bugün

uktedir.

mantıklı, yani rasyonel bir insanın ki insanın rasyonel olup olmadığı hala daha bilim çevreleri tarafından tartışılır, her hangi bir metaya fanatizm derecesine varacak kadar bağlanmaması gerekir. insanın kendisi ve düşünceleri statik değil dinamik olmalı, yeniliklere daima açık olmalı. vaatlere değil icraatlara bakıp karar vermeli. düşünmeli.
sokaklarda "lay lay lay lay lay lay laaaaay oooo cehepeeee!" diye marşlar duymanıza sebebiyet verecek oluşumdur.
"yetmez ama evet." buna bir örnektir.
futbol fanatizminden farksızdır, parti takım tutar gibi tutulmamalıdır.
ülkemizde git gide yükselmektedir. hatta bazı boyutları ciddi anlamda incelenmelidir. ki bazıları için bazı durumlar inkar yoluna gitmeye kadar varmıştır.

bu da ülkedeki "politikacı yalancı olur" düşüncesini kırmıştır. parti fanatizmi içinde bulunan bu kişiler parti başkanlarının hatasız, yüzde yüz dürüst, yüzde yüz doğrucu olduğuna inanıyorlar. oysa ki bu ülkede bir zamanlar iyi yalan söyleyen insanlar politikacılardır denilirdi. e benim hatırladığım kadarı ile politikacılar değişmedi. e o zaman bu taparcasına bağlılık, inanmışlık nedir. bağnaz ipneler.

sizin fanatizminize sokayım, sizin gibi götverenler yüzünden ülke her gün geriye gidiyor. düşünen lan azcık!
taksim'de güçlü bir şekilde engellenendir.
ülkeye zarar veren bir fanatizm türü.
Futbol takımı fanatizminden daha beterdir. örneğin takım yenilgiye ugruyorsa; yanlış oynayan futbolcu taraftarlarca eleştirilir, yuhalanır. Eğer sorun teknik kadroda ise veya yönetimin yanlış transferlerindense taraftarlarca "yönetim istifa" sesleri yükselir, tepki verilir.

Söz konusu tuttuğun partiyse, ne yaparsa doğrudur, gözler mil çekilmiş gibi hataları görmeye kilitlidir. Bardağın hep dolu tarafını görme psikolojisi ve mevlana usülü hataları gece gibi örtme durumu mevcuttur. ilginçtir.
Üstteki yazar noktayı koymuş. The she gayet net açıklamış. Başka söze ne hacet.