michael sikkofield

illuminati sorununa ilk değinen, bu sorunu Türkiye de tartışılmasını sağlayan, milletin gözünü açan yazar kişidir.

Yeni yazısının yakın zamanda çıkacağını twitterdan söylemiş blog yazarı.
Olm okuyun da çok da ciddiye almayın şu adamı. Ama güzel yazıyor kaynatasız.

adını sol framede görünce yeni yazısı çıktı sandığım yazar.
gece gece heyecan yaptırdınız kaynatasızlar.

Yeni yazısını yarın yayınlayacağını twitter hesabından duyurmuştur. Allah şükür sonunda aq.

amcasının oğlunu kesin illuminati öldürmüş .

yeni yazısı çıkmıştır an itibarı ile.

yeni yazısının çıktığını sözlükten öğrendiğim, heyecanlandıran insan. bakalım yine ne tespitler döktürmüş kaynatasız.

yeni yazısını okurken gelen emekli ikramiyem ile şu an roma ya tatile gidiyorum teşekkürler maykıl sikofiyılt.

ilk bitiren benim galiba.* sadece kaynakca kısmı bile çoğu yazisindan uzun mübarek.

yazılarını hayranlıkla okuduğum kişi. Biraz uzun ama olsun. Yazdığı herşeyi delilleriyle ortaya koyuyor. Küfürü azaltsa daha ilgi görebilir.

nick i fazlasıyla inciden olduğunu açık ediyor...

ben adami delillerle sikerim s
demesi efsanedir.

(bkz: kaynatasızlar)

Son yazısını çok başarılı bulduğum insan. Hatim ettim neredeyse.

Müthiş bilgiler barındırmakta bu yazısı.

yazılarına bok atanları anlamadığım yazar. adam söylediklerime inanmak zorunda değilsin diyor. sorgula, düşün diyor. ayrıca söyledği her şeyi elinden geldiğince belgelerle kanıtlamaya çalışıyor.

bi de son yazısı hakikaten çok uzun. güzel başladı ama kafam almadığı için bıraktım.yarın sakin kafayla okumayı düşünüyorum.

okuyunca derinden bir "hassi.tr" diyeceğiniz yazıdır. sikko'nun bizi bu kadar bekletmesine değdiği bir yazı olmuştur gerçekten, ekim filmini izleyenler yazıyı çok çok iyi anlayacaktır, filmde lennin ikide bir telgraf alır bir yerlerden oradan oraya koşturur kısaca söylersek "yazıyla ne alakası var." demeyin izleyin filmi, ayrıca sikko yine bana 6 jacobs 2si 1 arada böyle mavi paketli olanlardan ve yarım kutu nescafeye mal olmuştur, daha nice geceler böyle olur umarım.

Ya anlayamıyorum abi adamı övenlere bir şey demiyorum ama sövenler yerden yere vuranlar diyor ki ''Komplo teorisi bunlar, yok aslında böyle bir şey, bak aslında onun yazdıklarını adam akıllı okusam verdiğim linkin hiçbir manası olmayacak olan linkle bütün yazısını çürütüyorum, hep dinci saçmalığı yazdıkları.'' abi adamların yaptığı bundan ibaret. Şöyle antisikko.blogspot.com açıp da adamın yazdıklarını ele alsan bak burada hata var burada hepinizi kandırmış desen çok daha güzel olmayacak mı? Yani demem o ki fanatikleri ''hüloğ sikko hüloğ'' kafasında okudukları en uzun metin son yazısı olan insanlar da olsa sövenleri adam akıllı 'al lan bak sen bunu diyorsun ama bu diyor ki öyle değil böyleymiş' diyemeyen sadece inanmasına laf atan gereksiz insanlar oldukça okunmaya da devam edecektir. Kaynakçaları da tek tek tarayıp oradakiler doğru mu diye bakacağım şimdi meraklanmayın.

son yazısı komünizm üzerine olan blog yazarı.

kendini harvard üniversitesi öğrencisi zannetmektedir . hele birde kaynatasızlar diyişi de cabası sadece blog da reklam ve para hırsı yapan birinin söylediklerine kanmayın inci sözlük yazarı dır ve ortaokulludur büyük ihtimal ...

