bugün

osmanlı'nın sonunu getirten karardır. osmanlı meclisi uluslararası ilişkilerde genel kabul gördüğü gibi devletin sınırlarının mondros ateşkesi'ne kadar olan kısmını talep etmiştir. ki bu haklı bir taleptir. mondros'la ateş durmuşsa hangi yangınla bu kadar toprağı çalabiliyorlar? işte sonrasında mebusan meclisi'ni falan basıyorlar. mebusan meclisi'nin açıkça basılmasıyla milli iradeyi temsil görevi sadece ankara'ya kalıyor. onlar da pası iyi değerlendiriyorlar.
hala tam olarak belirtilen sınırlarına ulaşamadık.
günümüz insanları gözünde maalesef hiçbir anlamı kalmamış şey.
Kesinlikle Musul ve Kerkük bizim olmalı. Buralar türktür türk kalacak. Türkiye'nin yaşam damarı gibi bir şey. Alınmalı.
o gün gerçekçi bir beklentiydi, bugün hayal.

t.c. sınırları dışında kalan balkan ve kuzey ırak - suriye topraklarında doğru düzgün türk kalmadı çünkü.

hepsi belli dönemlerde tek taraflı göç ya da mübadele yoluyla buraya geldi.
Bop kapsaminda hdpliler ustu kapali olarak bizden misaki milli sinirlari icerisinde bulunan guney doguanadolu illerini isteyip o bolgede kurdistan devleti kurmayi istiyor. Kemalistler ise ataturkun 90 kusur sene once misaki milli sinirlarindan taviz vermeyecegiz sozunu unutup hdp lileri secimlerde desteklemesi ne kadar ironik oyke degil mi
Çekeriz emanet skeriz adaleti.
türk ulusunun kırmızı çizgileridir.
görsel

istiklal harbi zamanlarında bir gazetede yayınlanan harita.
görsel
türklerin milli yemini, bağımsızlık andı.
unutulmayacak olan, ulusal hedeflerimiz..

bazıları musul, kerkük ve batum dışında selanik'i de bu sınırlara dahil etmeye çalışsa da selanik doğrudan misak-ı milli içinde değil, dolaylı yoldan atıf yapılan bölge içindedir.

açıklayalım; öncelikle misak-ı milli uluslararası anlamda kanuna uygun hazırlanmış bir bildiridir.
dönemin devletleri tarafından kabul edilen wilson ilkelerine uygun hazırlanmıştır.

wilson ilkelerinde bulunan kazanan devletler kaybeden devletlerden toprak alamaz maddesine dayanarak bizim birinci dünya savaşı sonrası işgalcilere karşı toprak kaybı yaşamamız gerekiyordu.
bu sebeple birinci dünya savaşı öncesi osmanlı sınırları işgal edilemez bir bütün olarak gösterildi. -selanik 1. dünya savaşı sırasında değil, birinci balkan savaşı sırasında kaybedilmişti. o yüzden bu sınırlara dahil edilemiyor.

misak-ı milli'nin dayandığı bir diğer wilson ilkesi kararı ise kim nerede çoğunluk ise yönetim hakkı ona aittir maddesi.
bu madde nedeniyle arap coğrafyalarında referandum yapılması gerektiği ve bize bağlı kalmak isteyenler ile bağımsız olmak isteyenlerin belli olması ile sınırların çizilmesi gerektiğini savunur.

peki referandum sadece osmanlı içindeki arapları mı ilgilendiriyor? tabiki hayır.
93 harbinde kaybedilmiş elviye-i selase (kars ve çevresi) ve batı trakya (selanik ve çevresi) bölgelerindeki türkleri de kapsamaktaydı.

arap coğrafyaları referandum yapılmaksızın işgalciler tarafından bizden koparılırken, batı trakya bölgesinde de referanduma izin verilmedi.
batı trakya bölgesi 1. dünya savaşından çok önce kaybedildiği için fazla bir söz hakkımız olamadı maalesef.

bunun üzerine tbmm de kars bölgesinde referanduma ihtiyaç duymamış ve bölge halkının çağrısı ile ermenileri bölgeden sürerek bölgeye hakim olmuştur.

batum'u sorarsanız batum konusu ise moskova antlaşması ve kars antlaşması ile ilgili bir husustur.
tbmm burayı belirli şartlar karşılığında bırakmıştır.

*işbu entryde 1939 yılında türk sınırlarına katılan hatay ile ilgili ek bilgi verilmemiştir.
Ulusal sınırlarımız. Türk'ün millî yemini. Osmanlı mebusan meclisinin 1920'de aldığı kararla onaylanmıştır.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
Tamamlanamamış bir hayaldir.
kenya misakı milli sınırları içinde mi ,bilen var mı..
masabaşında bunu kaybedenleri kahraman olarak yazmışlardır.

kaybeden üstüne alınır artık.
Masa başında kaybedildiği dönemin öncesi de "serv" aq!!!