bugün

baş rollerinde bruce willis ve halle berry'nin oynadığı, james foley'in yönettiği, 20 nisan'da vizyona girecek olan filmdir. türkçesi kusursuz yabancı' dır.
halle berry ve bruce willis' in başrolu eşit olmayan bir şekilde paylaştıgı flim gibi flim. flimi izlemek insanda ne bir heyecan ne bir duygu ne bir gerilim katıyor dvd den izlenmesi gereken flimlerin başında geliyor.
cogul hali icin (bkz: perfect strangers) balki ve kuzen larry'li trt dizisi hani.
ing. tamamen yabancı. hiç tanınmayan biri.
saçmasapan bir çeviriyle türkçemize "kusursuz yabancı" olarak çevrilmiş henüz izlemediğim bu yüzden hakkında yorum yapamadığım film.
katil kim sorusuna cevap arayan filmdir. Bazı mantık hataları göze çarpsa, kimi detaylar güldürecek kadar abartılsa da sıkılmadan iki saat geçirmenizi sağlar.
--spoiler--
film sıradandır.1,5 saat boyunca ha aksiyon olacak ha gerileceğim diye beklediğimiz fakat tam aksiyon geliyor dediğimiz yerde castın belirdiği filmdir.bruce willis mükemmel oynamıştır fakat halle berry için aynısını söleyemeyeceğim.filmin konusu oldukça basittir.üvey babasının tacizine uğrayan halle berry'i annesi kurtarır ve üvey babayı öldürür.anne ve kız ölü babayı bahçeye gömerler fakat komşunun kızı camdan görür.halle bunu hayatı boyu unutmaz ve grace'i öldürme planları yapar.grace'in ünlü harrison hill'le mailleştiğini öğrenen halle,grace'i öldürür.anlaşılmasın diye hill'in şirketindeki güzel avrat otu projesinden yola çıkıp mükemmel sanılan bir plan kurar.ve böylece hills'le mailleşen ve hills evli diye onu öldürdüğünü düşündüren ve aynı zamanda belladonna kullanarak şüpheleri hills'in üzerine çekmeye çalışmaktadır.arkadaşı milles'le bunun üzerine düşer.milles zaten sapık ruhludur ve halle'i istemektedir.sonunda hills suçlu bulunur.milles'i halle öldürür çünkü milles'e herşeyi anlatmıştır ve milles ondan kendisini istemiştir.sonunda halle herşeyden sıyırmıştır.böyle dandik bir kurgusu ve yapımı olan bir konudur.
--spoiler--
filmde giovanni ribisi'nin bruce willis den daha fazla görünmesine ve başarılı performansına rağmen neden başrollerde isminin geçmediğini anlayamadığım filmdir. filmin konusu tipik katil kim sorusuna dayanır, ilk bir buçuk saati para ve zaman ziyanı olan filmin çözümü son 10 dakikasında olur ve sizde en azından sonunu bağladılar dersiniz. son olarak filmden çıktığınız da aklınızda kalabilecek ya da filmi size hatırlatabilecek tek replik 'uygun zaman ve uygun koşullar gerçekleştiğinde herkes cinayet işeleyebir' dir.
filmin ismi çok çevrilmiştir. hala ingilizce bildiğini sanarak bilerek kelimelerin bire bir çevrilmesini bekleyenler vardır. halbuki bu iş film defalarca izlendikten ve karşı taraftan** onay alındıktan sonra çevrilir. gelelim filme;

sıradan olduğunu düşündüğüm dakikalarda "lan bu kadar basit olamaz" yargısında bulundum ve nitekim bütün karakterlerin bir bir katil olabilme ihtimalini önümüze serdikten sonra film, gerçek katili son 2 dakikadaki flashbacklerle açıklamıştır ve isminin neden kusursuz yabancı olduğunu göstermiştir.

kıskançlık: kanıt peşinde dizisinden hatırladığımız ağabeyimiz helle berryi koridorda fena götürür.
filmden çıkan sonuç: bir kadın kasıklarına parfüm sıkıyorsa o gece için ne ümitlerle yola çıktığını düşün, ona göre davran.
(bkz: perfect strangers)*
izlemeden önce gerilim diye niyetlenilmemesi gereken film. gerilim derken? diye düşünürken bulabilirsiniz kendinizi. bir de asıl sucluyu belli etmeyelim derken cok kasmıslar, hersey birbirine girmiş. "hem sağ hem sol göstereyim ama bi kafa atayım afallasınlar" derken harcamıslar filmi, kafa üstü çakılmıslar. *
başarısız bir film.