Ailesi sovyetlerden, komünizmden bir hayli çekmiş ve sovyetlerin katliamlarının hikayesiyle büyütülmüş , ailesi son çare türkiye demiş biri olarak yazısını harika buldum. Önce şaşırdım tabi "aaa bu bizim lenin" havasında ama sonra sizden tonlarca kez fazla bir ilgiyle okudum. Dedem sovyetlerde büyümüş, yaşamışdı ve sürekli de her bir haltı eleştirir, adamların yaptıklarını "bir zamanlar bir ülkede" diye masal gibi anlatırdı. Keşke yaşasaydın be moruk, bu yazıyı zevkle okuyacağına emindim be. Sovyetler deyince sen gelirsin aklıma... neyse lan iyice duygusala bağladım yazı da amacından çıktı hehehe. Diyeceğim o ki, ülkemiz moskofçularına okutulması elzem olan yazıdır. iyi iş kaynatasız.

edit: moskofçular eksilemiş. dedem yaşasaydı iyi söverdi size ama ben yapmayacağım.

son yazısını okumayı bitiremediğim blogger.

elbette buraya bunu yazmaya gelmedim. hemen de meseleye giricem. geçen gün bir, bugün iki... yahu ekşide de, burada da adam hakkında pek çok şey yazılmış. eleştirenler de var tabi, hiç az da değil. ama bu elemanın ufaktan da olsa başardığı, ya da başarmaya çalıştığı bir şey var ki ben bunu çok önemsiyorum. o da: araştırmak, derin bir kaynak taraması yapmak.

farklı yerlerde arada sırda kafama estikçe yazarım. çok nadiren de olsa bir konu hakkında derinlemesine araştırma yapıp bunları yazasım gelir. ama şurada yazdığım zaman veya ekşide, gelen eleştiriler acayip derecede hayal kırıklığı yaratıyor insanda. sen tutuyorsun, birinci ağızdan yapılan uzun uzun açıklamalara, röportajlara yer veriyorsun mesela. meseleyi öyle cımbızlanmış cümlelerle, nereden çıktığı belli olmayan yazılarla, tahminlerle falan değil de, birincil kaynaklarla yazıyorsun. ve buna karşılık olarak kuru kuruya küfürlerle, iftiralarla karşılaşıyorsun.

şu anda da bu adam için yapılan eleştiriler maalesef bu seviyede. bakın adam ne demiş: https://eksisozluk.com/entry/44679270 kısa kesmiş yani, demiş ki bunu ciddiye alan adamla siyaset tartışmaya gelmez, vakit kaybı olur. peki neden? var mı bir izahın? yok. maksat elemanı eleştirip takipçilerini yerin dibine sokmak.

biri de şunu yazmış: https://eksisozluk.com/entry/44679214 bakın bu çok güzel aslında da çok uzun olduğu için kopyalayamayacağım buraya. sadece şu kısmı yapıştırayım: "ya da abd'nin ikiz kuleleri kendisinin patlatması. yani? yani? ne olmuş öyle yapsa? ne kazanıyorsun sen bu bilgiden?"

var ya, herkesten adam olur da şu kafadaki insandan bir cacık olmaz. bu adamların yaptığı gibi iftira atıp bırakmayacağım, merak etmeyin. sebebini de yazıcam buraya.

abd ikiz kuleleri kendisi patlatmışsa ne mi olur sevgili kardeşim? bunu amerikalılara bir sorsana sen? ıraka demokrasi götüren amerikan askerinin ailesine sorsana? ülkesine demokrasi gelecek diye amerikalı askerler tarafından tecavüz edilen ıraklı, afgan kızlara sorsana?

