bugün
- zall beceremiyorsan bırak git10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- anın görüntüsü19
- türkiye den soğuma sebepleri22
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar28
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması26
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
- sözlük yazarlarının tatlıları13
dr. erdal atabek in kaleminden bir kişisel gelişim kitabı. erdal atabek dizisi-2 nin kapsamındadır. kitabın dili açık ve sade, yazarın örnekleri çok yerinde ve düşündürücü olup, kadının toplumdaki yerine etkili ve geç kalınmış bir bakış açısı getirmektedir. kitabın arka kapağındaki yazı, sanıyorum ki ana düşünceyi özetliyor:
"başımızı kaldırmamız gerekiyor.
bize öğretilen yanlışlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
bize söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
sevginin ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok başkaldırmamız gerekiyor.
duygularımızı korumak için, duygularımızı geliştirmek için, duygularımızı açıklamak için daha çok başkaldırı gerekiyor.
hayatın gözüne içtenlikle bakmalıyız.
hayatı sevdiğimizi söylemekten korkmamalıyız.
kendimizi savunmak hayatı savunmaktır.
elimizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız. korkulacak olan, giderek yapay bir insan olmaktır.
elimizi hayatın elinin üstüne koyalım.
'seni seviyorum' diyelim.
'seni ben seviyorum, bu sevgi benim özgürlüğümdür, bunu duyduğum sürece seni seveceğim.' "
"başımızı kaldırmamız gerekiyor.
bize öğretilen yanlışlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
bize söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
sevginin ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok başkaldırmamız gerekiyor.
duygularımızı korumak için, duygularımızı geliştirmek için, duygularımızı açıklamak için daha çok başkaldırı gerekiyor.
hayatın gözüne içtenlikle bakmalıyız.
hayatı sevdiğimizi söylemekten korkmamalıyız.
kendimizi savunmak hayatı savunmaktır.
elimizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız. korkulacak olan, giderek yapay bir insan olmaktır.
elimizi hayatın elinin üstüne koyalım.
'seni seviyorum' diyelim.
'seni ben seviyorum, bu sevgi benim özgürlüğümdür, bunu duyduğum sürece seni seveceğim.' "
lise zamanlarımda okuduğum, bir erdal atabek kitabı.
konuyla alakalı bir makalede okumuştum. amerika'da bir tecavüz davasına bakan mahkeme jürisi, kararını verirken kadının kilotlu mu yoksa kilotsuz mu olduğuna bakmış. jüriye göre kilotsuz kadın karşısındaki erkeğin davranışı kışkırtılmış oluyormuş.
buradan hareketle kilotsüz kadın bastırılmış kadındır desem tam da yeridir.
buradan hareketle kilotsüz kadın bastırılmış kadındır desem tam da yeridir.
yüzyıllardan beri süre gelmiş ve hala bazı şahısların küçük beyinlerinde meşru olan "çok eşlilik" kavramının bu kadar olağan gözükmesine sebebiyet veren durumdur bu.
(bkz: çok eşlilik)
(bkz: çok eşlilik)
4 kelime ile kısaca toplumumuzun kadına ve erkeğe biçtiği değerin özeti.
Kitabın ismi bile çok şey anlatır.
"Açık söyleyeyim, yeni kadınları beğeniyorum, çok beğeniyorum. Kadın kimliğini aramalarını beğeniyorum, erkek üstünlüğüne kafa tutmalarını beğeniyorum, atılganlıklarını beğeniyorum.
Sert buluyorsunuz değil mi, aşırı buluyorsunuz. Sertler de ondan, aşırılar da ondan. Öyle olmaları gerekiyor. Anlamanız gereken bu.
Bu öyle uzun sürmüş bir ezilme ki, anlamanız gerekiyor.
Öyle uzun sürmüş bir öfke ki, öyle uzun sürmüş bir baskı ki. Yıllar, yıllar, yıllar boyu sürmüş bir sıkıntının birikimi. Anlamanız gerekiyor."
Kitabın ismi bile çok şey anlatır.
"Açık söyleyeyim, yeni kadınları beğeniyorum, çok beğeniyorum. Kadın kimliğini aramalarını beğeniyorum, erkek üstünlüğüne kafa tutmalarını beğeniyorum, atılganlıklarını beğeniyorum.
Sert buluyorsunuz değil mi, aşırı buluyorsunuz. Sertler de ondan, aşırılar da ondan. Öyle olmaları gerekiyor. Anlamanız gereken bu.
Bu öyle uzun sürmüş bir ezilme ki, anlamanız gerekiyor.
Öyle uzun sürmüş bir öfke ki, öyle uzun sürmüş bir baskı ki. Yıllar, yıllar, yıllar boyu sürmüş bir sıkıntının birikimi. Anlamanız gerekiyor."
"bir kadının nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olmak istediği çok önemli değildir.
Önemli olan onun nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olması gerektiğidir.
Böylece bir kadının kişiliğinde olanla olması gereken ayrılmaktadır."
Kadınların yaşadıklarına erdal Atabek gibi erkek gözüyle bakmak da mümkün, yeter ki anlamak isteyin. Zor değil inanın.
Önemli olan onun nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olması gerektiğidir.
Böylece bir kadının kişiliğinde olanla olması gereken ayrılmaktadır."
Kadınların yaşadıklarına erdal Atabek gibi erkek gözüyle bakmak da mümkün, yeter ki anlamak isteyin. Zor değil inanın.
Bir evren gerçeği.
Bu gerçek, dünyanın her yerinde böyledir.
Uruguay' da da, küba' da da, Portekiz'de de, amerika'da da...
Boyutları farklılık gösterse de, temel olarak bu gerçekle yaşarız.
Ne yazık ki!
Bu gerçek, dünyanın her yerinde böyledir.
Uruguay' da da, küba' da da, Portekiz'de de, amerika'da da...
Boyutları farklılık gösterse de, temel olarak bu gerçekle yaşarız.
Ne yazık ki!
"nice yetenekli kadınımız, bugün de kendilerine uygun görülen yaşama biçimlerinin içinde tıkanıp kalmıyor mu?
sırası geldiğinde, kendilerine bu yolların açık olduğunu söylemek neyi açıklar ki? ellerine, ayaklarına, duygularına, düşüncelerine görünmez zincirlerin vurulduğu insanın önünde açık bir yol bulunması neye yarar?"
sırası geldiğinde, kendilerine bu yolların açık olduğunu söylemek neyi açıklar ki? ellerine, ayaklarına, duygularına, düşüncelerine görünmez zincirlerin vurulduğu insanın önünde açık bir yol bulunması neye yarar?"
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar