bugün

bırakıp gidemiyorsun hani, pişman olmak istemiyorsun. kalmak da çözüm olmuyor geniş zamanlarda.
o kadar gerekli ki, terk etmek başlangıcı getirmeyecek sular durulsa bile.
Bardakta kalan son damla gibi; ulaşılması zor ve bazen en çok ihtiyaç duyulan... Kimi zaman da o son damlada boğuluyor insan.
kendini kaybediyorsun. "böyle olması gerekiyormuş" diye düşünüyorsun. sen bunları düşünürken, o gidiyor.

biz olmak için iki kişi gerekiyor. ben, sen...
sensiz olmuyor anlayacağın.
ikna etmek için emek harcamak, çabalamak, savaşmak yetiyor mu zannediyorsun çocuk? yetmez.
sen mutluluğu onda ararken, o mutluluğu; hüzünleri bir çiçek gibi tek tek topladığı yerde arıyor. kaybetmiş, arayınca bulacak sanıyor.
mutluluğun beyninin içinde olduğuna inandırmak istiyorsun, düşünceleri yine eskilere götürüyor.
bir de utanmadan mutsuzluktan bahsediyor...

sevmek için izin almak nedir bilir misin?
korkmak, endişelenmek...
sevmeye bile izin yok artık. "sevme beni" diyorlar, savaşıp da kaybetmene izin vermiyorlar.
sanki çok savaşmışlar gibi.
bunlar aşkı; iki dudağa, iki ele, iki göze ve iki nefese satmışlar. ben kalbimi verdim, çok mu?

"hepsinin canı cehenneme, kendi doğrularınla kal."
şiirin her kelimesi ayrı gerçeklik içeriyor. hep eksilerde yaşarız.
gerçekten çok güzel.

sevmek için izin almak nedir bilir misin?
korkmak, endişelenmek...
sevmeye bile izin yok artık. "sevme beni" diyorlar, savaşıp da kaybetmene izin vermiyorlar.
sanki çok savaşmışlar gibi.
mutluluğu eskilerde aramak ; yenisine yapılan en büyük ihanettir.
eskisi hala aklındaysa, yeniyi boş vereceksin.
Ki buda gayet lüzumsuzdur.
(bkz: ne varsa eskilerde var)
(bkz: midnight in paris)
bütün güzel olan şeylerin, hatta en güzellerinin eskilerde saklı olduğunu fark etmenin sonucudur.

her şey öyleydi zaten. bütün en güzel şarkılar, hikayeler, anılar, aşklar.. hepsi eski yıllarda güzel. 2000'lere varmadan, 40'lı 50'lı yıllarda ve sonrasında devam eden birkaç on yıl daha.

(bkz: keşke)
dünler ve yarınlardan ibaret olduğumuz için ikisinden birisine mağlup olmanın sonucu.
i believe in yesterday(j.lennon)...herşey orda, dünde saklıdır.
daha cok mutsuzluk vericek olandir. yeniler ile yeni mutluluklar aranmali.
zamanı parçalamış kişinin mutsuzluğudur.
simdilerde mutlu olamamaktir. cocuklugundaki mutlulugu dusunursun lanet edersin niye buyudum diye.
ya hayal dünyasında yaşayıp hayallerle yaşarsın ya da daha önce yaşamış olduğun tecrübelerde ararsın mutluluğu. hiçbir zaman geçmişteki mutlulukta kalmayıp andaki mutluluğu yakalayan insanlara da ibretle bakarım herhalde. var mı harbiden öyle birileri ben daha göremedim..
yarınlar beklediği gibi gelişmemiştir.