bilinç her şeyin başıdır. felsefe, bilgi sevgisidir. bilimin de temelidir. "iyi de bundan bana ne" diyen adamdan bu yüzden bir bok olmaz. her bilgi faydalıdır. faydasız bilgi yoktur. önemli olan bilginin doğruluğudur. yanlış bilgiler, yanlış davranışları, yanlış davranışlar da yanlış karakteri oluşturur.

bir de "dünyaya egemen olan güçlerin istediği şey de bu, gençlere uğraşacak kendi işlerini engellemeyecek oyuncaklar ver..." diye kendi teorisini yazmış haspam. lan ne güzel işte bak, demek ki sen de dünyaya egemen olan bir takım "güçlerin" varlığına ve bu güçlerin insanları yönlendirdiğine inanıyorsun. ulan zaten bu herifin de iddialarının en temelinde yatan şey bu. diyor ki, dünya ruh hastası insanlar tarafından yönetiliyor.

bakın bu eleman daha genç. yazdıkları da, fikirleri de sürekli değişiyor, gelişiyor. benimle de üç aşağı beş yukarı yaşıt olduğu için daha rahat gözlemleyebiliyorum elemandaki değişimi. eskiden akademisyenlere de, akademik metoda da tepkili duruyordu. zaten kullandığı dil de bunu ispatlar nitelikte. dili ve üslubu pek değişmedi, onu popüler yapan da oydu zaten. ama şimdi gitgide akademik metoda yaklaşmaya başladı. birincil kaynaklara inmeye çalışıyor, az bilgiyle haddini aşan yorumlarda bulunmayı bırakmış vs. yani eleştirebileceğiniz, düzeltme yapabileceğiniz pek çok şey var. ama hakkını da vermek zorundasınız, bu eleman araştırıyor. ki bu bence herhangi bir yazar için çok önemli. hele de yüz binler satan gazetelerin bile yazarlarının iki kaynak soruşturmaya üşendiği şu günlerde çok çok daha önemli.

halbuki bu elemanın yaptıklarına getirilen eleştirilere bakın, kusura bakmayın ama çoğu hakkaten memleket olarak ne kadar bitik olduğumuzu gösterir nitelikte. bakın yine yanlış anlaşılmasın. bu adamı eleştirmek kötü bir şey değil, yanlış da değil. yanlış olan "ehehe, buna ciddi ciddi inanan var mı yeaa" diye eleştirip de yukarıda örneğini verdiğim gibi ortaya bir bok koyamamak. zaten adamın ergenlerden oluşan (bunu laf atmak için söylemiyorum, kitap imzalatma fotolarına bakarsanız çoğunun 14-18 yaş arası gençlerden oluştuğunu görüyorsunuz zaten) bir savunucu kitlesinin olmasının sebebi de bunlar. eleman kendisi de defalarca yazmış zaten, bir takım dangalaklar, yobazlar size hiç bir delil sunmadan saldıracaktır falan diye. haliyle takipçi kitlesi de bunu "reis nasıl da biliyor bu işi beaa, bak dediği çıktı" diye yorumluyor.

bakın şöyle https://eksisozluk.com/entry/44681155 bir eleştiri ne kadar da mantıklı. katılırsın katılmazsın o önemli değil. adamın metodu önemli. ortaya bir argüman koyuyor. bakın bunu neden önemsediğimi de şurada uzun uzun anlatmıştım zamanında (bkz: türkiye nin gelişememesinin sebepleri) (bkz: #24441451)

kardeşim bırakın bu elemanın, ya da bir başkasının yazdıklarının doğru olmasını, olmamasını falan. oğlum şu ülkede insanlar bir bilgiye nasıl ulaşabilecekleriyle ilgili en ufak fikre sahip değiller lan. siz hani bütün gün birbirinizi yiyorsunuz ya, chpliler şöyle akpliler böyle diye... hepsi saçmalık işte o tartışmaların. neden biliyor musunuz? çünkü daha bilgiye nasıl ulaşılır, bu bilgi nasıl kullanılır, nasıl yorumlanır bilmeyen adamlar yürütüyor bu tartışmaları. ve biz millet olarak böyleyiz maalesef. anı okumasını bilmiyoruz, rapor okumasını bilmiyoruz, tarihçilerimiz osmanlıca falan öğrenmiyor kaynakların aslına inebilmek için, röportaj okumayı bile bilmiyoruz. ilber ortaylıyı dinleyenlerle mısıroğlu denen ne idüğü belirsizi dinleyenler arasında gidip geliyoruz. tamam elbette ilber hocanın bilgi birikimi çok değerli ancak bu adamın kendine has bir tarih okuyuşu var. dolayısıyla onu dinleyerek siz gerçek bilgilere ulaşamazsınız, o bilgilerin ilber hoca yorumlarını ezberlersiniz sadece.

