bugün

öncelikle başlıkta insan demişim; ama pek de emin değilim açıkcası.
her neyse.
çelişkilerin insanıdır, <sıfat>*. neden mi?
"çünkü, ne yapılmasını bilen bir aptal, ne yapılmasını bilmeyen bir aptaldan daha aptaldır."
saygı ister; lakin saygı istediği insanların değerlerine tükürmekten alıkoyamaz kendini. ne kadar da <sıfat>* bir durum.
görmediğim, yaşamadığım bir durum değil. uydurmuyorum bunu ve siz de görüyor yapıyorsunuz.
diyebilirsiniz ki; ama bunlar dine saldırıyor.
hayır, saldırmıyor.

"sen benim kutlsalıma dil uzatıyorsun it herif, maymunlarına geri dön!"

kıyaslama yapacak olursak,
bir kişi istemediği bir duruma maruz kalıyor. bu durumdan hoşnut değil ve böyle birşeyin kendisine yapılmasının rahatsız edici olduğunu biliyor. tüm bunlar daha aklında taptazeyken, karşılığında hakarete başvuruyor.

en sevdiğiniz insanın ağzından çıkan bir cümleyi sizlerle paylaşmak isterim;

"Mümin yumuşaktır. o kadar ki; onu yumuşaklığından dolayı ahmak zannedersin."
muhammet.

peki siz, mümin misiniz?

edit:
1. konu:
entry içeriğinde darwin'i kutsal ilan eden bir kelime yoktur. darwin'e gerçeği bizlere göstermesi nedeniyle saygı duyduğum açıklanmaya çalışılmıştır. lakin, din ve dogmatiklikten başka birşey düşünmeyen akıllar tarafından, darwin'i peygamber ilan ediyor gibi gösterildim.
yazık!
peygamberler insanlara yalan söyleyen zeki insanlardır.
bilim adamları ise, insanlara gerçeği söyleyen daha zeki adamlardır.
bunun farkına varıp, kendi dünyanızdan insanları yargılamayı bırakınız.

2. konu:
"gerçeği" ifade eden yazarlardan rahatsız olunduğunu görüyorum. ve bu entryle beraber artık gerçeğe tahammül sınırının sonuna geldikleri anlaşılıyor. böyle bir bedbahtlık içersinde olanlar, çölün ortasında acımasız bir kavmi dize getirmiş bir peygambere inanıyorlar. çelişki işte budur. tahammülsüzlük!

3. konu:
entry hakaret içerikli değildir. "aşağılık bir durum." ifadesi, gerçeği söyleyenlerden (dikkat edilirse, dinlerin gerçek dışı olduğunu söylüyorum, dinlere yönelik herhangi bir hakaretim yok) rahatsız olanların, onlara yönelik olarak tutundukları aşağılık tavrı niteler.

not: * ile belirtilen yerler yönetim tarafından sansürlenmiştir.
(bkz: darwin maymunlarin peygamberidir)
eminim ki dinle yakından uzaktan alakası olmayan ordan buradan neye taptığını bilen insandır. neden mi bu kanıya vardım dinine sıkıca bağllanıp bunu hakaretlere karşı korumayı bilen insan savunduğu kutsalını sarmalamadan önce arastırmış olmalıdır. anne baba müslüman diye müslüman doğuyo olabiliriz ama neye taptığımızı bilmek için kendi irademizle buna karar verebilecek araştırmadan sonra kendi yolumuzu belirleriz.
he bazı arkadaşlar var mala bağlamış tükürük saçıyo ortaya konuşayım derken o ayrı.

ayrıca bir çok yazar tarafından "lütfen kutsalım diye koruduğun kutsalımı öğren de gel ortalıkta madara olup bu tür konulara girmek istemeyen insanların canın sıkma insanımsı. *" diyerek topa tutulmuştur.
öncelikle darwin kutsal mıdır?

ya da kutsal nedir?

