bugün

lys, lisans yerleştirme sınavı. 2010 hazirandan itibaren yeni öss'nin ikinci devresi. ygsden sonra yapılacak olup, 5 ayrı sınavdan oluşacak. lisansa yerleştirme sınavları'nın matematik, geometri sınavı (lys 1) - fen bilimleri (fizik, kimya, biyoloji) sınavı (lys 2), türk dili ve edebiyatı, coğrafya 1 sınavı (lys 3), sosyal bilimler (tarih, coğrafya 2, felsefe grubu) sınavı (lys 4) ve yabancı dil sınavı (lys 5) olmak üzere beş alanda yapılacağı kaydedildi. 5 hafta üstüste yapılacak, girilmek istenen bölümle ilgili soruların çözülmesi yeterli olacaktır. örneğin bilgisayar mühendisi olmak isteyen arkadaşlarımızdan biyoloji veya kimya başarısı aranmayacak. matematik, fizik yeterli olacaktır.
süper bir sınav sistemi olmuştur. sonunda yıllardır söylediğimiz
-lan elektronik-makine mühendisi olucam, neyleyim ben biyolojiyi
sözümüz tarih olacaktır. helal olsundur, sonunda adam akıllı bir sınav sistemiyle geldiler.
bu durumda 2010 yılındaki sınava ben de gireceğim, bir rakip daha olsun lisei bitirenlere. ahah
lys5 ba$ta olmak üzere lys3 ve lys4 sınavlarına da girip $ansımı tavana vurduracağım bir sınav sistemidir. belki piyango falan vurur da iyi bir yer kazanırım.
ygs'yi geçenlerin girebileceği sınav olup üniversiteye giriş puanına etkisi tahminen %70 veya %80 olacaktır.

yabancı dil öğrencilerini matematik çözme derdinden kurtarıp kurtarmayacağı merak konusudur.
o değil de ben bu sınavın sadece denemesine girdim, kim kime girdi anlayamadım.
(bkz: insan çözecek bunları insan)
"ÖLÇME-DEĞERLENDiRME AÇISINDAN DAHA SAĞLIKLI BiR SiSTEM"

Yarımağan, yeni sistemde "soru türlerinin değiştirilmediğini, tüm soruların yine çoktan seçmeli test şeklinde olmaya devam edeceğini ancak ders düzeyinde ve o dersten daha çok soru yöneltilerek bir ölçme yapılacağını" vurguladı.

Yarımağan, "Öğrenciler bir sınavda birbiriyle ilgisiz konulardan değil, birbiriyle ilgili birkaç dersten sorulara cevap verecek. Ölçmeyi eşit sürelerde yaparak, ders puanlarının karşılaştırılabilir puanlar olmasını sağlayacağız. Yani, ölçme değerlendirme açısından daha sağlıklı bir sistem oluşturuyoruz.

ileriye dönük olarak da çoktan seçmeli test soruları dışındaki soru türlerinin sorulabileceği bir ortam yaratmaya, bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

2010'da uygulanacak iki aşamalı sınavın ilk aşamasının "mevcut sistemdeki ilk dört testin soru sayılarının biraz artmış hali" olduğunu belirten Yarımağan, soru sayısının ne kadar artacağına ilişkin kararın henüz verilmediğini ifade etti. Yarımağan, "Şu anda uygulanan ÖSS'de ilk testlerde 30'ardan toplam 120 soru soruyoruz. 120 sorunun üstüne ikinci testler soruluyor ve öğrenci toplam 180 soru yanıtlıyor, 195 dakika da süre veriliyor. Yeni sistemde soru sayısı 160-180 dolaylarına çıkabilir. Verilen süre artmayacak, muhtemelen 3 saat olacak" dedi.

Yarımağan, birinci aşamanın sonunda adaylar için sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı olmak üzere üç puan türü hesaplanacağını ancak bu puanların aralıklarının ne olacağının henüz belirlenmediğini bildirdi. Birinci aşamadaki puanlarla meslek yüksekokulları ve açıköğretime girilebileceğini ifade eden Yarımağan, ayrıca bazı lisans programlarına da bu puanlarla girilebilmesine yönelik düşünceleri olduğunu söyledi.

iKiNCi AŞAMA NASIL YAPILACAK?

Birinci aşamada başarılı adayların ikinci aşamaya başvurma hakkı kazanacağını kaydeden Yarımağan, ikinci aşamada dört ana alanda sınav yapılacağını, yabancı dil sınavının da ayrıca gerçekleştirileceğini ifade etti.