işte bu eleman en azından bilgiye nasıl ulaşacağı konusunda bir fikre sahip. araştırıyor. bilgilerin kaynağına iniyor. keşfediyor. 10 sene sonra belki bugün yazdıklarına bakıp "vay amk, o zamanlar çok basit düşünüyormuşum lan" diyebilir, diyecektir de. güzel olan da o zaten. bir insan 25 yaşındayken nasıl düşünüyorsa 35inde de aynı şekilde düşünmemeli. aynı şekilde bakmamalı hayata. öyle olursa o on seneyi boşuna yaşamış demektir. işte bunu başarabilmek için araştırmaktan, derine inmekten çekinmemek gerekiyor. olabilir, bazen yeni bir şey öğrenen insan aşırı heyecana kapılıp kendini komik duruma da düşürebilir. ama yine de oturduğun yerden "ne saçmalıyor ki bu gerizekalı yeaa?" yazıp bırakmaktan daha evladır.

özet: hayvanları sev, doğayı koru.

daha önce illuminati zihin kontrolü ve lady gaga yazılarını okumuştum uzun zamandır okumuyordum bir bakayım dedim sovyet rusya amerika ticari ilişkiler silahlanma yazısını okudum çok uzun bir yazıydı direndim sonuna kadar okudum adam helal olsun araştırmış kafa patlatmış kendi üslubuyla okuyanı sıkmayarak okutturuyor yazdıklarını yoksa çoğumuz o kadar uzun bir yazıyı çok zor okurduk ya da okuyamazdık her neyse konuyu biraz dağıttım nerede kalmıştım he bu adamı ya çok göklere çıkartıyorlar fanatik derecesine yada yerden yere vuruyorlar bizde eleştirinin bir ahlakı yok vur babam tamburun tellerine.

fanatikleri kendisinin sığır gibi inanma sorgula dediği yazısını sorgulamadan heytt be ne yazmış adam haklı yae diyerek onun dediklerini bilimsel bilgiymiş gibi kabul ediyor oysa o araştırdıklarını kendi bilgilerini sunuyor yorumluyor fanatikleri bunu karıştırıyor

eleştirenleri ise bu adamın okuyup bilgi sahibi olduğu ve kendi çapında aktarmaya çalıştığı şeyleri bu bilgileri bilsen ne olur yae diyerek aşırı sığlığa kaçıyorlar tarih olsun diğer dallar olsun ya da yalan olamaz diyerek ağır küfür ederek posta koyuyor

yazıya gelecek olursak derin araştırdığı kafa patlattığı belli ama ben sovyet rusyayı kominizm düşüncesiyle kurulduğunu dahi bilmiyordum bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp öğrenmediğim için kendimi ayıplıyorum yazısını okudum doğruluğunu kendim araştırıp didik edip öğrenmeden de onun araştırmasını doğru kabul edemem ama güzel yazı olmuş araştırıp bulduklarımla yazısını en kısa zamanda karşılaştıracağım.

belgelerle ve kaynaklarla gelen kişi. severek okuyoruz. sayesinde pek çok hayati bilgi türkçeleşmiş ve arşivlenmiştir.

katılıp katılmamak okuyanına kalmış ancak bir gerçek var ki yazdığı şeyler kesinlikle komplo teorisi değildir. hatta yazdığı olayların büyük kısmı burnumuzun dibinde yaşanmış veya yaşanmakta olan gerçeklerden oluşmaktadır.

