bugün

bir david lynch filmidir. dolayısıyla izleyici, yönetmenin derdini tam olarak kavrayamaz. isyan eden seyirci sebebiyle, sanırım lynch'i anlama kılavuzu tadında bi şey çıkacak piyasaya.
mulholland drive, 2 saat 20 dakika süren bir filmir. süperim ben, ahan da şimdi çözdüm olayı, anladım cümlesini kurduğunuz an, bi kutu, bi anahtar gibi bi imge çıkar ve anladığınızı sandığınız her şey tepe taklak olur.
izleyiciden çaba bekler. koltuğa yaslanıp izleme rahatlığı yoktur. pause tuşuna mümkün olduğunca yakın oturmak gerekir.
lost highway gibi bu da insanı beyin jimnastiğine götürür. hiçbir kareyi boşuna göstermez, "ulan bu ne alaka" denilen her şey bir yerden bi yere bağlanır.
diğer bir ayrıntı; sarışın kadın-esmer kadın tezatlığı bu filminde de göze çarpar.
filmin parçaları zihinde tam olarak oturmasa da bi de bakarsınız ki bütün gün filmden bahsediyosunuz.
klasik bir david lynch harikasıdır..her lnych filminden sonra verilen tepkiler biraz daha şiddet kazanabiir..
(bkz: oha ama yani bu kadar da olmaz ki !)
(bkz: ne yani bunların hepsi bi rüya mıydı şimdi!)
(bkz: olum gene bi bok anlamadım ben ya ouff)
Mulholland Çıkmazını Seyretme Klavuzunu adı altında 10 maddelilk bir metin sunmuştur.metinde:

1)Filmin başını çok dikkatli izleyin çünkü iki önemli ipucu, daha filmin giriş yazıları bile tamamlanmadan veriliyor.

2)Kırmızı lamba süslerinin ortaya çıktığı yerlere ve zamana çok dikkat edin.

3)Adam Kesher ın oyuncu seçtiği filmin adına dikkat edin ve ne zaman tekrar kullanıldığını takip edin.

4)Kazanın meydana geldiği yere çok dikkat edin.

5)Kim, kime neden anahtar veriyor ?

6)Kıyafetlere, kül tablasına ve kahve dolu fincana çok dikkat edin.

7)Silencio isimli klüpte kim dikkat çekmeye uğraşıyor ? Burada ne hissedilebiliyor, ne gözlemleniyor ve ne kazanılabiliyor ?

8)Camilla için sadece yeteneği yeterli mi ?

9)Winkies in arkasında bulunan adamın çevresinde olanlara dikkat edin.

10)Ruth Yenge nerede?

elimde bunlarla beraber filmi seyrettiğimde gerçekten ilk izlediğime nazaran 3-4 kat daha etkilendiğim film.

ayrıca opera sahnesi insanı acayip derece de etkileyen başyapıt...

--spoiler--

--spoiler--
filmin iki ana karakteri için,ava gardner ve lana turner model alınmıştır
filmin muziklerinin cogu angelo badalamenti delisine aittir. cogu david lynch filmlerinde bu adam vardır. bir nevi emir kusturica-goran bregovic ikilisi gibi takılırlar.
karmaşık çelişkiler birleşkesi de denebilir...
Anlaşılabilmesi içn birkaç kez izlenilmesi gereken David Lynch'in aştığına dair mesajlar verdiği bir film. Filmin içindeki silencio isimli bir şarkı söylenmektedir ki, sırf bu şarkıyı dinlemek için bile seyredilebilir bu film
o kadın kim, nerden çıktı, hangisi gitti kimin evine yerleşti, noluyor allahım, bu nasıl bir film böyle dedirten filmdir. "abi biraz geri alsana ya bişiy anlamadım" film sırasında geçen olası diyaloglardandır.
gerçek hayatla rüya arasında ilişki kuran bir filmdir.kişinin gerçek hayattaki beklentilerinin,arzularının rüyada gerçek olabileceğini ve gerçek hayatta gerçekleşen olayların rüyada çok daha abartılı bir şekilde yer bulabileceğini işler. (bkz: para) (bkz: this is the girl)
burada sadece iki örnek verdim fakat bunlar gibi ilişkiler çoktur bu filmde ve bu ilişkileri kurmak, düşünmeyi gerektirir. (bkz: kovboy) (bkz: coco)
david lynch'in biçare dimağları bir kez daha zorladığı aşmış filmidir. yönetmen ayrıca bu filmle 2001 yılında cannes film festivalinde en iyi yönetmen ödülünü de almıştır.