Yarımağan, ikinci aşamadaki dört sınavın nasıl yapılacağını şöyle anlattı:

"Aslında bu sınavlar, bugünkü mevcut sistemde iki numaralı testlere karşılık geliyor. Matematik-Geometri, Fen Bilimleri (Fizik-Kimya-Biyoloji), Edebiyat-Coğrafya ve Sosyal Bilimler (Tarih-Coğrafya ve Felsefe grubu) sınavları var. Aday, bu dört sınavdan hangilerine gireceğini bize başvurarak, bildirecek.

Normal koşullarda adaylar bu sınavlardan ikisine girecekler. Ortaöğretimde bitirdikleri alana ve gitmek istedikleri bölüme bağlı olarak, bu sınavlardan ikisine girmeleri yeterli olacak. Örneğin Fen-Mühendislik alanındaki programlara gitmek isteyen adaylar, örneğin Matematik ve Fizik-Kimya-Biyoloji sınavına girecek. Buna karşılık iktisat-işletme grubundaki programlara gitmek isteyenler ikinci aşamada Matematik-Geometri sınavıyla Edebiyat-Coğrafya sınavına girecek. Sosyal Bilimler alanındaki programlara gitmek isteyen adaylar ikinci aşamada Edebiyat-Coğrafya sınavı ile Sosyal Bilimler sınavına girecek. Yani adayların çok büyük çoğunluğu iki sınava katılacak. Yabancı dil puanıyla öğrenci alan programlara gitmek isteyen adaylar ise sadece yabancı dil sınavına girecek.

Yabancı dil sınavına gireceklerin diğer dört sınavın hiçbirine girmelerine gerek yok. Ama aday birden çok gruptaki programlara gitmek, mesela hem Fen-Mühendislik programlarından hem de işletme-iktisattan tercih yapmak istiyorsa o zaman dört sınavın üçüne girecek. Bir aday isterse bu beş sınavın beşine de girebilir. Ama bu çok istisnai bir durum olur. Bence adayların yüzde 99'u iki sınava, küçük bir kısmı üç sınava girecek. Dört ve beş sınava giren sayısı istisna olur."

ÖLÇME NASIL YAPILACAK?

Yarımağan, yeni sistemde "ölçme-değerlendirmenin" bugünkü sistemden farklı yapılacağını bildirdi. Öğrencinin başarısının "ders düzeyinde" ölçüleceğini ifade eden Yarımağan, yeni sistemin en önemli özelliklerinden birinin bu olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:

"ikinci aşamadaki sınavlarda mesela bir Fen puanı, Sayısal, Sözel ya da Eşit Ağırlıklı puan olmayacak. Aday hangi sınava girmişse o sınavdaki tüm derslerin puanı hesaplanacak. Mesela bir Fizik, bir Kimya, bir Biyoloji puanı olacak.

Düşündüğümüz başka bir şey, soru kitapçıklarını da derslere göre ayırmak ve süreleri buna göre sınırlamak. Yani öğrenciye 'Al sana 180 dakika, Fizik, Kimya, Biyoloji sorularını bu sürede cevapla' demeyeceğiz. Sınavda adaylara Fizik sorularını vereceğiz belli bir süre sonra alıp, Kimya sorularını, ardından diğer dersin sorularını vereceğiz. Bu durumda bütün adaylar mesela Fizik sorularını aynı sürede cevaplayacak. Dolayısıyla Fizik notları, eşit sürelerde cevaplanacağı için birbiriyle karşılaştırılabilir notlar olacak. Şimdi mevcut sistemde öğrencinin Fizik notlarını hatta Fen puanlarını birbiriyle karşılaştırdığımızda, bazı şüpheler var. Çünkü mevcut sistemde Fen sorularını cevaplamak için bir aday yarım saat harcıyor, diğer bir aday bir saat harcıyor. Yarım saat ve bir saat gibi farklı sürelerde cevaplanan soruların sonuçlarını birbiriyle karşılaştırdığınızda bu eşitsizlik oluşturuyor. Yeni sistemde ölçmenin daha sağlıklı olmasını sağlayacağız. Zaten gerek lisede, gerekse üniversitedeki tüm sınavlarda bu şekilde yapılıyor. Öğrenci hiçbir zaman lisede Fizik ve Kimya sınavına birlikte girmiyor. Üniversitede de böyle."