burdan yola cıkmak lazım gıbı; darwin e göre maymunlar li o'nlar maymun da değildir kutsallık içerir. bu durum bir şeylere inanıp inanmamakla alakalıdır. nitekim darwin'e inananlar da yaradalışa inananları sorgusuz sogalsız aptal olarak adlandırır. - herkes için olmasa bile, böyle bir şeyler var.-

neyse, genellde kendi kutsalına dil uzatılmamasını söyleyenler ve baska kutsallara dil uzatanlar bencil vasfına girer; lakın bu konu için şu söylenebilir; yaradana inanıyordur ve yaradanın gönderdiği kitap kutsaldır, öte yandan darwin i okumuştur ve kısmı de olsa mantıklı gelen kısımları olmuştur. böylece, yaradanı sorgulamaya başlar fakat yaradan sorgulanmaz mantıgına sahip oldugu için savunma mekanızması ortaya cıkarak darwin i aşaglar.

normal midir, değil midir orası uzunca tartısılır.

ama korku, yaradan ın ön planda oldugunu söyler.
hitler'in darwin'den etkilenmiş ve dolaylı öğretilerle esinlenmiş biri olduğu düşünüldüğünde; hakaret yerli yerindedir. yerli yerinde yapılmışlar hakaret değil biraz aşırıya kaçılmış söylemden mustarip tespitlerdir.

siz bakmayın hitler darwinist değildi iddialarına. az biraz inecelendiğinde ari ırk saplantısı temelde darwin'den esinlenen bilim adamlarının eserlerinden etkilenen hitler şerefsizliği ile örtüşür. hitler'deki ırkının doğaca üstün kılındığı düşüncesi doğal seleksiyondan yol almıştır bence. "bence" bir içtihat türüdür. tamam lan "sence" de öyle aynı zamanda.
insan olmamakla suçlanan insan. çelişkiler içindeymiş ve aşağılık bir canlıymış.

aslında yukarıya yazdığım giriş cümlesini ve başlığı yanyana koyunca yazacak pek bir şey kalmıyor.

şimdi; bu tip yazılar pek fazlalaştı, ve ben de çok istiyorum ki görmezden gelmeye devam edeyim, çünkü malesef söylesem tesiri yok, kafa derisi kalın olanlar var, ama bazı zaman da susmaya gönül razı değil. bu özel durumda, bu saçmalık kantarının topuzunun kaçırıldığı durumda o topuzu kafalara indirmeyi borç bilirim. kısa bir çelişki analizi yapayım:

çelişkilerin insanıdır, "aşağılıktır" diyerek bu insanı tanımlayan insan; dön de açtığın başlığa bir bak. etki tepkiyi doğurur; sen başkalarını aşağılayıp böyle yazılar yazarsan kendi seviyende rakipler bulursun, göreceğin muamele farklı olmaz.

günlerdir evrimin bir inanç sistemi olmadığını, ancak ve ancak bilimsel bir teoriden ibaret olduğunu savunup duranlar; bu yazıyla evrimi inanç olarak bellediğinizi, darwin'i de kutsalınız saydığınızı itiraf ettiğinizi buraya not düşmek isterim. bu yazı referans olarak kullanılma hakkını sahibi tarafından yok edilmediği sürece kendi içinde saklı tutar.

"kıyaslama yapacak olursak, bir kişi istemediği bir duruma maruz kalıyor. bu durumdan hoşnut değil ve böyle birşeyin kendisine yapılmasının rahatsız edici olduğunu biliyor" diyerek devam edilen yazıda o kişinin istemediği durumdan kastedilen nedir? bu konuda açıklama yapılıp daha da çamura batmak istenir mi? size sopa uzatıp bataklıktan çıkarmayı isterdim ama gerçek şu ki bu çamur size pek yakıştı; öyleyse burada kastedilen şudur: biz sizin kutsallarınıza sövdük, siz istemediğiniz bir durumla karşılaştınız, içinizden bazıları bizim seviyemize inmeyi göze alıp kendi kutsalımız ve tutunacak dalımız darwin'e ve evrime sövmeye ve aşağılamaya kalktı. başlıkta tanımı yapılan insanın "önce" istenilmeyen durumla karşılaştığını hatırlatmak isterim, bu durumda "ilk başta" karşı tarafın kutsallarına "kendinizin" sövdüğünüzü de kabul etmiş oldunuz. peki ne bekliyordunuz?

kişisel bir soru: benzerleriniz gibi islam peygamberini muhammed diye çağırırken ne kadar zevk alıyorsunuz? yoksa burda da gizliden gizliye kutsala sövüp mastürbasyon yapma amacı mı güdüyorsunuz? evet, çelişkiler çamurunda boğulmak üzeresiniz.

başlık sahibine teşekkürü borç bilirim, buraya bizler için bir maden bırakmış. eğer dürüst bir insansa yazdığı yazının arkasında durur.

ve son olarak, bu yazıyı okuyup bu cümleye kadar ulaşan "darwinci kutsalcılar" *, sizlerden aynanın karşısına geçmenizi ve kendinize baktıktan sonra buraya gelip ne gördüğünüzü yazmanızı rica edeceğim. ama yapmayacağınızı biliyorum, o yüzden ben yine sorumu sorayım; peki siz, gerçekten insan mısınız?
darwin'i kutsal sayan maymuncuk söylemi. ulan dötleri açıkta gezmekten kafayı üşütmüş bunlar yaa.
(bkz: kutsal kase)
derhal darwin baba türbesine gidip özür dilemelidir.
(bkz: darwin was gay)*
bir devrin batışına, bir zihniyetin çöküşüne şahitlik etmiş, vesile olmuş insandır kendisi. alkış tutun.

bütün dikkatlerinizi buraya çekerken herşeyin yerli yerince anlaşılması için konuyla ilgili bir zaman önce girdiğim şu yazıyı okumanızı istirham ederim:

(bkz: #4422670)

öncelikle, maksadım kişisel saldırı değil; yalnızca bu zihniyetin iç yüzünü, gerçekliğini ve ne kadar inanılır, güvenilir ve "dürüst" olduğunu gözler önüne sermektir. çok iyi biliyorum ki, bu başlığın efendisi, pılını pırtısını toplayıp bu diyardan göçtükten sonra suçlunun suç mahalline dönmesi gibi buralara uğramakta, belki bir heyecan içinde bu yazıyı beklemekte. bu yazı hiç var olmayacaktı; lakin alçakça akınlar sürüyor, öyleyse bu yazı gövdesini siper etsin ve dursun bu hayasız akın.

kendisinin kim olduğu hiç önemli değil, onu nasıl bulacağınızı zaten biliyorsunuz, önemli olan kendilerini düşünen ve yargılayan beyin sahibi olmakla itham eden bu zihniyetin ne kadar ince bir buz üstünde yürüdüğünü göstermek. önceki yazıda belirttiğim; "eğer dürüstse bu yazının arkasında durur" ve "buraya bizler için bir maden bırakmış" tarzı betimlemeler kendi içinde tamamen doğru olmakla beraber, aynı zamanda oltanın ucunda kıvranan bir solucan vazifesini görmekteydi. tek yapılan zaten uçuruma düşmek üzere olanı uçuruma itmekti, ve sonuç itibarıyla başarılı oldu. herkes yine kendine yakışanı yaptı. ve başlığın sahibi toz olup, uçtu gitti.

şimdi; ziyadesiyle belirtmek isterim ki, kalemimin çok keskin olduğu anlardan birine denk geldin, dahası kendi isteğinle kalemimin altına uzattığın boynunu kelimelerimle gövdenden ayırabilirim. ayırabilirim ki bir daha yazarken daha dikkatli olasın, saygıda kusur etmeyesin. ya da serbest bırakır, yüzünüzün de hiç kızarmayacağını bildiğimden karalamalarınıza dilediğiniz gibi devam edersiniz.

ama şunu iyi belle, ben de senin gibi bir insanım. seni yaralayabilirim. herkes istediğini düşünmekte, istediğine inanmakta özgürdür, ta ki karşı tarafın da aynı hakka sahip olduğu bilincine erişsin ve ona göre hareket etsin. burada yapmaya çalıştığım, tekrar yazıyorum, bu bilinçten yoksun olduğunuzu ve dürüstlükten ne anladığınızı göstermekti. eminim ki alınan cevap üstüne buralardan uçurulan o yazıyı insanlar okusa ne demek istediğimi çok daha iyi anlarlardı. aklımda öyle kelimeler ve cümleler var ki buraya yazsam bütün değer yargılarını yerle bir eder. dediğim gibi, ben insanım; sen uçmaya çalışırken kolunu kanadını koparır, bacaklarını kırar seni bir köşeye atıveririm. elimde olsa boynunu koparırım. ama yine şunu iyi bil ki, belki benim gibi insanlar yüzünden düşman olduğun yaratıcının ülkesi çok geniştir, gönlü de çok geniştir. insanların sana el uzattığını göremezsin, ama onun senin ellerinden tutmak istediğini iyi bilesin. öyleyse uç bakalım küçük kuş, özgürsün. uç bakalım, onun olmadığı diyarlara doğru kanat çırp; ta ki yorulup yere düştükten sonra şu cümleyi kurasıya kadar uçmaya devam et:

"senden başkası yok"

senden
başka
yok..!
(bkz: verdim kutsali verdim kutsali)*
darwin kutsal değil, akıl ve bilim simgesidir. o halde söz konusu insan dini inançlarını baskılarken aklı iptal etmeye çalışmaktadır.
ateistlerin kendi düşüncelerini ve dolayısıyla gerçekleri söylemesine dayanamazlar,
bu tip insanlar.
güneşe dayanamayan vampirler gibi.
agızlarından kanlar damlatarak kaçışırlar ışığı gördüklerinde.

masallara kanıp, gerçekeri unutan insanlar yitip gidecektir,
silinecektir dünya arenasından.
başka versiyonu için;
darwinime dokunma diyip kutsak kitapla ve peygamberle eğlendiğini sanan insan * *
(bkz: muhammet çoğunlukla doğru söylemiştir)
(bkz: bir kutsal kişi olarak darwin)

darwin birdir, maymunlar da onun kulu ve elçisidir.

not= var ya beni bile böyle bir insan haline getirdiniz. manyak mısınız? darwin kutsal bir varlık mı? din lideri mi? ilk entry'e göre "değilmiş". o zaman başlık hatalı.
başlık açıkça : "biz gerçeği göremeyen aydınlıklar içerisinde kol kola dans eden yazarlar darwine büyük saygı duymaktayız ve o bizim kutsalımızdır. bizden saygı bekliyorsunuz ama siz de bizim kutsalımıza dil uzatıyorsunuz. Hmmmm çok ayıp..." demektedir. Başlığı böyle açıp aslında öyle demek istemedim zırvası tutarlılığı ilke edinmiş (!) bu yazarlar için ne yaman çelişkidir.
darwin yanlılarının manevi degerlerle ne işi vardır dedirten başlıkta bahsedilen kişidir.

edit: (bkz: entry silinme sebepleri)
(bkz: darwin ne hacım) *
namaz kılan bir müslümanın nasıl çevreye olumlu veya olumsuz bir etkisi söz konusu değilse, namaz kılmayan bir ateistin de çevreye olumlu veya olumsuz bir etkisi söz konusu değildir. (somutluk esasına göre değerlendiriyorum)
bir ateist namaz kılmayı zaman kaybı olarak düşünebilir, bir müslüman namaz kılmamayı bir ziyan olarak düşünebilir. bunu insanca dile getirebilir her iki taraf.

-bence namaz zaman kaybıdır
-bence namaz kılmayan kendisini ziyan etmiştir
-saygı duyarım
-saygı duyarım

fakat iş böyle olmuyor Türkiye'de. darwin i mantıklı bulan birisine "hahaa maymundan geldiğini sanıyo gerizekalı" diyen adam kendi dini sorgulandığında işi ölüm tehditine vardırabiliyor. bu ülkede incil sattığı için insanların parmak araları bıçakla doğrandı. ben burda bu tip insanla ilgili 3 çıkarım yapabiliyorum:

-tek kutsalın kendi kutsalı olduğunu düşünüyorsa ve herkesin de böyle düşünmesini bekliyorsa bir insan bencildir
-tek kutsalın kendi kutsalı olduğuna inanıyor ve başka insanların başka kutsalları olabileceğini algılayamıyorsa zeka yoksunudur
-başka kutsalları olanların konuşma, yazma, kendilerini ifade etme haklarına saygı göstermiyorsa ve bu kişilere tahammül edemiyorsa çirkeftir.
hayatta kalan son dalına tutunmaya çalışan insandır.
tedavisi için alternatif tıp;

(bkz: bir dokundurayım birşeyin kalmaz)