-spoiler-

filmin ilk bölümü naomi watts'ın olmak istediği kişiyi ve hayallerini betimlemekte ve onun gözünden bu bölüm aktarılmaktadır. ikinci bölümde ise, tamamen gerçeklik izleyicinin yüzüne çarpmakta ve olay kurgusu tam olarak olmasa da yerli yerine oturmaktadır. bölümler arası karakterilerin geçirdiği değişim ve aradaki muhteşem geçiş de yönetmene birkez daha hayran kalınmasını sağlayacaktır.
mulholland çıkmazı şeklinde türkçeye çevrilmiş klasik bir david lynch filmi.
anlaşılması son derece zor olan ama tuhaf bir izlenilirliği olan film.
gereksız karısık.tamam adam sanat yapmıs ama ınsanların gunlerce kafasını kurcalamasına gerek yok dıye dusundugum kı bence entelcılık yapmaya luzum olmadıgı fılm. ruya gercek sentezı işte kardesım anlamıcak ne var dedıgım film.
bilinçaltını ön plana çıkaran david lynch yapıtı. sırf naomi watts ve laura harring için izlenebilecek, karışık altyapısı olan bir film.
mukemmel şarkıların bulundugu bir film aynı zamanda.
(bkz: sixteen reasons why i love you)
bir david lynch filmi. izlenip muzikleri dinlenesi bi film. tabii ki bu kadar degil.
sonrasini, izlemeyenler okumasa daha iyi kanaatimce. cunku bu filmi hic bi yorum okumdan daha dogrusu film hakkinda hic bi malumat edinmeden izlemek en guzeli... *
filmi anlamayanlar ya da karisik bulanlarda bi problem yok. tabii bu tur filmleri sevdikleri muddetce. herneyse filmi kendi penceremden bi ozet gecmek istiyorum izninizle.
filmde rita yani esmer kiz, silencioda bettyden aldigi kara kutuyu evde acmasina kadar olan bolumu betty nin yani sarisin arkadasin ruyasi oldugunu soylersek film zaten anlamini bulmus olur. bu bolumden sonra gorduklerimizse betty nin daha dogrusu diana nin gercek hayatidir. mealen diana holivuda unlu olmaya gelmis ama basarili olamamis. bi film secmelerine katilmis. filmde istedigi rolu rita yani camilla almis; orda arkadas olmuslar; bu arkadaslik tabii ilerlemis anladigimiz kadariyla bi lezbiyen iliskiye donmus. daha sonra asik oldugu camilla yakaladigi basariyla birlikte yonetmen-adam kesherle cikmaya baslamis. bu olayi icine sindiremeyen basarisiz kiz diana bunalima girmis. ve bunun sonucundada camillayi oldurtmek icin bi adam tutmus.
katille bulustugu sahnede, kiralanan adam isi bitirdiginde mavi anahtarini dianaya bi sekilde ulastiracagini soyluyo. filmin son sahnesinde diana mavi anahtari sehpasinda gorup camillanin oldugunu anliyo ve intihar ediyo... simdi filmin basindan ritanin kutuyu acmasina kadar gecen ruyadaki hadiseler diananin gercek hayatta yasadigi ya da gordugu olaylari bilincaltinda sekillendirmesiyle olusuyor. yani sozgelimi, oturdugu restorandaki garson kizin adini ruyada kendi adi gibi ya da kendi evindeki telefonu ruyasindaki anlamsiz telefon gorusmeleri* sirasinda ya da katilin mavi anahtarini ritanin cantasindan cikan bicimsiz anahtar seklinde ya da yonetmenin evinde kahve icerken gordugu adami ruyasinda kahveyi mendile tukuren adam seklinde goruyor...*
aslinda ruyasinda kendini ve camillayi ya da digerlerini olmasini istedigi sekilde gorur. bununla birlikte olaylari da kendi kafasinda yorumladigi sekilde ruyasinda bi yerlere koyar. mesela gercek hayatta camillaya karsi yenilgisini ruyada bi galibiyete ceviriyor. bununla birlikte gercek hayatta camillanin secildigi filmin secmelerinde basarisiz olmasini sanki bu isin arkasinda kendisine yani diane komlo kuran buyuk gucler varmis gibi algiliyor.
uzun lafin kisasi ben ikinci izleyisimden sonra filme bu sekilde bi yorum getirdim. belki yanlis yorumlamisimdir; bilemiyorum. filmde bircok kucuk ayrinti var ve bicogunu buraya yazmadim belki bi daha izlersem daha baska farkli noktalar yakalayabilirim.
mulholland çıkmazı adında türkçeleştirilmiştir. üst üste izlenmemesi tavsiye edilir.
mulholland dr

hani sınava girersiniz ve hoca sınavın zorluğunu "sınavda kitap açmak sebest" diyerek ifade eder.David lynch de bize öyle bir film yapmış.Tıpkı lost highway gibi.ikinci ve ardışık izleyişlerimle yeni yeni editler yapabileceğim inşallah.
david lynch şaheseri, 2001 yapımı kara film. naomi watts ve laura harring' in gizem dolu yaşantılarını ve arkadaşlıklarını konu alan, gerilimin çok iyi yerleştiği altyapısıyla seyirciyi derinden etkileyendir.
lynch usulu kurgunun bizleri ruyalarla tanistirdigi filmdir. onun bilinçaltının ipuçlarının çorbasıdır, her zamanki gibi. bir kaşık tadıp, sapla samanı ayırmak, dünyanın en keyifli işidir, mesele kendisi olunca.
ancak lynch bu kez sadece kurguda çoşarak olayları akıtmamış,bin bir tane simgeyle,
-anlamlarını sadece kendimize gore yorumlayabileceğimiz simgelerle- örmüş olan biteni. zira ucu açıktır,kendi sözüdür,"ne istiyorsanız,öyle anlayın bu filmi".
nefessiz bıraktı bu film beni, ne blue velvet kadar kasvetli,ne lost highway kadar somut bir gerilime sahip değildi. sıkıntı taşan labirentler doluydu,hepsinin sonu birbirine çıkıyordu,ben çıkamadım oralarda kaldım, nefesim bitti.
muzikleri için ayrıca teşekkür etmek gerekir ustaya.saygılarla.
tek izlenişte hiçbirşey anlaşılmayan film. bazılarını görüceksiniz ki " abi anlaşılmayacak ne var, normal bir david lynch filmi, lost higway i de 1 kez izledim anladım, benim kafam da david lynch gibi çalışıyor işte" diyorlar. bi siktir git deyin onlara ve o ortamdan uzaklaşın.

filmdeki tüm ayrıntıları çözebilmek için, iyi bir film izleyiciseniz en az 2 kez gerekiyor. bu film içinse x>2.
beyin .mcıklaması geçirten filmlerden olup, defalarca izleme isteği uyandırması da araştırma konusu olmalıdır.
ben filmlerden anlarım, onlarca film izledim, david lynch te kim oluyormuş diyen arkadaşlara izlettirilmesi şiddetle tavsiye olunur. sonuç mu, arkadaş katında değerinizin yükselmesi.
(bkz: dikkat çekmek adına çılgınlık yapmak)
(bkz: bu flim berbat)
david lynch' in sembolist felsefesinden hareketle ortaya çıkardığı, derin hayalgücünün yansımalarının kah kesik bir kulakta, kah bir oyuncak kutuda, kah aykırı bir ilişkinin uzantısında hayat bulduğu kült film. naomi watts ve laura harring' in çetrefilli ve anormal karakterleri başarıyla canlandırması, güzellikleriyle yarışarak filme renk katmakta. her şeyin merkezinde koskoca bir kaosun olması, finale sahip ancak bitmeyen bir filmle buluşturuyor izleyiciyi.