HESAPLAMA

Adayların yerleştirme puanları hesaplanırken hem ilk aşamadaki sınavda hem de ikinci aşamada katıldığı sınavlardaki başarıların dikkate alınacağını vurgulayan Yarımağan, birinci aşamadaki sınavın etkisinin ne kadar olacağının henüz belirlenmediğini bildirdi. Yarımağan, hesaplamada izlenecek yolu şöyle aktardı:

"Örneğin Fen-Mühendislik programlarına girerken kullanılacak olan puanlar için birinci aşama artı ikinci aşamadaki Matematik-Geometri ve Fizik-Kimya-Biyoloji sınavı... Dolayısıyla aday toplam üç sınava girmiş olacak. Bu üç sınavın sonuçları hesaplama yapılırken birbirine yakın oranlarda kullanılacak. Üç sınavın içinde tabii alt testler var. Mesela birinci sınavda Türkçe, Fen testleri vardı, ikincisinde Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji. Bunların hepsini kullanarak çok sayıda puanlar oluşturacağız. Örneğin sayısal grup için bir tek puan olmayacak. Bugünkü sistemde sayısal için tek bir puan var ve bu puan hem tıp fakültesi hem hemşirelik hem eczacılık hem fizik mühendisliği hem bilgisayar mühendisliği hem astronomi hem makina mühendisliği, hem ziraat mühendisliği gibi birbiriyle benzer olmayan programların hepsi için kullanılıyor.

Yeni sistemde farklı puan türleri oluşturarak her puan türü için o puan türünün gerektirdiği bilgilerden oluşturulmuş bir sistem geliştireceğiz. Mesela tıp fakültesi için eğer Kimya ve Biyoloji bilgisi daha önemliyse tıp fakülteleri için bu derslerin ağırlığını biraz arttıracağız, tıp fakülteleri öğrenci alırken bu derslerin ağırlıklı olarak hesaplandığı puan türünü kullanacak. Makina mühendisliğine girerken Matematik ve Fizik'in ağırlığının daha çok hesaplandığı puan türleri kullanılacak. Bir tane sayısal puan yerine belki adı sayısal da olmayan örneğin 5-6 veya 8-10 tane çeşitlendirilmiş puan türü olacak. Yani ana puan türleri kendi içlerinde çeşitlendirilecek."

Yarımağan, üniversitelerdeki hangi programların, hangi derslerin ağırlıklı olduğu puan türlerini kullanacaklarının fakültelerin de görüşü alınarak belirleneceğini ifade etti.

alıntıdır: http://www.rehberlik.com/...iki-asamali-ossyi-anlatti
sonunda kafayı yedirtecek sistem.
daha kimsenin doğru dürüst anlayamadığı sınav. herkes hele bi bu sene girsinler anlarız şeklinde yaklaşmaktadır.
öys ve öss den sonra "daha ne kadar değişebilir ki bu sınav sistemi" diye merak edilen, "değiştiğinde sınavın adı ne olur" diye geyik yaptıran, "bir sonraki sınavın adını tahmin etme yarışı" oynattıran bir sınav sistemleri bütünü.
(bkz: öys)
(bkz: öss)
fr. zambak. (bkz: le lys dans la vallee)
öss-öys sisteminin öys'si. güzel sınavdır, iyi sınavdır da 30 geometri sorusuna 45 dakika vermek insafsızlıktır. ki allahtan bu sene girmiyoruz.
lys 1 bölümünün kazık olduğu *, lys 3 bölümünün edebiyatınız kuvvetliyse * geçebileceğiniz sınav*. bütün sınavlara * * * * * girmek serbesttir. kısıtlama konulmamıştır.
lys 3 ile lys 4 sözelciler için çok kolay olacağına benziyor. şansımızı deniyelim ee sözlükte bir nevi sözel bir araçtır.
26 haziran itibariyle inönü stadyumu ve sınava girilecek okul arasında mekik dokumaya sebebiyet verecek soruların toplamı.
ben bu kolay soru bekleyen anlayışı bir türlü anlayamıyorum. sevgili arkadaşım, kolay olsa ne olacak. bütün okullarımızın alabileceğim max. öğrenci sayısı belli mi. belli. e sorular kolay olsa herkes yapsa, yine giremeyecekesin o hayalindeki okula. hatta ve hatta sınav sisteminde değişiklik olduğu sene girmek avantajlıdır bile, eğer yeterince çalıştıysan ne çıkarsa çıksın yaparsın çoğunu, ama bu sınav değişikliği piskolojisinek endini hazırlayamamış, sınav değişti diye ağlayan yeterince motive olamadığı için yapamaz yine öne geçersin.
sonuç olarak, oturup ağlaacağına, konuları cidden anlamaya çalış, üstünkörü ya da ezbere geçme. geçmiş yıllarda çoğu insan öyle yapıyordu ama soru sayısının artması demek detay demek. detayları öğrenerek, ezbercilerin önüne rahatça geçebilirsiniz. inanın çok zor değil. hadi kolay gelsin.
2'şer 2'şer yardıracaklardır kendileri.
ygs nin kolay olacağı açıklamalarını sahici karşılayacaksak bu sınavın göte feci şekilde gireceği varsayımında bulunuyorum ki fizik öğretmeni olarak 90 soruluk fen sınavına 135 dakika vermenin alemi bu olsa gerek diye düşünüyorum.
ygs'de 180 puanlık barajı geçenlerin girebileceği sınavdır, 500de 180 yapabilmek, komik bir barajdır, bari 250 filan olsaydı dedirtiyor insana.
sınav merkezi tercih kısmında sunulan seçeneklerde ilçe kısmını kaldırıp sadece şehir seçeneğini koymaları akıllara doğuda okuyan öğrencilerin sınav merkezlerinin çoğunun yine şehirdışına atanacağı geliyor.

