bugün

jim carrey'nin başrolde oynadığı 1997 tarihli bir tom shadyac komedi filmi.
bir avukat bir gün boyunca yalan söylemeyecek olursa ne olur temalı bir film. bayaa komik.
adının, 'yalancı yalancı' olarak dilimize çevrildiği, jim carrey filmi...
filmin ilk sahnesinde anaokulu öğretmeni çocuklara babalarının mesleklerini sormaktadır. jim carrey'nin oğlu rolündeki afacana gelince "babam bir yalancı" der. öğretmen buna bir tane çakar "ulan öyle meslek mi olur" der. çocukta izah eder "mahkemelerde yargıca bir şeyler ispat etmeye çalışıyor" diye. öğretmen bir tane kafa çakar "e o zaman avukat desene şuna. yalancı deyip duruyorsun." der.

tabi bu kelime oyunu türkçe'de bir şey ifade etmiyor. çünkü lawyer ve liar kelimelerini karıştıran afacan çocuk bunu anca ingiliz dilinde karıştırabiliyor. türkçe dublajını izleyen zavallı izleyici ise suratında yarı bir gülümseme ve "burda komik bir şeyler var ama ben anlamıyorum" bakışıyla çerezini yiyor.
açık sözlü olma'nın tehlikelerini anlatan film.
jim carrey nin ofisinde kalemin rengini yalanlamak için kendiyle savaştığı sahne inanılmazdır...tüm ofis dağılır jim carrey nin oyunculuğu görülmeye değerdir...
sinema zevki olan bünyeler için bir anlam ifade etmeyen filmdir.

edit: evet.. bu entry 'i kötüleyende sinemadan anlamıyordur. devam edin..
adam iyi avukattı yalan söyleyemezken bile dava kazandı. daha iyi de olmuştum lafı en bi vurucu sahnedir...
kamera arkası görüntüleri, filmdeki çoğu sahneden bile daha komiktir! hele asansör kapanırken hatuna dalması... !

ayrıca, mahkemenin tuvaletinde kendine attığı sağlam dayak görülmeye değerdir!
lock stock and two smoking barrels filminin soundtrack'inde de yer alan bir the castaways parçası,
garip, ama yine de oldukça eğlenceli bir parçadır.

özellikle adı geçen filmi altyazılı izlerken, eğer çevirmen, şarkıları da çevirmişse, şu sözlerle karşılaşabilirsiniz:

"yalancı, yalancı, g.tün tutuştu,
burnun telefon direğinden daha uzun.."

(bkz: ben bugün bunu gördüm)
bunca yıl sonra izlediğim film. genel olarak başarılı. bazı sahneler biraz fazla zorlama geldi o kadar.
bu filmle ilgili hep kafamda kalan bir nokta var. çoğunuz hatırlamazsınız belki. çünkü filmin son dakikalarında geçiyor. jim carrey'nin baktığı dava var hani, kendini mahkemede dövdüğü sahne. boşanma davası. kadın daha çok para almaya uğraşıyor, ama aldatmış kocasını, mahkeme para vermeyecek jim carrey de son dakika kadının evlendiğinde yaşının 18 den küçük olduğunu söylüyor, kadın daha fazla para almak için çocukların velayetini de istiyor, onuda alıyor. işte tam orada jim carry davayı kazandığını sanırken, çocuklar babalarına sarılıp ağlıyorlar. duygusal bir sahne falan. sonra işte jim carrey'nin çocuğu geliyor, orada dilek mi tutuyor ne adam düzeliyor. mutlu son. eeee babasından ayrılıp orada ki itici kadına verilen çocuklara ne oldu?

yahu madem onları tekrar göstermeyeceksin öyle gereksiz duygusal bir sahneyi neden koydun filme. yıllardır merak ederim o çocuklar ne oldu. babaları daha fazla para verip çocukları geri mi aldı? filmi unuttum, bunu unutmadım. unutmam arkadaş.
Güldürürken aynı oranda da düşündürüyor. Jim Carrey'nin mimiklerini bu kadar etkili kullandığı bir filmi daha yok. Oyunculuk dersi veriyordu adeta.. Yalan olmadan da iyiliğe ulaşılabildiği alt teması benim hoşuma gitti. Tavsiye ederim, seveceğiniz türden.
jim carrey'in mimiklerini en cok kullandıgı film olmakla birlikte, kendini dövdüğü sahne harikadır.
eğlenceli film. dilenciye para verdikten sonra bunlar seni mutlu etmeyecek demesi aklımda kalan sahne.
hiç de 93 doğumlu bir gencin elinden geçmiş gibi durmayan harika cris cab parçası. melodisi tanıdık birşeyleri çağrıştırıyor ama henüz çözemedim.
Adam layır fayır falan derken Nayır deme isteği uyandıran sanki eski bilindik bir şarkıya yeni sözler gibi hissettiren hoş şarkı.
(bkz: nayır nayıra)
mükemmel cris cab şarkısıdır.
son zamanlarda dinlediğim 100/100'lük şarkı pharrel williams'ın düetiyle dahada bir zevk katmış şarkıya ama itiraf etmem gerekirki klip saçma ve klipteki kız full kezban .
dile dolanan ve bir süre sonra farkında olmadan ya dans ettiğiniz ya da ritim tuttuğunuz harika şarkıdır.
dünyanın en güzel 3 şarkısından biri gibi ama değil gibi de.

sanırım biri gibi.
She's on fire!
She's waiting there
Around the corner
Just a little air
And she'll jump on ya!
müthiş bir cris cab ve pharrell williams şarkısıdır. müzik ve sözler gaza getirir birde eski sevgiliyi hatırlatmasa iyi olurdu..
olum çok iyi film lan. yıllar sonra tekrar izlenip, bundan yine yıllarca sonra tekrar izleme kararı aldırıyor insana.
ne kadar tatlı ne kadar güzel bir şarkı bu dinlemeye doyamıyorum.söylemesi de gayet keyifli.4

https://www.youtube.com/watch?v=u-qYMl9T9wQ