bugün

latince adı ;Rumex acetosa

halk arasında ekşi kulak olarak da bilinir.

tattığımda çocukluğu hatırlatan lezzetlerdendir.

""Yapraklarda potasyum okzalat, oksalik asit, köklerde ise tanen, antrakinon türevleri, nişasta, reçine, şekerler vardır. Ayrıca kuzu kulağı, A, B, C vitaminleri, demir ve fosfor yönünden de zengindir.
idrar söktürücü, böbrekleri çalıştırıcı, bağırsakları yumuşatıcı ve kabızlığı giderici etkileri olan kuzu kulağı, ateşi düşürür ve kanamayı durdurmaya yardımcı olur. iskorbit hastalığına faydalı olan kuzu kulağı, safra kesesi için de büyük fayda sağlar. Kuzukulağının yaprakları haşlanarak suyla hazırlanan karışım diş ağrılarını dindirir. Mide şişliğini giderir. Kanı temizleyici özelliği de bulunan kuzukulağı, cilt hastalıklarına da iyi gelir. Ciltte bulunan lekeler, çıbanlar, sedef hastalığı, egzama gibi deri hastalıklarına karşı kuzu kulağından faydalanmak için hasta bölgeye kuzu kulağı lapası sürülür.
Sarılık hastalığına karşı da fayda sağlayan kuzu kulağı, anne sütünü çoğaltmak ve vücudu kuvvetlendirmek için de kullanılır. Ayrıca regl dönemi kanamalarının düzene sokulmasına yardım eder ve cinsel gücü arttırır. Nezle, grip, soğuk algınlığı rahatsızlıkları için de kullanılan kuzu kulağı, sindirim sisteminin düzenlenmesine de büyük fayda sağlar. Kuzukulağı çayı sayesinde ateş düşürülmesi ve safra söktürülmesi mümkündür.
Ateş düşürücü ve idrar söktürücü olarak 50 gr. kuru kuzukulağı 1 lt. kaynar suya konur. Günde 4 fincan içilir.

Egzama, sivilce ve sedef hastalığı için 50 gr. kuzu kulağı 1 lt. su içinde 10-15 dk. kaynatılarak elde edilen sıvının günde 3 bardak olarak içilmesi gerekir.

Safra söktürücü olarak kullanılması için iki litre su kaynatılır. iki litre su için 60-100 gr. kuzukulağı kökü temizlenir ve kaynatılan su köklerinin üzerine dökülerek 25-30 dk. kısık ateşte demlenir. Daha sonra ocaktan alınan suyun içinden su soğuduktan sonra kuzukulağı kökleri temizlenir ve kalan su sabah ve akşam olmak üzere birer bardak içilir.

Özellikle kuzu kulağının birçok bölgede kolaylıkla yetiştirilmesi ve kolay bir şekilde temin edilmesi sebebiyle günlük hayatta sıkça tüketilebilecek bir bitkidir. Çayı, salatası olarak çeşitli şekillerde tüketilebilmesi de kuzukulağının tüketilmesini arttırır. Ayrıca yemeği kilo aldırmayan, mideye yoğun etkisi bulunmayan bir yemek olduğu için tercih edilebilir.""
(alıntı)
ekşi bir yapraktır. çok yerdim eskiden çok güzeldir.
daha bu sabah afiyetle yediğim anadoluda çok yaygın olarak teyzelerin toplayıp tükettiği bir nebatattır. yenmelidir yedirilmelidir.
Ekşimsi bir ot karadenizliler bilir ( ben) tadı güzeldir..
kuzukulağı (rumex acetosella), 20-50 cm boyunda, kırmızı gövdeli kuzukulağıgiller familyasından çok yıllık bir bitki türüdür.

yapraklarda potasyum okzalat, oksalik asit, köklerde ise tanen, antrakinon türevleri, nişasta, reçine, şekerler vardır. ayrıca kuzu kulağı, a, b, c vitaminleri, demir ve fosfor yönünden de zengindir.

ok biçimli tüysüz yaprakları ve pembe renkli çiçekleri vardır. bol miktarda oksalik asit içeren ekşi yaprakları sebze olarak yenir. ayrıca halk arasında yapraklarından hazırlanan lâpalar çıban tedavisinde kullanılır.

ülkemizin her yerinde yetişmeye elverişli olan kuzukulağı bitkisi bazı yörelerde ekşimsi tadı nedeni ile acı ot ya da ekşi ot olarak ta bilinmektedir. c vitamini bakımından oldukça zengindir. kuzukulağı bedeni güçlendirir, diş eti problemlerine iyi gelir ve bunun yanında sağlığa birçok faydası olan bir bitkidir.

kuzukulağı bitkisi, ciltte bulunan lekelere, çıbanlara, egzama ve sedef gibi deri hastalıklarına sağladığı faydalar ile bilinmektedir. ayrıca bağırsakları yumuşatıcı ve böbrekleri çalıştırıcı özelliği ile de bir müshil etkisi oluşturur ve kabızlığa iyi gelir.

kuzu kulağının kökleri safra sökmeye yardımcıdır. idrar söktürür. mide şişkinliğini giderir. kökü kaynatılıp içilirse bütün kaşıntıları keser. sarılık ve sara hastalıklarına da iyi gelmektedir.