ciddi tarihçilerin "ne diyor la bu ? " diyeceği bir blogger. bir nebuch değil.

kadir mısıroğlu'dan hallice.

sosyalizmin düşün hayatında revaçta, popüler bir akım olduğunu sanan bir garip fenomen.

kendisi üşenmemiş kızıl devrim, sovyetler ve sosyalizm üzerine upuzun bir çeviri kaleme almış. *

kendisine önerim kapitalizm, liberalizm ve neoliberalizm penceresini de bir aydınlatması. öyle kızıl devrimi eleştirip, sovyetleri ve sosyalizmi itin götüne sokunca olmuyor efendi. her boku mason localarına bağlayarak işin içinden çıkamazsın. sikik yazında bir sürü ıvır zıvır ve bir o kadar da bilgi yanlışı var. tarihsel materyalizmi götünden anladığın da ortada. şimdi efendi, kapitalizmi bir kaç ailenin çılgın hastalığı ekseninden değil de ezilen emekçinin, mazlum halkların, yoksulun, varoşun penceresinden değerlendir de o zaman görelim.

- duydun mu rakıfellığ ailesinin denyo üyeleri şunu yapmış
+ hadi ya şeyin kurucusu da roşiltmiş zaten hmmm
- vay canına dünyaya bak allah büyük
+ aynen amk neyse vur vur, şerefe

bu derece sığ amk.

edit: sen o 8.5 yaş civarı jargonunla garip gurebanın çocuğuklarını keklemeye utanmıyon mu seni deyyus seni *

son yazısını okumakla birlikte bir kaç şey sormak istediğim bloggırdır.

öncelikle;

1) sen uluslararası komplocular dernediğine felan mı üyesin, bu bilgileri nereden buluyorsun ki, yeterli ingilizcen olsa bile nereye bakacağını nereden biliyorsun (ha hazır yazıları değiştirip servis ediyorsan o ayrı)

2) bolşevik devrimi; bu kadar ucu açık bir konu ile alakalı olarak nasıl bu kadar emin konuşuyorsun. başka bir komploya göre bolşevik devrimi bir alman projesidir. dönemin alman dışişleri bakanı rusya'yı savaştan düşürmek için rusya dışında (muhtemelen isviçredeler) bulunan lenin ve yoldaşlarını kendi finansörleri ile birlikte rusya'ya gönderiyorlar. ki aynı dışişleri bakanı usa-meksika savaşıda çıkarmaya çalışıyor, başarısız oluyor. onuda becerse hitlere ihtiyaç kalmayacak. bolşevikler o kadar fakirlerki amerika almanya ingiltere topyekün destek çıkıyor.

3) kurtuluş savaşı dönemi bolşevik yardımı? bu adamlar madem batı emperyalizmi yanlısı, neden ortodoks yunanistan desteklenmiyor. batı anadolu'da her zaman ihtiyaç duyulacak bir yunanistan yerine neden türkiye desteklensin ki? burda atatürk'te onların adamı sonucunu mu çıkaralım? e o zaman direk ingiliz sempatizanı damat ferit'i napcaz. ikiside demeyin çünki kim başta kalsa bu ülkenin kaderi, yapısı ve gelenekleri bambaşka olurdu. kar marjıda ona göre o kadar değişik olurdu.

4)1991 yılına kadar kapalı kutu olan kendi içinde kendi kaynaklarıyla ve 70 yılların petrol ambargosunu avantaja çevirmeyi başarabilen rusya 1991 yılından sonra piyasaya giren mcdonals, cola ve benzeri ürünler dışında rusya ekonomisine ne kadar hakimler? tabi bunlar önemli şirketler ve büyük paralar çeviriyorlar, sıcak para hareketi yapabiliyorlar ama bunun için o kadar komploya gerek yok ki! bunu zaten hoplaya zıplaya yaparlardı.

aslında devam ederim ama bu sözlükte uzun entryler pek okunmuyor ona mahsuben kesiyorum.