele etmeyi salık veriyor. ratatuy un yerine oscar a aday gösterilmesi isabet olmuş. ama insan yine politik bir oscar görebiliriz diye endişe etmekten kendini alamıyor.
her dakikasında ''bitmesin'' denecek kadar etkileyici ve eleştirel bakış açısı mükemmel olan animasyon filmlerinin en başarılısı. kısa notlar alınarak izlenilmelidir.

--spoiler--
seni incitecek olurlarsa, onları kötü olmaya iten aptallıklarıdır unutma. iğrençliklerini sebeplendirmekle uğraşmamış olursun
--spoiler--

--spoiler--
özgür olmadığımızı unutturacak kadar büyük bir mutluluğun peşinde koşuyorduk.
--spoiler--

--spoiler--
kendimizi bilmemizi engelleyen korkudur.
--spoiler--

--spoiler--
hatalarını kabul etmek zoruna mı gider?
--spoiler--
izlerken sanki animasyon deilmişte gerçekten insanların oynadığı bir film hissi veren son zamanların en güzel filmlerinden biridisidir.

marjan büyümüşte küçülmüş diye hitap edilen çocukladan birisidir.ailesinin düşünceleri yada yaşam tarzları gereği oda ister istemez komünizme,markisizme büyük ilgi duyan küçük bir kız çocuğudur.en büyük hayali bacaklarını traş etmek ve son kadın peygamber olmak olan bu küçük kız ergenlik dönemi ve sonrası başından geçenleri kendine hayran bırakabilecek birşekilde anlatmıştır.

iran rejimi,tek gecede devrim ve islami yönetim gibi siyasi konuları gündeme taşımaya çalışan bunu yaparkende seyirciyi sıkmadan ve hayranlık uyandırarak yapabilen izlenilmesi gereken bir filmdir..
--spoiler--
punk is not ded
--spoiler--
Olayların küçük bir kızın gözünden anlatıldığı bu film bazen bu kadar da olmaz dedirtmiştir örn;kız okula yetişmeye çalışırken yani koşarken polislerin onu durdrup koşmamasını istemesi... sebep ise kalçalarının sallanması.kısaca olayların trajikomik şekilde anlatıldığı bir fransız filmi.
marjane satrapi ' nin şule çiltaş tarafından çevirilen ve minima yayınlarından çıkan otobiyografisi. devrimi ve savaşı görmüş, yurtdışında ergenliğini yaşamış bir çocuğun güzel çizgilerle anlatılmış büyüme hikayesi.
yok efendim türkiye iran olur mu ; vay efendim hindistan kuzey karolayna olur mu? gibi antin kuntin işlerle uğraşılmadan izlenmesi gereken ve bir toplumun değişimini; bazı umutların yok oluşunu, dönemin muhalefetinin yanlışlarını, köleleşmenin geldiği boyutları, saçma sapan şehit edebiyatını, doğu - batı kültürel etkileşim ve çatışmalarını başarıyla anlatmış film olmuştur.

doğu kültürünü de batı kültürünü de elinden geldiğince incelemeye ve eleştirmeye çalışmış filmdir.
ayrıca keşke iron maiden şarkılarını da koysalarmıiş dedirten film olmuştur.
Başını da kapatsan, çocuk yine çocuk...
içinde geçen şu sözlerle atatürk'e neler borçlu olduğumuzu bir kez daha düşünmemiz gereken filmdir.
"-Atatürk gibi yapacağım! Ülkeyi modernleştireceğim."
"-Bir cumhuriyet yaratacağım!"
filmin bir iki sahnesi renkliydi, muhteşem renklendirilmiş keşke tamamı renkli olsaydı daha iyi olurdu. ama iran devrimini tam olarak anlattığını sanmıyorum. filmde humeyni'den bahsedilmemiş bile. birde avrupa kültürüyle ortadoğu kültürü arasında filmde abartıldığı kadar uçurumda yoktur. avrupadaki iran rejiminden kaçan iranlılara öcü gibi bakıldığınıda hiç sanmıyorum. siyasal mesajlardan ziyade insani ilişkilere dair güzel mesajlar vermiş izlenesi animasyon.
14 mayıs çarşamba 22.00 da cnbc-e de yayınlacak * izlenesi filmdir. tavsiye ederim.
çizgilerin bütün çocuksu şirinliğine inat, bir dramı, bir ülkenin ötenazisini ve onun organları olan toplumun çöküşünü anlatıyor persepolis. bu güzel çizgilerin ardına sığınan sartrapi, onları bir mızrak gibi, izleyenlerin - özellikle müslüman bir ülkede demokrasiyle yaşayan bizlerin- üzerine fırlatıyor.
zor günlerin ardından güneşli günler geçireceğini sanan iranlılar bizden çok mu farklı?
ortadoğuya dikta rejimlerini besleyen batının, etme bulma dünyasının yansıması değil midir asimetrik-terör? ılımlı islam tuzağına yine kendileri düşmeyecek midir nihayetinde?
kurtuluş mücadelesinin ardından demokrasi mücadelesi vermeyen tepeden gelme demokrasiye sahip çıkmaya anlamaya zorlanan bünyelere birebirdir iran örneği. insanlar ve devlet kısa ömürünlerinde herşeyi yaşayarak öğrenemezler, tarih bunun içindir. geçmişte yapılan zaaflardan tecrübedir tarihin yararı. işte iranı daha dikkatli bakarak görelim. çünkü orda bize bakıp imrenenler var.