bugün

AA muhabiri (idi)...

saygılar sunuyorum azizim...
iş akdinin fesh edilme gerekçesi: tarafsızlık, güvenirlilik ve doğruluk ilkesini zedelemek.

Bu ilkelerin hangi birisi var ki sizde?
Alçaklar.
görsel
Kendi çektiği video internete düştüğü anda kendisi için tahmin edilen akıbete uğramış eski aa muhabiri.

merak ediyorum ben mi fazla akıllıyım bu Sıçmık medya ve kamuoyu mu aptal?

Adamın sorduğu sorunun içeriğini kenara bırakıyorsunuz, Sedat Peker ile bağlantılı olma ihtimali var diye.

Arkadaş çıksın o iki bakandan biri desin ki biz sessiz kalmadık şu şu karar alındığı için konuşmuyoruz. Bir bilgi verildi konuşmuyoruz. Bu konu size böyle yansıdı ama fikrimiz budur.

Kendi yürüttüğünüz hükümetin gündemiyle ilgili hiçbir fikriniz olmadığı ortada ama konuşanı etiketleme cüretini buluyorsunuz kendinizde. Hadi deyin taban senin dediğin gibi düşünmüyor, iftira atıp yalan söylüyorsun deyin? Tablonun böyle olmadığını, gündemin bu olmadığını net ortaya koyun, haydi! Haydi arkadaş haydi?!

Çatlak ses çıkmasın aman, çıkarsa susturalim. Böyle böyle işler yoluna girecek değil mi? Evet görüyoruz ne kadar yoluna girdiğini, 2015 seçimlerinden beri tek otorite ülkeyi yönetiyor. Maşallah halimiz mükemmel, ekonomi iyi salgını atlattık, herkes mutlu, devleti hakkaniyetli layık insanlar yönetiyor. Kesinlikle. O zaman devam edin. Sadece bir zaman sonra bugünü sorduğumuzda kendinizle çelişmeyin olur mu, kaydediyoruz o günler için.

Edit: Sedat Peker bağlantısı hakkında derece belirtmişim halt etmişim, düzelttim. Sedat Peker ile bağlantısı olmayan ama kendi vicdanının sesini dinlemiş bir arkadaştır. Bağlantısı en fazla, Sedat Peker in konuşmasında bahsettiği türde bir vatan sevdalısı, bir Serdengeçti olması olabilir. Onu da kendine layık görüyorsa, görmüyorsa söylemedim sayın.
Ya bir kaç gün önce Viranşehir savcısı gibi, bu adam da bu soruyu sorarken başına nelerin geleceğini az çok tahmin ediyordur. Nitekim de geldi...

işin acı tarafı bu ülkede mesleğinin gereğini yerine getirmeye çalışan kişi, eğer iktidarın tekerine çomak sokuyorsa alaşağı ediliyor. Ya tarafsın ya bertaraf olacaksın hesabı. Asıl onun başına sorduğu sorudan sonra çorap erenler bir gün gelir hesap verirler.

Adam soru sordu sadece, gazeteci ya da bir habercinin yapacağı gibi.

Varank, "Şov yapmak istiyorsun" derken Pakdemirli ise soruyu geçiştirdi.
Sosyal Medya'da ilk olarak Musab Turan FETÖ'cü damgası yedi.
Sonra da sorunun arkasında başka hesaplar olduğu öne sürüldü.
Anadolu Ajansı kısa süre sonra işine son verdi.
Savcılığa terör örgütü üyeliği olup olmadığına ilişkin soruşturma başvurusu yapıldı.
Basın kartı ve gri pasaportunun iptali için gerekli yerlere bildirim yapıldığı duyuruldu.

Süleyman Soylu'nun danışmanlarından Mazhar Yıldırımhan, Anadolu Ajansı genel müdürü Serdar Karagöz'e yönelik ağır ifadeler kullanıp kendisini istifaya çağırdı. Yıldırımhan daha sonra ifadelerini geri çekti ve twitter hesabını kapattı. Bu arada, aynı Yıldırımhan'ın Fethullah Gülen'i öven tweetleri gündem oldu.

