bugün

http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?mid=1587
http://www.birgun.net/wri...mp;month=08&year=2008
o kadar gıcık bir adam ki etyen mahçupyan bile daha sempatik. anlayın yani artık!
http://www.birgun.net/wri...8&month=08&day=30
sola ve sosyalizme bok atmayı marifet sayan, Stalin'e küfrederek hala prim yapmaya çalışan ve sol liberalizmin son noktası olarak "taraf"ta yazmaya başlayan eski solcu. *
ülke deniz feneri vb. yolsuzluklarla çalkalanırken istanbul gezi yazıları yazan, başbakan ve genelkurmay kol kola girmiş militarizmi pohpohlarken bu ülkenin demokrat sosyalistlerine bulaşan bir tuhaf ademoğlu. sayın gülen'in tanrısı ıslah etsin kendisini!

http://www.taraf.com.tr/makale/2303.htm
türk kültürünün temellendirilmesinde, kendi gerçekliklerimizden yola çıkan bir sistemi getirecek yerde, batılı bir modelden yola çıkarak kendi gerçekliklerimizi bu modele uydurmaya çalışan biridir...
sosyalist müsvette, liberal belge'dir.
Türkiyemizin gördüğü en entellektüel kişilerden biridir. Ayrıca çok da iyi bir köşe yazarıdır. Tarafta yazar.
norveççe bilen esaslı insan.
türkiye'de 12 eylül fabrikasyonu yeni liberal grubun önemli isimlerinden biri. üstelik kendisini solcu olarak tanımlıyor.

dtp'nin kapatılmasına ilişkin yazdığı yazıda durumu şöyle değerlendirmiş:

--spoiler--
En kısa özetiyle bunu 'hükümetin uyguladığı politikayı devletin engellemesi'nin örneği olarak betimleyebiliriz. Türkiye'de çok sık rastlanan, ama dünyada fazla örneği olmayan bir durum.
--spoiler--

iyi güzel, dtp'nin kapatılmasına karşı çıkıyorsun; lakin kapatılmanın gerekçesini devletçi tutuma bağlamak çok kolaycı bir yaklaşımdır. ısrarla türk siyasetini merkez-çevre paradigması ekseninde değerlendiriyor ve bu minvalde siyasal çatışmaı müdahaleci devleti ile girişimci birey arasında kuruyorsunuz. önermenin bir tarafı doğru; yani türk devleti'nin askeri bir geleneği olduğu doğru lakin bu gerçeklik yaşanan her gelişmeyi açıklayamaz. bu toptancı bakış açısı 1960,1971, 1980 darbelerini aynı kategoride değerlendiriyor sanki aynı gerekçelerle gerçekleştirilmiş gibi.

madem devlet akp'nin politikasını bozmak istiyor, peki neden cemil çiçek, dtp'yi batasuna'ya benzetiyor? cemil çiçek başka bir hükümette mi görev yapıyor?

devletin akp'nin planlarına karşı çıktığını söylerken kürt coğrafyasında fethullacılığın yaygınlaşmasına müdahale etmediğini nasıl açıklayacaksınız?

akp'yi ortaya çıkaran kadroların temeline gidelim: aydınlar ocağı. aydınlar ocağı'nın 12 eylül'ün ardından yaptıklarını göz ardı ederek, bu yapılanmanın türk silahlı kuvvetleri ile ilişkisini göz ardı ederek türk siyasal yaşamının son 30 yılını anlamak mümkün mü?

http://taraf.com.tr/makale/9001.htm
türkiye'de eline su dökecek insan tanımadığım, birikim'in bugünlere gelmesinde ömer laçiner ve can yücel'le birlikte en çok emeği olan profesör. bu entellektüel birikimi yakalamak da her babayiğidin -hele hele murat bardakçı gibilerin- harcı değildir. katılmadığım pek çok makalesi vardır, ama belge diyorsa bir bildiği de vardır...

ayrıca balık tutmayı seven bir istanbul'lu. aklıma oğuz atay'ın tutunamayanlar'ını getirir.

geçmişteki sosyalizm deneyimlerine binaenaleyh çok yazmıştır:

--spoiler--
O halde biz neyi savunacağız? Marx'ın çizdiği eşitlikçi ve özgürlükçü komünist toplum biçimini mi, yoksa yaşanan tarihle malûl fiilî kurumsal yapıları mı? Hangisini savunduğumuzda Marx'a daha yakınız?
--spoiler--
şöyle bir yoğurdun kaymağına dokunduğunda caaanım ülkemin hukuk yollarının ne kadar da mükemmmmel bir yapıya, ışıklandırmaya, camekana sahip olduğunu last touch ile beyan etmiş fikir adamı.

--spoiler--
Devlet, kendisine YÖK yapmış adamına el sürdürmez.
Aramızda onca yıllık hukuk var derler ya, hukuk'un asıl anlamı da budur bu ülkede.
--spoiler--

http://www.taraf.com.tr/makale/10338.htm
dönmeyenler

öyle keyifli yazıyorum ki
bu adamlar hem üniversitede var
hem gastede yazar
hem de bozarlar
asaf savaş sakat
ve belgeli murat
bu murat belgeli murat
çok ingilizce bilir
ama hel'sinkiyle güvey girer
bu özel üniversite randevucuları
aydın doğan solcuları
dünyaya birşey öğreteceklerini
sanırlar
ekonomi ekonomi diye
kendilerini unuttukları gibi
bizleri de unuturlar
bu adamların listesi
asaf savaş sakat
belgeli murat
ekonomist mete tuncer
turker alkan, fisun özbilgen
başlangıç celal
laçiner'i sayıyorum

adları lazım degil esasında
kendileri lazımlık

can yücel
Ülkemizde kendisini sosyalist olarak tanımlayan postal yalayıcı insanlara örnek olması gereken düşünürdür. Eğer türkiye de marx ın izinde ilerleyen birileri varsa murat belge bu güruhun en önde gelenlerindendir.
nazım hikmet run'ı milliyetçi olarak bilir...
"Aynı zamanda, Kusturica’nın Yugoslavya’dan yana biri olduğunu da biliyorum. Kendisinin de dediği gibi, yarı Boşnak veya tam Boşnak’tı, ama bütün bu halkların birarada Yugoslavya’yı oluşturduğunu görüyor ve Yugoslavya’ya o tek tek halklardan fazla değer veriyordu. Doğrusu, o ülkede ben yaşamış olsam, ben de öyle yapardım. Ama o halkların hepsi, Boşnaklar da, kendilerini Yugoslavya’nın üstüne koydular. Sonuçlar da ortada.

Daha Yugoslavya yokken, “Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı”nın sonunda ve II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi işgalinde, Naziler’le sıkı işbirliğine girenler yalnız Hırvatlar ve Ustaşe değil, aynı zamanda çok sayıda Boşnak’tı (tabii onların da hepsi değil). Son kıyamet koptuğunda, manyak gibi davranan Sırpların belleğinde bunlar da vardı. insanlar doğuştan manyak olmaz zaten, olmak durumunda kalırlar.

Hep anlattığım bir “eski Yugoslavya” hikâyesi vardır: doksanların başında, savaşa doğru giderken, Krajina’da olaylar patlak verdi, on bir kişi öldü. BM aceleyle bölgeye komisyonlar gönderdi, olayları öğrenmek için. Bir kasabaya giden komisyon oradaki ölü sayısını sorarak işe başlıyor. “Kırk dokuz” diyorlar. Komisyon telâşlanıyor, “Daha dün, toplamı on bir kişiydi! Nasıl oldu” diye soruyorlar. “Ha siz dünü mü sormuştunuz? Dün bir kişi. Kırk sekizi kırk bir yılından...”

Böyledir bu işler, kolay kolay unutulmaz. Hele unutturulmaya çalışılırsa hiç unutulmaz. Türkiye’de yaptıklarımızın unutulmadığı ve unutulmayacağı gibi. "
Bunu yazmış ve utanmadan sıkılmadan soykırıma bir tarihsel neden affetmiş ve kendininde belki aynısını yapacağını belirtmiştir. Peki hiç utanmadan sıkılmadan nasıl oluyorda dönemin yetkililerini suçluyor, Ermeni olaylarında. Acaba o yetkililerin gördüklerini görseydi ne yapardı?
Vakti zamanında Taraf'ın pazar eki verdiği günlerde Herge'in ırkçı çizgilerini, dönemine göre "dik duruş" sergilemesini bile makul bulmuş adamdır.
'milli' olan herşeyle uğraşan sıradan bir aydın işte.
burhan asaf belge'nin oğludur.
üvey annesinin düdüklenmesini bir türlü hazmedememiş adamdır.
bilgi,biriki önrek alınması gereken fikir gladyatörüdür.
bildiğin troll bir yazar işte. yazdığı yazılar mini etek giyerek okula giden laikçi kız kalitesindedir.
baş tacı ettiğim köşe yazarıdır. aydın tipine güzel bir örnektir. önsözleriyle çevirileriyle her yazdığı aklımdadır.
taraf gazetesi alma sebeplerindendir. milliyetçi savar bir yazardır.
sosyalist akp'lilerin en küçüğü. (bkz: okek)
en son çıkan kitabı için:

(bkz: militarist modernleşme)