bugün

sözleri yavuz sultan selime ait dörtlük.
---
Kürde fırsat verme ya Rab, dehre sultan olmasın/Ayağını çarık sıksın, asla iflah olmasın/
Vur sopayı al ekmeği, karnı bile doymasın/
Ol çeşmeden gavur içsin, Kürde nasip olmasın!
---
bu olaylar yaşanmasa hak vermezdim, bu ne faşistlik derdim ama şu an o kadar emin değilim.
genellemelere karşıyım bu arada, samimi kürt vatandaşlarımızı tenzih ederim.
alevileri kılıçtan geçiren hatalı bir padişahın hatalı bir lafıdır. kürt- alevi konularında cihan imparatoru olamamış demek.
Cok igrenc bir sey aslinda ama iste zamani gelecekmiste bunu insan okuyunca hak verecekmis. Verdik su larini yiyeceklerini sonu ne oldu? Basimiza ciktilar, gittikce daha cok istediler. Elimizi verdik kolumuzu kopartilar.
kurtçu fırsatçıların savunacağı sözdür.
(bkz: kurda fırsat verme yarab)
pkk saldirilari sonrasi kurtcu kekolarin yokolmasinin bir üst sunumu plan pkk saldirilari sonrasi kekolarin kafa karistirmasina mabadi uydurulmus, önümüze sunulmus tümce.

hemen sizi suraya alayim:
(bkz: kurt/@tfcvbg)
sen alevi türkmenleri kürtlerle işbirliği yaparak güneydoğu anadolu'dan çıkar, topraklarını kürt aşiretleri arasında paylaştır, sonra da kalkıp bu şiiri yaz..

tanım: muhtemelen yavuz sultan selim''e ait olmayan dörtlük..
kim yazarsa yazmış olsun saçma olan şiirdir. hele hele islam dinine terstir. çanakkale savaşı'nda gavura bile su veren müslüman türk askeri kürde ne diye vermeyecekmiş. bu tür uyduruk şeyleri yazmak ve inanmak pkk'nın istediği ortamı oluşturmaktadır. muhtemelen yavuz'a kıl olan birilerinin kuyruk acısıyla yazdığı çakma beyitlerdir.
irfan aktan'in zehir ve panzehir kitabının giriş cümleleri.
---
irfan Aktan, "Kürt Sorunu: Faşizmin Şartı Kaç?" altbaşlıklı Zehir ve Panzehir adlı kitabında Kürt Sorunu'nda geldiğimiz aşamanın yarattığı tıkanıklığa işaret ediyor.

Kitaba Yavuz Sultan Selim'in "Kürde fırsat verme ya Rab, dehre sultan olmasın/Ayağını çarık sıksın, asla iflah olmasın/Vur sopayı al ekmeği, karnı bile doymasın/Ol çeşmeden gavur içsin, Kürde nasip olmasın!" dörtlüğüyle başlayan Aktan geçmişten bugüne Kürt Sorunu'nu irdeliyor ama en çok da son beş-altı yıldır daha da alevlendiğini söylediği ırkçılık üzerinde duruyor. Kitabın belkemiğini ise ismail Beşikçi, Murat Belge, Ertuğrul Kürkçü, Orhan Doğan, Mesut Yeğen, Mithat Sancar, Ayşe Düzkan, Serpil Sancar, Osman Baydemir, Ömer Laçiner, Tanıl Bora, Muhsin Kızılkaya, Ümit Fırat, Fatma Nevin Vargün, Hamit Bozarslan, Sezgin Tanrıkulu ve Ragıp Duran'la yapılan ve meselenin detaylıca tartışıldığı söyleşiler oluşturuyor.
isin teori bolumudur. uygulamasi yapilmamaktadir.
arabayı molotoflamasın...
şeklinde devam eden şiir.
araştırılmalı, en sevdiğim padişaha yavuz'a yakışmaz söylediğine inanılmaz o ki kabeyi görmeden namaza başlamamış bir padişah; o ki peygamber efendimizi defalarca görmüş padişah, o ki ... neyse uzar gider işte. herşeyi bir kenara bırakacak olursak bu kadar yüzeyel, bu kadar basit dizelere yavuz kadar zeki bir insanın söylemesi imkansız. vel hasıl-ı kelam çok etnikli bir devlet için padişaha ait olması değil olabilme ihtimali dahi yıkılma sebebidir.
yavuz sultan selim'in muşa diktirdiği çeşmede yazan dörtlüktür.

Kürde fırsat verme ya Rab, dehre sultan olmasın
Ayağını çarık sıksın, asla iflah olmasın
Vur sopayı al ekmeği, karnı bile doymasın
Ol çeşmeden gavur içsin, Kürde nasip olmasın!

millet tanımlamaları günümüzde olduğu gibi keskin ve bilimsel değildi eskiden; alışkanlıklar ve adetlere göre milletlik anlayışı vardı. örneklersek, batıda yaşayanların çoğuna "rum" denmiştir ayırmadan. kürt ise; güneydoğuda yaşayan herkese denmiştir, aynen "laz" lafzının kuzeyde yaşayana dendiği gibi. yavuzun alevilerin üzerine yürüdüğü tam açık değildir, kayıtlar incelendiğinde türkmenleri kesip kürtlere emanet ettiğide doğru değildir; çünkü o zaman ki bakış açısına göre "kürt" güneydoğuda yaşayan ve genelde müslüman olmayandır. o dönemlerde, o coğrafyada yıkanmanın oldukça günah olduğu zerdüştlük gibi dinlerin daha yaygın olduğunu görüyoruz.

şah ismail ve gibi tehditlerle bir oldukları için yavuz "kürt"lere bir kıyım yapmıştır ve kendileri için bu çeşmeyi diktirmiştir. osmanlı kayıtlarında vardır.

ancak tekrar etmekte beis görmüyorum; o bölgede kürtten çok türkmen yaşadığı halde, hepsine birden kürt denilmiştir. veya lazlık ayrı bir milletlik değildir. dil olarak türkçe lehçesi kullanıyor olunabilir; ancak acar türkleri kuzeye hakimdi mesela.

bulgarların türklüklerini kabul etmemesi veya macarların türk düşmanı olması; onların türk boyu olduğu gerçeğini değiştirmez gene örneklersek.

velhasıl kelam; yazıt doğrudur, ancak kürt diye ayrı bir toplumun kabuledilmesi gibi bir şey söz konusu değildir.
Hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadan konuşulmaması gereken dörtlük.Yanlış bilgi ,bilgisizlikten beter.
Yavuz Sultan Selim'e ait olmayan söz.
türkçü rıza nur 'a ait olan söz daha doğrusu şiir.. kürtlerle işbirliği yapıp binlerce türk'ün kanına giren rumdan doğma yavuz'dan böyle bir vecize bekleyemeyiz netekim.
Bu yavuz türkmen alevilerini nicin kılıçtan geçirmiştir sen ülkeni başka padişahlara satarsan ülkendeki padişahta seni satar.
helal olsun kendisi yazdıysa helal olsun bir durum bu kadar güzel özetlenebilir.
Yavuz Sultan Selim, Ridaniye seferine giderken, Muş'ta yaptırdığı bir hayratın, sefer dönüşü harap bir halde olduğunu görünce, çeşmenin üzerine şöyle bir şiir yazdırır;

Kürde fırsat verme ya Rab, Dehre sultan olmasın,
Ayağını sıksın çarık, asla iflah olmasın,
Vur sopayı, al ekmeği, karnı bile doymasın,
Ol çeşmeden gâvur içsin, Rum içsin, kürde nasip olmasın
Vasiyetim oldur kim, kürt bin kere yalvarsa; inanma kanma,
Yakana bit, kapına kürt dadandırma...
bir rivayete göre sultan selim sefer sırasında muş'ta bu bölgeye geldi askerin su ihtiyacını gidermek için lakin su vermedi aşiret. sultan selim o aşiret reisini asmak istedi ama islami hukuka göre bu olay neticesinde asmaya hüküm yoktu. bunun üzerine oraya bir çeşme yaptırdıktan sonra sefere gitti. sefer sonrası dönüşte çeşmeye o yazıların yazılmasını emretti.
(bkz: kürtten evliya koyma avluya)
Kürtte olsam dışlanıp hata yapacağım, Türk'te olsam görüp o kadar da değil yazık diyeceğim bir cümleciktir. Zavallıcıktır.
--spoiler--
kürde fırsat verme ya rab

dehre sultan olmasın

ayağını çarık sıksın

karnı bile doymasın

vur sopayı al haracı

asla iflah olmasın

ol bu çeşmeden gavur içsin

rum içsin

kürde nasip olmasın

vasiyetim oldur kim,

kürd bin kere yalvarsın.

inanma, kanma.

yakana bit, kapına kürd dadandırma
--spoiler--

yavuz sultan selim'in ridaniye seferine giderken
hayrat olarak muş'ta yaptırdığı çeşmenin üzerinde bulunan bir şiir.

sultan selim giderken yaptırdığı çeşmeyi dönüşte harap vaziyette bulmuş; bunun üzerine de yukarıdaki mısraları kendisi kaleme aldırarak çeşmenin üzerine yazdırmıştır.

şiirin anlamı 1999'da hasan pulur'un bir yazısında dile getirilince çeşmenin üstündeki kitabe silinmiştir.

bugün başbakanlarını yalamak için "e naapsaydı orijinal metni okdu işte" diye kıvırtanlara benden de bir "orijinal" ve "otantik" metin olsun.
şimdi söz gerçek midir, kaynağı nedir falan bilmiyorum da şu umut sarıkaya karikatürü tadında duayı paylaşıp ellerini gökyüzüne açan asil türkleri gördükçe şu dünyadan üç kez daha tiksiniyorum arkadaş. toplamda sekiz oluyor böylece.
dedesi kürt bir paşaya adeta babası gibi saygı göstermiş olan bir padişahın yazdığı iddia edilen (ve çok büyük ihtimalle iddia uydurma olan) nefret şiiri.
evliya çelebi'nin seyahatnamesinde bahs edilen, muş'daki çeşmenin kitabesinde yazdığı söylenen yazıdır.
güncel Önemli Başlıklar