bugün

kızıl nehirler kadar belki de biraz daha başarılıdır.polisiye severler kızıl nehirleri,biraz fanatastik konulardan hoşlananlar taş meclisi ni daha çok sevecektir.
fantastik bumbastik herşey denebilir. hikaye moğolistan, rusya gibi kuzey ülkelerinde geçiyor. finali çok etkileyici yalnız mantık arayanlar ne kitabı eline alsın ne okusun. sıradışı bir hikaye.
leyleklerin uçuşu kızıl nehirler kurtlar vadisi* * gibi doyumsuz kitapların yazarı grangeın bir avazda okunacak başucu eseridir.*
jean christophe grange'ın taş meclisi diye bildiğimiz, kızıl nehirler, kurtlar imparatorluğu ve leyleklerin uçuşu gibi yine güzel kurgulanmış bir romanı. ayrıca, 1 aralıkta filminin vizyona gireceği, başrollerinde monica bellucci ve catherine deneuve'ın oynayacağı romandır.
(bkz: şerefsizim aklıma geldiydi)
(bkz: jean christophe grange/@bettyboop)
filminde monica bellucci oynayacakmış.
en iyi polisiye-gerilim yazarlarından biri olan j.c.grange'nin kitabından uyarlanan ve monica bellucci'nin rol aldığı film.1 aralık 2006'da gösterime giriyor.
kitabı kadar iyi olmasını umduğum film diğer uyarlama filmleri gibi** bu filmi de batırmazlar inşallah
Çok güzel bir kitabın hoş bir uyarlaması olan film. Kesinlikle alt yazılı izleyin tavsiye ederim. Ayrıca sonu olmayan filmlerden.
başrolünde Monica Belluccinin oynadığını görünce adının hakkı verilmiş dediğim film.**
grange'in kitaplarının sinema uyarlamalarının, asla kitabın orcinılı gibi sürüklemediği, hatta alakasız şekiller de bittiği göz önüne alınırsa gitmeye değmeyecek bir filmdir. (bkz: kurtlar imparatorluğu) (bkz: kızıl nehirler)zira monica belluci için seyredilebilitesi mevcuttur. taş meclisinde harbi taş gibi bir kadın olmuştur *.
askerliğim boyunca tüm kitaplarını okuduğum grange'ın kanımca en iyi eseridir.
karşı cinse karşı korkuları olan bir kadının bir çocuk evlat edinmesiyle gelişen ilginç olayları anlatan jean christophe grange kitabı.
Christopher Grange'ın hayal gücünün şamanizm, hipnoz, parapsikoliji gibi konuları harmanlayarak ortaya çıkardığı başından sonuna kadar bir solukta okunabilinecek polisiye-gerilim türündeki roman.
filmi izlerken sürekli "peki ya şimdi ne olacak?, "o adam da mı kötüymüş!" gibi şaşırtmalara mağruz bırakan kitaptan uyarlama gerilim filmi.
jean christophe grange 'in siddet,psikoloji,samanizm ögelerine yer verdigi gerilim romanıdır.sinemaya da uyarlanmıstır.filmin yönetmenligini guillaume nicloux basrol oyunculuklarını ise monica belluci,catherina deneuve ve moritz bleibtreu yapmıstır.ancak filmi kitabı kadar begeni ile karsılanmamıstır.
--spoiler--
gercekten sasirtici bir hayal gucu...
dayanilmaz bir gerilim...
fiziksel ve psikolojik siddet...
parapsikoloji...
samanizm...
telepatiyle gerceklestirilen bir trafik kazasi...
esrarengiz kakupunkturcu...
turk ve mogol samanlarin mirascilari arasindaki savas...
mucizevi tedaviler, ani olumler...
bilimsel referanslari, polisiye vakalari ve parapsikolojik olgulari etkileyici bir psikolojikatmosfer icinde birlestiren bir hikaye.
eski sovyetler birligi nin gomulmus sirlari, nukleer fuzyon, mayis 68 in hala varligini surduren derin izleri, pes pese bulunan ipuclari.
kurbanlarin cellat, kahramanlarin hep kotu oldugu fantastik bir gerilim.
--spoiler--
ingilizceye stone council adıyla cevrilen ve eleştirmenlerden kotu not alan bir grange şaheseri. amerikan sinemasının elinde çok daha iyi işler başarabilicek olan sağlam öykü.
Jean Christophe Grange'nin çok karmaşık bir olay örgüsüne sahip,bitirmeme ragmen olayın özünü anlayamamış olmam ve öykünün sıradışı olması nedeniyle pek hoşlanmadığım kitabı.Kitabın ilk kısmı gereksiz ayrıntılarla doluyken olayların çozüme kavuştuğu son kısmı kestirilip atılmış izlenimi veriyor.
kanımca grange'in en zayıf halkası ama grange için zayıf bir başkası yazsa süper kitap derdim. kurgu yine sağlam, roman sürükleyici, tasvirler çok başarılı ama işte o final yok mu o final çok zorlama sanki.
(bkz: taş meclisi)
uyarlanan filmi ile kitabın neredeyse hiç alakasının olmadığı roman.
kitap ne kadar akıcı, renkli ve sürükleyici ise; film o kadar aptal, monoton ve gri olmuş.
kitaptaki tasvirleri çalakalem kağıda çizsem filmin sahnelerine 1000 basar.
filmdeki hikaye; kitabın, eblek bir ilkokul çocuğuna özetinin çıkartmış hali gibi bir şeydir.
sinemada o derece ziyan edilmiş bir hikayedir.
doğru düzgün film yapılsa sinema tarihinin belki de ilk 10'una (tamam abartmış olabilirim ama ilk 25 kesin) girebilecek kapasiteye sahiptir.