Şamil Tayyar ise Süleyman Soylu'nun görevinin başında olduğunu duyurdu ve "bu tezgahı kuran içerdeki alçaklar da hesap vermelidir" dedi.

AKP'nin Goebbels'i Fahrettin Altun "Bu kumpasın içinde yer alan tüm iç ve dış unsurların adalet önünde hesap vermesi için çalışacağız" dedi. O değil de adalet önünde ne şekilde hesap verecek. Kendisine bildirilen soruları sormayan muhabire ya da haberciye ne ceze veriliyor hukukumuzda.

Musab Turan aynı zamanda AKP'nin kurucularından olan Ali Seydi Turan'ın oğlu. O mevkiye gelmesinde elbet babasının da bir rolü vardır. Ama bu derece bir konumda olan babasından başka koltuk istemek yerine "Anadolu Ajansı'nda haberci olmak istiyorum" diye istekte bulunduysa bu bile sevindirici. Ama öte yandan bu soruyu soran arkasında biri olmayan bir gazeteci olsaydı ne olurdu sorusu da beynimin içinde gidip geliyor.

Ülkemin bu haline üzülmemek mümkün değil. Ama görün işte iktidar yandaşları. Gün geçmiyor ki bir rezalet olmasın, bir skandal yaşanmasın. Ruhsar Pekcan'lar, Viranşehir savcısı, Sedat Peker, Berat Albayrak... Ne hale getirdiniz bu güzelim ülkeyi.

Olaya Sedat Peker de kayıtsız kalmadı tabi ki. O da "Doğruların gözle görülmeyen orduları vardı r ve onlar tam zamanında yetişirler" paylaşımını yaptı.
Aslında hem Viranşehir Savcısı ve hem de Musab Turan görevlerinin gereğini yerine getirmişlerdir. Ama bu iktidarın ayarlarıyla uyuşmadığı için sarsıntı yaratmıştır. Bu balon daha başka yerlerinden de su kaçıracaktır. Millet bıktı artık ne yapsın.
Ülkenin yerinden oynaması lazımken adına girilen 5 girinin iki tanesini yaptığım güzel insan.

Affetsin beni, kendi açıklamasını dinlemeden adı altında farklı yerlere temas etmişim.

Çok farklı bir geçmişten, farklı bir kültürden gelmiş ama aynı kaygıları yaşadığım bir kardeşimdir. Ben ki Sultanbeyli ilçesi için son derece önyargılıyım, ben ki ak Parti'nin asla yurttaşlar lehine bir hareket olduğuna inanmadım. Ama ben de musab kardeşimin hislerini paylaşıyorum. Bıktık arkadaş siyasi kutuplaşmanın hayatımızın her yerine bulaşmasından. Altı üstü devlet görevlisisiniz, bütün hayatımızı parselliyor, kaynakları tüketiyor, hayat biçimimize karışıyorsunuz. Benim Musab ile aynı masaya otursam konuşacak tonla konum var, inovasyon kitabı yazmış kavramı tartışmak, Türkçe karşılığı hakkında fikir yürütmek isterim örneğin, bu adamla konuşacağım konu budur. Ama deneyelim bak, hadi pandemi koşullarını gözardı edelim; o benim semtime gelmez ben onun, önyargıları aşarız aşmayız. Ben ak parti ilişkisinden birşeyler söylemeye kalkarım, o karşı çıkmaya kalksa falan.. konuşamıyoruz işte, vatana millete faydamız olmuyor.

Son olarak, Atatürk'ün kurduğu ajansa atıf yapmıştır. Görün bakın açıkça muhafazakar ve ak partili bir kardeşim gayet de ülkenin kurucularına hakaret etmeden karşı çıkmadan fikir beyan ediyor.

Son olarak Sedat Peker videosunu retweet etti diye Sedat Peker in adamı yaftası yapıştıranlara da kafam girsin. Kendi entry imde benzer bir yafta var mı bakıp gerekirse düzenleyeceğim. ismi altında hakaret ettim, yazdığım platforma uygun bir söylem olduğu içindir, kusuruma bakmasın.