Ey şereften yoksun ösym kurumu, sana sesleniyorum:
Ellerini başarılı, yiğit ve onurlu doğu öğrencilerinin yakasından çek. Öğrencilerimiz boğaziçi ve hacettepe gibi başarıları kopya ile değil, tamamen başarı ve azimleri ile yakaladılar. sizin bu yıldırma çalışmalarınız ve çabalarınız doğu öğrencilerini başarısızlığa değil, tam aksine onları daha fazla başarıya itecektir.
Doğu tarafında okuyan ve sınav merkezi mahsustan şehirdışına atanmış başarılı, çalışkan ve onurlu bütün öğrenciler adına buradan bütün hakkımızı ösym kurumuna haram ediyorum.

not: ünal yarımağan da bu yazımı okusun da geceleri uyuyamamaya devam etsin.
çok sevilen ygs nin devam filmidir.
neden bu sınavı parça parça yapmışlar acaba (bkz: tamamen duygusal)
2. kere başvuru süresi ösym tarafından uzatılmış sınav, nedeni sistemin kitlenmesi imiş.

"imiş" diyorum çünkü inanasım yok, neden mi anlatayım:

ÖSYM'nin bu tarihi zırt pırt uzatmasının nedeni, sistem falan hikaye, üniversitelerimizin özellikle de devlet üniversitelerinin yönetimlerini bir telaş almış durumda, ygS'den barajı geçmiş ama puanı çok fazla olmayanların çoğu lyS'den ümidini kesimiş durumda, o yüzden LYS başvuraları çok az oldu. Bu şu anlama geliyor: LYS ye giren sayısı düşük olursa, üniversitelerin lisans programlarına yerleşen öğrenci sayısında ciddi düşüş yaşanacak, özellikle 2006 dan sonra kurulan yaklaşık 50 üniversite bu korkuyu yaşamakta, öğrenci sayısı düşerse, önümüzdeki senelerde bölümler hatta daha da ilerisinde fakülteler, birimler kapanma noktasına gelebilir.

Üniversitelerimizin yaklaşık % 90 ı şu anda öğrenci harçları sayesinde ayakta duruyor, devlet bütçesinden ayrılan pay elektrik, su harcamasına bile zor yetiyor, şimdiki telaş ondan kaynaklanıyor, öğrenci gelmezse pekçok üniversite zor durumda kalacak.

Şu anda üniversitelerden yoğun baskılar var ÖSYM'ye başvuru süresinin uzatılması yönünde, başvuran öğrenci sayısının artması, bölüm doluluk oranlarının azalmaması yönünde. LYS sınavı da buna bağlı olarak beklenenden kolay yapacaklar, şu anda ÖSYM merkezinde bu hesaplar yapılıyor, hatta komplo teorisi üretmiş gibi olmayayım ama belki de sistemi kendi kendine kitlenmiyordur, artık yapıyorlarsa günahları boynuna.

Olan genç arkadaşlara oluyor, yazık oluyor, bu ülkenin geleceği ile oynuyorlar, sırf birilerinin çıkarları korunsun diye yapılanlar gençlerimizin, çocuklarımızın geleceğine ipotek konuyor...
ösym nin "nasıl olsa bu ilk sınav, ygs'de atıp tuttuk, kimse gık demedi. bunda da öysden copy paste yapar atlatırız" kafasında olduğunu düşündüğüm günahkar sınav.rahat uyuyorlarsa sorun yok. ama anneleri rahat uyumuyor, bunu bilsinler.
at gözlüğü.
yarın sabah saat kaçta başlayıp, kaç dakka süre verdiklerini merak ettiğim sınav. bilen arkadaşlar özel mesaj teknolojisini de kullanabilirler.

edit: 10:00 + 120dakika = 12:00da bitecek yani. 15dakika da ara verseler.*
bir de her sınav ayrı saatteymiş, bir çok sınav varmış.