bugün

fatih altaylı'nın mütemadiyen su kaynatmasına neden olmuş, vurmuş kırbacı, vurmuş kırbacı kişidir.

adab ı muaseret dersinden siyasete, tarihten politikaya, türkçe'yi güzel konuşma ve diksiyona, gazetecilik meslek etik'inden insanın bireysel ahlakına vs vs her konuda bu kadar ayarı ard arda uzun zamandır görmemiştim.

kendisinin bütün dengesiz davranışlarını kendi adıma göz ardı edecek vaziyete geldim, kırdığı pottan ötürü kılıçdaroğlu'ndan defatle özür dilemesi ve pişmanlık göstermesi de ayrıca hoşuma gitmiştir.
ah keşke fatih'in yanında rte de olsaydı da yılın olayını seyretesydik diye çok aradığım program oldu. daha önce de yazdım levent kırca'nın üslubu bazen cins, yakışıksız, manyak haller alsa da karşısındaki adama az bile söylemiştir. öldürülen pkk kurucusu katil cani kadın için "apo'ya hep aşkla bağlıydı" diye bir aşk magazin yazısı yazmış adamdır daha 4-5 gün önce. plaza ofisininde dana gibi dolaşırken nice yürekleri dağladığını sikine takmayarak.
fatih altaylı' nın gerçek anlamda fenalık geçirmesine neden olan üstad. işçi partili değilim, onun bu yeni kimliği de beni pek ilgilendirmiyor açıkçası ama fatih altaylı bu insanı bitirmek için oraya çağırmıştır, koskoca yaşlı başlı adama, "sana takıcam birazdan", demiştir ama Levent Usta saldırıları püskürtüp gerisin geri ona takmasını bilmiştir. Fatih Altaylı'ya haddini bu kadar güzel bildiren tek bir şahsiyet daha görmedim şimdiye kadar türk televizyonlarında, helal olsundur.
sırf doğruları söylediği için sevilmeyen sanatçı. aynı yılmaz özdil gibi.

bu makarna bağımlılarına salih memecan, şamil tayyar gibi adamlar lazım. hatta fazla bile.

taktıklarım.

rozet.
http://www.duzceyerelhabe...akteri_kaderini_belirledi
Fatih Altaylı'yı abandone etmiş mizahçıdır. Yaşlandıkça huysuzlaştığına yönelik düşünceler vardır. Aslında bir nevi doğrudur kim yaşlandıkça huysuzlaşmıyor ki ama kim iktidarlara meydan okuyabiliyor daha doğrusu kim kaybedecekleri doğrultusunda sisteme ve gidişata karşı çıkabiliyor. Kaybedeceğin birşey olmadan konuşmak kolay bu işler zor işlerdir bedelini ödeyebileceksen veya bunu avantaja çevirebileceksen karşı duruş sergileyebilirsin. Levent Kırca karşı duruşuyla yıllardır yaptığı programını kaybetmiştir. Bu hiçte kolay birşey değildir kaç kişi işini kaybetmeyi göze alır hatta iş için bazen insanlar kendinden feragat eder hiç savunmadıkları ideolojiler altında para için çalışanlar var aslında bu durum çok daha ezici bir durum. Düşünsenize bir savunmadığınız düşünceler altında çalıştığınızı; Size göre olmayan işleri yaptırdıklarını vicdanınız ve ruhunuz daralmaz mı?
Gel gelelim Leven Kırca'nın huysuzluk olayına, böyle insanların kredisi olur halk içinde olması da gerekir. Yıllarca insanları güldürmek için üretim yapmıştır ve bazı insanlar gülerken bazıları rahatsız olmuştur. Yolsuzluk skeçlerini düşünün bunların sadece uydurulmuş olduğunu mu düşünüyorsunuz. Evet uyduruldu ama gerçek olaylardan kurgulandı Olacak o kadar programında izlediğimiz çoğu skeçte gerçeklik vardı Kırca bu tür yolu tercih etmiştir yani kara mizah.Hacivat Karagöz neden öldürüldü? araştırın. Olacak o kadar neden kaldırıldı araştırın ve birçok program, kitap, gazete, kişi ve kuruluşlar. Şimdi aynı durum sizin başına gelse huysuzlaşır mısınız, huysuzlaşmaz mısınız?.
Bazen olayların derinine inip düşümek gerekir. Yüzeysel bir bakış en kolay yorumdur, Mesela derinlere inersek, Kırca açısından iktidar baskısı gibisi yoktur. Levent Kırca bu durumu avantaja çevirmeye çok yönlülüğü sayesinde başarmış. Tek kişilik bir oyun hazırlamıştır ve kendi fikirlerine katılan ya da bazı konularda hak verenlere mesajlarını ulaştırmaya devam etmektedir. insanlar o kadar çok çeşit ve ayrı düşünce yapısındadır ki bazen bazılarına yakın olabilmek için bile kendilere daha acımazsı olabilir. Kırca'nın oyununun afişinin asıldığında bile harekete geçenler olduğuna adım gibi eminim.Oyunun oynanacağı yere baskılar yapıldığını, afişlerin çaktırmadan çıkarıldığı olmuyormudur sizce. iptal edilen oyunlar neden oluyor. Tabii bazen başka durumlardan dolayıda iptal durumları olabilir ama böyle baskılar altında bir oyun bile iptal edilmiş olsa büyük bir insanlık ayıbıdır.
Fatih Altaylı konusuna gelince aslında benim hissettiğim bizim bilmediğimiz olaylarında olduğu orada zaten baştan beri bir gerginlik ve önyargı vardı belki beraber çalıştıkları kanal d günlerine dayanıyordu. Burada aslında kimin kimi bozduğu önemli değildir. Aslında çok kötü bir programdı konular çok kişileştirildi televizyoncular bir süre sonra işleri birbirine karıştırıyor. Televizyoncular her zaman seyirciye saygı duymalıdır ve ona göre kelimelerini seçmeli seyirciyi unutmadan programlarını yapmalıdır. Bu programda haberlere ve gazetelere baktığımızda tartışmadan başka bir başlık yoktu demek ki program amacına ulaşmadı belki reklamalrı oldu ama benim aklımda program konuğu Kırca'nın düşünceleri ile ilgili aklımda kalan bir cümlesi kalmadı garip bir söyleşi oldu. Fatih Altaylı'da bazı konularda haklıdır kendi düşünceleri doğrultusunda istediği şeyi yapar istemediği şeyi yapmaz tıpkı cezaevine gitmemesi gibi ve buna da saygı duymak gerekir.
Sonuç olarak Kırca'nın içinde olduğu buhranlar açısından hataları olabilir ama olmaması gerekirken aynı zamanda başka düşüncedeki insanlarada niye yapmadın, gitmedin diye sormamalıdır. Baya uzun olmuş.
işsiz kalmanın insana neler yaptıracağını gösteren bıyıklı. ulan kötü yola düşeni gördük, hırsızlık yapanı gördükte işçi partili yada atatürkçü olanı ilk kez görüyorum. lan olacak o kadarlar izlenirken, filmler seyredilirken neredeydin tatlı yanak.
memleketini tam anlamıyla seven bir insan bazıları gibi dönek değildir.
bu başlığa girdim, ne yazacağımı düşünüyorum beş dakikadır. acaba yazılmayan, söylenilmeyen bir nokta var mıdır diye göz gezdiriyim dedim. levent usta hakkında her şey sölenilmiş, övgüsü de var yergisi de. ancak ben, teke tek sonrasının entrycilerinden biri olarak; şahsın yergilenecek yerlerini es geçiyorum, görmezden geliyorum. devrin yaydığı korku iklimini, devrin medya tekellerinden birinde bombalamıştır çünkü. söylenemeyeni söylemiş, gazeteci kisvesine bürünen medya şaklabanlarını yerin dibine geçirmiştir. mizahçılığının hakkını vermiş, ince espri ve soğukkanlılığı ile fatih altaylı'ya soğuk terler döktürmüştür. daha ne diyelim, saygıya layıksın levent usta.
laf ebesiyim demekle laf ebesi olunmayacağını göstermiş üstad.

fatih altaylı: * * * '' gitmezsin tabi arkadaşlarını ziyarete niye biliyor musun fatih efendi çünkü yalakasın.''

levent kırca : e bak yalakasın diyo, seyirci sana bunu söylüyor.

f.a : birilerinin gözünde yakala olduğumu gösteriyor...

levent kırca : ya yalakasın ya değilsin bunu kabul et yani...

f.a : e abi sanada manyak diyen var burda, sen manyak mısın?

levent kırca : manyağım.

orgazmdan daha zevkli anlar diye ben buna derim.
fatih altaylıyı tarihin arka odasına göndermek adına önemli bir adım atmıştır. en son canlı yayında kemal kılıçdaroğlu, melih gökçeğe bu denli bir ayar vermişti.
Girdiği tipten tipe kılıklarıyla güldüren şimdide gerçek hayatta yaptığı bu olayla insanların kendisine gülünçle bakılmasına sağlayan ünlü 'demode' komedyendir.
Hakli haksiz bilmem ama f.altayliyi madara etmis adamdir.
sarhoş rolünden henüz çıkamamış (bkz: işçi partisi) üyesi olduğunu her yerde vurguluyan, ülke sorunları için zerr i miskal kadar çözüm üretmeyen, çözüm sunmayan, hapishanelere atılmış yazarlar avukatlığını yapan ve o yazarların ne yazdığını, ne yaptığını bilmeyen "ister muhalefet, ister candaş yazar yeterki hapishanede olsun ben her türlü savunurum." düşüncesiyle hareket eden ve ilginçtir ki bunu farkında olmadan yapan "haksızlık karşısında boyun eğen dilsiz şeytandır." ülkenin % 50 sinin dilsiz şeytan olduğunu düşünen * muhalefete muhalefet, iktidara düşman kişi. devlet (bkz: türkiye) olunca yanlısı oldukça çok bulunan, sıçsa "aha levent abi ne güzel sıçtı" zihniyete öncülük eden, dün o'nu bugün bunu savunan, yarın şunu savunacak, 75 milyonu bir avuç insan kadar gören ve bu nufüsün farklı kesimlerinde farklı inançlar, farklı düşünceler, farklı görenekler, farklı koşullar içinde yaşadıklarının farkında olup ama bunu çok basit ele alıp, bir kesimi tatmin edebilecek düşüncelere sahip ama bunun (bkz: devede kulak) deryada damla olduğunu farkına olmayan başkasının (bkz: politika) kendisinin (bkz: siyaset) yaptığını zanneden ve bu kavramları sözlük anlamlarıyla ele alan, halen gerçek hayatta bir aktör olarak oynadığını zannetiğim, asla insanlık kimliğini ortaya koymadığını düşündüğüm, düşünceleriyle tıpkı oynadığı karakterleri gibi güldüren, sinemacı, komedyen ve (bkz: aydınlık gazetesi) yazarı.
kendisine akp, chp, mhp, bdp seçmenlerinin o partileri sütten çıkmış ak kaşık gibi görmediklerini, dürt dürtlük bir yönetimin imkansız olacağını, hapishanelerde (bkz: ergenekon) ve (bkz: kck) dan tutuklanan yüzlerce insanın suçlarının olmadığını, bunların ergenekon ve kck ile hiç bir bağlantısı olmadığı halde o suçlarla yargılandığını ama aralarında bulunan yüzlerce kişinin o suçları geçekten işlediğini ve tek bir genelle yapılarak hepsinin suçlu-suçsuz demek yanlış olduğunu anlatılması gerektiğini düşündüğüm kişi.
(bkz: bana ne bağırıyosun sen abi)
kemal kılıçdaroğlunun herhangi birine ayar verdiğini düşünenlerce savunulan şahıs.
kendisi gibi düşünmediği için insanları vatan hainliğiyle niteleyebilecek bir tıynette olan sözümona adam. Yaptığına entelektüel despotizm diyeceğim ama entelektüel vs olmadığı için diyemiyorum, belki sadece sarhoşluk hali.
atatürkçü adamın işçi partisi'nde ne işi var gibisinden söylemlere maruz kalmıştır.

bu söylem sahibi ve destekçileri doğan avcıoğlu'nu tanımamaktadır diye düşünüyorum.

öyle ya da böyle atatürkçü olmak bir engel değil yani. bu kadar basit düşünmemek lâzım. bu söylediğimi komik bulabilirsiniz ama akp içerisinde bile atatürkçü birisi yer alabilir. bu biraz uç olabilir, ama işçi partisi o kadar da uç bir vaziyet değil.

ha bir de duyan da atatürk'ü emek düşmanı zannedecek, tepkilere bak hele.
Levent Kırca haklıdır, kendini iyi anlatmıştır. Fatih Altaylı ne yapacağını şaşırmış ve işin içinden çıkamayarak sapıtmıştır.
kuyruğuna basılmış bir kemalisttir. yaşıyla uyumlu tavırları yok ne yazık. hakaretler ve küfürler eşliğinde tipik kemalist siyaseti uyguluyor. sonu hayra alamet değil.
 manalı(!) çıkışları sonucunda Rejimin bükülmez(!) bileği olan Ulusal Kanal’da Genel Müdür olan Komedyen, laik, devrimci, alkollü, ağzı bozuk adamdır.
levent kırca'nın siyasi görüşüne katılan biri değilim ama dünkü gösteriyi seyrederken büyük keyif aldığımıda belirtmem gerek.
olacak o kadarın hükümetin baskısıyla yayından kaldırıldığını, kaldırılmasaydı kanalın lisansının iptal edilmekle tehdit edildiğini iddia etmiştir.
ahmet hakan'ın hakkında olumsuz yazı yazdığı sanatçı. her şeyi geçtim, ahmet hakan gibi biri hakkınızda olumsuz yazı yazdıysa siz kesin cennetliksinizdir. uzatmanın alemi yok.
Allah'ım bir değişiklik hakkı lütfen Mehmet Ali Birand'la yer değiştirsin diye dua ettiğim Türkiye'nin gördüğü ve yetiştirdiği en büyük saçmalama ustası.

edit: yakında bende kürt kökenliyim hakkımızı savunuyoruz falan diye açıklama yaparsa da hiç şaşmam, eksilerin kokusunu alır gibiyim...