ayrıca

--spoiler--

(bkz: katil usak)

--spoiler--
sıkıcı bir pazar günü için gayet de güzel bir film. bruce wills yeter.
filmin en sonunda çalan cat power troubled waters parçası da çok şahane.
erkek olsun kadın olsun, güzel ve zeki kadına bulaşılmamasını anlatan bir filmdir
2007 hollywood yapımı filmde, halle berry ve bruce wills gibi iki ağır topun yanı sıra kaliteli oyuncularla dolu bir kadro var.

filmde, iki gazetecinin birinin çocukluk arkadaşının öldürülmesi olayını araştırırken yollarının üst düzey bir şirketin patronuna uzanması ve birinin şirkete girip olayı yakından incelemek istemesiyle hayatını tehlikeye atması anlatılıyor.

birer dedektif gibi iz süren ikili sayısız tehlikeler atlatırlar. üstelik suçlu olduğunu düşündükleri hill'in hiç delil bırakmamış olması da karşılarında bir profesyonelin olduğunu düşündürtür. internetteki sohbet sitelerinde ava koyulan rowena, şirketin iç yüzünü de öğrenmeye başlamıştır arkadaşları sayesinde ve patronu hill'in çapkınlığını da... böylece seksapelitesini kullanarak adamı avlamaya çalışır ancak...

başından itibaren "süpriz final" şeklinde bağıran film, aslında saçma sayılabilecek bir klişeyle bitiyor. orta karar bir yönetim sergilenmiş ve açıkcası dikkat vermek gerekiyor çünkü satır aralarına serpiştirilen ayrıntılar filmin finaline kadar birleştirilmiyor. olay size kalıyor... boş bir vakitte izlemek için ideal bir film...
hoşgelmiş yedinci nesil yazar arkadaşımız.
en sevdigim sarki, saatlerce defalarca dinleyebilirim.
ne güzel de nick i olan bir yazar.

hep dinlenilmesi gereken şarkı.*
#10608156 entrysi ile epeyce güldürmüş yazardır.
sözlükte yazar olmadan önce müzik anketlerinin olduğu başlıkların birinde görüp merak edip dinlediği çok sevdiği şarkıyı nick olarak alan ve yine sözlüğe yazar olurken kimseyi tanımadığı için şarkının anlamını da 'kusursuz yabancı'olarak tanımladığı için bu nicki almış yazar.
dost bir yabancı... hoşbulduk efendim.
muazzam bir şarkı. tarif edilmez ancak dinlenilir.
http://www.youtube.com/watch?v=M_ZftrTodU0&feature=youtu.be
Dün izlediğim, keşke izlemez olaydım dediğim saçma sapan whodunit (katil kim) filmi.
Baştan salakça girdi, ortasında biraz toparladı, sonunda tam sıçtı. Bir whodunit filminde yola bırakılan ipuçları sizi katili bulmaya zorlamalıdır. burada tek zorlayabildikleri şey halle berry'nin ara sıra götünü göstererek filmin sonuna kadar izletmek başarısı olmuş.

Tamam son beklenenden farklı olacak ama bu kadar saçma sapan bir şekilde anlamsız ve birbiriyle çelişen bir yığın olay sonrasında bu kadar kasmak...denildiğine göre filmin üç farklı (üç ana karakterin katil çıktığı) sonu varmış ama yapımcılar seçe seçe en sikindiriğini seçmişler.

Bruce Wills tam bir odunu oynamış; ayrıca Sylvester Stallone'den sonra en çok makyaj yapılan erkek oyuncu oscarını alabilir. Yüzü boyadan görünmüyor. Halle Berry'nin de nasıl oscar aldığını anlamak çok zor, hiçbir ruh, hiçbir enerji katamamış filme. Filmin tek elle tutulur oyuncusu Giovanni Ribisi. Rolünün hakkını veriyor.

Filmde mantık hataları da diz boyu. Mesela bizim Halle ülkenin en iyi reklam şirketlerinden birine sahte isimle elini kolunu sallaya sallaya girip çalışmaya başlıyor. I-9 formunu doldurmadan! Sonradan bunu doldurması isteniyor ama o formla birlikte kesinlikle bir kimlik ehliyet bir şey verilmesi gerek yoksa insan kaynakları otomatik olarak penceresini kapatır ve çalışan bir daha ofise adımını atamaz. Ama böyle bir şey olmuyor tabi.

Neyse. Çok daha iyi örnekleri var, bununla vakit kaybetmeyin.