ha, filmde monica belluci var o da ayrı tabi. film sadece onu görmek isteyenler tarafından seyredilebilir.

aksi halde hiç üşenme al kitabını, kas bi kaç gün, bitir, sonra vay aq demezsen ben de adam diilim.
bir grange romanı.diğer kitaplarından daha sönüktür fakat ne olursa olsun grange yazmıştır. okuyun, okutturun...
jean christope grange romanlarından. ayrıca 2006 yılında filmide yapılmıştır.
daha önce okuduğum 2 kitabı**na oranla düşük bir etki bırakmıştır üzerimde. fakat yinede takdir edilesi, okunası, sürükleyici ve şaşırtıcı bir roman.
yazar kurgulamasıyla, hayal gücüyle,konu ve mekan seçimleriyle, betimlemelerle süslü akıcı anlatımı, olayları anlatırken verdiği derinlemesine bilgi, kavram ve terimler, hikayenin sonuna doğru ayrınlıları birbirine bağlamadaki kabiliyeti** okunur kılıyor eserini.
kanımca anlatılan olayın fazlaca fantastik yöne kayması diğer bir olumsuz yönü. polisiye gerilimin sınırlarını biraz zorlamış kendisi ve hikayesi inandırıcılıktan uzaklaşmıştır.
* türünde kendini kanıtlamış bir yazarın kendine oranla vasat fakat genel ortalamanın üstüne olarak nitelendirebileceğim romanı diyebilirim.


kitabın arka kapağında yazanların bir kısmı şöyle;

Jean crsitophe grange taş meclisiyle yine sahnede.
gerçekten şaşırtıcı bir hayal gücü...
dayanılmaz bir gerilim...
fiziksel ve psikloljik şiddet...
parapsikoloji...
şamanizm...
telepatiyle gerçekleştirilen bir trafik kazası...
esrarengiz akupunkturcu...
türk ve moğol şamanlarının mirasçıları arasındaki savaş...
mucizevi tedaviler, ani ölümler...
bilimsel referansları, polisiye vakaları ve parapsikolojik olguları etkileyici bir atmosfer içinde birleştirenbir hikaye.
eski sovyet birliğinin gömülmüş sırları, nükleer füzyon, mayıs 68in hala varlığını sürdüren derin izleri, peş peşe bulunan derin ipuçları.
kurbanların cellat, kahramanların hep kötü olduğu fantastik bir gerilim.
çok fazla heyecana kapılarak okuduğum bir kitap değil. yanlız bir "ilk gerilim romanı" olarak okunabilir.
iğrenç bir filmi olan kitap. kitap kötü, film berbattı.
monica bellucci ve catherine deneuve için izlenebilecek, jean-christophe grange'nin romanından uyarlama film.

gece 03:00 gibi izlediğim için midir bilemeyeceğim ama yemin ederim böyle bir kasvet, gri, monoton ne bileyim bir durgunluk var filmde. uzakdoğulu daha doğrusu yanılmıyorsam moğolistan kökenli çocuk $akır $akır fransızca konu$uyor. vay anasını. kitapta yok lan öyle bir şey. akıcılık namına hiçbir unsur bulamadım. böyle sızıyordum az kalsın.

günü kurtarabilir ama çok üst-düzey film beklemeyin. öehh modunda bir film. ben "bellucci, deneuve görmek istiyorum, onların hayranıyım ya, bitiyooom" diyorsanız izlenebilir. ayrıca tamam kurgu iyi hoş da, çözümleri 10 dakika geçmede pat diye çıkıyor, insan az bir meraklandırır.

kitapta sıçılmıştır, filmde sıvanmı$tır. moğolistan'a giden film çekiyor.