bugün

içimdeki titrek kırmızı alevlerin rüzgara karşı direnişi gibi direniyorum ilgine. sen böyle yaptıkça çekiyorsun beni kendine. artık, genç bir militansın bana. ama, göğüslerin daha ilerde ve öncü militan daha... henüz, daha tam şişmemiş, benekli ikiz bir apaçi tayını burnuma öylece dayamak! heyhat.. bu da ne? ürkek bir sevinçle çekiyorum ama kurtulamıyorum çünkü bu saldırın çok ani . gözlerime dayadığın uçların, gözalıcı ve en dik yamaçlara koşturmaya hevesli bir asi.
dudaklarına sürdüğün kırmızı rujun, büyümek isteyen bir çocuğun annesinin makyaj malzemesini gizlice, dudak sınırlarını rujla aşırması kadar ilgi çekici bir yoğunlukta. beyaz tenin, dudak kenarındaki siyah beni taşıyabilecek kadar mağrur bir liman. kumral saçların ilkbahar gibi sıcak.
şimdi sen bana bunu neden yapıyorsun ki? seni, küçük diye çok saf düşünerek acaba ben mi hata yapıyorum, bilemedim... ama gözlerindeki şuh hayranlık benim sınırlarımı zorluyor farkında mısın?
lütfen... yapma bunu!.. yapma bunu!..
(bkz: pedofili)
beyaz tenli olup kumral olmak ilginç bir hadise.
Link verip örneklemek istediğim liseli türüdür. Daha olgun yaşlarda kahverengi ruj siyah kalem kullanmaları muhtemeldir.
(bkz: imaj değişikliği)
burhan çaçan'ın arayıpta bulamadığı liselidir.
(bkz: küçük sırlar)